Koronavirüsün medya karnesi

Koronavirüsün medya karnesi
TT

Koronavirüsün medya karnesi

Koronavirüsün medya karnesi

Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart’tan bugüne kadar koronavirüs hakkında yazılı basına 128 bin 243 haber yansıdığı tespit edilirken, online mecrada 994 bin 321 haberin, televizyonda ise 85 binin üzerinde yansımanın olduğu kaydedildi.
26 Mart 2020 resmi rakamlarına göre dünyada Korona virüsüne yakalanan 471 bin 783 kişi olduğu tespit edilirken, Türkiye’de bu rakamın 2 bin 433 olduğu gözlendi. Veriler resmi rakamlardan alınan en son rakamları yansıtırken, anlık olarak değişebileceği aktarıldı.
Medya takip kurumu Ajans Press, Koronavirüsün medya karnesini çıkardı. Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü tarih olan 11 Mart’tan günümüze kadar tüm medya verileri üzerinden elde edilen bilgilere göre, Covid-19 tüm zamanların en çok konuşulan başlığı olmayı başardı. Ajans Press ve PRNet dijital arşivinden yapılan araştırmaya göre, 11 Mart’tan bugüne kadar korona virüs hakkında yazılı basına 128 bin 243 haber yansıdığı tespit edilirken, online mecrada 994 bin 321 haberin, televizyonda ise 85 binin üzerinde yansımanın olduğu kaydedildi.
Ajans Press’in, gisanddata “COVİD-19 Sistem Bilimi ve Mühendislik Merkezi (CSSE) Küresel Durumları” verilerinden elde ettiği bilgilere göre, 26 Mart 2020 resmi rakamlarına göre dünyada koronavirüse yakalanan 471 bin 783 kişi olduğu tespit edildi. Veriler sürekli değişkenlik gösterirken, Türkiye’de açıklanan son rakam 2 bin 433 olarak kaydedildi. COVİD-19 virüsünün en çok görüldüğü ilk 10 ülke ise; Çin, İtalya, ABD, İspanya, Almanya, İran, Fransa, İsviçre, Birleşik Krallık ve Güney Kore olarak saptandı. Dünyada virüsten dolayı gerçekleşen ölüm sayısı ise 21 bin 306 olurken, kurtarılan vaka sayısı 114 bin 858 olarak kayıtlara geçti. Türkiye’de ölen kişi sayısı ise 59 olarak gözlendi.



Arizona'da tarihi keşif: 200 milyon yıllık uçan sürüngen fosili bulundu

Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)
Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)
TT

Arizona'da tarihi keşif: 200 milyon yıllık uçan sürüngen fosili bulundu

Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)
Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)

Araştırmacılar 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti.

Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi'nden bilim insanları 2011'de, fosilleşmiş çene kemiğini ortaya çıkardıkları bu canlının, artık Kuzey Amerika'da bilinen en eski teruzor türü olduğunu belirledi.

Arizona'daki Taşlaşmış Orman Milli Parkı'ndaki ücra bir kemik yatağında keşfedilen bu canlının çene kemiği 209 milyon yıl önce volkanik kül içinde korunmuş.

Yeni türün, bir insanın omzuna rahatça tüneyebilecek kadar küçük olduğu düşünülüyor.

Bu olağanüstü fosili, müzenin FossiLab bölümünde 18 yıldır gönüllü olarak çalışan Suzanne McIntire keşfetti.

McIntire şöyle diyor:

Bu örneği ortaya çıkarmanın heyecan verici tarafı, dişlerin hâlâ kemiğin içinde olmasıydı, bu yüzden hayvanı tanımlamanın çok daha kolay olacağını biliyordum.

Ekip, diş uçlarının aşınmış olmasından yola çıkarak teruzorun, çoğu zırh benzeri pullarla kaplı balıklarla beslendiği sonucuna vardı.

Ekip yeni teruzor türüne Eotephradactylus mcintireae adını verdi. "Kül kanatlı şafak tanrıçası" anlamına gelen bu isim, fosilin bulunduğu alandaki volkanik küle atıf yapıyor.

Arizona'nın kuzeydoğusundaki bu bölge, 209 milyon yıl önce Pangaea'nın ortasında ve ekvatorun hemen üzerinde yer alıyordu.

Küçük nehir kanallarının kesiştiği bölge muhtemelen mevsimsel sellere maruz kalıyordu; bu seller kanallara tortu ve volkanik kül taşıyarak muhtemelen kemik yatağında muhafaza edilen canlıları gömdü.

Ekip toplamda kemikler, dişler, balık pulları ve koprolitler yani fosilleşmiş dışkılar da dahil 1200'den fazla fosil ortaya çıkardı.

Araştırmacılar ayrıca sivri uçlu zırhı ve ayakkabı kutusuna sığabilecek kabuğuyla, eski bir kaplumbağanın fosillerini de tanımladı. Kara kaplumbağası benzeri bu hayvan, fosilleri daha önce Almanya'da keşfedilen, bilinen en eski kaplumbağayla aynı zamanlarda yaşamıştı.

Kligman, "Bu, kaplumbağaların Pangea genelinde hızla yayıldığını gösteriyor ki bu çok büyük olmayan ve muhtemelen yavaş bir tempoda yürüyen bir hayvan için şaşırtıcı" diyor.

Independent Türkçe