​Dünya genelinde koronavirüs vaka sayısı 380 bini aştı

Wuhan şehrinde bir tren istasyonunu sterilize etmeye hazırlanan işçiler (AFP)
Wuhan şehrinde bir tren istasyonunu sterilize etmeye hazırlanan işçiler (AFP)
TT

​Dünya genelinde koronavirüs vaka sayısı 380 bini aştı

Wuhan şehrinde bir tren istasyonunu sterilize etmeye hazırlanan işçiler (AFP)
Wuhan şehrinde bir tren istasyonunu sterilize etmeye hazırlanan işçiler (AFP)

Çin’de patlak vererek tüm dünyaya yayılan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayısı dünya genelinde 380 bini aştı.
İstatistik verilerini paylaşan Worldometers sitesine göre dünya genelinde tespit edilen koronavirüs vaka sayısı bu sabah itibariyle 380 bini aştı.
Söz konusu verilere göre iyileşen insan sayısı 100 bini aşarken, koronavirüs kaynaklı ölü sayısı ise 16 bin 558’i geçti.
Çin, vaka sayısı bakımından ilk sırada yer alırken, İtalya, ABD, İspanya, Almanya, İran, Fransa ve Güney Kore onun ardından geliyor.
81 bin 171 vaka tespit edilen Çin, 63 bin 928 vakanın kaydedildiği İtalya’nın önünde yer alıyor. Ancak, İtalya 6 bin 77 ölü sayısı ile 3 bin 277 kişinin hayatını kaybettiği Çin’i bu anlamda geçmiş durumda.
Çin’de koronavirüsün geçtiğimiz Aralık ayında ilk kez ortaya çıktığı Hubei Eyaleti’ndeki yerel yetkililer, iki ay önce yürürlüğe giren karantinanın 25 Mart’ta sona ereceğini ve eyaletteki seyahat yasağının kaldırılacağını bildirdi.
Hubei Eyaleti’nde bulunan Wuhan şehrinde ise sokağa çıkma yasağı 8 Nisan’da sona erecek.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP