ABD'de korona nedeniyle Teksas ve Florida'da acil durum ilan edildi

ABD'de korona nedeniyle Teksas ve Florida'da acil durum ilan edildi
TT

ABD'de korona nedeniyle Teksas ve Florida'da acil durum ilan edildi

ABD'de korona nedeniyle Teksas ve Florida'da acil durum ilan edildi

ABD Başkanı Trump, Teksas ve Florida eyaletinde acil durum uygulanmasına onay verdiğini açıkladı. Başkent Washington DC'de iş yerlerinin 24 Nisan'a kadar kapatıldığı belirtilirken, New York Belediye Başkanı Blasio, gelen mali yardıma itiraz etti.
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da koronavirüsü (Kovid-19) salgını ile mücadele kapsamında günlük gerçekleştirilen basın toplantısında yaptığı açıklamada, Teksas ve Florida eyaletlerinde acil durum ilan edilmesi kararına onay verdiğini duyurdu. Trump açıklamasında, "Ekonomiyi bir an önce eski haline getirmek için birçok insanın iş hayatına dönmesi gerekiyor" şeklindeki açıklamalarını bir kez daha tekrarladı. Trump, "Birçok insan işine geri dönmek istiyor. Aceleyle bir şey yapmak istemiyorum. Bilim insanları ve kabine üyeleriyle tekrar görüşüp bir karara varacağız. Bu önlemler ne kadar uzarsa, ekonomimiz o kadar kötüye gider" dedi. ABD Başkanı Trump, "Bazı gazete ve televizyon kanallarının korona virüsü salgınıyla ilgili yalan haberlerine inanmayın, hiçbir şey onların gösterdikleri gibi değil" ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz hafta da New York, Kaliforniya, Illinois, Louisiana ve Washington eyaletlerinde olağanüstü halin uygulanması talimatını verilmişti.

"New Yorkluların yarısı koronavirüse yakalanacak"
Korona virüsü salgınını "büyüyen bir kriz" olarak nitelendiren New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, "Kontrol altına alınamayan korona virüs nedeniyle şehirde yaşayan insanların yarısı hastalığa yakalanacak ve en az 40 bin kişinin salgından ölebilir" dedi. Bill de Blasio, "İnsanlar felakete hazır olmalılar. Nisan ve Mayıs ayı bundan daha çok zor olabilir" şeklinde konuştu.
New York'ta yaklaşık 4 milyon insanın daha korona virüse yakalanacağı konusunda uyarıda bulunan Belediye Başkanı Bill de Blasio, eyalet genelinde tıbbi malzeme sıkıntısının yaşandığını ve hastanelerin gün geçtikçe dolduğunu belirtti.
ABD Başkanı Trump'ı eleştiren New York Belediye Başkanı Bill De Blasio, gelen mali yardıma itiraz ederek, "150 milyar Dolarlık havuzdan New York'a 1 milyar dolar vermek akıl işi değil. Şu anda bu ülkedeki vakaların üçte biri durumundayız. Birisi Washington'da matematik yapıyor ve bu süreçte New York'un ihtiyaçları karşılanmıyor" ifadelerini kullandı.

Başkent Washington'da koronavirüs alarmı
ABD'nin başkenti Washington DC'de tüm iş yerlerinin yerel saat ile 22.00 itibarıyla 24 Nisan'a kadar kadar kapalı kalacağı açıklandı. Washington DC Belediye Başkanı Muriel Bowser yaptığı açıklamada, "Yeni tip korona virüsü salgınıyla mücadele kapsamında eczane, banka ve temel ihtiyaç malzemelerinin satıldığı iş yerleri hariç tüm iş yerleri 4 hafta kapalı kalacak" dedi.

ABD genelinde 190 milyon kişi evlerinden dışarı çıkamıyor
ABD'nin 50 eyaletine yayılan korona virüs salgını 21 eyalette yaşamı olumsuz yönde etkilerken yaklaşık 190 milyon kişi evlerinden dışarı çıkamıyor. Ülke genelinde korona virüsü salgınının en çok etkilediği ve ekonomik olarak da büyük sarsıntıların yaşandığı eyaletler Kalifornia, Connecticut, Delaware, Hawaii, Illinois, Indiana, Kentucky, Louisiana, Massachusetts, Michigan, New Mexico, New York, Oregon, Washington, Batı Virginia, Florida, Teksas, Washington, Iowa, Louisiana ve Wisconsin olarak belirtildi.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP