Bulgaristan Başbakanı Borisov: Kafam çok büyük, maske uymuyor

Bulgaristan Başbakanı Borisov: Kafam çok büyük, maske uymuyor
TT

Bulgaristan Başbakanı Borisov: Kafam çok büyük, maske uymuyor

Bulgaristan Başbakanı Borisov: Kafam çok büyük, maske uymuyor

Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ve Edirne Valisi Ekrem Canalp, Kovid 19 salgını nedeniyle Kapıkule ve Kapitan Andrevo Sınır Kapıları’nda alınan tedbirleri ve tırların geçişleri ile ilgili konuları ele almak için bir araya geldi.
Salgın nedeniyle sosyal mesafenin korunduğu görüşmede, Borisov’un maske esprisi güne damgasını vurdu. Borisov, esprili bir dille, “Her şeyimiz var ama maske kafamıza uymuyor, kafam büyük” dedi.
Kapıkule Sınır Kapısı ve Kapitan Andrevo Sınır Kapısı arasında bulunan ‘Ortak temas noktası’nda bir araya gelen Bulgaristan Başbakanı Borisov ve Edirne Valisi Ekrem Canalp, salgın nedeniyle alınan tedbirleri ve tırların geçişleri ile ilgili durumları görüştü.

Bulgaristan eski havaalanını tır parkına çevirdi
Bulgaristan tarafında oluşan tır kuyruklarını, Türkiye’de uygulanan ‘tır parkı’ ve ‘sıra matik’ gibi uygulamaları Bulgaristan’da uygulamaya koymaya başladıklarını dile getiren Bulgaristan Başbakanı Borisov, sınır kapısına yakın noktada bulunan ve kullanılmayan eski havaalanını tır parkına çevirdiklerini belirtti.
Borisov ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Türkiye'nin Sofya Büyükelçisi Aylin Sekizkök’e tırların geçişine izin verdikleri ve ilgilendikleri için teşekkür ettiğini belirtti.

Borisov’dan maske şakası
Borisov, sağlık güvenliği nedeniyle kendi kullandığı aracı ile tampon bölgeye geldi. Salgın nedeniyle sosyal mesafenin korunduğu görüşmede, Borisov’un maske esprisi güne damgasını vurdu. Borisov, esprili bir dille, “Bakın ne biçim zamanlar ortaya çıktı. Savaş gibi, görüşemiyoruz, dokunamıyoruz. Her şeyimiz var ama maske kafamıza uymuyor, kafam büyük” dedi. Borisov, çevirmenlik yapan görevliye de atıfta bulunarak, “Senin de ceketin sana dar geliyor” diyerek, gülüşmelere neden oldu.

Türkiye’nin aylardır uyguladığı modeli Bulgaristan da uygulayacak
Edirne Valisi Ekrem Canalp, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, “Malumlarınız ülkeler arasındaki karşılıklı olarak salgından dolayı tedbirler dolayısıyla Bulgaristan tarafında başlangıçta belirli bir tır kuyruğu oluştu. Gümrük işlemlerindeki yavaşlamadan dolayı oluşan tır kuyruğunu karşılıklı olarak iş birliği içerisinde Bulgar tarafıyla beraber tamamen bitirmiş durumdayız. Bulgaristan'la aramızdaki ilişkiler son derece iyi ilişkiler. Herhangi bir sorun ya da problem çıktığı zaman 24 saat kesintisiz aramızdaki diyalogla problem olan, sorun olan konuları hemen çözebiliyoruz. Bugün burada da sayın Başbakan'ın buraya gelmiş olması, bizim daha önce Edirne'de yapmış olduğumuz bir uygulamanın Bulgaristan tarafındaki karşılığının tespit etmek ve bir şekilde açılışını yapmak üzere bulunuyor. Biz Türk tarafında tır kuyrukları olduğu zaman Edirne tarafında burada, tır parkları ve tır kuyruk sistemini devreye koymak suretiyle tır kuyruklarını çözmüştük. Bu problemi çözmüştük. Şu anda Bulgaristan da geçmişte hava alanı olarak kullanılan belirli bir alanı tır park alanı olarak kullanmak suretiyle kuyrukların oluşumuna engel olacak. Bu vesileyle de artık kuyruklarda geçirilmiş olan zamanlar, sosyal tesisleri de olan belirli dinlenme imkanları da olan ve daha hijyenik koşulların olduğu tesislerde tır şoförleri, Türk tır şoförleri de aynı şekilde zamanlarını geçirme imkanları bulacaklar. Türkiye'deki uygulama şuan da Bulgaristan’da da memnuniyetle söyleyebilirim ki devreye giriyor. Bundan sonra ümit ediyorum ki artık Bulgaristan tarafında da tır kuyrukları oluşmayacak” dedi.
Kapıkule ve Kapitan Andrevo Sınır Kapıları arasında bulunan ‘Ortak temas noktası’nda gerçekleştirilen görüşmeye, Türkiye'nin Sofya Büyükelçisi Aylin Sekizkök, Dışişleri Bakanlığı Edirne Temsilcisi Büyükelçi Volkan Türk Vural, Bulgaristan'ın Filibe Başkonsolosu Hüseyin Ergani, Burgaz Başkonsolosu Senem Güzel de hazır bulundu.



