ABD Başkanı Trump: 5 dakikada sonuç veren koronavirüs testi önümüzdeki hafta kullanılacak

ABD Başkanı Trump: 5 dakikada sonuç veren koronavirüs testi önümüzdeki hafta kullanılacak
TT

ABD Başkanı Trump: 5 dakikada sonuç veren koronavirüs testi önümüzdeki hafta kullanılacak

ABD Başkanı Trump: 5 dakikada sonuç veren koronavirüs testi önümüzdeki hafta kullanılacak

ABD Başkanı Donald Trump, 5 dakikada sonuç veren koronavirüs testinin ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylandığını açıklayarak, testin önümüzdeki hafta ülke genelinde kullanılacağını belirtti.
Trump, Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında koronavirüs salgınına ilişkin alınan önlemleri değerlendirdi. Yaklaşık 1 buçuk saat süren basın toplantısında Trump’ın yanı sıra Başkan Yardımcısı Mike Pence, Dr. Anthony Fauci, ABD Kamu Sağlığı Dairesi Başkanı Jerome Adams ve özel sektör temsilcileri de yer aldı.
ABD Başkanı Trump, 5 dakikada sonuç veren koronavirüs testinin ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylandığını açıklayarak, testin önümüzdeki hafta ülke genelinde kullanılacağını belirtti. Ayrıca ABD Ordusu Mühendis Birliği’ne de teşekkür eden Trump, 4 günden kısa bir süre içerisinde 2 bin 900 yataklı yeni bir hastanenin kurulduğunu duyurdu. New Jersey ve Luisiana gibi eyaletlerde de var olan hastanelerin değiştirildiğini veya yeni hastaneler inşa edildiğini belirtti. New York Valisi Andrew Cuomo’ya da teşekkür ettiğini belirten Trump, çalışmalarından memnuniyet duyduğunu söyledi.

"Virüsü durdurabiliriz"
Hükümet olarak şehirlere ve bölgesel yönetimlere en doğru bilgi ve yönlendirmeyi yapmayı amaçladıklarını ifade eden ABD Başkanı, bölgelere gereken yardımı ulaştırdıklarını söyledi. Trump, FDA’nın iyileşen kişilerden kan plazması örneği alacağını duyurarak bu plazmaların virüse karşı bileşenler içerdiğini ve yeni bir aşı geliştirmekte kullanılacağını ifade etti. Hızlı testin hastalığın önüne geçmekte en önemli nokta olduğunu belirten Trump, bu şekilde binlerce kişiyi test edebileceklerini ve virüsü durdurabileceklerini ifade etti. Trump, ayrıca sıtma için kullanılan hydroxychloroquine ilacının ve azitromycin ilacının New York’ta bin 100 kişide test edildiğini açıkladı.

"Maskeler tekrar kullanılabilecek"
Maske ve diğer tekrar kullanılabilir tıbbi malzemelerin sterilizasyonu için çaba harcadıklarını ve Ohio Valisi Mike DeWine’in kendisine böyle bir firmanın yakında onay alacağını söylediğini belirten Trump, maskelerin 20 kez kadar tekrar kullanılabileceğini ifade etti.
Geliştirdikleri ve test ettikleri tedavi ile ilgili bütün dünyanın gözlerinin üzerlerinde olduğunu söyleyen Trump, “Bir tedavi bulup bulmadığımızı merak ediyorlar. Birkaç hafta içerisinde sonuçları alacağız” dedi.
Trump ayrıca bölgesel yönetimler, eyaletler ve federal hükümet olarak özellikle ön sırada bu virüs ile savaşan sağlık çalışanlarına ihtiyaç duydukları malzemeyi sağlamaya çalıştıklarını belirtti.

