Trump, N95 maskesini dezenfekte eden cihazı tanıttı

Trump, N95 maskesini dezenfekte eden cihazı tanıttı
TT

Trump, N95 maskesini dezenfekte eden cihazı tanıttı

Trump, N95 maskesini dezenfekte eden cihazı tanıttı

ABD Başkanı Donald Trump, düzenlediği günlük basın toplantısında doktorlar ve sağlık çalışanlarının N95 maske ihtiyacını karşılamak adına, FDA tarafından onay verilen, N95 koruyucu maskelerinin dezenfekte edilerek yeniden kullanımına olanak tanıyan cihazın tanıtımını yaptı.
Koronavirüs salgını dünya genelinde yayılmaya devam ederken, ABD vaka sayıları bakımından salgının merkez üssü haline geldi. Koronavirüs vaka sayısının 164 bin 253’e yükseldiği ABD’de koronavirüsü çalışma ekibi de çalışmalarını sürdürüyor.
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da koronavirüs salgınına ilişkin günlük basın toplantısı düzenleyerek günlük gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulundu. ABD genelinde uygulanan koronavirüse yönelik kuralların 30 Nisan’a kadar uzatıldığını hatırlatan ABD Başkanı Trump, önümüzdeki 2 hafta içerisinde ölüm oranlarının artacağını gösteren çalışmalar nedeniyle böyle bir karar alındığını belirtti.
Alınan önlemlere uyarak 1 milyondan fazla Amerikalının hayatının kurtarılabileceğini belirten Trump, “Gelecek elimizde. Yaptığımız seçimler ve fedakarlıklar bu virüsün kaderini belirleyecek” dedi.

1 milyonun üzerinde kişi test edildi
Gelecek 30 günün önemli olduğunu ifade eden Trump, “Virüse karşı zaferden başka seçeneğimiz yok. Önümüzde zorlu 30 gün var, bu 30 gün çok önemli. Bu 30 günün yaşamsal önemi var” dedi. Ülke genelinde 1 milyonun üzerinde kişinin test edildiğini duyuran Trump, “Bu sayı diğer tüm ülkelerin üzerinde” ifadelerini kullandı.
Trump sağlık sektörünün sorunlarına çözüm bulmak için federal hükümet, yerel yönetim ve özel firmaların beraber çalıştığını belirterek Ohio Valisi Mike DeWine’nin kendisine sağlık malzemelerinin dezenfektesi için çalışan bir firmanın FDA’den onay almakta zorlandığını söylemesi üzerine FDA’i aradığını ve bugün firmanın onay aldığını sözlerine ekledi. Başkan Yardımcısı Mike Pence’in hastanelerin tüm yatak, yoğun bakım ve solunum cihazı kapasitelerini listelediğini belirten Trump, gereken yerlere destek verileceğini ifade etti.

11 milyon 600 bin adet N95 maskesi
Federal Acil Durum Yönetim Kurumunun (FEMA) 1.3 milyar doları Federal destek olarak New York’a gönderdiğini ifade eden Trump, Valilere destek verdiklerini söyledi. Hali hazırda gönderilmiş olan 8 bin üzerinde solunum cihazına ek olarak önümüzdeki 48 saat içerisinde binin üzerinde solunum cihazının da ihtiyacı olan eyaletlere gönderileceğini ifade etti. Trump ayrıca ellerinde 10 bin adet daha solunum cihazını sakladıklarını belirterek söz konusu solunum cihazlarının gerektiğinde ihtiyacı olan yerlere gönderileceğini dile getirdi. Sağlık ve Halk Servisleri’nin (HHS) 11 milyon 600 bin adet N95 maskesi ve 26 milyon ameliyat maskesi dağıttığını da iletti. 10’un üzerinde firmanın solunum cihazı ürettiğini ifade eden Trump, ihtiyacın üzerinde olan üretimin İtalya, Fransa gibi ihtiyacı olan ülkeler gönderileceğini duyurdu.

ABD’den İtalya’ya 100 milyon dolar değerinde yardım
ABD Başkanı Trump, 14 bin üzerinde Ulusal Muhafız gücünün aktif göreve çağrıldığını dile getirerek, Ulusal Muhafızların ihtiyaç malzemelerinin dağıtımında eyaletlere yardımcı olduğunu söyledi. Dünyada birçok ülkeden ihtiyaçların 51 ayrı uçuşla geleceğini söyleyen Trump, İtalya’ya en az 100 milyon dolar değerinde sağlık malzemesi gönderildiğini söyledi.

“En sıcak bölgelere büyük cesaretle gidiyorlar
Tıbbi Bakım ve Tıbbi Yardım Merkezi Başkanı Seema Verma, "Görünmez bir düşmana karşı savaşıyoruz ve savaş zamanı ile barış zamanı uygulamaları birbirinden farklı” diyerek birçok kuralın gerekli görülen yerlerde kaldırıldığını duyurdu. Eğer gerekirse hastanelerin sınırları dışında virüslü ile virüssüz hastaları ayırmak için geçici yerler açabileceklerini belirten Verma, “Bu şekilde tıbbi yardım programını da değiştirerek insanların dışarı çıkması yerine insanların evlerine teknisyen göndermesini onayladık” dedi.
Doktorların yapacağı telefon konuşmalarından sağlık personelinin çocuk bakım giderlerine kadar tüm masraflarının ödenmesi kararını aldıklarını belirten Verma, “Sağlık hizmeti veren ve maddi zorluk yaşayanlara ekstra ödeme yapılacak” dedi.
Sağlık çalışanların cesur savaşçılar olduğunu ifade eden Trump ise, “En sıcak bölgelere büyük cesaretle gidiyorlar. Hepsine teşekkür ediyorum” dedi.

"Günde 100 bin örnek test ediyoruz”
Sağlık ve Halk Servisleri (HHS) Bakanı Alex Azar, “ABD’de 1 milyondan fazla kişi test edildi. Günde 100 bin örnek test ediyoruz. Bu konuda yardımcı olan herkese teşekkür ediyorum” dedi. Azar testlerin halka ulaşmasını sağlayan yerel yönetimlere, FEMA’ya ve bu konuda çalışan özel sektör firmalarına da teşekkür etti. Onlar sayesinde virüsü test edebilecekleri 20 ayrı yöntem bulunduğunu söyledi. Azar, ayrıca doktorlar ve sağlık çalışanları tarafından kullanılan maske, kıyafet gibi malzemenin güvenli şekilde dezenfekte edilip tekrar kullanımı sağlayacak yeni sistemleri onayladıklarını da duyurdu.

Trump N95 maskelerini yeniden kullanılmasını sağlayan cihazı tanıttı
Doktor ve sağlık çalışanlarının N95 maskesi ihtiyacına karşın FDA tarafından onay verilen, N95 koruyucu maskelerinin dezenfekte edilerek yeniden kullanımına olanak tanıyan cihazın tanıtımı yapıldı. ABD Başkanı Trump, “Bu maskeleri neden atıyoruz diye sordum. Ve bu cihazların her biri günde 120 bine kadar maskeyi dezenfekte ediyor. Bu sayede her maske 20 defa daha kullanılabiliyor” dedi. Başkan Trump, tanıtılan cihazın Ohio ve New York’ta bulunduğunu ancak Washington eyaletine bağlı Seattle'a ve başkent Washington DC'de de temin edilerek sağlık çalışanlarının hizmetine sunulacağını ifade etti.

5 dakikada sonuç veren test
Testler ile ilgili olarak ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) Başkanı Stephen Hahn’da yeni geliştirilen 5 dakika içinde sonuç veren test ile ilgili bilgi verdi. Testin kişilerin bulunduğu yerde hızlıca uygulanıp sonuç vereceğini söyleyen Hahn, “Bu hasta merkezli bir yaklaşım” dedi. Testin yarından itibaren halka ulaşmaya başlayacağını söyledi.

Ölü sayısı 3 bin 167’ye yükseldi
Johns Hopkins Üniversitesinin paylaştığı son verilere göre, ABD’de toplam koronavirüs vaka sayısı 164 bin 253 olurken hayatını kaybedenler 3 bin 167’ye yükseldi. Koronavirüs salgınından ülkede en fazla etkilenen eyalet olan New York’ta toplam koronavirüs vakası 67 bin 384’e, yükselirken hayatını kaybedenlerin sayısı ise bin 342’ye ulaştı.

