'Evde kalın' çağrısına uyamayan evsizler, ABD’deki boş evleri işgal etmeye başladı

İşgal edilen ev, California Eyaleti Ulaşım Departmanı’na ait (Twitter/@ccedLA)
İşgal edilen ev, California Eyaleti Ulaşım Departmanı’na ait (Twitter/@ccedLA)
TT

'Evde kalın' çağrısına uyamayan evsizler, ABD’deki boş evleri işgal etmeye başladı

İşgal edilen ev, California Eyaleti Ulaşım Departmanı’na ait (Twitter/@ccedLA)
İşgal edilen ev, California Eyaleti Ulaşım Departmanı’na ait (Twitter/@ccedLA)

Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi ABD’nin California eyaleti de koronavirüsle mücadele etmeye çalışırken, eyalette yaşayan evsizler boş evleri işgal etmeye başladı. 
Önce Oakland’da bir grup evsiz anne, aylardır işgal ettikleri evde oturmaya hak kazandı. Cumartesi günü de bir grup evsiz protestocu, El Sereno’da terkedilmiş bir eve yerleşti. 
Aileleriyle birlikte gelen eylemciler sadece bu evi değil, benzer durumdaki başka evleri de kullanacaklarını söyledi. İşgalcilerin de dahil olduğu Evlerimizi Geri Alıyoruz hareketi, normalde daha fazla sayıda evi işgal etmeyi planladıklarını belirtti. Fakat iki eylemci “başkasının mülküne izinsiz girmek” suçlamasıyla gözaltına alınınca, eylem sınırlı kaldı.
Protestocular, koronavirüs tehdidini yaşadıklarını ve bölgede barınma ihtiyaçlarını başka türlü karşılayamadıklarını ifade etti. Yetkililere seslenerek, evsizlik sorununun acilen boş evler, kütüphaneler, dinlenme ve eğlence merkezleri gibi hükümete ait binalarla çözülmesi gerektiğini vurguladı. 
18 aydır akrabalarının ve arkadaşlarının kanepesinde uyuduğunu belirten 42 yaşındaki Martha Escudero, şöyle konuştu:
"İki kız çocuğu annesiyim ve bir eve ihtiyacım var. Bu evlerse boş ve topluma aitler. Koronavirüsle birlikte evlerimizde kalmamızı istiyorlar, ancak bazılarımızın evi yok."
Escudero, Oakland’daki annelerin kendilerine ilham verdiğini de vurguladı. Elektrik sorununu şimdilik jeneratör getirerek çözdüklerini bildirerek, suyu açmaları için yetkililere çağrıda bulundu.
Escudero ailesiyle birlikte yeni işgal edilen eve taşınan bir başka aile de 33 yaşındaki Ruby Gordillo ile üç çocuğu. 

Evin yeni sakinlerinden 64 yaşındaki kaynak ustası Benito Flores de şöyle konuştu:
"Gelip bu evleri işgal etmemizin suç olduğunu söylüyorlar ama bu suç değil, adalet!"
Oakland’daki başarılı işgali gerçekleştiren Konaklama için Aileler (Moms 4 Housing) gibi bu aileler de Toplumun Güçlendirilmesi için Californialılar Dayanışması’ndan (Alliance of Californians for Community Empowerment) destek alıyor. 
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Oakland’da işgal edilen evin sahibi, orayı elden geçirip satmak isteyen bir emlak şirketiydi. 18 Kasım’da başlayan işgalle birlikte baskı kurularak emlak şirketinin evi ocak ayında elden çıkarması sağlanmıştı. 
Fakat El Sereno’da yeni işgal edilen ev, otoban genişletilecek diye kamulaştırılan 460 konuttan birisi. Projenin askıya alındığı bölgede, 35 yıldır boş olan evler var. 
Yerel Pasadena Star-News gazetesinin araştırmasına göre, El Sereno’daki 460 evden 163’ü geçen yıl boştu. Los Angeles Times’ın 2015’te tuttuğu kayda göre de, bunlardan en az 37’si ikamet edilemez durumda. Bu sayının o tarihten bu yana artmış olması kuvvetle muhtemel.
Yaklaşık 40 milyon kişinin yaşadığı California'daki ev sayısında 1 milyon 400 bin eksik olduğu tahmin ediliyor. Evsiz sayısı geçen seneye göre yüzde 16 artarak 151 bin civarına çıktı. 



Tayland'da uyarıcı madde kullanımına dair 4 bin yıllık kanıt bulundu

Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)
Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)
TT

Tayland'da uyarıcı madde kullanımına dair 4 bin yıllık kanıt bulundu

Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)
Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)

Bilim insanları uyarıcı bir madde olan betel cevizinin kullanımına dair en eski kanıtı buldu. Tayland'daki 4 bin yıllık insan kalıntılarında keşfedilen maddenin, ritüel amaçlar taşıdığı düşünülüyor.

Palmiye ailesinden olan betel cevizi ağacı, Güneydoğu Asya ve Pasifik Adaları'nda yetişiyor. Yaprakları ve kireçtaşı macunuyla çiğnenerek tüketilen ceviz, dişte koyu, kırmızımsı kahverengi veya siyah lekeler bırakıyor. 

Kişiye uyanıklık, enerji, öfori ve rahatlama hissi veren bu psikoaktif madde, Tayland'ın kentlerinde artık kullanılmasa da kırsal bölgelerinde hâlâ yaygın. Kafein, alkol ve nikotinden sonra dünya genelinde en çok kullanılan 4. psikoaktif madde olduğu tahmin ediliyor.

Uluslararası bir araştırma ekibi Tunç Çağı Taylandı'ndan kalma 4 bin yıllık diş örneklerini inceleyerek betel cevizinin tüketimine dair en eski kanıtları ortaya çıkardı. 

Bölgedeki arkeolojik kazı alanlarında betel cevizi kabukları, bazı iskeletlerde bu bitkiyi çiğnemenin göstergesi olabilecek kahverengi veya siyah lekeli dişler bulunmuştu. 

Ancak hakemli dergi Frontiers in Environmental Archaeology'de yayımlanan yeni çalışmada, maddenin her zaman dişlerde leke bırakmadığı tespit edildi. 

Bilim insanları kazı alanı Nong Ratchawat'taki 6 kişiye ait kalıntılardan toplam 36 diş örneği alarak bunları sıvı kromatografi-kütle spektrometrisi adlı bir yöntemle inceledi. 

Dişlerin hiçbirinde bitkinin kullanımını işaret eden koyu renkler yoktu ancak bir kadından alınan üç örnekte, betel cevizindeki ana psikoaktif bileşenler olan arekolin ve arekaidin saptandı.

Araştırmacılar diş taşında bu bileşiklerin bulunmasının, uzun süreli kullanım anlamına geldiğini belirtiyor. 

Bilim insanları maddeyi hâlâ kullanan kişilerle yaptıkları görüşmelere dayanarak betel cevizi çiğnemenin birtakım geleneksel inançla bağlantılı olabileceğini düşünüyor. 

Makalenin yazarlarından Piyawit Moonkham "İnsanlar betel cevizini özellikle hasat mevsiminde, tanrılardan pirinç ekimi ve çeltik tarlaları için yardım istemek amacıyla ruhlara adak olarak kullanıyordu" diyerek ekliyor:

Geleneksel bitki kullanımının kültürel bağlamını daha geniş bir şekilde anlamak istiyoruz. Psikoaktif, tıbbi ve törensel bitkiler genellikle uyuşturucu gibi görülse de binlerce yıllık kültürel bilgi, manevi uygulama ve topluluk kimliğini temsil ediyor.

Ağız sağlığına verdiği zarardan dolayı Tayland'da 1940'lardan itibaren yoğun bir şekilde engellenmeye çalışan betel cevizi, kırsal bölgelerde hâlâ popüler olsa da şehirlerde ve genç nesiller arasında yaygın değil. 

Chiang Mai Üniversitesi'nden Moonkham bu nedenle bitkiyle ilgili çalışmaların çoğunlukla olumsuz etkilerine odaklandığını söylüyor. Ancak yeni çalışmanın, betel cevizinin kültürel önemine ışık tutabileceğini umuyor.

Moonkham maddenin etkileri hakkında da şu ifadeleri kullanıyor:

Ben de denedim ve tüm vücudu rahatlatırken bazı duyuları harekete geçiriyor... Sanırım kahve veya tütün içtiğimizde verdiğimiz tepkiyle aynı.

Independent Türkçe, IFLScience, Scimex, CNN, Frontiers in Environmental Archaeology