Endonezya’da peçeli kadınların önyargıyı yıkma savaşı

​Endonezya’daki Cava Adası’nın güneyinde bulunan Temboro şehrinde İslami eğitim veren Al Fatah Yatılı Okulu’nda eğitim gören peçeli kız öğrenciler (NYT)
​Endonezya’daki Cava Adası’nın güneyinde bulunan Temboro şehrinde İslami eğitim veren Al Fatah Yatılı Okulu’nda eğitim gören peçeli kız öğrenciler (NYT)
TT

Endonezya’da peçeli kadınların önyargıyı yıkma savaşı

​Endonezya’daki Cava Adası’nın güneyinde bulunan Temboro şehrinde İslami eğitim veren Al Fatah Yatılı Okulu’nda eğitim gören peçeli kız öğrenciler (NYT)
​Endonezya’daki Cava Adası’nın güneyinde bulunan Temboro şehrinde İslami eğitim veren Al Fatah Yatılı Okulu’nda eğitim gören peçeli kız öğrenciler (NYT)

“Yüzünü gizleyen siyah örtünün arkasında binicinin sadece gözleri görülüyordu. Bir elinde yay diğer elinde ok ile at üzerinde hedefe doğru ilerlerken adeta rüzgarla yarışıyordu. Hedefi tam isabet vurması için okunu fırlattı.”
Endonezyalı kadınlar arasında sıkça kullanılan bir isim olan Idhanur adında 31 yaşındaki genç kadın, Doğu Cava eyaletinde İslami eğitim bir veren okulda öğretmenlik yapıyor. Idhanur, Cenneti kazanma şansını artırdığını söylediği peçeyi takarak at sırtında ok atıyor.
Idhanur ayrıca peçe takarak ve Hz.Muhammed'in sünneti olan sporları yaparak sevap kazanacaklarına inanan Müslüman kadınlar tarafından başlatılan ve gün geçtikçe büyüyen barışçıl bir hareketin de üyesi. Şarku’l Avsat’ın New York Times’dan (NYT) aktardığı habere göre bu kadınların çoğu tesettürün, meraklı gözlerden ve erkeklerin tacizlerinden koruduğunu söylüyorlar.
Cava Adası’nın güneyindeki Temboro şehrinde köktendinci eğilimli ‘Tebliğ Cemaati’ne bağlı Al Fatah Yatılı Okulu’nda öğretmenlik yapan Idhanur, muhafazakâr kıyafetler giyinenlerden çekinen Endonezyalılara şöyle sesleniyor;
“Bu şekilde peçe takmamanız, zayıf Müslümanlar olduğumuz anlamına gelmez. Okçuluk ve binicilik gibi faaliyetlere katılarak güçlü Müslümanlar olabiliriz.”
Bu kadınlar, geçtiğimiz Cumartesi günü, Hz. Muhammed’in yapılması ve sürdürülmesi tavsiyesinde bulunduğu (sünnet)  binicilik ve okçuluk faaliyetleri için Cakarta yakınlarındaki Depok şehrinde, İslami eğitim veren bir okul kompleksinin spor salonunda bir araya geldiler.
Endonezya, dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusuna sahip demokratik ülkesi. Resmi olarak laik bir ülke olan Endonezya, diğer ülkeler arasında uzun süredir ılımlılığıyla biliniyordu. Ancak diktatör Suharto'nun devrilmesinden bu yana geçen 22 yıl içinde ülke giderek daha muhafazakâr bir hale geldi.
Endonezya Devlet Başkanı Yardımcısı Ma'ruf Amin gibi muhafazakâr din adamları kamusal alanda daha belirgin roller üstlendiler. Yerel yönetimler, kadınların başörtüsü takmalarını istemek de dahil olmak üzere, dini emirlerin uygulanması için 600'den fazla tedbiri yürürlüğe koydular. Müslümanların küçük bir bölümü radikal görüşleri kabul etti ve bazıları 2018 yılında onlarca insanın öldüğü Surabaya kentindeki 3 kiliseye düzenlenen bombalı saldırılar başta olmak üzere sonuçları ölümcül olan intihar saldırıları düzenlediler. Bu intihar bombacılarının arasında peçeli bir kadın da vardı.
Peçenin terörle ilişkilendirilebileceğine dair korkular, eski bir ordu mensubu olan Endonezya Din İşleri Bakanı Fahrul Razi’yi hükümet çalışanları ve ziyaretçilerinin peçe takmasını yasaklama çağırısı yapmaya itti.
Başarısız peçe yasağı uygulaması
Hükümet, bazı devlet çalışanlarının aşırılık yanlısı ideolojilerden etkilenmesinden çekiniyor ve peçeyi aşırılıkçılığın başlangıcının bir işareti olarak görüyor. Bununla birlikte, 2018 yılında Orta Cava'daki bir üniversitede getirilen peçe yasağına itirazların devam etmesinin ardından bir hafta içinde yasak kararının iptal edilmesi nedeniyle bu konuda istenen düzenlemeler uygulanamadı.
Buna karşın Asya’nın güneydoğusundaki terör faaliyetleriyle ilgili önde gelen bir uzman olan Sydney Jones, tehdit oluşturan aşırılık yanlıları ile Tebliğ Cemaati gibi geleneksel bir İslami yaşam tarzını teşvik eden muhafazakâr İslamcı grupların takipçileri arasında ayrım yapılması gerektiğini vurguladı.
Cakarta merkezli Çatışma Politika Analizi Enstitüsü (Institute for Policy Analysis of Conflict - IPAC) Direktörü Jones, şunları söyledi;
“Kıyafetleri nedeniyle aşırılık yanlıları ile karıştırılıyorlar. Fakat şiddete karşılar. Bir bir kıyafetin ne kadar yanıltıcı olabileceğinin bir örneğidir.”
60 bin üyeli ‘Niqab Squad’ derneği
Kadınların ve beş yaşından itibaren tüm kızların peçe takması gereken erkeklerin kontrol ettiği Al-Fateh Yatılı Okulu’nun aksine, kentsel alanlarda orta sınıftan binlerce kadın kendi özgür seçimleriyle peçe takıyorlar. Moda tasarımcısı Indadari Mindrayanti, başörtüsü takmaya teşvik etmek için dört yıl önce ‘Niqab Squad’ adında bir dernek kurdu. Derneğin şu anda Endonezya, Malezya ve Tayvan'daki şubelerinde yaklaşık 60 bin üyesi bulunuyor.
Bayan Indadari, Cakarta yakınlarındaki yapılan binicilik ve okçuluk dersi sırasında şunları söyledi;
“Cenneti kazanmak istiyoruz ve bu yüzden güzelliğimizi gizleyerek ve bedenlerimizi İslam’a uygun şekilde örterek fedakârlık yapıyoruz.”
Bu kişilerin büyük bir bölümü, geleneksel İslami bir yaşam tarzını benimseyerek kendini geliştirmek isteyen ‘Hicret’ olarak bilinen bir hareketin takipçilerinden oluşuyor.
Hz. Muhammed’in dini vecibeleri daha rahat bir şekilde yerine getirmek amacıyla MS 7. yüzyılda Medine'ye hicret etmesine atıfta bulunan Hicret Hareketi son zamanlarda, sosyal medya aracılığıyla aktörlerin, aktrislerin ve ünlülerin, Kur'an'ı incelemek ve günlük yaşamlarında daha dindar olmayı teşvik etmek için gruplara katılmalarına ilişkin tweetlerle faaliyetlerini destekliyor.

Tebliğ Cemaati peçenin kamusallaştırılması çağrısı
Öte yandan belirli bir kuruluşa ait olmayan Tebliğ Cemaati peçenin kamusallaştırılması çağrısında bulundu. Bayan Indadari, kadınlar için peçe ve diğer İslami kıyafet modelleri tasarlıyor. Bu tasarımlarında genellikle beyaz çizgiler veya puantiyeler kullanıyor. Bununla birlikte Bayan Indadari, kendisinden kıyafeti nedeniyle çekinen insanlarla karşılaştığında, onlarla büyük bir nezaketle ilgilendiğini söyledi.
Başlarda ailesinin de ondan çekindiğini hatırladığını söyleyen Bayan Indadari, “Ailem, insanların aşırılık yanlısı olduğumu veya sert çizgide bir mezhebin üyesi olduğumu düşüneceklerini söyledi.  Ama onları insanların zaman içinde bunu anlayacağına ikna ettim.  Onlara Peygamber Efendimizin tüm eşlerinin peçe taktığını anlattım” diye konuştu.
Endonezya'da doğan İslami hareket, Cakarta'nın 330 mil doğusunda, sıcak bir şehir olan Temporo’da yeniden ortaya çıkmasının nedenlerinden biri,  bünyesinde birinci sınıftan üniversiteye kadar 25 bin öğrencili sekiz okulun faaliyet gösterdiği Al-Fateh Okulu. Öğrenciler sınıflardan çıktıklarında sokaklar geleneksel İslami giysiler giyen binlerce gençle doluyor. Erkekler, bol kıyafetler giyerken, kadınlar ve kızlar vücut hatlarını belli etmeyen düz elbiseler giyiyor ve başörtüsü takıyorlar.
*New York Times



Huckabee reklam tartışması büyüyor: İsrail Büyükelçiliği görevi Öncesi inceleme altında

Fotoğraf: Relaxium
Fotoğraf: Relaxium
TT

Huckabee reklam tartışması büyüyor: İsrail Büyükelçiliği görevi Öncesi inceleme altında

Fotoğraf: Relaxium
Fotoğraf: Relaxium

Trump yönetiminin İsrail büyükelçisi Mike Huckabee'nin İsrail'le dış ilişkilerde ABD'yi temsil ederken aynı zamanda bir uyku takviyesinin marka yüzü olduğu bildirildi ve bu durum olası bir etik ikilem hakkında sorulara yol açıyor.

NOTUS'a göre, Arkansas eski valisi ve iki kez başkan adayı olan Huckabee, kablolu televizyonda yayımlanan gece yarısı reklamlarında ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) onaylı olmayan Relaxium takviyesini tanıtıyor. Relaxium, uyku sorunu yaşayanlara hitap ediyor.

2016 başkan adayı olarak tanıtılan Huckabee, reklamda izleyicileri ekrandaki numarayı arayıp kendi şişelerini almaya çağırırken, "Relaxium'un uykusuna güveniyorum, siz de güvenmelisiniz" diyor.

Huckabee, birkaç yıldır Relaxium'un marka yüzü ve üst düzey yönetim görevinde bile bu işten kâr elde etmeye devam ediyor gibi görünüyor. Görünen o ki, bu işi bırakmaya hiç niyeti yok.

Trump'ın şubatta İsrail büyükelçiliğine aday gösterdiği 70 yaşındaki Huckabee, çıkar çatışmasına yol açabilecek çeşitli görevlerden istifa edeceğini ve bazı kurumlardan çekileceğini belirtmişti.

Ancak 7 sayfalık etik sözleşmesinde, Yönetim Etiği Ofisi'ne şunları bildirdi:

Adımı, imajımı ve görüntümü lisansladım. Büyükelçilik görevim süresince yeni lisans almayacağım. Ancak önceki lisanslar için ödeme almaya devam edeceğim.

Huckabee mal beyanında, Relaxium'un üreticisi Amerikan Davranışsal Araştırma Enstitüsü tarafından, aday gösterilmesinden önceki yıl olan 2024'te 414 bin 684 dolar ödendiğini belirtti.

Huckabee'ye Relaxium'a verdiği destekle ilgili endişeleri olup olmadığı sorulduğunda ABD Kudüs Büyükelçiliği, NOTUS'a şu yanıtı verdi:

Hayır. Büyükelçilerin de uyuması gerekiyor.

Relaxium, ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD Kudüs Büyükelçiliği, The Independent'ın yorum talebini yanıtlamadı.

ABD Kudüs Büyükelçiliği ayrıca NOTUS'a, Huckabee'nin Amerikan Davranışsal Araştırma Enstitüsü'nden, isim, imaj ve görüntü anlaşması nedeniyle kendisini tanıtımlarda kullanmayı bırakmasını istemek için "yasal bir hakkı" olmadığını bildirdi. Büyükelçilik, Huckabee'nin Relaxium için enstitünün içeriğine sahip olmadığını veya bu içeriği kontrol etmediğini vurguladı.

Ancak NOTUS'un bildirdiğine göre haber kuruluşu salı günü makaleyi yayımladıktan kısa süre sonra enstitü, Huckabee'nin bir videosunu internet sitesinden kaldırmış gibi görünüyor.