ABD’de koronavirüsünden hayatını kaybeden Türkün sayısı 4’e yükseldi
New Jersey eyaletinin Paterson kentinde yaşayan N.Y.’nin koronavirüsü nedeniyle önceki gün Paterson St. Joseph hastanesinde hayatını kaybettiği belirtildi. 63 yaşındaki N.Y.’nin cenazesi New Jersey eyaletinde Müslüman mezarlığında aile yakınlarının katıldığı cenaze namazının ardından toprağa verildi.

ABD ordusunda koronavirüsten ilk ölüm gerçekleşti
ABD ordusunda koronavirüs nedeniyle ilk ölüm meydana geldi. ABD Savunma Bakanı Mark Esper yaptığı açıklamada, New Jersey Ulusal Muhafızları'na bağlı bir askerin koronavirüs nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu. Esper, “Bugün, Savunma Bakanlığı için çok üzücü bir gün. Koronavirüs nedeniyle ilk askeri personelimizi kaybettik. Bu askeri topluluğumuz için üzücü bir kayıp. Ailesine, arkadaşlarına, meslektaşlarına ve tüm Ulusal Muhafız topluluğuna başsağlığı diliyoruz" dedi.
Pentagondan yapılan açıklamada, ismi belirtilmeyen askerin koronavirüs nedeniyle 21 Mart’tan bu yana hastanede tedavi gördüğü ve pazartesi günü hayatını kaybettiği ifade edildi.
Pentagon, şu ana kadar 652 koronavirüs vakası bildirdi. ABD genelinde koronavirüs vakası 164 bin 253 olarak kayıtlara geçerken 3 bin 167 kişi ise hayatını kaybetti.



Rus denizaltı, Britanya sularında gezinmiş

Bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopterinin gemiyi takip ettiği görüldü (Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı)
Bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopterinin gemiyi takip ettiği görüldü (Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı)
TT

Rus denizaltı, Britanya sularında gezinmiş

Bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopterinin gemiyi takip ettiği görüldü (Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı)
Bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopterinin gemiyi takip ettiği görüldü (Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı)

Britanya çevresindeki kritik sualtı altyapısını haritalayan casus geminin yanında bir Rus denizaltının görevlendirildiği ortaya çıktı.

Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı (MoD), olayın fotoğrafını kamuoyuyla paylaştı. Fotoğrafta, resmi olarak Rus araştırma gemisi diye tanımlanan ve Britanya'yla İrlanda arasındaki doğalgaz boru hattını incelediği bildirilen Yantar'ı bir denizaltının takip ettiği görülüyor. Eşlik eden denizaltının Rusya tarafından özellikle sabotaj için inşa edilmiş denizaltılardan biri olup olmadığı net değil.

Geçen yıl kasımda İrlanda Denizi'nde Yantar'ı takip eden bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopteri ve yakınlarda yüzeye çıkmış bir Britanya denizaltısı da fotoğrafta görülebiliyor.

Sunday Times'a göre, bunun Rus denizaltılarının Yantar'a Britanya Adaları'na yakın sularda eşlik ettiği birkaç operasyondan biri olduğuna inanılıyor.

Kraliyet Donanması Komutanı General Sör Gwyn Jenkins bu ay, son iki yılda "Britanya sularındaki Rus ihlallerinde yüzde 30'luk artış" olduğunu söylemişti.

Bu faaliyetin en belirgin şekilde Birleşik Krallık (BK) sularının yakınında faaliyet gösteren Yantar gibi casus gemilerinin varlığında görüldüğünü belirten yetkili, "Beni en çok endişelendiren şey, dalgaların altında olup bitenler" uyarısında bulundu.

Geçen hafta Sör Gwyn, Rusya'nın GUGI diye bilinen seçkin derin denizaltı birimine yaptığı yatırımı yenilediği konusunda uyarıda bulunmuştu. BK, Rusya'nın sualtı istihbarat toplama operasyonlarının geliştirilmesine öncülük eden Rus askeri teşkilatına bu yıl haziranda yaptırım uygulamıştı.

Savunma Bakanlığı Sözcüsü şunları söyledi:

Savunma Bakanı'nın da söylediği gibi, Başkan Putin'e mesajımız açık: Sizi görüyoruz, ne yaptığınızı biliyoruz ve bu ülkeyi korumak için güçlü bir şekilde harekete geçmekten çekinmeyeceğiz. Rusya'nın hem BK'ye hem de müttefiklerimize ait denizaltı kablolarını, ağlarını ve boru hatlarını haritalama girişimlerini de içeren tehdidinin son derece farkındayız ve bu tehditlerle doğrudan mücadele ediyoruz. Bu nedenle başbakan, Soğuk Savaş'tan bu yana en büyük sürekli savunma harcaması artışını açıkladı; bu artış, Nisan 2027'den itibaren GSYİH'nin yüzde 2,5'ine kadar harcama taahhüdünü ve ekonomik ve mali koşullar elverdiği takdirde bir sonraki parlamentoda GSYİH'nin yüzde 3'üne kadar harcama yapma hedefini içeriyor. Ayrıca, Rusya rejimi altındaki bireylere, kuruluşlara ve gemilere karşı 900 yeni yaptırım uyguladık ve ileri seviye denizaltısavar teknolojisinin geliştirilmesini ve konuşlandırılmasını hızlandırdık.

BK hükümeti, otonom gemileri, yapay zeka destekli sensörleri, savaş gemilerini ve uçakları entegre ederek kritik denizaltı altyapısını gelişen zorluklara karşı korumayı amaçlayan Atlantik Kalesi programının, BK ve NATO için Kuzey Atlantik'i güvence altına alarak Rusya'nın gelişen denizaltı gücünün tehdidine karşı koymaya katkı sunacağına inanıyor.

Independent Türkçe


Trump'la görüşmeye Gazze için alternatif planla giden Netanyahu'nun hedefinde İran var

ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı  (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı  (AFP)
TT

Trump'la görüşmeye Gazze için alternatif planla giden Netanyahu'nun hedefinde İran var

ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı  (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı  (AFP)

Miami’deki Mar-a-Lago’da pazartesi günü yapılması planlanan Donald Trump– Binyamin Netanyahu görüşmesi öncesi İsrail’de kulisler hareketlenirken, siyasi kaynaklar bu zirveyi Netanyahu’nun siyasi kaderini şekillendirecek bir dönüm noktası olarak tanımlıyor. Ancak görüşmenin, Netanyahu’nun Beyaz Saray’ın Gazze planını hayata geçirme konusundaki ivmesini frenleme çabalarını da gündeme taşıması bekleniyor.

Taraflar arasında öncelikler konusunda ciddi bir görüş ayrılığı olduğu belirtiliyor. İsrailli siyasi kaynaklar, “Walla” sitesine yaptıkları değerlendirmede, “ABD yönetimi Netanyahu’dan rahatsız ve onu Trump’ın planını engellemekle suçluyor. Buna karşın Trump, Netanyahu’ya olan güvenini koruyor, onu kolluyor ve azarlamak yerine uzlaşma arayışında olacak. Trump, görüşmenin merkezine Gazze’yi koyarken, Netanyahu öncelikleri değiştirerek gündemi İran’la başlatmak istiyor” ifadelerini kullandı.

İsrailli yetkililer, Netanyahu’nun “İran’a yönelik, özellikle İsrail-ABD ortak bir saldırısının, gelecekteki nükleer anlaşma açısından daha iyi sonuçlar doğuracağı ve hatta Tahran’daki rejimi sarsabileceği” görüşünü savunduğunu aktarıyor.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Ahronot gazetesinden aktardığı habere göre İran, Trump’ın girişimlerini boşa çıkarmak amacıyla Hizbullah ve Hamas’a büyük yatırımlar yapıyor. Gazete, bu örgütlerin silahsızlanmayı reddetmesinin Devrim Muhafızları’nın teşvikiyle gerçekleştiğini ileri sürüyor.

Gazze planında değişiklik arayışı

Aynı kaynaklara göre Netanyahu, Gazze dosyasını soğutmayı hedefleyen bir yol haritası önermeye hazırlanıyor. Bu planın, Trump’ın Gazze planını hayata geçirme konusundaki “görünen aceleciliğini” durdurmayı, süreci yavaşlatmayı ve hatta Beyaz Saray’da çizilen yol haritasının yerine İsrail önceliklerini esas alan yeni bir plan koymayı amaçladığı belirtiliyor.

“Maariv” gazetesine göre Trump’a sunulması planlanan İsrail önerisi, Hamas’ın fiilen silahsızlanmasına kadar Gazze Şeridi’nin yüzde 75’ine varan bir alan üzerinde İsrail kontrolü öngörüyor. İsrail’in mevcut anlaşmalar kapsamında şu anda Gazze’nin yüzde 53’ünü kontrol ettiği, son bir ayda bu oranı yüzde 58’e çıkardığı ifade ediliyor.

h
ABD Başkanı Donald Trump'ın planına göre Gazze Şeridi'nden çekilme aşamalarının haritası (Beyaz Saray)

Trump ise Gazze konusunda farklı bir yaklaşım benimsiyor. ABD Başkanı, Gazze’de ilerleme sağlanmasının İran’ı izole edeceğini ve diplomatik sürece yönelteceğini düşünüyor. İsrail değerlendirmelerine göre Trump, silahsızlanma sürecini zamana yayılan bir aşama olarak görüyor ve derhal ikinci aşamaya geçilmesini, yeniden imar sürecine odaklanılmasını istiyor. Bu çerçevede İsrail’den engel çıkarmamasını ve Gazze’de yeni bir çekilmeye hazırlanmasını talep ediyor.

Bu nedenle, Yediot Ahronot Netanyahu’nun, Trump’ın taleplerinin savaşta elde edilen kazanımları aşındıracağı endişesini taşıyan İsrail ordusunu da sürece dâhil ettiğini yazıyor. Netanyahu’nun, “ileri ve önleyici savunmayı da içeren yeni bir güvenlik doktrininin” merkezde yer almasını isteyeceği ve bu yaklaşım için ABD’den siyasi ve askeri destek talep edeceği belirtiliyor. Gazeteye göre Netanyahu ayrıca, Trump çevresinde etkili olan Türkiye ve Katar’ın nüfuzunu dengelemeye çalışacak.

Çatışma endişesi ve temkinli yaklaşım

Netanyahu, bu önerilerin Trump ve ekibiyle ciddi tartışmalara, hatta bir krize yol açabileceğinin farkında. Gazetenin stratejik işler muhabiri Ron Ben-Yişay, İsrail liderliğinin Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında Beyaz Saray’da yaşanan “küçük düşürücü” karşılaşmayı hatırladığını ve Trump’ın Netanyahu’ya karşı da ani bir tutum değişikliğine giderek İsrail’i “nankörlükle” suçlayabileceğinden endişe duyduğunu yazıyor.

csdfvgh
Trump ve Netanyahu, 29 Eylül 2025’te Beyaz Saray’daki basın toplantısının sonunda tokalaşırken (AFP)

Haberde, İsrail tarafının son derece temkinli davranmak zorunda olduğunun farkında olduğu vurgulanırken, Netanyahu’nun ikili ilişkiler kapsamında birçok talebi bulunduğu belirtiliyor. Bunlar arasında, önümüzdeki yılları kapsayan çok yıllı güvenlik yardımı planı çerçevesinde İsrail’in niteliksel askeri üstünlüğünün korunması ve bölge ülkelerine gelişmiş silah satışlarına kısıtlamalar getirilmesi de yer alıyor.

Bölgesel başlıklarda ise Türk meselesinin de Mar-a-Lago’daki görüşmede gündeme gelmesi bekleniyor. Netanyahu’nun, Gazze’de ve Suriye’nin orta ve güney kesimlerinde Türkiye’nin askeri varlığına İsrail’de geniş bir karşıtlık bulunduğunu savunacağı, bu varlığın İsrail’in güvenlik tehditlerini bertaraf etme kabiliyetini sınırladığını ileri süreceği belirtiliyor. Ancak Trump’ın bu konuda farklı bir tutum sergileyebileceği ve Netanyahu’nun muhalefetini yumuşatmak zorunda kalabileceği değerlendiriliyor.