"80 ton tıbbi malzeme geldi"
Federal Acil Durum Yönetimi Ajansı’nın (FEMA) özel sektör ve hükümet iş birliği ile kurulan “Proje Hava Köprüsü” ile çalıştığını söyleyen Trump, “ilk uçak bu sabah New York JFK havaalanına indi” dedi. Gelen uçakta 80 ton koruyucu malzeme getirildiğini belirten Trump, milyonlarca farklı ürün olduğunu söyleyerek 130 bin N98 meskeninde bunlar arasında yer aldığını ifade etti. Trump, aynı şekilde 50 uçuşun daha yapılacağını söyledi. Trump ayrıca Amerikan Deniz Kuvvetlerine bağlı USNS Comfort hastane gemisinin planlanandan 3 hafta önce New York’a hareket ettiğini söyleyerek, “ABD donanmasının en iyi sağlık personeli yolda” dedi.
Bazı sigorta şirketlerinin ek ödemeleri iptal ettiğini belirten Trump, birçok özel firmaya bu dönemde elinden geleni yaptığı için teşekkür etti. Hazine Bakanı Steven Mnuchin’i yardım firmalarına destekte bulunması konusunda görevlendirdiğini belirtti. Trump, 2 trilyon dolarlık yardım paketi ile 4 kişilik bir ailenin 3 bin 400 doları yakında alacağını duyurdu. Yardım ücretlerinin eyalet tarafından dağıtılacağını ifade eden Trump, bunun eyalet bazında zaman alabileceğini söyledi.

“Haziran’da harika şeyler olacak”
Halkı sosyal mesafeyi koruma konusunda tekrar uyaran Trump, bu ihtiyaç noktasında “Amerikalılar bir araya geldi, aileler yakınlaştı, komşular birbirine yardım ediyor” dedi. Ölüm oranlarında en yüksek noktaya istatiksel model çalışmalara göre 2 hafta içinde ulaşılacağını belirten Trump, “Bu sebeple gelecek 2 hafta kişilerin kuralları takip etmesi çok önemli. Kuralları takip etmelisiniz” diye konuştu. 1 Haziran itibari ile salgının biteceğine inandığını söyleyen Trump “1 Haziran’da harika şeyler olacak” dedi.
Daha önce 12 Nisan Paskalya tarihinde ABD’yi yeniden açmaktan bahseden Trump, bugün yaptığı konuşmada paskalya döneminin hastalığın en yüksek olduğu dönem olmasının beklendiğini söyledi. New York, New Jersey ve Connecticut ile ilgili karantina koşullarını incelediğini söyleyen Trump, bunu gerekli görmediklerini ancak kişilere 14 gün boyunca evde kalmalarını ve zorunlu seyahatler hariç seyahat etmemelerini söyledi.
Trump çalışma ekibi ile gurur duyduğunu belirterek, “İşini onlardan iyi yapan kimse yok” dedi. Tekrar test olabileceğini de ekleyen Trump, şu an buna ihtiyacı olmadığını da söyledi. Trump, “Ancak herkes bir arada bir birini destekliyor ve bu çok güzel bir şey maalesef ki düşmanımız ölüm” diye konuştu.
Daha önce yaptığı açıklamada ABD’de 100 bin kişinin ölebileceğini söyleyen Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Yöneticisi Dr. Anthony Fauci, “Rakam modellemeler baz alınarak çıktı ve eğer şuandaki gibi elimizden geleni yapmazsak olabilecek rakamdır. Bu mümkün ama yapmaya çalıştığımız bunun olmamasıdır” dedi.
ABD Kamu Sağlığı Dairesi Başkanı Jerome Adams 894 bin kişiye dün gece itibari ile test yapıldığını belirterek, “Testler hastanelerde, halk sağlığı laboratuvarlarında, büyük referans laboratuvarlarında yapılıyor” dedi.
Trump’ın bahsetmiş olduğu yeni testin ise başlangıçtan sonuç çıkıncaya kadar 15 dakika süreceğini belirten Adams, 18 bin cihazın hazır olduğunu belirtti.
ABD’de pazar akşam saatleri itibari ile 139 bin 675 koronavirüsü vakası görülürken, hastalıktan hayatını kaybedenlerin rakamı 2 bin 436’ya yükseldi.



Trump gerçekten Venezuela petrolünün mü peşinde?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)
TT

Trump gerçekten Venezuela petrolünün mü peşinde?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)

ABD'nin Venezuela açıklarındaki petrol tankerine el koyup Karakas yönetimine yeni yaptırımlar getirmesiyle Karayipler'de gerginlik arttı.

ABD Başkanı Donald Trump, çarşamba günü yaptığı açıklamada Venezuela açıklarındaki petrol tankerine "iyi bir gerekçeyle" el koyduklarını savunmuştu. Venezuela Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamadaysa ABD'nin hamlesi "hırsızlık ve uluslararası korsanlık eylemi" diye nitelenmişti.

ABD Adalet Bakanı Pam Bondi, X'ten yaptığı paylaşımda operasyonun görüntülerine yer vermiş, tankerin Venezuela'dan İran'a petrol taşıyarak yaptırımları deldiğini öne sürmüştü.

