Irak’ta Şii cephenin itirazlarına rağmen Zurfi yeni hükümet için temaslarını artırıyor

Adnan ez-Zurfi
Adnan ez-Zurfi
TT

Irak’ta Şii cephenin itirazlarına rağmen Zurfi yeni hükümet için temaslarını artırıyor

Adnan ez-Zurfi
Adnan ez-Zurfi

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih’in hükümet kurma yetkisini eski Necef Valisi Adnan ez-Zurfi’ye vermesinin ardından kararı reddeden Şii cephenin üst düzey isimleri bir araya geldi.
Ulusal Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hakim’in evinde düzenlenen toplantıya, Nuri el-Maliki, Hadi el-Amiri, Haydar el-İbadi, Falih el-Feyyad, Kays el-Hazeli’nin liderliğindeki Asaib Ehlil Hak temsilcileri, Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’ın temsilcisi Nassar er-Rebii katıldı.
Toplantı öncesinde sosyal medya hesapları üzerinden dolaşıma koyulan bir belgede Zurfi’nin Necef’teki 4 dini mercii tarafından reddedildiği belirtildi. Ancak söz konusu mercilerin ofisinden bu bilgiyi teyit eden herhangi bir açıklama yapılmadı. Belgede ayrıca Kürt lider Mesut Barzani’nin Zurfi’nin Şii cepheden tam destek almadığı sürece Zurfi ile görüşmeyi reddettiği iddia edildi. Fakat Barzani’nin ofisinden bu iddiayı teyit eden veya yalanlayan herhangi bir açıklama yapılmadı.
Şii cephenin toplantısından çıkan kararda Zurfi’nin hükümet kurma görevinden çekilmesi ve yeni bir aday belirlenmesi amacıyla müzakerelerin yeniden başlatılması talep edildi. Ancak Zurfi, bu karara ve toplantı öncesinde yayınlanan belgeye meydan okuyarak, hükümet kurma yetkisinin kendisine verilmesine itiraz eden taraflarla temaslarını artırdı.
Zurfi, bu kapsamda, Şii cephe içindeki tüm tarafların nihai pozisyonları netleşinceye kadar, Kürt ve Sünni cepheyle kamuya açık bir şekilde görüşmelere başladı.
Zurfi, bu görüşmelerin dışında uluslararası toplumun da desteğini almak amacıyla yetkiyi almasının ikinci günü Birleşmiş Milletler Irak Yardım Misyonu Başkanı Jeanine Hennis- Plasschaert ile bir araya geldi. Bu da BM’nin Zurfi’yi desteklediğini gösteriyor. Bir diğer destek de ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’dan geldi. Zurfi ayrıca Mısır ve Kuveyt’in Bağdat Büyükelçileriyle bir araya geldi. Büyükelçilerin ofislerinden yapılan açıklamada Zurfi’nin Arap devletlerin de desteğini aldığı görülebiliyor.
Kuveyt’in Bağdat Büyükelçisi yaptığı açıklamada, Irak'ın istikrarının komşu ve dost ülkelerin lehine olduğunu belirterek, Kuveyt’in iki kardeş ülke arasındaki ortak meselelerde daha fazla işbirliği yapmaya hazır olduğu vurgulandı.
İran ise hükümet kurma sürecine yaşanan krizde müdahalesinin olmadığını belirtti. İran'ın Bağdat Büyükelçi Yardımcısı Musa Alizade Tabatabayi, Tahran politikasının Irak’ın içişlerine karışmama üzerine kurulu olduğunu ifade etti.
IRNA’da yer alan habere göre, Tabatabayi, ülkesinin ve kendisinin, Iraklı politikacıların güvenlik, istikrar ve imar konusunda attıkları adımlarda başarılı olmaları yönündeki temennisini dile getirdi.
Irak’ın eski Başbakanı Baha el-Araci, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, Zurfi’ye yönelik itirazların siyasi gerekçelerden kaynaklanmadığını belirtti.
Araci, bazı Şii partilerin, yaptıkları itiraza, Zurfi’ye destek konusunda Şii cephe içinde görüş birliği oluşmamasını gerekçe gösterdiklerini belirterek, “Biz, buradan şunu soruyoruz: Bu partiler daha önceki başbakanlar üzerinde görüş birliği sağladı mı? İtirazların sebebi siyasi değil, gerçekçi de değil. Bu nedenle herkesi, milli bir karar almaya çağırıyoruz” diye yazdı.
Siyasi Düşünce Merkezi Başkanı İhsan eş-Şammari, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, mevcut krizin çözümü ve Zurfi’nin zor gözüken görevi yerine getirme imkanı üzerinde birtakım değerlendirmelerde bulundu.
 
