​Alama: Salgın, hayatta ihtiyacını duyduğumuz bir duraklama fırsatı verdi

Ragheb Alama
Ragheb Alama
TT

​Alama: Salgın, hayatta ihtiyacını duyduğumuz bir duraklama fırsatı verdi

Ragheb Alama
Ragheb Alama

Geniş bir kitle tarafından takip edilen ve sevenleri tarafından örnek olarak kabul edilen Lübnan ve Arap dünyasının yıldız şarkıcılardan Ragheb Alama, koronavirüs salgınına yönelik yapılan açıklamalara ve alınan gerekli tedbirlere uyarak bu konuda da hayranları için bir rol model oldu.
“Evde kal!” sloganını benimseyen Alama, virüsten etkilenme olasılığını azaltmak için gerekli hijyen yöntemlerini önemsiyor. Ayrıca eve kurye hizmetinden vazgeçerek arkadaş ve akraba ziyaretlerine de ara vermiş durumda.
Ragheb Alama, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda virüs salgını hakkında şunları söyledi:
“Çocuklarımızla mümkün olduğunca daha uzun süre bir arada kalmamızı sağladı. Eskiden onlarla zaman zaman bir araya gelirdim ancak birçok aktiviteleri yüzünden bizden uzaklaşıyorlardı. Bugün zorunlu olarak evde kalıyorlar. Bu ise mümkün olduğunca yararlanmaya çalıştığım iyi bir durum.”
Ragheb Alama, Beyrut’taki evinde nasıl vakit geçirdiği konusunda da şunları aktardı:
“Bir gün mutfağa girip, ful ya da mantarlı spagetti tabağı hazırlayacağımı hiç düşünmemiştim. Bir yandan yemek pişirmekten zevk alırken diğer yandan da kendimi eğlendirmenin bir yolunu bulmuş oldum. Zaman bu şekilde hızlı geçiyor.”
Alama, bugün yaşadıklarını memnuniyetle karşıladığını belirterek “Olup bitenleri ve yaşadığım şeyleri çok isteyerek kabul ediyorum. Hayatta rahat edeceğim bir molaya ihtiyacım vardı. En önemlisi ise alınan tedbirlere ve yönergelere uymak” dedi.
Alama, Lübnan’ın bu salgından kurtulduğunda atacağı ilk adımla ilgili olarak “Ülkemin vatandaşlarını, kapılarını ücretsiz şekilde dinleyicilerine açacak bir konserle selamlayacağım” dedi.  Lübnanlı şarkıcı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sanatçılara ve iş adamlarına seslenmek istiyorum. Politikacıların bir faydası yok. Onlardan tek isteğim ellerini temiz bir şekilde halkın üzerine uzatmaları ve bütün ihtiyaç sahipleri ile hastaların iyiliği için katkıda bulunmalarıdır.”



Tek bir psikoterapi seansı, bel ağrılarını yıllarca hafifletebilir

Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
TT

Tek bir psikoterapi seansı, bel ağrılarını yıllarca hafifletebilir

Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)

Yeni bir araştırmaya göre tek bir psikoterapi seansı, şiddetli bel ağrısı çeken kişilere yıllarca rahatlama sağlayabilir.

The Lancet Rheumatology'de yayınlanan araştırma, bilişsel fonksiyonel terapinin (cognitive functional therapy/CFT) bel ağrısını en az üç yıl boyunca hafifletebildiğini gösteriyor.

Öngörülemeyen nüksetmeler ve ağrı ataklarıyla kendini gösteren kronik bir rahatsızlık olan bel ağrısı, dünya çapında engelliliğin önde gelen nedenlerinden biri.

Dünya çapında 600 milyondan fazla kişiyi etkilese ve 2050'ye kadar yaklaşık 840 milyon kişiyi etkileyeceği tahmin edilse de çoğu tedavi yöntemi sadece düşük ila orta derecede iyileşme sağlıyor.

CFT, kronik bel ağrısının tedavisinde halihazırda ilk tercih edilen yöntem ancak faydalarının ne kadar etkili ve kalıcı olduğu henüz tam bilinmiyor.

Hastanın kronik ağrısıyla ilişkisini değiştirmeyi amaçlayan kişiselleştirilmiş bir yaklaşım olan CFT, ağrıya ve engelliliğe katkıda bulunan olumsuz bilişsel süreçleri, duyguları ve davranışları hedef alarak etki yaratıyor.

Son araştırma CFT'nin, bel ağrısından muzdarip kişilerde fiziksel aktiviteye katılımı üç yıla kadar etkili bir şekilde artırdığını gösteriyor.

Bilim insanları çalışmada Avustralya'da kronik bel ağrısı çeken yaklaşık 500 hastayı 8 seanslık normal bakım, CFT veya CFT'yle biofeedback tedavisi almak üzere rastgele gruplara ayırarak verilerini inceledi. Biofeedback tedavisi, kalp atış hızı gibi vücut fonksiyonlarını ölçmek ve hastanın bunları değiştirmesini sağlamak için sensörler kullanan bir teknik.

Normal bakım ise ağrı kesiciler, fizik tedavi veya masaj gibi, sağlık hizmeti sağlayıcıları tarafından hastalara önerilen herhangi bir tedaviyi ifade ediyor.

Çalışma, CFT ve CFT'yle biofeedback alan hastaların fiziksel aktiviteye katılımlarında normal bakıma göre gelişmeler olduğunu ortaya koydu.

Üç yıl sonra sadece CFT ve CFT'yle biofeedback alanlar arasındaki farkın küçük olduğu ve kayda değer olmadığı bulundu.

Araştırmaya göre CFT alan kişiler ağrıya yönelik bakış açılarını değiştirebilir, hareket kalıpları ve yaşam tarzı iyileştirmeleri yoluyla kendi kendilerini yönetebilirler.

Araştırmacılar bulgulara dayanarak CFT'nin bel ağrısı çekenler için fiziksel aktivite üzerinde uzun vadeli faydalar sağladığını ve müdahalenin yaygın olarak uygulanabilmesi halinde rahatsızlığı hafifletmek için bir fırsat sunduğunu söylüyor.

Çalışmada şu ifadeler yer alıyor: 

CFT kronik, engellilik yaratan bel ağrısından muzdarip kişilere, normal bakımdan çok daha düşük toplumsal maliyetle büyük ve sürekli iyileşmeler sağlayabilir.

Araştırmacılar, CFT'ye daha fazla erişilebilmesi ve yaygın olarak uygulanabilmesi için klinik tedavi uzmanı eğitiminin yaygınlaştırılması çağrısı yapıyor.

Independent Türkçe