​Kürtlerin hafızasında acı hatıralar bırakan katliam:Halepçe

Kürt anne,1988’de Halepçe’ye düzenlenen kimyasal saldırıda hayatını kaybeden oğlunun fotoğrafını tutuyor. (Reuters)
Kürt anne,1988’de Halepçe’ye düzenlenen kimyasal saldırıda hayatını kaybeden oğlunun fotoğrafını tutuyor. (Reuters)
TT

​Kürtlerin hafızasında acı hatıralar bırakan katliam:Halepçe

Kürt anne,1988’de Halepçe’ye düzenlenen kimyasal saldırıda hayatını kaybeden oğlunun fotoğrafını tutuyor. (Reuters)
Kürt anne,1988’de Halepçe’ye düzenlenen kimyasal saldırıda hayatını kaybeden oğlunun fotoğrafını tutuyor. (Reuters)

Muhammed Naci
Irak-İran savaşının üzerinden yaklaşık 32 yıl geçti. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) bazı vatandaşları, kimyasal bombardımanda binlerce evladını kaybeden Halepçe kenti için halen ‘şehit’ sıfatını kullanıyor.
Irak’ın kuzeyinde yer alan Halepçe kenti, İran ile sınır olması nedeniyle İran-Irak Savaşı’ndan en çok etkilenen bölgelerin başında geliyor.
Savaşın son aylarına doğru İranlı askerler Irak sınırını geçerek Halepçe’yi işgal etti. Tahran o dönem bu gelişmeyi ‘savaşta kazandıkları büyük bir zafer’ şeklinde duyururken, Bağdat yönetimi Kürt nüfusunun yaşadığı bu şehri İranlıların işini kolaylaştırmakla suçladı. Bu suçlamaların gerçeklik payının olup olmadığı veya gerçek olsa bile Irak rejiminin kimyasal saldırısını haklı kılan bir argüman olarak gösterilip gösterilemeyeceği tartışmaları halen devam ediyor.

Kimyasal saldırı
Irak-İran savaşının bitmesiyle sonuçlanan kimyasal saldırı 16 Mart’ta gerçekleştirildi. Halepçe’ye yönelik saldırıda Irak vatandaşı yaklaşık 5 bin Kürt hayatını kaybetti. Daha sonraları saldırının yol açtığı etkiler nedeniyle yaklaşık 10 bin kişi ağır derecede yaralandı. Saldırının doğada yol açtığı yıkıcı etkiler ziyaretçiler tarafından halen görülebiliyor.
Birçok taraftarı bulunan yaygın bir görüşe göre, 1988 yılında İran-Irak savaşın biteceğine dair işaretlerin artmasıyla birlikte Iraklı güçler her ne şekilde olursa olsun Halepçe’yi İran güçlerinden almak istedi. Bu da savaşın bitimine doğru her iki ülkenin, sınır bölgelerinde işgal edilen toprakları geri alma sürecini hızlandırmasını gerektiriyordu.
Bu görüşe göre, İran güçlerinin çekildiği sırada Irak uçakları 16 Mart’ta Halepçe’yi kimyasal gazlarla bombaladı. IKBY halkı, Kürt siyasiler, İran ve uluslararası toplumun büyük bir bölümü bu görüşü destekleyen tarafta yer alıyor. Ancak konuyla ilgili başka bir görüş daha ileri sürülüyor.

Karşı tarafın görüşü
Karşı taraf ise bölgeden çekilmek zorunda kalması üzer İran’ın Halepçe’ye kimyasal saldırı düzenlendiğini savunuyor. Bu görüşü destekleyenler saldırı sırasında Iraklı askerlerin yaralanmasını kanıt olarak sunuyor.
2003’te yıkılan Saddam Hüseyin rejimi de bu görüşü destekliyordu.
Bu görüş, Irak medyasında İran karşıtları tarafından dile getiriliyor. Ancak 8 yıl süren İran-Irak savaşının son üç yılında sahadaki güç değişimleri Halepçe’ye yönelik saldırının tek taraflı bir eylem olmadığına işaret ediyor. Bilakis savaştaki dengelerin giderek İran lehine dönmesi üzerine Bağdat yönetiminin dengeleri yeniden sağlama stratejisinin bir parçası olduğu ifade ediliyor.

Kimyasal Ali
Kürtlerin zihin dünyasında Halepçe dramı ile en çok ilişki kurulan isim Saddam rejiminin Savunma Bakanı Ali Hasan el-Mecid’dir. Kürtler bu nedenle Mecid için ‘Kimyasal Ali’ lakabı vermiştir. Bu lakap daha sonraları Irak’ın diğer şehirlerinde de kullanılmaya başlandı.
IKBY hükümetinin başındaki yöneticiler, kimyasal saldırıyı tarihin en tehlikeli suçu olarak nitelendiriyor. Kürt yöneticiler, dünyanın ‘Saddam rejiminin Kürt halkına karşı bu suçu işlediğini’ çok geç bir tarihte kabul ettiğini belirtiyor.

Siyasi boyutu
IKBY’deki siyasi partiler, Saddam Hüseyin rejimi tarafından Kürt halkına karşı işlenen suçlarını Bağdat’a hatırlatmak için Halepçe anılarını kullanmaya devam ediyor. Her yıl 16 Mart’ta IKBY’nin Erbil, Süleymaniye ve Duhok kentlerinin yanı sıra Kerkük ve Musul kentlerinin bazı bölgelerinde katliamı anmak için etkinlikler düzenleniyor. Bu etkinlikler sırasında kurbanların tazminatlarının ödenmesi talebi dile getiriliyor.
Kürtlerin yıllık anma etkinliklerinin, sadece tarihi değil aynı zamanda geleceğe dair gerekçelerle de bağlantısı var. Bu kentin dramı, Kürt anlatısının temel direğini oluşturuyor. Bu dram, şu anda merkezi hükümete çoğulculuk konusunda bu tür hatalardan kaçınması gerektiğini hatırlatmayı hedefliyor.
*Bu makale Şarku'l Avsat tarafından Independent Arabia'dan çevrilmiştir



Gazze'de onlarca açlık çeken insan İsrail savaş makinesinin kurbanı

İsrail'in çarşamba günü El-Bureyc mülteci kampındaki bir okulu bombalaması sırasında olay yerinden kaçan bir kızın video görüntüsü (Reuters)
İsrail'in çarşamba günü El-Bureyc mülteci kampındaki bir okulu bombalaması sırasında olay yerinden kaçan bir kızın video görüntüsü (Reuters)
TT

Gazze'de onlarca açlık çeken insan İsrail savaş makinesinin kurbanı

İsrail'in çarşamba günü El-Bureyc mülteci kampındaki bir okulu bombalaması sırasında olay yerinden kaçan bir kızın video görüntüsü (Reuters)
İsrail'in çarşamba günü El-Bureyc mülteci kampındaki bir okulu bombalaması sırasında olay yerinden kaçan bir kızın video görüntüsü (Reuters)

İsrail güçleri, ABD yardımlarının dağıtıldığı noktalara akın eden Filistinlileri ve yardım kamyonlarının giriş yollarını hedef almaya devam etti. Bu saldırılar, özellikle mart ayında ateşkesin bozulmasından sonra, mayıs ayı sonundan beri yüzlerce kişinin ölümüne yol açtı.

Dün, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus şehrinin güneyindeki Al-Tina Caddesi'nde Amerikan yardımlarının dağıtıldığı noktada toplanan 32 Filistinli öldürüldü. Yeni katliamda 100'den fazla kişi yaralandı. Bazıları ağır, diğerleri ise orta ve hafif yaralı. Dün Gazze'nin çeşitli bölgelerinde ölenlerin sayısı 70'e yükseldi.

Bölgeden Şarku’l Avsat’a konuşan bir görgü tanığı, İsrail tanklarının ateş açtığını, ardından küçük bir “quadcopter” insansız hava aracının yardım almak için gelen binlerce sivile doğrudan ateş açtığını söyledi.

Resim  Filistinliler, Gazze'deki Nuseyrat mülteci kampındaki bir yardım dağıtım merkezine düzenlenen İsrail hava saldırısının kurbanlarını taşıyor (AFP)

Tanık, yaklaşık 300 metre mesafeden rekor hızla gelen başka bir İsrail tankının, gençlerin bulunduğu bölgeye yaklaştığını, bazılarının etrafını çevreledikten sonra geri çekildiğini, insansız hava araçlarının (İHA) garip sesler çıkardığını ve sakinlerden bölgeyi terk etmelerini ve bir daha geri dönmemelerini istediğini anlattı.

Cuma günü, Gazze'nin güney ve orta kesimlerinde yardım bekleyen 14 Filistinli, yardım dağıtım noktalarında veya yaklaşık bir haftadır fiilen giriş yapamayan yardım kamyonlarının giriş yollarında her gün meydana gelen olaylarda hayatını kaybetti. Bazı durumlarda, İsrail güçlerinin işlediği katliamlarda çok sayıda kişi öldürüldü.

891 kişi öldü

İsrail, önceki olaylarda yardım dağıtım noktalarında meydana gelen olaylarla ilgili soruşturma başlattığını iddia ederken, Hamas ise İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki sınır kapılarını kapatarak, yardım ve mal girişini engellediğini ve açlık çeken sivilleri kasten hedef aldığını belirtiyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre dünkü olaydan önce, ABD kuruluşuna ait yardım dağıtım noktalarının açıldığı geçen mayıs sonundan bu yana 891 Filistinli öldürüldü, 5 bin 754'ten fazla kişi yaralandı.

