İspanyol doktorlar, katı seçeneklerle karşı karşıya

İtalyalı askerler, ülkenin kuzeyindeki Crema bölgesinde Koronavirüs’e yakalanan hastalara tıbbi çadırlar kuruyor (EPA)
İtalyalı askerler, ülkenin kuzeyindeki Crema bölgesinde Koronavirüs’e yakalanan hastalara tıbbi çadırlar kuruyor (EPA)
TT

İspanyol doktorlar, katı seçeneklerle karşı karşıya

İtalyalı askerler, ülkenin kuzeyindeki Crema bölgesinde Koronavirüs’e yakalanan hastalara tıbbi çadırlar kuruyor (EPA)
İtalyalı askerler, ülkenin kuzeyindeki Crema bölgesinde Koronavirüs’e yakalanan hastalara tıbbi çadırlar kuruyor (EPA)

Koronavirüs (Kovid- 19) kriziyle mücadelede Avrupa Birliği’ne üye ülkelere yardımcı olmak için çeşitli önlemler ortaya koyulması sonrasında Avrupalı kuruluşlar, bazı birimleri yaralı ve ölü sayısını takip etmek üzere tahsis etti. Avrupa ülkeleri, zafer kazanacaklarını ifade ettikleri bu salgınla tek başlarına mücadeleyle boğuşuyor.
İtalya’dan gelen rakamlar, benzer senaryolara karşı dikkatli hareket eden komşu olan ya da olmayan ülkelerin de nefeslerini tutmasına neden oldu.
İtalya’daki ölümlerin sayısının Çin’deki kurbanların sayısını aşması sonrasında Roma, kapılarını ve anahtarlarını orduya ve polise teslim etti. Madrid ise hastaneleri maksimum kapasitelerle donattıktan sonra yaralanma ve ölüm vakalarında görülen hızlı yükselişle bir korkuya kapıldı. Fransa ve Almanya da ilerleyen günlerde mücadeleyi yoğunlaştırmaya hazırlanıyor. Aynı şekilde İngiltere, komşularının ciddi endişelerine rağmen, Hollanda’nın ardında koşmaya ısrar ettiği ‘kontrollü grup bağışıklığı’ stratejisine yöneldi. Hollanda Başbakanı, “Hollandalıları bir taşın altına koymanın” imkansız olduğunu söyledi. Başbakan, virüsün nüfusun yarısına bulaşabileceği bu üç ay içinde salgının yayılmasının, azalmasının beklendiğini vurguladı. Juventus’un yıldız futbolcuları ise özel otellerde kalıyor. Sağlık Bakanlığı ise Roma’nın eteklerinde bir manastırda, onlarca rahibenin virüse yakalandığını açıkladı.
Aynı şekilde İspanya hükümeti, sağlık ekiplerinin sayılarını artırmak için öğrenciler ve emeklilerle sözleşme yapmaya yöneldi. Başbakan ayrıca, vatandaşların yarısının kriz nedeniyle işlerini kaybetme korkusu yaşadığını vurguladı.
Huzurevlerindeki kitlesel kayıplar tekrarlandıkça ve onlarca yaşlı vatandaş hayatını kaybettikçe İspanya, acı verici bir adım atmaya hazırlanıyor. Öyle ki hastaneler yoğun bakım ünitelerinde tehlikeli vakalarla başa çıkmak için maksimum bir çaba sarf ederken Doktorlar Birliği, ‘en şanslılara tedavi’ gibi bir ‘davranış belgesi’ hazırlamaya başladı.
Yetkililer, ölüm sayısı grafiğinin hızla artmaya devam ettiğini ve yakın bir zamanda da azalmasının beklenmediğini açıkladı. Bu nedenle suni solunum birimine sevk edilmeye öncelik vererek, (engelli olmadan iyileşme şansına sahip olanlar ve bir engelli olarak iyileşme şansına sahip olanlar için) açık kurallar ve kriterler gerektiren zor kararlar alınmasının gerektiği belirtildi. Sağlık Bakanlığı, bu hususta yaşın tek kriter olmadığına dikkati çekerken, “Yoğun bakım ünitelerindeki yetersiz yataklar ve cihazlar nedeniyle, normal şartlar altında önlenebilir ölümler olacak” dedi. İspanya hükümeti ayrıca, İspanya’daki vaka sayısının, mevcut durumda İtalya’da kaydedilen sayıya ulaştığını ve gelecek haftaların sonuna kadar bu sayının aşılmasının beklendiğini açıkladı.
Öte yandan İngiltere hükümeti, başkent Londra’daki restoranları, spor merkezlerini ve sinemaları koronavirüsün yayılmasını engelleme çabasının bir parçası olarak kapatmaya hazırlanıyor. 20 Mart’a kadar Boris Johnson hükümeti, okulları kapatmakla, vatandaşlara evlerinde kalmaları, kalabalıklardan kaçınmaları çağrısı yapmakla ve metro ile otobüs seferlerini azaltmakla yetinmişti. İngiltere hükümetinden danışmanlar, sağlık hizmetleri üzerindeki baskıyı hafifletmek için sosyal mesafe uygulamalarını en az yılın yarısına kadar sürdürmek gerektiğine dikkati çekti.
Reuters’ın aktardığına göre İngiltere’deki Acil Durumlar için Bilimsel Danışma Grubu, 20 Mart’ta yayınladığı bir bildiride, hükümetin daha fazla kısıtlama gereken ya da kısıtlamaların azaltılması gereken dönemler arasında rotasyon yapmak zorunda kalabileceğini belirtti. Danışmanlar, “Vatandaşların iletişimini azaltmak için daha fazla tedbirin uygulandığı dönemler arasında rotasyon politikasının benimsenmesi, kritik vakaların sayısını korumak için etkili olabilir” dedi.



İsrail, Filistin Yönetimi liderlerinin hareketlerine yönelik kısıtlamaları sıkılaştırıyor

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)
TT

İsrail, Filistin Yönetimi liderlerinin hareketlerine yönelik kısıtlamaları sıkılaştırıyor

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)

İsrail, sahada gerilimin arttığı ya da Filistin Yönetimi'nin çeşitli siyasi kazanımlar elde etmeye çalıştığı dönemlerde yıllardır sürdürdüğü bir politikanın parçası olarak Filistinli yetkililerin iç ve dış hareketlerini kısıtlamaya geri döndü.

Gazze savaşının başlamasından bu yana İsrail bu yaklaşımını yoğunlaştırdı. İsrail makamları dün Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa'nın Batı Şeria'daki Ramallah ve Nablus vilayetlerinde bir dizi kasaba ve köyü ziyaret etmesini engelledi.

Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu’nun Facebook sayfası üzerinden yapılan paylaşımda, “İsrail işgal yetkilileri, önceden uyarıda bulunmaksızın, Başbakan Muhammed Mustafa'nın Nablus vilayetindeki Duma ve Kusra kasabalarını, Ramallah vilayetindeki Berka ve Deyr Dibvan kasabalarını ziyaret etmesini engelledi” denildi.

Paylaşımın devamında, “Bu keyfi adım, işgal makamları tarafından Filistin hükümetine karşı alınan bir dizi ırkçı tedbirin devamı niteliğinde olup, hükümet ile Filistin vatandaşları arasındaki güveni sarsmaya yönelik umutsuz bir girişimdir” ifadesi yer aldı.

Abbas'ın seyahatinin engellenmesi

Geçtiğimiz günlerde İsrail, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Suriye'ye yapacağı ziyarete hazırlık amacıyla Ürdün'e gitmesini de engellemeye çalıştı. Ancak yoğun çabaların ve çeşitli tarafların temaslarının ardından Abbas, İsrail'in oyalamasının ardından Ürdün'e karayoluyla gitmek zorunda kaldı.

y6jukı
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)

Filistin Yönetimi bu konuda resmi bir açıklama yapmadı. Bazı yetkililer son dakikaya kadar ve birden fazla kez Abbas'ın hava yoluyla seyahat edeceğini teyit etmeye çalıştı, ancak sonunda yıllardır nadiren gerçekleşen bir şey olarak Abbas karayoluyla gitti.

İsrail'in bu kısıtlamasının, Filistin Devlet Başkanı'nın Suriye'yi ziyaret etme ve İsrail'in halen ‘terörist’ olarak tanımladığı ve ülkesinin topraklarına saldırdığı Suriyeli mevkidaşı Ahmed eş-Şera ile görüşme niyetinden mi yoksa Filistin'in ‘iki devletli çözüm’ çerçevesinde bir Filistin devletinin uluslararası alanda tanınması için başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleriyle ve Suudi Arabistan'la koordinasyon içinde hareket etmesinden mi kaynaklandığı bilinmiyor.

Elbette bu tutum İsrail hükümetini ve Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu kızdırdı ve Fransa'nın çabalarına ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un açıklamalarına saldıran açıklamalar yapmasına neden oldu.

Sessiz kalmak

Filistin hükümeti Mustafa'nın Batı Şeria'daki bazı kasabaları ziyaret etmesinin engellenmesi konusunda sessiz kalırken, Filistin Devlet Başkanlığı da Suriye ziyareti öncesinde Başkan Abbas'a karşı İsrail tarafından yapılan girişimler konusunda sessiz kaldı.

dfrgthy
İsrail askerleri askeri operasyonlar sırasında Batı Şeria sokaklarında (İsrail ordusu)

İsrail'de hiçbir resmi kurum İsrail'in attığı bu adımlar hakkında yorum yapmazken, bazı medya kuruluşları Netanyahu hükümetinden resmi bir yorum almaksızın Filistin Devlet Başkanı'nın Suriye ziyaretini engelleme girişimlerini haber yaptı.

Gözlemciler, Filistinli yetkililerin hareketlerine getirilen bu kısıtlamanın, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Batı Şeria şehirlerine uyguladığı siyasi ve fiziki kuşatma çerçevesinde gerçekleştiğini düşünüyor.

Geçtiğimiz birkaç ay içinde Batı Şeria bir dizi yoğun askeri operasyona maruz kaldı. İsrail ordusu gece gündüz baskınlar düzenliyor, daha fazla kontrol noktası kuruyor, bölge sakinlerine yaptırımlar uyguluyor ve bir bölgeden diğerine veya bir vilayetten diğerine hareketlerini kısıtlıyor. İsrail polisi çeşitli yollarda konuşlanmış durumda ve Filistinlilere hiç de azımsanmayacak miktarlarda trafik cezaları uyguluyor.

Batı Şeria'nın coğrafi yapısının değiştirilmesi

İsrail askeri operasyonları üç aydır ağırlıklı olarak Cenin Mülteci Kampı’nda, aynı süre zarfında Tulkerim Mülteci Kampı’nda ve yaklaşık 70 gündür Tulkerim vilayetindeki Nur Şems Mülteci Kampı’nda yoğunlaştı. Bu operasyonlar, ‘silahlı terörizmin yuvası’ olarak tanımlanan bu kampların coğrafi yapısını değiştirmeye yönelik olarak evleri buldozerle yıkmayı ve yeni yollar inşa etmeyi içeriyor.

Söz konusu operasyonlar, yaklaşık 18 aydır acımasız bir savaşa maruz kalan Gazze Şeridi'nde yaşananların bir tekrarı olarak on binlerce Filistinlinin bu kamplardan göç etmesine neden oldu. Diğer vilayetlerdeki köyler, kasabalar ve kamplar da her gün daha fazla yerleşim karakolu kuran, yerleşim yolları inşa eden, Filistinli çiftçilere ait ekipmanlara el koyan ve onlara saldırarak aralarında çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan yerleşimcilerin saldırılarına maruz kalıyor.

DFRGTYH
Batı Şeria'nın El Halil kentinde Yahudi yerleşimine bakan bir tepede yürüyen Filistinli adam, 3 Nisan 2025. (AFP)

İsrailli yerleşimciler dün sabah Nablus'un doğusundaki Beyt Decen köyünde bir elektrik hattını uzatmak için çalışırken Filistinlilerin ekipmanlarına ve üç kamyona el koydu. Başka bir grup yerleşimci de Ürdün Vadisi'nin kuzeyinde mahsulleri sulamak için kullanılan su pompalarını çaldı.

Filistinlilere göre yerleşimciler tarafından gerçekleştirilen bu saldırıların çoğu İsrail ordusunun koruması altında gerçekleştiriliyor. Bu durum, Tel Aviv'de yerleşimi ve yerleşimcileri teşvik eden Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir gibi aşırılık yanlısı bakanların yer aldığı aşırı sağcı hükümet altında bu tür saldırıları meşrulaştırarak İsrail'de açık ve net bir yaklaşım değişikliğine işaret ediyor.