Lübnan’da resmi görüşmeler dijital ortam üzerinden gerçekleştiriliyor

Cumhurbaşkanı Mişel Avn, 24 Mart’taki görüşmesini telekonferans yoluyla gerçekleştirdi. (Dalati ev Nahra)
Cumhurbaşkanı Mişel Avn, 24 Mart’taki görüşmesini telekonferans yoluyla gerçekleştirdi. (Dalati ev Nahra)
TT

Lübnan’da resmi görüşmeler dijital ortam üzerinden gerçekleştiriliyor

Cumhurbaşkanı Mişel Avn, 24 Mart’taki görüşmesini telekonferans yoluyla gerçekleştirdi. (Dalati ev Nahra)
Cumhurbaşkanı Mişel Avn, 24 Mart’taki görüşmesini telekonferans yoluyla gerçekleştirdi. (Dalati ev Nahra)

Lübnan, uzaktan iletişimin gizliliği ihlal etmesinden endişeli. Bu yöntemin kullanılmasına ilişkin risklere ve toplantı gizliğinin ortadan kalkacak olması ihtimaline rağmen ülkedeki resmi faaliyetler elektronik görüşmelere dönüştürülüyor.
Koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrasında karantina alanlarında telekonferans yöntemi uygulamaya koyulurken uzaktan adli soruşturmaların, parti ve parlamento görüşmelerinin ilk denemeleri de başarıyla gerçekleşti. Yöneticiler, söz konusu başarı sonrasında dijital olarak iletişim kurmaya başladı. Bu çerçevede Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, 24 Mart’ta Refik Hariri Üniversitesi Hastanesi ve Lübnan Kızılhaç Operasyon Odası’yla Skype aracılığıyla iki görüntülü görüşme gerçekleştirdi. Aynı şekilde Temsilciler Meclisi de yasama oturumlarını gelecek pazartesi günü telekonferans yoluyla düzenlemeye devam edecek.
Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri, 24 Mart’ta yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Sosyal medya teknolojisinin gelişmesiyle birlikte yeni (sesli ve görüntülü) iletişim teknolojilerine güven doğrulandı. Bu teknolojinin hareket etmeye gerek kalmadan ülkeler arasındaki görüşmelerde de kullanılması kabul edilmiştir. Temsilciler Meclisi ofis heyetiyle yapılan istişare sonrasında parlamentonun yasama ve kontrol oturumlarını insanları tek bir mekana taşıma zamanını ve maliyetini azaltan bir durum olarak, gerektiğinde video teknolojisi ve uzman kurumlar aracılığıyla düzenlemeye karar verdik.”
Açıklamada ayrıca komite başkanlarına ve karar vericilere yasamanın dinamikliğini geri kazanmak için gelecek hafta başından itibaren faaliyetlerine devam etme çağrısı yapıldı.
Bakanlar Kurulu toplantılarına hükümet binası ve Baabda Sarayı’nda her zamanki gibi devam ederken hükümet kaynakları da Bakanlar Kurulu toplantılarını uzaktan iletişim yoluyla gerçekleştirme seçeneğinin kapalı oturumlar için önerildiğini aktardı. Kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada “Çalışmaların devamlılığı bunu gerektiriyorsa konu değerlendirilir” dedi.
Parlamento kaynakları, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Temsilciler Meclisi alt komitelerinin toplantılarını geçen pazartesi günü yapmaya başladığını söylerken henüz belirli bir konunun üzerinde durulmadığını ve konunun belirlenmesi amacıyla bugün Berri ile bir görüşme gerçekleştirilmesinin beklendiğini vurguladı.
Parlamento komitelerinin toplantıları gizli olarak düzenleniyor. Ayrıca bazı Genel Kurul toplantıları da açık olarak yapılmıyor. Bu nedenle söz konusu yöntemin gizliliği ihlal edebileceği konusunda çeşitli sorular mevcut. Bu durum, Temsilciler Meclisi’nin de gündemindeydi. Temsilciler Meclisi kaynakları Şarku’l Avsat’a bugün gerekli tüm tedbirlerin ele alınabileceği bir toplantının gerçekleştirileceğini belirtirken alınacak tedbirlerin toplantı sırasında gündeme getirilecek konuların önemli bir bölümünü oluşturduğunu aktardı.
Milletvekilleri telekonferans yoluyla yapılacak görüşmelere hazırlanırken hakimler de son iki gün içerisinde düzenlenen soruşturmalarda büyük ölçüde güvenli ve şifreli olduğu bilinen WhatsApp uygulamasını kullandı. Beyrut Soruşturma Hakimi Vail Sadık, 24 Mart’ta WhatsApp yoluyla düzenlenen bir soruşturma oturumunun ardından bir kişi hakkında yüz yüze yargılama kararı verdi. Aynı şekilde Lübnan’ın kuzeyinde görevli bir hakim de geçen pazartesi günü iki tutukluyu WhatsApp üzerinden sorguladı. Tutuklular hakkında beraat kararı verildi.



Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
TT

Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)

Tevfik eş-Şenvah

Yemen’in meşru hükümeti ve Husiler, on yılı aşkın bir süredir Yemen'in başına bela olan yıkımın sorumlusu olarak birbirlerini suçlamaya devam ediyor. Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-Eryani dün yaptığı açıklamada, İran destekli Husilerin 2014 yılındaki darbeden bu yana ‘Yemen'in altyapısı ve ekonomisindeki yıkımın başlıca nedeni olmakla’ suçladı.

Aynı zamanda uluslararası meşruiyete sahip Yemen hükümetinin sözcüsü olan Eryani, Husilerin kurtarılmış bölgelerdeki hayati tesislere sistematik saldırılar düzenlediğini, örneğin 30 Aralık 2020 tarihinde Aden Uluslararası Havalimanı'na İran yapımı balistik füzelerle düzenledikleri saldırıda 25 kişinin öldüğünü, 110 kişinin de yaralandığını ve havalimanının altyapısının zarar gördüğünü söyledi. Husilerin 2022 yılında da Hadramut ve Şebva'daki petrol ihracat edilen limanlara yönelik saldırılarda bulunduklarını belirten Eryani, bunlar arasında insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzeler kullanılarak ed-Debba ve Neşime limanlarına yönelik saldırıların da olduğunu ifade etti.

Yemenli Bakan, söz konusu saldırıların Husilerin iddia ettiği gibi Yemen'i ya da Gazze'yi savunmak için değil, Yemen'i yok etmeyi, halkını yoksullaştırmayı ve bölgenin güvenliğini baltalamayı amaçlayan İran gündemini uygulama stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi.

Husilerin Kızıldeniz'deki uluslararası gemilere yönelik saldırıları da dâhil olmak üzere çeşitli maceraperestliklerinin, ABD ve İngiltere tarafından ‘Refahın Muhafızı Operasyonu’ kapsamında geçtiğimiz yıl ocak ayında başlayan askeri saldırılarını tetiklediğini söyleyen Eryani, bu saldırıların yıkımın birincil nedeni olmadığını, daha ziyade Husilerin saldırılarına karşı bir yanıt olduğunu vurguladı.

Öte yandan Husiler, Yemen halkının çektiği acılardan başta Yemen’in meşru hükümeti olmak üzere ABD ve müttefiklerinin sorumlu olduğunu söyledi. ABD merkezli haber kanalı NBC tarafından aktarılan Husilere bağlı medya organlarının haberlerine göre Husiler, 17 Mart 2025 tarihinde 53 kişinin ölümüne ve 98 kişinin yaralanmasına neden olan ABD’nin son saldırılarını ‘suç teşkil eden saldırganlık’ olarak nitelendirdi. Kızıldeniz’deki gemilere ve askeri hedeflere yönelik saldırılarının dış müdahaleye ve Gazze'ye uygulanan kuşatmaya karşı savunma amaçlı bir yanıt olduğunu vurgulayan Husiler, Filistinlilerle dayanışma içinde olduklarını açıkladılar.

Medyada yer alan haberlere göre Husilerin Kızıldeniz’de uluslararası gemilere yönelik saldırıları ülke içindeki popülariteleri ve saflarına savaşçı çekme hızını arttırdı. Uluslararası toplumu kendileriyle etkileşime girmeye zorladılar ve Yemen'in resmi hükümeti olarak tanınmamalarına rağmen popüler bir yankı uyandırdılar. Nüfuzları zayıf olmasına rağmen İsrail'e füze atmalarının ardındaki gizli amaçlarından biri de buydu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan çevirdiği habere göre Yemen hükümeti, İran'ı, ‘Birleşmiş Milletler (BM) silah ambargosunu ihlal ederek Husileri İHA ve balistik füzeler gibi çeşitli silahlarla desteklemekle’ suçluyor. Buna karşın İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanı Hüseyin Selami, İran medyasına yaptığı açıklamada, Tahran'ın Husilerin kararlarını doğrudan kontrol ettiği iddialarını reddederek Husilerin kararlarını bağımsız bir şekilde aldıklarını vurguladı. Ancak Yemen hükümeti çevreleri İran'ın desteğinin Husilerin eylemlerinin ana kaynağı olduğunda ısrar ediyor.

Yemen hükümeti, ABD'nin hava saldırıları sonucunda Husilerin kontrolündeki limanlarda meydana gelen ağır kayıpların ardından ‘Husiler Yemen'e yıkım getiriyor’ etiketiyle (hashtag) bir sosyal medya kampanyası başlattı. Kampanyanın amacının ‘Husilerin suçlarını ifşa etmek ve ülke kaynaklarına verdikleri zararın boyutlarını ortaya koymak, altyapı ile ekonomik ve sivil tesislerin tahrip edilmesinden ve bunların savaş amacıyla kullanılmasından onları tamamen sorumlu tutmak’ olduğu belirtildi.

Husiler cuma günü, ABD'nin Yemen'in batısındaki Hudeyde ilinde bir petrol ihracatı limanına gece boyunca düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 80'e yükseldiğini ve bu sayının Washington'ın bir ay önce başlattığı yoğun hava saldırılarının en ölümcülü olduğunu açıkladılar.

Bu arada saldırılar şiddetlenmeye devam ederken, ABD ile İran arasındaki müzakereler Umman’ın başkenti Maskat'ın ardından Roma'da tüm hızıyla devam ediyor. Basında yer alan haberlerde, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney’in Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman'la bölgedeki birçok karmaşık meseleyi görüşmek üzere bir araya gelmesinin ardından gerilimin azalacağına dair umutlar ifade edildi.