İran'dan gelen milisler, Esed güçlerine korona bulaştırdı

Esed rejimine bağlı güçler (Arşiv-İHA)
Esed rejimine bağlı güçler (Arşiv-İHA)
TT

İran'dan gelen milisler, Esed güçlerine korona bulaştırdı

Esed rejimine bağlı güçler (Arşiv-İHA)
Esed rejimine bağlı güçler (Arşiv-İHA)

Suriye’de Esed güçlerinin kendi aralarında gizli olduğu ifade edilen telefon konuşmaları ortaya çıktı. Konuşmalara göre, İran’dan gelen milisler, rejim güçlerine koronavirüsü bulaştırdı. Rejime ait 11 askerde korona tespit edildi.
Koronavirüs salgını dünyada yayılmaya devam ederken Suriye'de resmi kaynaklar 9 korona vakası tespit edildiğini açıkladı. Ancak son dönemde ortaya çıkan Esed rejimindeki askerler arasındaki gizli olduğu ifade edilen telefon konuşmaları, koronavirüsün rejim askerlerinde de görüldüğünü ortaya çıkardı.
Askerlerin telefon konuşmalarına göre, Kafr Nabl ve Maaret el Numan köylerindeki bazı rejim güçlerinde korona semptomları görülmesinin ardından yetkililerle iletişime geçildi. Vakaların bazıları ambulanslarla İdlib yakınlarındaki Han Şeyhun köyüne, diğerleri ise Hama kentindeki hastaneye götürüldü.
Suriye Milli Ordusu tarafından ortaya çıkarıldığı bildirilen 11 rejim askerinde korona tespit edildiği kaydedildi.
Esed rejiminin geçtiğimiz hafta İran'dan milis takviyesi gerçekleştirdiği, rejim askerlerine de korona virüsünü gelen askerlerin bulaştırmış olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”