Filistinli aktivist Mahmud Halil: Trump yönetimi beni susturmaya çalıştı ama bu bana daha büyük bir platform sağladı

 Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)
Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)
TT

Filistinli aktivist Mahmud Halil: Trump yönetimi beni susturmaya çalıştı ama bu bana daha büyük bir platform sağladı

 Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)
Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın seçkin üniversitelerle mücadelesinin başlamasından sadece birkaç gün sonra, federal göçmenlik görevlileri mart ayında New York'taki Columbia Üniversitesi'ndeki yurdunda Filistinli öğrenci Mahmud Halil'i gözaltına aldı.

Trump yönetimi, Filistinlileri destekleyen diğer yabancı öğrencileri gözaltına alarak ve Halil'in en önde gelen aktivistlerinden biri olduğu Filistin yanlısı öğrenci protesto hareketine tanık olan Columbia, Harvard ve diğer özel eğitim kurumlarına verilen milyarlarca dolarlık araştırma hibelerini iptal ederek mücadelesini artırırken, Halil üç aydan fazla bir süre Louisiana kırsalındaki bir gözaltı merkezinde tutuldu.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre 30 yaşındaki Halil, “Soykırıma karşı durduğum için hiç pişman değilim… Doğru olanı savunduğum için, yani savaşa karşı çıktığım ve şiddete son verilmesi çağrısında bulunduğum için pişman değilim” ifadelerini kullandı.

Halil, hükümetin kendisini susturmaya çalıştığına ama aksine bunun kendisine daha geniş bir platform sağladığına inanıyor.

Halil serbest bırakıldıktan sonra New York'a döndüğünde havaalanında Trump'ın siyasi muhaliflerinden Temsilci Alexandria Ocasio-Cortez tarafından karşılandı. Gözaltına alındığı için doğumunu kaçırdığı eşi ve küçük oğluyla buluştuğu sırada destekçileri Filistin bayrakları salladı.

İki gün sonra Columbia Üniversitesi'nin Manhattan kampüsü yakınlarındaki katedralin merdivenlerinde düzenlenen bir mitingin yıldızı oldu ve burada üniversite yetkililerini eleştirdi.

Geçtiğimiz hafta, 2025 New York Belediye Başkanlığı seçimleri öncesinde Demokrat Parti ön seçimini kazanan Filistin yanlısı Zohran Mamdani ile birlikte coşkulu kalabalığın karşısına çıktı.

Halil şunları söyledi: “Bu durumda olmayı ben seçmedim; Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) seçti... Bunun elbette hayatım üzerinde büyük bir etkisi oldu. Dürüst olmak gerekirse halen yeni gerçekliğim üzerine düşünmeye çalışıyorum.”

Mayıs ayındaki mezuniyet törenine katılamayan Halil gözaltından işsiz olarak çıktı. Uluslararası bir yardım kuruluşunun siyasi danışman olarak çalışması için yaptığı teklifi geri çektiğini söyledi.

Hükümet temyiz başvurusunu kazanıp onu tekrar gözaltına alabilir. Bu nedenle Halil önceliğinin oğlu ve diş hekimi eşiyle mümkün olduğunca çok zaman geçirmek olduğunu ifade etti.

Suriye'deki bir Filistin mülteci kampında doğan Halil'in eşi Dr. Nur Abdullah ABD vatandaşı. Halil'e geçen yıl ABD'de kalıcı oturma izni verildi.

