Şoygu Esed’e İdlib ve Fırat’ın doğusuyla ilgili ‘önemli mesajlar’ taşıdı

Fotoğraf (SANA)
Fotoğraf (SANA)
TT

Şoygu Esed’e İdlib ve Fırat’ın doğusuyla ilgili ‘önemli mesajlar’ taşıdı

Fotoğraf (SANA)
Fotoğraf (SANA)

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Suriye rejim lideri Beşşar Esed ile Şam’da yaptığı görüşme sonrasında Rusya’ya döner dönmez koronavirüs testi yaptırdı.
Suriye’nin başkenti Şam’a hem zamanlama hem de düzeyi itibariyle sürpriz bir ziyaret gerçekleşti. Ziyaret bazı soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Suriye hava sahasında Şoygu’nun uçağının güvenliğini Rus Hava Kuvvetleri’ne ait Su-35C uçakları sağlaması dikkati çekti. Bu gelişme, Şam dahil ABD ve İsrail’e verilen ilk mesajdı.
Moskova’nın ifadesiyle ‘iş ziyareti’ kapsamında Suriye’ye uçakların koruması altında girmesi Şoygu’nun, daha alt düzeyli bir yetkilinin taşıması uygun olmayan önemli görüş ve mesajları iletmek için Şam’ı ziyaret ettiğini gösteriyor. Rusya Savunma Bakanlığı’nın görüşme sonrası yaptığı açıklamaya göre, Şoygu ve Esed, İdlib’deki ateşkes ile Suriye’nin kuzeydoğusundaki durumu ve Rusya-Türkiye arasında varılan uygulama mekanizmalarını ele aldı.
Suriye’den doğrudan sorumlu olan Şoygu’nun Kremlin’den ‘önemli mesaj’ taşıdığının en önemli göstergesi, Rusya-Türkiye arasındaki anlaşmaların ihlal edilmesine veya tehlikeye atılmasına izin verilmemesidir.
Moskova, özellikle gelişmelerin istikrar yönünde seyrettiği bir ortamda Türk tarafıyla kurduğu ortak çalışma mekanizmasının ‘provokasyonlardan’ zarar görmesini istemiyor. Moskova, Ankara’ya yönelik söylemlerinde son günlerde daha ılımlı mesajlar veriyor. Nitekim Rus medyasında Türklere karşı yürütülen sert kampanyaların hafiflediğini gözlemlemek mümkün. Hatta bunun da ötesinde artık suçlu taraf olarak sadece Rusya-Türkiye anlaşmasına zarar vermeye çalışan “Türkiye’nin kontrolünde olmayan radikal çete oluşumlarını” işaret ediyor.
Uzmanlar, Türkiye’nin, provokasyonların devam etmesi halinde söz konusu ‘radikal çete oluşumlarına’ karşı daha sert bir tutum izleme sorumluluğu aldığını, buna karşılık Moskova’nın Suriye rejimini savunma sorumluluğunu üstlendiğini belirtiyor.
Ancak Şarku’l Avsat’a değerlendirmelerde bulunan uzmanların neredeyse tamamı, Şoygu’nun söz konusu sürpriz ve acele ziyaretini yalnızca rejimi savunma hedefi doğrultusunda gerçekleştirmediği noktasında hemfikir. Nitekim uzmanlar, eğer amaç bu olsaydı Şoygu’nun ziyareti yerine daha alt düzeyli bir heyet gönderme veya iletişim kanalları üzerinden istenilen mesajı iletme seçeneğine başvurulabileceğini ifade ediyor.

Kürt dosyası Moskova ve Ankara için endişe kaynağı
Ziyarete ilişkin iki tarafın yaptığı açıklamalarda Suriye’nin kuzeydoğusundaki duruma yapılan vurgular dikkati çekiyor. Bazı uzmanlar bu vurgudan yola çıkarak görüşmenin merkezinde ‘İdlib anlaşması sonrası’ atılacak adımların olduğunu uzak bir ihtimal olarak görmediklerini söylüyor. Yani bununla kastedilmek istenen şey, İdlib’deki ateşkes anlaşması da dahil şimdiye kadar atılan adımların hiçbiri ‘ABD’nin nüfuz bölgesinden’ bağımsız adımlar değil.
ABD’nin nüfuz bölgesi, özellikle de bu bölgedeki Kürt dosyasının halen çözülmemesinin Moskova ve Ankara için endişe kaynağı oluşturuyor. Moskova’nın daha önce Kürt bileşenini rejim ile yakınlaştırma turları gerçekleştirdiğine işaret eden uzmanlar, Kremlin’in bu noktada ulaştığı sonuçları paylaşmadığını belirtiyor. Nitekim Esed, Rus medyasına verdiği son mülakatta, Kürtlerle görüşmelerin sürdüğünü bildirmişti.
Uzmanlar, Irak’taki bazı üslerden çekilmeye başlayan ABD güçlerinin Suriye’ye transfer edilmesiyle buradaki ABD varlığının güçlenmeye başladığını ve bu durumun Moskova ve Ankara için endişe teşkil ettiğine dikkat çekiyor. Uzmanlar bu çerçevede Rusya’nın bu durumun önüne geçmek adına Kürtlerle barış anlaşması yapma ve Suriye’nin kuzeydoğusunda hem rejimin hem de Ankara’nın memnun kalacağı yeni düzenlemelere gitme konusunda Şam’a baskı uygulayabileceğini belirtiyor. Eğer bu yönde adımlar atılırsa Moskova, İdlib çatışması sonrası için gerekli düzenlemeleri yapmaya başlayacaktır.