İsrailli yorumculara göre Trump, Mar-a-Lago zirvesinde Netanyahu’dan, seçim yılı olması nedeniyle İsrail’deki sağ tabanı rahatsız edebilecek tavizler isteyebilir. Bu nedenle Netanyahu’nun her başlıkta sert bir pazarlık yürütmesi bekleniyor. İsrail basınına göre bu görüşme, Netanyahu için Florida sahillerinde “rahat bir gezinti” olmayacak.


Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud: Ortadoğu’daki çatışmanın topraklarımıza sıçramasına izin vermeyeceğiz

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud (SONNA)
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud (SONNA)
TT

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud: Ortadoğu’daki çatışmanın topraklarımıza sıçramasına izin vermeyeceğiz

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud (SONNA)
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud (SONNA)

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, bugün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Somaliland’ı bağımsız bir devlet olarak tanıma kararının ‘kabul edilemez bir adım, uluslararası normların ihlali ve ülkenin bağımsızlığına açık bir saldırı’ olduğunu söyledi.

İsrail, cuma günü tek taraflı olarak ilan edilen Somaliland’ı ‘bağımsız egemen devlet’ olarak resmen tanıyan ilk ülke oldu.

Bu karar, bölgesel dinamikleri yeniden şekillendirecek, Somali'nin uzun süredir devam eden ayrılıkçılığa karşı muhalefetini sınayacak ve Tel Aviv'e Afrika kıtasının en uzun deniz sınırına sahip ülkede, hassas Afrika Boynuzu bölgesinde bir dayanak noktası oluşturacak.

Somali Cumhurbaşkanı Şeyh Mahmud, parlamentoda yaptığı konuşmada, ‘Ortadoğu’daki çatışmanın ülkemize taşınmasını’ reddettiğini belirterek “Birliği sağlamak için Somaliland ile diyalog konusunda kararlıyız” dedi. Şeyh Mahmud, ülkesinin, saldırıların başlatılabileceği askeri üslerin kurulmasını kabul etmeyeceğini vurguladı.

Arap Birliği'nin olağanüstü toplantısı

Öte yandan Somali'nin Kahire Büyükelçisi ve Arap Birliği (AL) Daimi Temsilcisi Ali Abdi Avari bugün, Tel Aviv’in Somaliland’ı tanımasına atıfla, İsrail'in Filistin halkını topraklarından zorla çıkarmak amacıyla Somali'deki ayrılıkçı bir oluşumu desteklediğini söyledi.

j6y
Hargeisa Savaş Anıtı önünde Somaliland bayrağı taşıyan bir genç (AFP)

Avari, Arap Birliği’nin acil toplantısında “Somali, Filistinlileri topraklarından çıkarmaya yönelik hiçbir girişime taraf olmayacak” dedi.

Bu planları engellemek ve İsrail'in aleni emellerine karşı durmak için çalışacaklarını belirten Avari, İsrail'in Somaliland'ı tanıma kararının ‘tüm Arap ulusal güvenliğini ve Kızıldeniz'deki seyrüseferi etkileyen doğrudan bir saldırı’ olduğunu vurguladı.

Birleşmiş Millerler Güvenlik Konseyi (BMGK), İsrail'in Somaliland'ı bağımsız bir devlet olarak tanımasıyla ilgili olarak pazartesi günü acil bir toplantı düzenleyecek.

Avari, toplantı öncesinde, çoğu Müslüman olan 21 ülke dün geç saatlerde ortak bir bildiri yayınlayarak İsrail'in kararının ‘Afrika Boynuzu'ndaki barış ve güvenlik’ ile daha geniş kapsamda Kızıldeniz bölgesi üzerinde ‘ciddi yansımaları’ olacağı konusunda uyarıda bulundu.

Somali'nin kuzeyinde bulunan ve çoğunluğu Müslümanlardan oluşan nüfusu birkaç milyonu bulan Somaliland, otuz yılı aşkın bir süredir fiilen bağımsız bir bölge.