Mısır Dışişleri Bakanı, Afrika Birliği’ne ‘Nahda Barajı’ hakkında bir mektup teslim etti

Güney Afrika Devlet Başkanı, Mısır Dışişleri Bakanı’nı kabul ettiği sırada (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Güney Afrika Devlet Başkanı, Mısır Dışişleri Bakanı’nı kabul ettiği sırada (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır Dışişleri Bakanı, Afrika Birliği’ne ‘Nahda Barajı’ hakkında bir mektup teslim etti

Güney Afrika Devlet Başkanı, Mısır Dışişleri Bakanı’nı kabul ettiği sırada (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Güney Afrika Devlet Başkanı, Mısır Dışişleri Bakanı’nı kabul ettiği sırada (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Etiyopya ile Nahda (Rönesans) Barajı konusunda yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle destek toplamak üzere gerçekleştirdiği Afrika gezisinin ikinci durağında Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa ile bir araya geldi. Etiyopya’nın, Nil Nehri’nin kollarından biri üzerinde inşa ettiği bu baraj Mısır’ın yıllık su payını tehdit ediyor.
Şukri, geçtiğimiz Şubat ayından bu yana Afrika Birliği’ne (AfB) liderlik eden Cyril Ramaphosa’ya dün Mısırlı mevkidaşı Abdulfettah es-Sisi tarafından gönderilen bir mektup teslim etti. Sisi tarafından AfB liderine gönderilen mektubun içeriğinin Etiyopya’nın inşa ettiği Nahda Barajı ile ilgili olduğu bildirildi. Mısır, Etiyopya ve Sudan arasındaki müzakereler, Addis Ababa’nın geçtiğimiz Şubat ayının sonlarında Washington’da düzenlenen baraj konulu oturuma katılmamasının ardından durma noktasına gelmişti. Washington’da gerçekleştirilen oturumda, Addis Ababa hükümetinin 2011 yılından bu yana inşa ettiği Nahda Barajı’nın doldurulup işletilmesiyle ilgili nihai bir anlaşmaya varılması planlanıyordu.
Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Müsteşar Ahmed Hafız tarafından yapılan açıklamada, Bakan Şukri’nin Ramaphosa ile gerçekleştirdiği görüşmede, son beş yıl içerisinde gerçekleştirilen müzakerelerde yaşanan tüm gelişme ve ayrıntılar hakkında Güney Afrika Devlet Başkanı’nın bilgilendirildiği vurgulandı. Görüşmede, son aylarda ABD gözetimi altında üç ülkenin çıkarlarını koruyan adil ve dengeli bir anlaşmaya ulaşmak için çaba sarf edildiğine dikkat çekildiği aktarıldı.
Hafız tarafından yapılan açıklamada, Güney Afrika’nın çatışmanın hangi tarafında yer aldığı konusu netleşmese de Ramaphosa’nın Şukri’nin mektubu teslim edişi ve son gelişmeler hakkında bilgilendirmede bulunmasından takdirle söz ettiği bildirildi. Görüşmede ayrıca ‘iki taraf arasında çeşitli konularda sürekli koordinasyon sağlanmasının önemine’ vurgu yapıldı.
Güney Afrika, Mısır- Etiyopya çatışmasında tarafsız bir tutum sergilerken, daha önce de her iki tarafı müzakerelere devam etme ve anlaşmazlığı siyasi yollarla çözmeye çağırmıştı. Etiyopya kendi adına Güney Afrika'yı arabulucu olarak kullanmayı teklif etti ancak bu öneri Mısır tarafından göz ardı edildi.
Mısırlı Bakan’ın Güney Afrika ziyareti, dün Burundi’den başladığı bir Afrika turu kapsamında gerçekleştirildi. Şukri’nin turunun, Tanzanya, Ruanda, Kongo, Güney Sudan ve Nijer’i kapsaması bekleniyor.
Krizin geçtiğimiz ayın sonunda meydana gelen tırmanıştan bu yana, Kahire uluslararası desteği kendi lehine seferber etmek için geniş diplomatik hamleler başlattı. Bu bağlamda Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve Kenyalı mevkidaşı Uhuru Kenyatta’nın dün akşam bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve Kenyatta’nın dosya hakkında bilgi aldığı belirtildi.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Bessam Radi, Kenya Devlet Başkanı’nın Nahda Barajı müzakereleri sırasında Mısır’ın olumlu tutumunu desteklediğini açıkladı.
Radi, Sisi'nin, iki ülkeyi birbirine bağlayan ikili ilişkiler ışığında Devlet Başkanı Kenyatta ile görüş alışverişine verdiği önemi vurguladığı belirtildi. Radi ayrıca, Mısır’ın iki ülke arasında çeşitli konulardaki işbirliğini geliştirmeye önem verdiğinin altını çizdi.
Sisi, Nahda Barajı dosyasında Mısır'ı destekleyen Kenya'nın konumunu takdir ettiğini belirterek, Nil Havzası ülkeleri arasında ortak çıkar çerçevesinde stratejik işbirliğinin güçlendirilmesinin ve kalkınmanın sağlanmasının önemini vurguladı.
Aynı bağlamda, Mısır Dışişleri Bakanı’nın Afrika’dan sorumlu yardımcısı Ebubekir Hefni, Somali ve Cibuti’ye iki ziyaret gerçekleştirerek, her iki ülke liderine müzakerelerde yaşanan gelişmeler hakkında mektuplar teslim etti.
Kahire, bu ayın başında Arap Birliği toplantısında müzakerelerdeki pozisyonunu destekleyen bir karar çıkarılması konusunda başarılı oldu. Mısır, 7 Arap ülkesinin yanı sıra Fransa ve Belçika’nın da desteğini aldı.
Mısır, müzakerelerin askıya alınmasına rağmen uluslararası toplumu kriz hakkındaki bilgilendirmeye devam etti. Mısır Düşünce ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Muhammed İbrahim ed-Duveyri'ye göre, Mısır, Arap, Afrika devletleri ve uluslararası düzeylerde kapsamlı ve yoğunlaştırılmış eylem ve çözüm vizyonunun önemini vurguladı.
Merkez tarafından dün yayınlanan bir çalışmaya göre Duveyri, Mısır’ın çözüm için en uygun yol olarak müzakereleri gördüğünü bildirdi. Duveyri, “Mümkün olan tüm esnekliği sunmaktan çekinmediler. Etiyopya'nın yokluğuna ve Sudan'ın başarısızlığına rağmen Mısır, Şubat ayının sonunda Washington ve Dünya Bankası tarafından desteklenen anlaşmayı başlattı” ifadelerini kullandı.
Siyasi uzman "Mısır, zayıflıktan ziyade siyasi yolda ilerliyor, dahası dünyaya uluslararası hukuka saygı duyan bir ülke olduğunu, imzaladığı her anlaşmaya bağlı olduğunu ve bölgeyi istikrara kavuşturmaya önem verdiğini göstermeye çalışıyor” dedi.



Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
TT

Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)

aIrak'ın kuzeyindeki Süleymaniye'de bir doğalgaz sahasının insansız hava aracıyla (İHA) bombalanması öfkeli tepkilere yol açtı ve ABD'nin silahlı gruplara uyarıda bulunması ve hükümetin faillerin yakalanması için harekete geçmesiyle sonuçlandı.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne göre çarşamba akşamı Dana Gas tarafından işletilen Khor Mor gaz sahasını hedef alan bir İHA saldırısı, elektrik santrallerine gaz arzının tamamen kesilmesine neden oldu. ABD'nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya, saldırıyı "düşmanca dış amaçlarla hareket eden yasadışı grupları" gerçekleştirmekle suçladı.

Savaya, Bağdat'ı "bu saldırının sorumlularını tespit etmeye ve adalete teslim etmeye" çağırdı ve "tam egemen bir Irak'ta bu tür silahlı gruplara yer olmadığını" vurguladı.

Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur ​​Barzani ise Washington'a "sivil altyapıyı korumak için gerekli savunma ekipmanını sağlama" çağrısında bulundu. Barzani, "Bu tür saldırıların faillerinin geçmişte olduğu gibi cezadan kaçmaması gerektiğini" vurguladı.

Saldırıyı henüz üstlenen olmadı ancak Irak yetkilileri dün saldırıyı araştırmak üzere bir komite kurulduğunu duyurdu ve askeri bir sözcü de saldırıda yer alanların "cezalandırılacağına" söz verdi.


Hamas, son İsrail cesedini kurtarmak için yarışıyor

Kızılhaç aracı, 4 Kasım 2025'te Gazze Şeridi'nde rehin tutulan bir İsraillinin cesedini almak için hasarlı binaların yanından geçiyor (Reuters)
Kızılhaç aracı, 4 Kasım 2025'te Gazze Şeridi'nde rehin tutulan bir İsraillinin cesedini almak için hasarlı binaların yanından geçiyor (Reuters)
TT

Hamas, son İsrail cesedini kurtarmak için yarışıyor

Kızılhaç aracı, 4 Kasım 2025'te Gazze Şeridi'nde rehin tutulan bir İsraillinin cesedini almak için hasarlı binaların yanından geçiyor (Reuters)
Kızılhaç aracı, 4 Kasım 2025'te Gazze Şeridi'nde rehin tutulan bir İsraillinin cesedini almak için hasarlı binaların yanından geçiyor (Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Filistinli grupların askeri kanatları, salı akşamı İsrailli tutuklu Dror Or'un cenazesini teslim ettikten sonra, ellerinde kalan son iki cenazeyi, biri İsrailli rehine, diğeri ise Taylandlı bir işçiyi bulmak için zamanla yarışıyor.

Cesedi hâlâ aranan İsraillinin Ran Gafli olduğu belirtilirken, Şarku'l Avsat'a bilgi veren kaynaklar, iki cesedin bulunmasının uzun zaman alabileceğini, özellikle de onları kaçıranların ve esaretlerine nezaret edenlerin öldürüldüğünü ve cesetlerin tehlikeli bölgelerde bulunduğunu söyledi.

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, örgütlerin "zorluklar" olarak nitelendirdiği duruma rağmen, kaçırılan iki kişinin kalıntılarını bulmak için gece gündüz çalıştığını vurguladı.


Şara: Suriye sahilinin devletten ayrı bağımsız bir otoritesi olmayacak

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)
TT

Şara: Suriye sahilinin devletten ayrı bağımsız bir otoritesi olmayacak

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün yaptığı açıklamada, protestocuların son iki gündür dile getirdiği "meşru taleplerin" çoğunu anladığını, ancak bazılarının "siyasi saikli" olduğunu söyledi. İki gün önce gösterilerin yaşandığı Suriye sahilindeki Lazkiye'de düzenlenen büyük bir toplantıda video konferans yoluyla konuşan Şara, "Suriye sahili bizim için bir önceliktir çünkü küresel ve uluslararası ticaret yollarına bakmaktadır ve bizimle bölgedeki tüm ülkeler arasında çok güçlü bir ekonomik bağ oluşturacaktır" dedi. Şara, Suriye sahilinin ülkenin geri kalanından ayrı, bağımsız bir otoriteye sahip olmayacağını vurguladı.

Şara, "Halkın son iki gündür dile getirdiği taleplerin çoğunun meşru olduğunu, bazılarının ise siyasi saiklerle ortaya çıktığını anlıyorum. Suriye bu yıl büyük ilerleme kaydetti ve önemli başarılar elde etti" dedi. Bazı protestocuların dile getirdiği "federalizm" talepleri hakkında yorum yapan eş-Şara, "Federalizm kavramı yerel yönetime benziyor ve Suriye'deki mevcut yasalar, küçük değişikliklerle... savunma, güvenlik, dış ilişkiler ve ekonomi kurumları bölünmez bir bütündür" şeklinde konuştu.

Şara, Suriye kıyılarının Suriye içindeki ulusal birliğin gücünü gösteren unsurlara sahip olduğunu ve mezhepsel çeşitliliğin devlete zenginlik kattığını savundu. "Suriye coğrafyası birbiriyle bağlantılıdır ve kıyıların geri kalanından izole edilmiş bağımsız bir otoriteye sahip olması imkansızdır" ifadelerini kullandı.