Koronavirüs endişesi
Şoygu’nun ziyareti sırasında ele alınan bir diğer önemli dosyanın koronavirüsün yayılma hızının olduğunu söyleyen uzmanlar, Şam’ın bu konuda sunduğu verilerin Rusları endişelendirdiğini ifade ediyor. Bu endişenin kaynağı ise Suriye’de bulunan Rus askerlerin virüsten etkilenme ihtimali. Nitekim Rusya tarafından görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada, “Şam ve Moskova arasında insani yardımların ve askeri-teknik işbirliğinin artırılması” ifadesi dikkati çekti.
Bu ifadenin iki şekilde yorumlanabileceğini kaydeden uzmanlara göre, birincisi bu, hemen bütün ziyaretlerin ardından tekrarlanan kalıp ifadeden başka bir anlam taşımıyor. İkinci yoruma göre ise, bu ifadeden kasıt Rusya’nın Suriye’ye yeni askeri ekipman ve silah göndermesidir.
İkinci yorumdan yola çıkan uzmanlar, Suriye’de koronavirüsün büyük alanlara yayılması halinde Rusya’nın Suriye’deki bazı güçlerini geri çekme seçeneğine başvuracağını ancak sahadaki dengelerin değişmemesi için ‘yeni askeri ekipman ve silah’ takviyesi düşündüğünü belirtiyor. Bazı uzmanlar ise ‘insani yardım’ adı altında Rusya Savunma Bakanlığı eliyle ve açıklamaya ‘askeri-teknik işbirliği’ ibaresini de ekleyerek Suriye’ye koronavirüsle mücadelede daha geniş kapsamlı yardım hazırlıklarının yapıldığına işaret ediyor.
Şoygu’nun Şam ziyaretinin sonuçlarını önümüzdeki günlerde daha net görme imkânı olacak. Ancak Şoygu’nun, Rusya’ya döner dönmez koronavirüs testi yaptıracak kadar riskli bir Şam ziyaretini yalnızca ‘gerginliği tırmandırmayın’ mesajı vermek için yapmayacağı da aşikâr.



Kassam Tugayları'ndan yapılan açıklama Ebu Ubeyde'nin akıbetine ilişkin belirsizliği ortadan kaldırdı

 Ebu Ubeyde, 11 Kasım 2019'da Gazze Şeridi'nde düzenlenen bir askeri geçit töreninde konuşuyor (Reuters)
Ebu Ubeyde, 11 Kasım 2019'da Gazze Şeridi'nde düzenlenen bir askeri geçit töreninde konuşuyor (Reuters)
TT

Kassam Tugayları'ndan yapılan açıklama Ebu Ubeyde'nin akıbetine ilişkin belirsizliği ortadan kaldırdı

 Ebu Ubeyde, 11 Kasım 2019'da Gazze Şeridi'nde düzenlenen bir askeri geçit töreninde konuşuyor (Reuters)
Ebu Ubeyde, 11 Kasım 2019'da Gazze Şeridi'nde düzenlenen bir askeri geçit töreninde konuşuyor (Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları liderliğinin, Gazze Şehri için beklenen çatışma ve kaçırılan İsraillilerin olası akıbeti hakkında imzaladığı açıklama, İsrail'in 30 Ağustos'ta suikastını duyurduğu Kassam Tugayları sözcüsü Huzeyfe el-Kehlut'un, (daha çok "Ebu Ubeyde" olarak bilinen kişinin) akıbeti hakkındaki tüm belirsizlikleri ortadan kaldırdı.

Açıklamada, Kassam Tugayları'nın her önemli olayda örgüt adına düzenli olarak tweet atan Ebu Ubeyde'nin, Gazze Şehri'nin batısında el-Rimal semtindeki bir apartman dairesinde öldürüldüğünü açıkça ortaya konuyor.

O dönemde, Ebu Ubeyde'nin akıbeti hakkında çelişkili açıklamalar vardı. Ancak suikastından yaklaşık iki gün sonra İsrail, elindeki istihbarat bilgilerine dayanarak, operasyonda öldürüldüğünü doğruladı. Bu bilgiyi İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz açıkladı.

O dönemde, Ebu Ubeyde'nin ailesinden kaynaklar, Şarku'l Avsat'a suikasta kurban gittiğini doğruladı. Ancak Hamas kaynakları, çoğunluk bunu doğrulasa da o dönemde çelişkili açıklamalarda bulundu.

Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'nın sözcüsü Ebu Ubeyde (Arşiv- EPA)Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'nın sözcüsü Ebu Ubeyde (Arşiv- EPA)

Tutarlı kaynaklar, Ebu Ubeyde'nin ölümüyle ilgili tartışmanın, ailesinin bile cesedini ilk başta teşhis etmekte yaşadığı zorluklar nedeniyle o dönemde devam ettiğini doğruluyor. Vücudunun büyük bir kısmı yok olmuştu ve kimliğinin tespit edilmesinde elinin bir kısmı belirleyici rol oynamıştı.

Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklar, Ebu Ubeyde'nin eşi ve üç çocuğuyla birlikte öldürüldüğünü, dördüncü çocuğunun akıbetinin ise henüz bilinmediğini ve cesedinin de yok edilmiş olabileceğini ifade etti.

Aile kaynakları, Ebu Ubeyde'nin savaş sırasında uzun süre eşi veya başka bir aile üyesiyle birlikte olmadığını belirtiyor. Ancak son aylarda, özellikle ocak ayındaki ve 18 Mart'a kadar süren son ateşkesin ardından ailesiyle görüşmüş ve yanlarında kalmış.

Kassam Tugayları içinde, Ebu Ubeyde'nin Askeri Konsey üyesi olduğu ve Genelkurmay toplantılarına sık sık katıldığı bilinmektedir. Uzun yıllardır Muhammed Dayf'a yakın olduğu düşünülmekte ve İkinci el-Aksa İntifadası sırasında Cibaliye kampında bir süre birlikte olmuşlar.

Kassam Tugayları sözcüsü olarak bilinen Ebu Ubeyde'nin dört çocuğu var: en büyüğü İbrahim (16 yaşında), Liyan, Minetullah ve en küçüğü Yeman.

Ebu Ubeyde, Filistin dışında doğdu. Babası coğrafya öğretmeni olarak çalışırken, kendisi İslam Hukuku Fakültesi'nde yüksek lisans yaptı ve doktorasını neredeyse tamamladı.

Ebu Ubeyde, Kassam Tugayları sözcüsü olarak görev yaptığı 2003 yılından bu yana birçok suikast girişiminin hedefi oldu. Bu girişimlerden bazılarında yaralandı; bunlardan en az biri mevcut savaş sırasında gerçekleşti.

Ebu Ubeyde'nin kendine ait bir evi yoktu, ancak İsrail gözetimi altındaydı. Bir keresinde, kiralık dairelerde bir yerden başka yere taşındığı konut binasının önünde aracına patlayıcı cihaz yerleştirilmişti.

Bu savaş sırasında babasının evi birkaç kez bombalandı. Babasının ikinci oğluydu. İsrail ayrıca kız kardeşi Haya'yı, kocasını ve çocuklarını da öldürdü. İsrail ayrıca kız kardeşi Afnan'ı, kocasını ve çocuklarını da evlerini hedef alan bir hava saldırısında öldürdü. Kız kardeşi Yusra'nın çocukları da öldürüldü, ancak Yusra ve kocası evlerini hedef alan hava saldırısından sağ kurtuldu. Kardeşi Muhammed, birkaç ay önce düzenlenen bir baskın sonrasında Kemal Advan Hastanesi'nde tutuklandı.


Gazze'de benzeri görülmemiş güç kullanma tehdidinde bulunan İsrail ordusu  tahliye uyarısı yaptı

Gazze Şehrinin batısındaki Şati mülteci kampına yönelik İsrail bombardımanında dumanlar yükseliyor (AFP)
Gazze Şehrinin batısındaki Şati mülteci kampına yönelik İsrail bombardımanında dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Gazze'de benzeri görülmemiş güç kullanma tehdidinde bulunan İsrail ordusu  tahliye uyarısı yaptı

Gazze Şehrinin batısındaki Şati mülteci kampına yönelik İsrail bombardımanında dumanlar yükseliyor (AFP)
Gazze Şehrinin batısındaki Şati mülteci kampına yönelik İsrail bombardımanında dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu bugün, Gazze'de benzeri görülmemiş güç kullanacağı konusunda uyarıda bulunarak, Selahaddin Caddesinin vatandaşlara kapatıldığını duyurdu. Vatandaşlara şehri tahliye edip Reşid sahil yolundan güneye gitmeleri konusunda uyarıda bulundu.

Ordu açıklamasında, “Gazze Şehri sakinlerine, şu andan itibaren Selahaddin Caddesi, güney yönündeki trafiğe kapatılmıştır. Savunma Kuvvetleri, Hamas ve diğer terör örgütlerine karşı aşırı ve benzeri görülmemiş bir güçle hareket etmeye devam edecektir. Şu andan itibaren, kendi güvenliğiniz için güney yönündeki seyahatler sadece Reşid Caddesi üzerinden mümkündür” ifadelerini kullandı.

Nuseyrat kampındaki Avde Hastanesi, İsrail güçlerinin Netzarim'deki bir yardım istasyonunu hedef alması ve Gazze Şeridi'nin merkezindeki çeşitli bölgelere düzenlediği saldırılar sonucunda son 24 saat içinde ikisi kimliği belirsiz olmak üzere  altı kişi öldü, 10 kişi de yaralandı.

Filistin haber ajansı SAFA'ya göre, aylardır sık ​​sık hedef haline gelen insani yardım bölgelerinde İsrail'in sivillere yönelik ihlalleri, insan hakları örgütlerinin "açlığa ve toplu aşağılanmaya yönelik kasıtlı bir yaklaşım" olarak tanımladığı şekilde artıyor.

Şarku'l Avsat'ın Safa'dan aktardığına göre, "Gazze Şeridi'ndeki İsrail-Amerikan yardım dağıtım merkezlerinde ölenlerin sayısı 2 bin 497'ye kişiye yükselirken, 18 bin182'den fazla yaralı var. Yaralıların tamamı kuşatma ve açlık altında geçimini sağlamaya çalışan sivillerden oluşuyor."


İsrail ordusu, roket fırlatmaya teşebbüs etmekle suçladığı bir gruba Ramallah'da operasyon düzenledi aldı

İki İsrail askeri, Batı Şeria'nın Ramallah kentinde düzenlenen baskında (AFP)
İki İsrail askeri, Batı Şeria'nın Ramallah kentinde düzenlenen baskında (AFP)
TT

İsrail ordusu, roket fırlatmaya teşebbüs etmekle suçladığı bir gruba Ramallah'da operasyon düzenledi aldı

İki İsrail askeri, Batı Şeria'nın Ramallah kentinde düzenlenen baskında (AFP)
İki İsrail askeri, Batı Şeria'nın Ramallah kentinde düzenlenen baskında (AFP)

İsrail ordusu sözcüsü Avichay Adraee bugün (Cuma), güvenlik güçlerinin Kafr Nima'dan roket fırlatmaya teşebbüs etmekle suçlanan bir grubu  Ramallah'ta gözaltına aldığını açıkladı.

Adraee, X platformunda şunları yazdı: “Güvenlik güçleri Ramallah bölgesindeki Kafr Ni'ma'dan roket fırlatmaya teşebbüs ettiği şüphelenilen silahlı bir terörist hücre, roket üretimi için torna tezgahı, düzinelerce roket, patlayıcı cihazlar ve patlayıcı maddelerle  tutuklandı.”

fgrt
Bir İsrail askeri, Ramallah yakınlarında düzenlenen bir operasyonda ordunun Filistinli şüphelilerin saklandığını söylediği bir binayı inceliyor (AFP)

Adraee şöyle devam etti: "İsrail Savunma Kuvvetleri,  Yahudiye ve Samiriye Tugayı Merkez Soruşturma Birimi ve Özel Polis Birimi'nin Şin Bet'in istihbarat rehberliğinde yürüttüğü ortak operasyonda, bu gece (Cuma) Ramallah bölgesinde, geçen hafta Kafr Na'ama'dan roket fırlatmaya teşebbüs ettiği şüphelenilen bir terörist hücrenin üyelerini tutuklamak için operasyon düzenlendi."

Operasyonun bir parçası olarak, güvenlik güçlerinin şüphelilerin bulunduğu binayı kuşattığını ve ateş açtığını, bunun üzerine üç şüphelinin teslim olduğunu belirtti.

Adraee, "Binanın içinde, onlarca roket, onlarca patlayıcı cihaz ve patlayıcı madde ile bunların roket üretimi ve fırlatma girişimiyle bağlantılı kanıtlar bulundu. Ramallah bölgesindeki operasyon sırasında roket üretimi için kullanılan bir torna tezgahı da ele geçirildi. Operasyonun sonunda, güvenlik güçleri roketleri ve patlayıcı maddeleri imha etti ve şüpheliler, daha ayrıntılı soruşturma için Şin Bet'e teslim edildi" dedi.