Şammari, açıklamasında şunları söyledi;
- Zurfi’ye yönelik itiraz sadece iki Şii siyasi bloktan geldi: Nuri el-Maliki liderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu ve Hadi el-Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu. Bu itiraz, söz konusu iki bloğa yakın olanlar da dahil diğer partiler için söz konusu değil. Zurfi ayrıca Sünnilerin desteği ile Kürtlerin çekinceli desteğinin yanı sıra güçlü Şii taraflar arasında memnuniyetle karşılandı.
- Hakim’in evinde (önceki akşam) yapılan toplantının amacı Zurfi’yi reddetmek değil, görüş birliği sağlamak ve önümüzdeki süreç için ortak bir paydaya ulaşabilmekti. Ayrıca bu toplantıda itiraz eden gruplarla Adnan ez-Zurfi’ye destek verme konusunda uzlaşmaya çalışan bazı taraflar da vardı.
- İtiraz eden grupların önünde anayasal mühlet var. Bu süre içinde anlaşmazlıklarla birlikte müzakereler sürecektir. Şii cephe yeni hükümetle ilgili birtakım güvenceler istiyor.
- Zurfi’nin bu noktada birçok konuda güvence vermesi gerekebilir. Özellikle silahlı grupların ve bazı tarafların kazanımlarının korunması ve Zurfi’nin ABD’nin ülkedeki varlığına olumlu bakması nedeniyle İran’a düşmanlık edilmemesi gibi birtakım taahhütlerde bulunması istenecektir.



Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
TT

Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)

ABD Başkanı'nın Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya dün yaptığı açıklamada, Irak'ın kritik bir dönemeçte olduğunu ve silahlı grupların devletle rekabet edip devletin rolünü baltaladığı bir ortamda hiçbir ulusun başarılı olamayacağını söyledi.

Savaya, Irak'taki bölünmüşlüğün ülkenin uluslararası konumunu zayıflattığını, ekonomisini boğduğunu ve ulusal çıkarlarını koruma yeteneğini sınırladığını belirterek, hükümetin ülkeyi bölgesel çatışmalardan uzak tutan ve ulusal önceliklere odaklanan bir yaklaşım izlediğinde, istikrarın mümkün olduğunu kanıtladığını ifade etti.

Irak'ta istikrarın sağlanmasının sorumlu liderlik ve devleti ve kurumlarını güçlendirmeye yönelik kararlı bir yaklaşım gerektirdiğini vurgulayan yetkili, siyasi ve dini liderlerin kararlarının, Irak'ın egemenlik ve güç yolunda ilerleyip ilerlemeyeceğini veya parçalanma ve gerilemeye doğru kayıp kaymayacağını belirleyeceğini belirtti.

Trump'ın liderliğinde Amerika Birleşik Devletleri'nin bu kritik dönemde Irak'ı desteklemeye tamamen hazır olduğunu teyit etti.


Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
TT

Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)

Gazze Şeridi, İsrail ve Hamas arasında geçen ekim ayında başlayan kırılgan ateşkes anlaşmasının üçüncü ayına dün girdi. Kuşatma altındaki halk, İsrail'in ihlalleri ve ciddi yardım eksikliğiyle birlikte iki ay geçirdi.

Gazze Şeridi'ni kasıp kavuran şiddetli hava koşulları ve yoğun yağışlar, halihazırda bir bebeğin soğuktan ölmesiyle sonuçlanan zorlu koşulları gidermek için gerekli malzemelerin ulaştırılmasının aciliyetini bir kez daha vurguladı. Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), yağışların neden olduğu artan acıların "tıbbi ve yeterli barınma malzemeleri de dahil olmak üzere insani yardımın kesintisiz akışı yoluyla önlenebileceğini" belirtti.

Bu arada, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir dün, Hamas'ın askeri kanadına adını veren, İsrail sınırları içinde bulunan tarihi lider İzzeddin el-Kassam'ın türbesini kaldırma sözü verdi. Ben-Gvir, güvenlik güçleri ve bir vinç eşliğinde, Suriye doğumlu el-Kassam'ın türbesinin yanına kurulan dua çadırını sökerken çekilmiş bir video yayınladı. Hamas, güvenlik bakanının eylemlerinin "kutsallığa karşı eşi benzeri görülmemiş bir ihlal ve kutsal yerlere saygısızlık" olduğunu ifade etti.


Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

TT

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

İsrail, ABD Başkanı Donald Trump’ın ekimde ilk aşaması uygulamaya giren Gazze ateşkes planı kapsamında Hamas’ın tamamen silahsızlandırılması şartında ısrarını sürdürüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilerle Tel Aviv, Hamas’ın uzun süreli bir ateşkes karşılığında silahların “dondurulması” yönündeki önerisini reddetti.

Fransız Haber Ajansı AFP bugün (Perşembe) konuşan bir İsrailli yetkili, “20 maddelik plan çerçevesinde Hamas’ın geleceği yok; örgüt silahsızlandırılacak” dedi. Aynı yetkili, “Gazze tamamen silahtan arındırılmış olacak” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar, Hamas’ın yurtdışı siyasi büro şefi Halid Meşal’in Al Jazeera’da yayımlanan röportajında, “Direnişin tamamen silahsızlanması kabul edilemez. Silahların dondurulması veya muhafaza edilmesi gibi seçenekler tartışılıyor” sözlerinin ardından geldi.

y
Hamas lideri Halid Meşal (X)

İsrail Ordu Radyosu da Tel Aviv’in “Gazze’nin tamamen silahsızlandırılması” talebini yinelerken, ABD ile konuya dair “sürekli koordinasyon” yürütüldüğünü aktardı.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması, Hamas ve diğer silahlı grupların silahsızlandırılmasını öngörüyor.

ABD yönetimi son günlerde daha esnek bir yaklaşım sergiliyor

Hamas’ın üst düzey bir kaynağı, Şarku’l Avsat’a konuşarak Trump yönetiminin silahsızlanma vurgusunu sürdürmekle birlikte, son dönemde arabulucular ile hareket arasında dolaşan bazı önerilere “daha açık” bir tutum sergilediğini belirtti.

Aynı kaynak, “Hareketin sunduğu ve arabulucuların geliştirdiği çeşitli fikirler var. Hâlâ farklı taraflarca iletilen yeni formüller tartışılıyor; amaç ikinci aşamaya geçişi hızlandırmak” dedi.

Bu beklenti, ABD’nin son açıklamalarıyla çelişiyor. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Mike Waltz, İsrail Cumhurbaşkanı İsaac Herzog’la görüşmesinde, Washington’un “Hamas’ın kendini yeniden inşa etmesine asla izin vermeyeceğini” söyledi.

f
ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Mike Waltz (AFP)

Hamas kaynakları, temasların sürdüğünü ve sürece dair “her zamankinden daha ciddi bir irade” oluştuğunu ifade ediyor. Hareket, silahların korunması, depolanarak “dondurulması” veya bir Arap ya da İslam ülkesinin gözetimine devredilmesi gibi formüllerin değerlendirilebileceğini düşünüyor.

Hamas içerisinden bir başka kaynak, arabulucuların “silahsızlandırma, uluslararası güç konuşlandırılması ve Gazze’nin yönetimi gibi konularda ABD ile geniş bir anlayış zemini yaratabileceğini” belirtti.

Meşal, “silahtan arındırma değil dondurma” önerisini anlatırken, “İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının tekrarlanmayacağına dair sağlam garantiler sağlayacak bir çerçeve oluşturmak istiyoruz” dedi.

“Filistin yönetiminin rolü”

İsrail, Hamas’ın elindeki son İsrailli rehinenin naaşı teslim edildikten sonra planın ikinci aşamasına geçilmesinde ısrar ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçişin “yakın” olduğunu belirtti ancak “Gazze’nin silahsızlandırılması gibi zorlu dosyalar bulunduğunu” ifade etti.

sdfrg
Filistin Ulusal Güvenlik Kuvvetleri'ndeki Özel Harekat Birimi 101 (Ulusal Güvenlik web sitesi)

Tartışmalar sürerken, Filistin yönetimi ise Gazze’de tam yetki devrinde ısrar ediyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, son günlerde Arap, İslam ve Avrupa liderleriyle temaslarında yönetimin Gazze’de sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu vurguladı.

Hamas, bu pozisyona kamuoyu önünde yanıt vermese de, hareketin üst düzey bir kaynağı Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Filistin yönetiminin Gazze’de sorumluluk üstlenmesine karşı değiliz; ancak bunun ulusal bir uzlaşı programına dayanması gerekir” dedi.

Kaynak, “İsrail’in Gazze’de Filistin yönetiminin herhangi bir rolünü reddettiğini ve bu engelin aşılması için uluslararası baskıların devrede olduğunu” belirtti.