​İslam mimarisinde mozaik ve Emevî Cami

Suriye’nin başkenti Şam’daki Emevî Cami’ndeki bir mozaik örneği (Syria Photo Guide - Daniel Demeter)
Suriye’nin başkenti Şam’daki Emevî Cami’ndeki bir mozaik örneği (Syria Photo Guide - Daniel Demeter)
TT

​İslam mimarisinde mozaik ve Emevî Cami

Suriye’nin başkenti Şam’daki Emevî Cami’ndeki bir mozaik örneği (Syria Photo Guide - Daniel Demeter)
Suriye’nin başkenti Şam’daki Emevî Cami’ndeki bir mozaik örneği (Syria Photo Guide - Daniel Demeter)

Nermin Ali
Mozaiğin tarihi; beyaz, kırmızı ve siyah renkleriyle topraktan yapıldığı zamana, Uruk’taki Sümer uygarlığına kadar uzanır. Ardından, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde görülmüş, Emevi döneminde de ön plana çıkmıştır.    
Mozaik tekniği, önceden belirlenip ayarlanmış bir alan üzerine ince bir harç yardımıyla küplerin belirli bir çizime veya tasvire göre sabitlenip dizilmesi şeklinde özetlenebilir. Bu küpler; taş, cam, sedef, seramik, çömlek, altın, gümüş gibi çeşitli maddelerden üretilebilir. Küpler bir araya geldiğinde ise ortaya geometrik şekillerin, doğal varlık tasvirlerinin ya da istenilen çeşitli görüntülerin temaları çıkar.

İslam mimarisinde mozaik
İslam dönemindeki sanat, bir tür kutsallaştırma olduğu gerekçesiyle ikonik kavramlardan ya da insan tasvirlerinden uzak oluşuyla dikkat çeker. Zirâ İslam hukukuna aykırı manzaraları tasvir etmek haram kılınmıştır.
Bu dönemde Helenistik, Roma, Bizans ve Sasani gibi geçmiş sanat ekollerinin gelenek, unsur ve tarzlarının belirli kalıpları bir araya getirilse de, tarzının ilk İslam sanatı ekolü olduğu Emevîler dönemi, sanat ve mimarinin geliştiği dönem olarak biliniyor. Nitekim bu bir araya getirme özelliği de yavaş yavaş değişip yenilenmiş, böylece daha sonraki gelişmeler için bir temel teşkil etmişti. Böylece mozaik sanatının yıldızı, Emevîler döneminde özellikle de Şam'daki Emevî Cami mozaikleri de dâhil olmak üzere mimari ve sanatsal başarılara imza atan Velid bin Abdulmelik zamanında parlamıştı.

Suriye’de mozaik
Suriye, birçok şehrindeki müze, kale, kilise, ev ya da tarihi binalarda bulunan ve boyut ve temalarıyla dünya çapında ön plana çıkan ve çeşitli dönemlere dayanan birçok mozaiğe ev sahipliği yapıyor.
Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia'dan aktardığı habere göre, 8. yüzyılın başlarında Abdulmelik tarafından yaptırılan Şam’daki Emevî Cami’nin mozaiği, en ünlü İslami mozaik örneklerinden biridir. 19. yüzyılda yeniden hayata döndürülen caminin Şam sanatçıları ya da diğer sanatçıların yardımıyla tasarlandığı düşünülüyor.   

Emevî Cami mozaiği
İslam sanatı; Emevî Cami'nin her yerinde çeşitli üslup ve malzemelerle yapıldığı görülen duvar işlerinde kendisini gösterir. Camideki mozaikler, yağmur, toz ve ısıya dayanıklı, kolay renklendirilen ve dolayısıyla çeşitli renklerin elde edilebildiği cam küplerden oluşur. Küplerin arka planlarında altın, su tasvirinde beyaz, mavi ya da turkuaz ile karıştırılarak gümüş, bazı noktalarda ise sedef kullanılmıştır.

Emevî Cami’de bulunan mozaik motifleri (Syria Photo Guide - Daniel Demeter)
Saraylar, sütunlar, köprü ve kuleler, ağaçlar gibi manzara tasvirlerinin yer aldığı Emevî Cami mozaikleri, âdeta gerçeklikle bir bütün oluşturuyor. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, sanatçıların, ibadethanenin asıl işlevine uygun bir şekilde ve saygı göstererek, caminin çoğu kısmında yer alan mozaik motiflerinde insan ve hayvan tasvirlerinden kaçındığı görülüyor.

Barada tasviri
Camideki en dikkat çeken mozaikler, caminin açık avlusunun batısında bulunan revakları süsleyen nehir, ağaç, bahçe, bitki, saray ve bina tasvirleridir. Renk, bu konuda önemli bir rol oynuyor. Zirâ bu tasvirlerde farklı tonlarda birçok renk kullanıldığı, örneğin nehir tasvirlerinde dört farklı ton ve gümüş ayrıntılar ile motife canlı bir havanın katıldığı görülüyor.
Birçok akademisyen ve gezgin, ev ve saray motiflerinin Şam’daki eski ev ve sarayları, nehir tasvirinin ise şehrin içinden geçen Barada nehri olduğunu öne sürüyor. Bu yüzden bu nehir motifine “Barada tasviri” deniliyor.

Emevî Cami’de bulunan mozaik motifleri (Syria Photo Guide - Daniel Demeter)
Rahmetli İslam sanatı tarihçisi Richard Ettinghausen, bu motifleri, İslam’ın altın çağının ortaya çıkışını hazırlayan güç ve öğretilerinin bir sembolü olarak görüyordu. Bu alanda önde gelen isimlerden Oleg Grabar ise bu motiflerin “Allah’ın inananlara vaat ettiği cennet” tasviri olduğunu, yani bir nevi müminleri teşvik edici nitelik taşıdığını düşünüyordu. Öyleyse bu motifler Nisa Suresi 57. ayetteki şu sözlerle bağdaştırılabilir: “İman edip salih ameller işleyenleri ise, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Orada ebedî olarak kalacaklar. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız”

Emevî Cami’de bulunan mozaik motifleri (Syria Photo Guide - Daniel Demeter)



Sadece yüze bakarak hastalık teşhisi yolunda önemli bir adım atıldı

Diyabet ve yüksek tansiyon gibi rahatsızlıklar, bir gün sadece bir kameraya bakarak saptanabilir (Unsplash)
Diyabet ve yüksek tansiyon gibi rahatsızlıklar, bir gün sadece bir kameraya bakarak saptanabilir (Unsplash)
TT

Sadece yüze bakarak hastalık teşhisi yolunda önemli bir adım atıldı

Diyabet ve yüksek tansiyon gibi rahatsızlıklar, bir gün sadece bir kameraya bakarak saptanabilir (Unsplash)
Diyabet ve yüksek tansiyon gibi rahatsızlıklar, bir gün sadece bir kameraya bakarak saptanabilir (Unsplash)

İnsanların yüzünün sıcaklığını ölçerek onların sağlık durumu ve yaşlanma hızını tespit eden bir yöntem geliştirildi. Yapay zekaya dayanan teknolojinin, çeşitli hastalıklarda erken teşhis imkanı sunması bekleniyor. 

Bilim insanları yüzün çeşitli bölgelerindeki sıcaklık değişimiyle hastalıklar arasındaki bağlantıyı ortaya çıkarmak adına bir çalışma yürüttü. 

Yaklaşık 2 bin 800 Çinli katılımcının yüzünün termal fotoğrafını çeken araştırmacılar bu görsellerde 54 nokta belirledi. Yaşları 21'le 88 arasında değişen katılımcıların normal fotoğraflarında da 486 noktayı işaretleyen ekip bu sayede yüzler arasında daha iyi bir karşılaştırma yaptı.

Daha sonra bu termal verilerle eğitilen bir yapay zeka modeli, farklı bölgelerdeki sıcaklıklıklara bakarak katılımcıların termal yaşını, yani sıcaklığa göre biyolojik yaşını tahmin etti. 

Cell Metabolism adlı hakemli dergide 2 Temmuz'da yayımlanan çalışmada burun ve yanakların yaşlandıkça soğuduğu bulundu. 

ThermoFace adı verilen yöntem, metabolik hastalıklardan muzdarip kişilerin göz çevresinin daha sıcak olduğunu ve daha hızlı bir termal yaşlanma sergilediğini ortaya koydu. Ayrıca yüksek tansiyonun, sıcak yanaklarla kendini gösterdiği saptandı.

Katılımcıların kan örneklerini analiz eden ekip, göz ve yanak çevresindeki sıcaklık artışının çoğunlukla iltihaplanmayla bağlantılı olduğunu gözlemledi. 

Çalışmaya liderlik eden Jing-Dong Jackie Han, "Termal saat metabolik hastalıklarla çok güçlü bir şekilde ilişkili ve önceki yüz görüntüleme modelleri bu hastalıkları tahmin edememişti" diyor. 

ThermoFace çeşitli testlere ve kan örneklerine gerek kalmadan, sadece yüz sıcaklığını ölçerek hastalıkları teşhis edebilir. "Yaşlanma doğal bir süreç" diyen Han ekliyor:

Ancak bizim aracımız sağlıklı yaşlanmayı destekleme ve insanların hastalıksız yaşamasına katkı sağlama potansiyeline sahip.

Ekip bundan sonraki çalışmalarında uyku bozuklukları ve kalp hastalıklarını ThermoFace'le saptamaya çalışacak. Yöntem henüz ilk aşamalarında fakat araştırmacılar erken teşhis yapabilecek bu uygulamanın bir gün hastanelerde kullanılacağını umuyor. 

Independent Türkçe, Interesting Engineering, Study Finds, Cell Metabolism