Amerikan medyasında yer alan haberlerde, el konan tankerin adının Skipper olduğu yazılmıştı. ABD Hazine Bakanlığı, İran Devrim Muhafızları ve Hizbullah arasındaki petrol kaçakçılık ağında rol oynadığı gerekçesiyle Skipper'ı 2022'de yaptırım listesine almıştı.

80 milyon dolarlık petrole el kondu

Wall Street Journal'ın analizine göre el konan tankerde yaklaşık 80 milyon dolar değerinde petrol var, bu da Venezuela'nın aylık ithalatının yaklaşık yüzde 5'ine denk geliyor.

ABD'nin tankere baskın düzenleyerek Venezuela yönetimini ekonomik felce uğratmak istediği yazılıyor. Ham petrol satışları Latin Amerika ülkesinin ihracat gelirlerinin yüzde 90'ından fazlasını oluşturuyor.

Diğer yandan Washington, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun eşi Cilia Flores'in üç yeğenini, Maduro'yla bağlantılı bir iş insanını ve Venezuela petrol sektöründe faaliyet gösteren 6 nakliye şirketini yaptırım listesine eklediğini de dün duyurdu.

ABD'nin son hamleleriyle bölgedeki gerginlik tırmanırken Maduro, dün yaptığı açıklamada ülkede uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu Tren de Aragua kartelini etkisiz hale getirdiklerini savunarak, Trump'ın asıl amacının Venezuela petrolünü çalmak olduğu iddiasını yineledi.

Trump petrolün peşinde mi?

ABD Enerji Enformasyon Dairesi'ne göre Venezuela, dünyadaki ham petrol rezervlerinin neredeyse beşte birine sahip. Yaklaşık 303 milyar varil ham petrole denk gelen bu miktar, dünyadaki en büyük ham petrol rezervini oluşturuyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi gerek ABD'nin uyguladığı yaptırımlar gerek de ekipman eksikliği ve devlete ait enerji şirketi PDVSA üzerindeki kontrolün sıkılaştırılması nedeniyle bu potansiyeli tam olarak kullanamıyor.

Ülkede faaliyet gösteren tek Amerikan şirketi olan petrol devi Chevron'un üretimi de Washington'ın yaptırımları nedeniyle düşmüştü.

Beyaz Saray, Karayipler'deki askeri yığınağın uyuşturucu kaçakçılığını ve düzensiz göçmen akışını engelleme amacı taşıdığını, Venezuela'nın petrol kaynaklarıyla ilgisi olmadığını savunuyor.

Ancak BBC'nin analizinde, Venezuela'daki petrol üretimini yeniden artırmanın on milyarlarca dolara mal olabileceğine dikkat çekiliyor. Diğer yandan ABD'nin yaptırımları hafifletmesi halinde Chevron'un kârının hızlıca artabileceği yazılıyor.

Bunlara ek olarak petrolün gelecekte önemini yitirmeye başlayacağı öngörüsü paylaşılıyor. Ekonomi analiz şirketi Capital Economics'ten David Oxley şunları söylüyor:

Petrol talebi bir anda düşüşe geçmeyecek ancak eskisi gibi artmaya da devam etmeyecek. Talebin zayıfladığını görüyoruz ve 2030'ların sonlarında düşüşe geçeceğini tahmin ediyoruz. Venezuela petrol sektörüne yatırım yapan herkes şunu düşünmek zorunda: Buna değer mi?

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını geçen ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

Bölgede eylülden bu yana en az 22 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 87 kişiyi öldürdü.

Independent Türkçe, BBC, Wall Street Journal, New York Times


İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)

İsrail Güvenlik Kabinesi dün  (Perşembe) geç saatlerde, Maliye Bakanı ve Savunma Bakanlığı'nda Yerleşimden Sorumlu Bakan Bezalel Smotriç tarafından sunulan, İşgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin inşası ve mevcut bazı kaçak yerleşimlerin yasallaştırılmasına yönelik planı onayladı.

Aşırı sağ çizgideki Kanal 14, yeni planın onaylandığını ilk duyuran medya kuruluşu oldu. Haberde, yeni yerleşim birimlerinin kurulmasının ve daha önce kaçak statüsünde olan bazı noktaların yasallaştırılmasının yanı sıra, İsrail’in 2005’te Gazze ve Kuzey Batı Şeria’dan çekilme planı kapsamında boşalttığı yerleşimlere geri dönüşün de öngörüldüğü aktarıldı.