CDF
Gazze Şeridi'ndeki gıda kıtlığı nedeniyle ciddi yetersiz beslenme sorunu yaşayan Filistinli bir çocuk (EPA) 

Sağlık kaynaklara göre, kurbanların çoğu, tüm Gazze halkını etkisi altına alan gerçek bir kıtlık nedeniyle sağlık sorunları yaşayan ailelerine yardım ulaştırmak için yardım dağıtım merkezlerine gelen gençler ve genç erkekler.

Gazze Sağlık Bakanlığı, insani yardım arayanlara yönelik katliamların binlerce kişinin hayatını tehdit ettiğini belirterek, bölgenin, temel gıda maddelerinde ciddi kıtlık ve yaygın yetersiz beslenmeyle karşı karşıya olduğunu ve bu felaketin sonuçlarını tedavi edecek tıbbi imkanların tamamen yetersiz olduğunu açıkladı.

Bakanlık, sağlık ekiplerinin açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle ölüm oranlarında belirgin bir artış gözlemlediğini belirtti ve uluslararası toplumun sessizliğinin devam etmesi halinde, benzeri görülmemiş bir sağlık ve insani felaketin yaşanacağı uyarısında bulundu. Bakanlık uluslararası toplumu, Birleşmiş Milletler kurumları ve insan hakları örgütlerini bu katliamları durdurmak ve gıda, ilaç ve yakıtın güvenli ve düzenli bir şekilde ulaştırılması için insani koridorlar açmak üzere acil ve etkili adımlar atmaya çağırdı.

Sağlık Bakanlığı istatistikleri

Gazze Sağlık Bakanlığı verilerine göre geçtiğimiz aylarda Gazze Şeridi'nde yetersiz beslenme ve kıtlık nedeniyle 70'ten fazla çocuk hayatını kaybetti. Son üç ayda insani krizlerin ikiye katlanmasıyla birlikte bu sayının belirgin bir artış gösterdiği belirtildi.

Son üç gün içinde, iki buçuk yaşından küçük 4 çocuk yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti. Sonuncusu dün sabah, Gazze şehrinde yaşayan Cavid el-Enkar adlı çocuktu.

SCDFGRT
Gazzeliler, Han Yunus'taki yerinden edilmiş kişiler için kurulan kampta yiyecek bulma zorluğunun yanı sıra su bulmakta da zorlanıyor (AP)

Saha'da İsrail, Gazze Şeridi'nde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarını, evlerini ve çeşitli hedefleri bombalamaya devam ediyor. Dün yaklaşık 36 kişi öldü. Ölenler arasında, Hamas hükümetine bağlı Nusayrat Polis Merkezi müdürü Ömer Akl'ın ailesi de var. Akl'ın eşi ve tüm çocukları da öldü.

İsrail'in saldırılarında ölenlerin sayısı 7 Ekim 2023'ten bu yana 58 bin 765 kişiye, yaralıların sayısı ise 140 bin 485 kişiye yükseldi. İsrail'in geçen ocak ayında yürürlüğe giren ateşkesin ardından savaşı yeniden başlatması sonucu 18 Mart'tan bu yana ölenlerin sayısı 7 bin 938 kişi oldu.

90 hedef saldırıldı

İsrail ordusu dün öğleden sonra, hava kuvvetlerinin son 24 saat içinde Gazze Şeridi'nde 90 hedefi vurduğunu ve Gazze şehrinde kara operasyonlarını genişlettiğini açıkladı.

İsrail güçleri, özellikle Gazze ve Han Yunus şehirlerinin yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye el-Beled bölgesinde bombalama ve kara operasyonlarını genişletiyor. Bu bölgede ilk kez bu kadar kapsamlı bir kara operasyonu gerçekleştiriyorlar. Daha önce, şehrin bitişiğindeki Cibaliye mülteci kampında en az üç kez operasyon düzenlemişlerdi.

FGTHYU
Filistinliler Nuseyrat mülteci kampındaki bir dağıtım noktasında yiyecek bulmakta zorlanıyor (AFP)

İsrail, mevcut operasyonların amacının “Hamas”a askeri baskı uygulamak olduğunu söylerken, Gazze'deki siviller bu saldırıların bedelini ödüyor. Bu operasyonlar sonucunda hayatını kaybeden çocukların ve kadınların görüntüleri ortaya çıkarken, “Hamas” İsrail'i halkına karşı kasıtlı katliamlar yapmakla suçluyor.

İsrailli subaylar, Yedioth Ahronoth gazetesine, özellikle Doha'da devam eden müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda, operasyonlarını genişletmek için siyasi kadrodan onay beklediklerini söyledi. Gazze Şehri'nin orta ve batı kesimlerinde, çoğunluğu şehrin doğu kesiminden ve Gazze Şeridi'nin kuzey kesiminden yerlerinden edilmiş yaklaşık 800 bin Filistinlinin yaşadığı bölgelerde operasyon planları olduğunu belirttiler.

Subaylar ayrıca, İsrail'in henüz kısmen girdiği Gazze'nin merkezindeki Nuseyrat ve Deyr el-Belah bölgelerindeki kamplara düzenleme planları olduğunu da ifade etti.