Relaxium'un internet sitesi arşivinde, eylülden kalma ana sayfanın kaydedilmiş bir sürümünde Huckabee, uyku takviyesini tanıttığı bir videoda görülüyor. Salı öğleden sonra itibarıyla Huckabee'nin videosu Relaxium'un ana sayfasında yer almıyor.

Genellikle federal çalışanlardan, yönetime olan kamu güvenini korumak için çıkar çatışması oluşturabilecek ya da çıkar çatışması gibi görünebilecek varlık veya pozisyonlardan çekilmeleri istenir. Bu aynı zamanda, bir aile üyesine veya arkadaşa fayda sağlayabilecek belirli konulardan çekilmeyi de içerir.

George Washington Üniversitesi Siyasi İletişimde Etik Projesi direktörü Peter Loge, NOTUS'a, "Hükümet yetkilileri ticari bir ürünü tanıtmamalı ve tanıtıyormuş gibi görünmemeli. Nokta" diye konuştu.

Bu yıl Amerikan Davranışsal Araştırma Enstitüsü, Relaxium'un klinik denemesine sponsor olmadan önce gerekli evrakları sunmadığı için FDA'dan uyarı almıştı.

Independent Türkçe


Oxfam: Güney Sudan vatandaşlarının yarısı şiddetli açlık çekiyor

Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
TT

Oxfam: Güney Sudan vatandaşlarının yarısı şiddetli açlık çekiyor

Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)

Oxfam bugün yaptığı açıklamada, Güney Sudan nüfusunun neredeyse yarısının akut açlıkla karşı karşıya olduğunu, şimdiye kadarki en düşük seviyede ve yetersiz yardım aldığını belirtti.

İngiltere merkezli kuruluş, Batılı ülkelerin yardım bütçelerini kısmasının ardından Güney Sudan'a 2025 yılı için ayrılan 1,6 milyar dolarlık insani yardım planının yalnızca yüzde 40'ının ulaştığını ifade etti.

Oxfam, yaklaşık altı milyon Güney Sudanlının şiddetli açlık çektiğini, temiz su ve sanitasyon hizmetlerine yeterli erişimden yoksun olduğunu ve bu sayının nisan ayına kadar 7,5 milyona ulaşmasının beklendiğini açıkladı.

Birleşmiş Milletler tarafından belgelendiği üzere, Güney Sudan'ın petrol zenginliğini çalan elitlerin yolsuzluğu, ülkeyi neredeyse her türlü temel hizmetten mahrum bıraktı.

Oxfam'ın Güney Sudan Ülke Direktörü Şebnem Baloch yaptığı açıklamada, "Dünya, tam da hayatları tehlikedeyken, yardıma en çok ihtiyaç duyanları terk ediyormuş gibi hissediyorum" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Güney Sudan, 2011 yılında bağımsızlığını kazandı, ancak kısa süre sonra iki milyondan fazla insanı yerinden eden yıkıcı bir beş yıllık iç savaş yaşadı. Barış anlaşmasının çökmesiyle birlikte çatışmanın bu yıl yeniden alevlenebileceğinden endişe ediliyor.

Ayrıca savaştan kaçan yüz binlerce Sudanlıya da ev sahipliği yapıyor.

Sınır kasabası Renk'teki transit merkezlerine her gün yaklaşık bin kişi geliyor. Ancak Oxfam önümüzdeki ay buradaki operasyonlarını yüzde 70 oranında azaltmak zorunda kaldı ve şubat ayına kadar yeni fon sağlamazsa operasyonlarını tamamen durduracağını açıkladı.


Rapor: ABD barış planının son hali Kiev için çok daha iyi

Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
TT

Rapor: ABD barış planının son hali Kiev için çok daha iyi

Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)

AFP'ye konuşan konuya yakın bir kaynak, ABD'nin Ukrayna'daki çatışmayı çözmeye yönelik son taslak planının Kiev için "çok daha iyi" hükümler içerdiğini söyledi.

Kaynak, "Ukrayna, ABD ve Avrupalılar, Amerikan önerisini uygulanabilir hale getirdi ve şimdi Kiev için çok daha iyi" ifadelerini kullandı.

Kaynak, bu versiyonun Ukrayna'nın planın ilk versiyonundaki 600 bin askerlik orduya kıyasla 800 bin kişilik bir ordu bulundurmasına olanak sağladığını ifade etti.