Söz konusu yerleşimlerin bir bölümü Batı Şeria’nın merkezinde, bir kısmı ise kuzey ve güney bölgelerinde, Kudüs çevresine kadar uzanıyor.

sddf
İsrail'in aşırı sağcı maliye bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (Arşiv - AFP)

İsrail Güvenlik Kabinesi onayıyla, daha önce boşaltılan Ganim ve Kadim yerleşimlerinin Cenin yakınlarında yeniden inşa edilmesinin yolu açıldı. Aynı bölgede aylardır devam eden süreçle birlikte Homeş ve Sanur’un da yeniden kurulması kararlaştırılmıştı. Kanal 14, bu gelişmeleri tam anlamıyla kuzeydeki eski yerleşimlere dönüşün tamamlanması şeklinde değerlendirdi ve Smotriç’in hamlesini yerleşim dünyasında gerçek bir devrim olarak nitelendirdi.

Birkaç ay önce de Güvenlik Kabinesi, Batı Şeria’da 22 yeni yerleşimin yasallaştırılması ve inşasına yönelik benzer bir planı kabul etmişti.

Yeni kararla birlikte, her bir yerleşim için hızlandırılmış teknik ve imar hazırlık sürecinin başlatılacağı bildirildi. Kanal 14’ün haberinde, adımın “2005’teki çekilme planıyla ağır darbe alan yerleşim projesinin tarihi bir şekilde düzeltilmesi” olarak görüldüğü ifade edildi.

ds
İsrailli yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'da yakınlardaki bir yerleşim karakolunun yakınlarında eşeklere binerek keçi ve koyun sürülerini otlatıyorlar (Arşiv - AFP)

Filistin tarafı karara sert tepki gösterdi.  Filistin'e bağlı Duvar ve Yerleşimlere Karşı Direniş Kurumu Başkanı Müeyyed Şaban, İsrail’in bu adımını “Filistin coğrafyasını ortadan kaldırmaya yönelik kolonyal bir proje kapsamında yürütülen yarış” olarak tanımladı. Şaban, bunun ilhak, ayrımcılık ve toprakların tamamen Yahudileştirilmesi hedeflerini açıkça ortaya koyan tehlikeli bir tırmanış olduğunu söyledi.

ssdc
Kudüs'ün doğusundaki İsrail yerleşimi Ma'ale Adumim'i gösteren bir fotoğraf  (AFP)

İsrail basını da Smotriç’in planlarının kapsamını gündeme taşıdı. Yediot Aharonot birkaç gün önce yayımladığı haberinde, bakanın Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerini genişletmeyi amaçladığını, 2026 bütçesine bu doğrultuda milyarlarca şekelin ayrıldığını yazdı. Gazeteye göre bütçe, yeni yerleşimler kurulmasını, mevcutların statülerinin düzenlenmesini, altyapı projelerini, yol açmayı ve sağlık, eğitim ile kültür kurumlarının inşasını da kapsıyor.

Aynı haberde, Smotriç’in özellikle Kuzey Batı Şeria’ya yeniden yerleşimi merkez alan bir plan yürüttüğü, çekilme planı kapsamında “yeşil hattın içine” taşınan bazı askeri üslerin yeniden bölgeye taşınmasının değerlendirildiği aktarıldı. Yerleşimci liderlerin hedefinin, 2005’te boşaltılan kuzeydeki yerleşimlere tekrar nüfus yerleştirmek ve uzun vadede Batı Şeria’ya bir milyon yerleşimci taşımak olduğu ifade edildi.


Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
TT

Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Türkmenistan’da düzenlenen uluslararası bir forum kapsamında İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı görüşmede, Moskova ile Tahran arasındaki ilişkilerin ‘son derece olumlu bir şekilde geliştiğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Rus haber ajansı Sputnik’ten aktardığına göre Putin, görüşmede, Rusya’nın Birleşmiş Milletler’de (BM) İran’ın nükleer programı konusunda Tahran ile yakın koordinasyon içinde çalıştığını ifade etti.

dfrgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Putin, iki ülkenin Buşehr Nükleer Santrali başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliği yürüttüğünü, ayrıca Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi altyapı projelerinde birlikte çalıştıklarını belirtti. Rus lider, gaz ve elektrik sektörlerinde ortaklık imkanlarının da değerlendirildiğini dile getirdi.

Pezeşkiyan ise görüşmede, Tahran’ın Moskova ile imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının tüm maddelerine bağlı olduğunu vurguladı.