​Mısır’da dezenfekte çalışmalarına ordu da katıldı

Bir sağlık çalışanı dün Kahire’deki devlet dairlerini strelize ederken (EPA)
Bir sağlık çalışanı dün Kahire’deki devlet dairlerini strelize ederken (EPA)
TT

​Mısır’da dezenfekte çalışmalarına ordu da katıldı

Bir sağlık çalışanı dün Kahire’deki devlet dairlerini strelize ederken (EPA)
Bir sağlık çalışanı dün Kahire’deki devlet dairlerini strelize ederken (EPA)

Mısır ordusu, üniversitelerde görülen koronavirüs ile mücadele için alınan önlemlerin bir parçası olarak dezenfekte operasyonlarına katılma kararı alırken, Sağlık Bakanlığı, 30 yeni vakanın görüldüğünü ve böylece ülkedeki vaka sayısının 196’ya yükseldiğini duyurdu. Mısır’da virüs sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 6’ya yükseldi.
Mısır Silahlı Kuvvetleri’nin almış olduğu bu karar, ülkedeki yeni vaka ve ölü sayılarının açıklanmasının ardından geldi. Sağlık Bakanlığı, iki hafta önce Kanadalı bir çalışanda görülen korona sebebiyle yaklaşık 2 bin 700 kişinin çalıştığı bir petrol şirketine uygulanan karantina kararının ise sona erdiğini açıkladı.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, silahlı kuvvetlerin ortaya çıkan virüs tehdidiyle yüzleşmek adına Mısır halkının güvenliğini korumak için devlet kurumlarıyla işbirliği halinde çalışacağını söyledi.
Resmi açıklamaya göre, Silahlı Kuvvetlerin Kimyasal Harp Dairesi, koronavirüsle mücadele amaçlı çok sayıda vatandaşın uğradığı üniversite, okul ve bazı tesisleri içeren yerlerde önlemlere başlarken, Ezher ve Ayn-Şems üniversitelerindeki idari bölümler, derslikler, teraslar, iç mekanlar ve laboratuvarların dezenfekte edildiği kaydedildi.
Mısır Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Halid Mücahid dün yaptığı açıklamada, 78 yaşındaki İtalyan ve 70 yaşındaki bir Mısırlının koronavirüs sebebiyle hayatını kaybettiğin belirtti. Bahsi geçen kişilerin karantina için belirlenen hastanelerde vefat ettiğini belirten sözcü, ülkedeki önlemlerin artırıldığını belirterek, bu kişilerle temasa geçen ailelerin ise teste tabi tutulduğunu bildirdi.
Sözcü, Sağlık Bakanlığı tarafından önceki gün duyurusu yapılan ölüm vakalarına değinerek, ölenlerden birinin 72 yaşındaki bir Alman vatandaşı olduğunu ve Mısır’ın güneyinde yer alan Luksor’da hayatını kybettiğini, diğerinin ise Nil Deltası’ndaki Dekahliye’deki bir Mısırlı olduğunu vurguladı. Mücahid bu vakanın 12 Mart’ta tarihinde hayatını kaybeden Mısırlı kadınla temas halinde olan bir kimse olduğunu dile getirdi. Sözcü aynı aile içerisinde yapılan testler sonucu pozitif çıkan 3 vakanın olduğunu da belirtti.
Diğer yandan Mısır Sağlık ve Nüfus Bakanı Hala Zayed, Nil Delta’sındaki Dekahliye’de bulunan bir köydeki 300’ü aşkın ailenin, koronavirüs bulaşmış kişilerle temas ettikleri gerekçesiyle test edilecekleri için karantina altına alındığını duyurdu.
Zayed önceki akşam MBC Mısır televizyon kanalı ile gerçekleştirdiği telefon bağlantısında, Dekahliye’de 300’ü aşkın ailenin karantinaya alındığını söyledi. Dekahliye, sonuncusu önceki gün olmak üzere Kovid-19 salgını sebebiyle iki ölüm vakasının yaşandığı bir yer.
Diğer yandan Mısır Sağlık Bakanlığı, Kanadalı bir kişide görülen virüsün ardından 2 bin 750 işçinin karantinaya alındığı petrol şirketinin karantina süresinin sona erdiğini duyurdu. Bakanlık karantina altına alınan kişilere yapılan testlerin negatif çıktığını bildirdi.
Bakanlık açıklamasında, şirketteki tüm kişilerin önlem amaçlı belirli aralıklarla testlere tabi tutulacakları ifade edildi.



Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.


Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü Albay Myles Caggins, Palmira'daki ortak Suriye-Amerikan devriyesine yapılan saldırının sürpriz olduğunu belirterek, Washington'un Suriye ile uzun vadeli güvenlik ilişkileri kurmak istediğini kaydetti.

Suriye devlet televizyonunda yayınlanan açıklamalarında Caggins, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye güvenlik güçlerini DEAŞ’a karşı mücadelede destekleme konusunda özel ve devam eden bir misyonu var ve bu, Suriye hükümetiyle iş birliği içinde yapılacak” dedi. Caggins, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Savunma Bakanlığı ile bütünleştirilmesinin gerekliliğini de vurguladı.

Ayrıca, “Amerikan mevzilerine sık sık saldırılar düzenleniyor ve İran milisleri, güçlerimizin bulunduğu bölgelerde gerilim yaratmaya çalışıyor ve çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Amerikalı yetkili, Suriye Devlet Başkanı Ahmed elş-Şara'nın bölgede barışa yönelik önemli çalışmalar yaptığını ve Suriye-Amerika ilişkilerinin güçlü olduğunu, ekonomiyi ve refahı güçlendirmenin terörizmle mücadelede önemli bir unsur olduğunu açıkladı.

Şam, cumartesi günü Suriye'nin merkezindeki Palmira kenti yakınlarında ABD-Suriye ortak askeri heyetine yönelik düzenlenen ve üç Amerikalının (iki asker ve bir sivil tercümanları) öldüğü, birçok personelin ise yaralandığı silahlı saldırıyı "terör saldırısı" olarak kınadı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye, Palmira yakınlarında Suriye-ABD ortak terörle mücadele devriyesini hedef alan terör saldırısını şiddetle kınıyor" dedi. Şeybani, sözlerine şöyle devam etti: "Kurbanların ailelerine, Amerikan hükümetine ve halkına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifa temenni ediyoruz."