Yüksek lisans öğrencisi olarak 2022 yılında New York'a taşındı ve Columbia Üniversitesi yönetimi ile üniversitenin İsrail ordusunu destekleyen silah üreticileri ve diğer şirketlere yaptığı yatırımlara son vermesini talep ederek kampüs parkında eylem yapan protestocular arasındaki başlıca öğrenci müzakerecilerinden biri oldu.

Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)

Halil herhangi bir suçla itham edilmedi. Ancak ABD hükümeti geniş kapsamlı bir göçmenlik yasasına dayanarak onun ve diğer bazı Filistin yanlısı uluslararası öğrencilerin ‘yasal ancak tartışmalı’ konuşmalarının ABD'nin dış politika çıkarlarına zarar verebileceği gerekçesiyle sınır dışı edilmeleri gerektiğini savundu.

Davaya bakan federal yargıç, Trump yönetiminin Halil'i sınır dışı etmek için öne sürdüğü temel gerekçenin, ifade özgürlüğü haklarının anayasaya aykırı bir şekilde ihlal edilmesi olduğuna hükmetti. Hükümet karara itiraz ediyor.

Beyaz Saray Sözcüsü Abigail Jackson sorulara cevaben şunları söyledi: “Bu ifade özgürlüğü ile ilgili değil, Hamas teröristlerini desteklemek ve kampüsleri güvensiz hale getiren ve Yahudi öğrencileri taciz eden kitlesel protestolar düzenlemek için ABD'de bulunma hakkı olmayan kişilerle ilgili.”

Columbia Üniversitesi'nin politikasına meydan okuma

Halil, antisemitizm bahanesini kınadı ve Yahudi öğrencileri protesto hareketinin ‘ayrılmaz bir parçası’ olarak tanımladı. Hükümetin, Trump'ın Amerikan karşıtı, Marksist ve ‘radikal sol’ ideolojilerin hâkim olduğunu söylediği Amerikan yüksek öğretimini yeniden şekillendirmek için ‘antisemitizmi’ bahane olarak kullandığını söyledi.

Trump yönetimi Columbia'ya ve diğer üniversitelere, çoğunlukla biyomedikal araştırmalar için verilen federal hibe parasının, hükümet kimi kabul ettikleri, işe aldıkları ve ne öğrettikleri konusunda daha fazla denetime sahip olmadıkça devam etmeyeceğini bildirdi ve ‘daha fazla entelektüel çeşitlilik’ çağrısında bulundu.

Harvard'ın aksine Columbia Üniversitesi, hükümetin hibeleri aniden iptal etmesine itiraz etmedi ve Trump yönetiminin protestolarla ilgili kuralların sıkılaştırılması yönündeki bazı taleplerini, finansmanın yeniden başlatılmasına yönelik müzakerelerin ön koşulu olarak kabul etti.

Halil, Columbia'nın eylemlerini yürek parçalayıcı olarak nitelendirdi. Halil, “Columbia, yükseköğretim kurumlarının nasıl yönetildiğine dair her ayrıntıya müdahale etmesine izin vererek kurumu Trump yönetimine teslim etti” dedi.

Columbia Üniversitesi yönetimi, müzakereler devam ederken akademik özerkliği korumanın ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtti.

Columbia Üniversitesi Sözcüsü Virginia L. Abrams, üniversite yetkililerinin Halil'in nitelendirmesine ‘kesinlikle katılmadıklarını’ ifade etti.

Abrams yaptığı açıklamada, “Columbia Üniversitesi, Halil de dahil olmak üzere, öğrencilerin güçlü bir şekilde inandıkları konularda konuşma hakkını tanır... Ancak üniversitenin, kampüsteki herkesin ayrımcılık ve tacizden uzak bir kampüs topluluğuna katılabilmesini sağlamak için kurallarına ve politikalarına uyması da önemlidir” ifadelerini kullandı.

Halil, Columbia ve Trump'ın hedefindeki diğer üniversiteleri öğrencilerine kulak vermeye çağırdı.

Halil sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Öğrenciler, bu kampüsün insan hakları ve uluslararası hukuka nasıl uyabileceğine ve tüm öğrencileri nasıl kapsayabileceğine dair net bir plan sundular... Meselelerin neresinde dururlarsa dursunlar herkes kendini eşit hissedecek... Üniversite yönetimi öğrencileri dinlemek yerine siyasi baskıya boyun eğmeyi tercih ediyor.”