Cezayir yönetimi aktivistlere baskı için koronavirüs salgınından yararlanıyor

Koronavirüsle mücadele etmek için yayınlanan sokağa çıkma yasağı sonrasında başkent Cezayir’de tamamen sessiz bir sokak (Reuters)
Koronavirüsle mücadele etmek için yayınlanan sokağa çıkma yasağı sonrasında başkent Cezayir’de tamamen sessiz bir sokak (Reuters)
TT

Cezayir yönetimi aktivistlere baskı için koronavirüs salgınından yararlanıyor

Koronavirüsle mücadele etmek için yayınlanan sokağa çıkma yasağı sonrasında başkent Cezayir’de tamamen sessiz bir sokak (Reuters)
Koronavirüsle mücadele etmek için yayınlanan sokağa çıkma yasağı sonrasında başkent Cezayir’de tamamen sessiz bir sokak (Reuters)

Ali Yahi
Aktivistlerin tutukluluk sürelerinin devam etmesi, halk hareketi ve yönetim arasındaki uzlaşıyı tehdit ediyor.
Cezayir halk hareketi, faaliyetlerine geri döndü. Ancak bu kez, sokaklarda yürüyüşler düzenleyerek değil. Aksine sosyal medya uygulamalarındaki açıklamaları aracılığıyla yeniden gündeme gelerek, ‘çeşitli suçlar nedeniyle’ politikacıların hapsedilmesini ve gazetecilerin yargılanmasını kınadı.

Salgına karşı dayanışma sarsıldı
Yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) salgını ile mücadele kapsamında halk hareketi ve Cezayir yönetimi arasında varılan uzlaşı bozuldu. Eylemciler, politikacılar ve insan hakları aktivistleri rejimi, sağlık koşullarını “muhalif isimlere karşı tutuklama ve kovuşturma furyası başlatmak” için kullanmakla suçladı. Bu çerçevede aktivistler, yayınladıkları ortak basın açıklamasında, halk hareketine evlerde kalma talimatlarına uyma ve rejimin ‘provokasyonlarına’ uymama çağrısında bulundu.
Bildiride, yönetim ‘halk hareketinin önde gelen isimlerinden intikam almak üzere uzlaşı döneminden faydalanan askeri rejim’ olarak nitelendirildi. Aktivistler ayrıca, yönetimin bu adımla, ‘Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un, iki ay önce kurulan Anayasa Komitesi’nden sağladığı yeni anayasa taslağını yürürlüğe koyduğunu’ savundu. Bildiride ayrıca, “Halk sağlığı için tehdit oluşturmayan tüm güvenli sivil toplum örgütlenmelerini korumaya, hareketi ayakta tutmaya ve Kovid-19 salgını sona erdiğinde halk yürüyüşlerine geri dönmeye hazır olun” ifadelerine yer verildi.

Halk hareketi bitmedi askıya alındı
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığına göre diplomat Muhammed Hazir, “Gazetecilerin ve aktivistlerin tutukluluk sürelerinin devam etmesi ölümcül bir hatadır. Çünkü hareket durduğunda tutuklamalar da durmalı” ifadelerini kullandı.
Rejimin her zamanki faaliyetlerini yürüttüğünü söyleyen Hazir ayrıca, “Halk hareketi sona ermedi. Ancak koronavirüs krizi nedeniyle geçici olarak askıya alındı. Eylemciler, mevcut sağlık durumunun sona ermesiyle yeniden sokaklara dönecek. Çünkü kabul edilmeyen yetkililerin görevlerinin devam etmesi de dahil, halkın sokağa çıkma nedenleri hala geçerli” dedi.

Sokağa dönme tehditleri
Aktivistler, halk hareketi eylemcilerini içeren tutuklama furyalarına yanıt olarak protestolarını askıya alma kararından geri adım attıklarını ve sokaklara geri döneceklerini vurguladı. Tizi Vuzu Eyaleti’nin Beni Ourtilane bölgesi gençleri, yetkili makamlar tarafından eylemcilere karşı başlatılan faaliyetleri reddettiklerini ve başkent Cezayir’de mahkeme tarafından siyasi aktivist Kerim Tabu’ya karşı mahkemenin verdiği yakalama kararını protesto ettiklerini belirtti.
Başkent Cezayir Yargı Konseyi, savunma heyetinin temyizin ertelenmesi talebine yanıt vermemesi nedeniyle tartışmalara tanık olan bir duruşma sonrasında Tabu hakkında 1 yıl hapis cezası kararı almıştı.
Cezayir İnsan Hakları Konseyi karar üzerine yaptığı açıklamada “Taraflardan herhangi birinin, yargının bu hakkı keyfi olarak kullandığını tespit etmesi halinde önümüzdeki tek yol, konuyla ilgili son sözü söyleyen yüksek yargı otoritesine itiraz etmek olacaktır” ifadelerini kullandı. Konsey, Kovid-19 salgınıyla oluşan bu istisnai koşullar ortasında yargı organlarının, planlanan duruşmaları erteleme kararı aldığını vurguladı. 

Tıkanıklık
Siyasi aktivist Kerim Tabu’nun duruşması, Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü (RSF) muhabiri gazeteci Halid Dararni’nin halk hareketinin tıkanıklığını artırmak için tutuklanması sonrasında görüldü. Dararni’nin tutuklanması sonrasında halk hareketi aktivistleri, bu sorumsuzluğun kabul edilmediğini göstermek üzere sokaklara geri dönüleceği uyarısında bulundu.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, gazeteci Halid Dararni’nin geçen cuma akşamı tutuklandığını açıkladı. RSF, Cezayir rejiminin Kovid-19 krizini, özgür ve bağımsız gazetecileri tasfiye etmek için kullanmasını da kınadı. Bu çerçevede RSF Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölümü Genel Müdürü Eric Goldstein, “Halk hareketi, eylemlerini yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını karşısında askıya aldı. Ancak hükümet, baskı politikalarını askıya almadı” dedi.

Yönetimin çıkarlarına karşı
Öte yandan gazeteci Rıza Mallah, “Özellikle de 22 Şubat hareketinin patlak vermesinden sonra Tebbun’un Cumhurbaşkanı seçilmesi ve daha önceki koşulları dikkate alırsak, gazetecileri ve eylemcileri tutuklama furyasını sürdürmek hiçbir şekilde yönetimin menfaatine katkı sağlamaz” değerlendirmesinde bulundu. Mallah, “Şimdi, sakin olma ve sokakların sevgisini kazanma zamanıdır” dedi.
Gazeteci Mallah, rejimin koronavirüs salgınından yararlanıp, halk hareketi aktivistlerini tasfiye etmeye yöneldiğini söyleyerek, “Eğer durum bu şekildeyse, bu bir aptallıktır” dedi. Gazeteci Rıza Mallah, “Gözlemlerime göre bunun tam tersine tanık oldum. Salgının Cezayir’de ortaya çıkışı ve yayılması, özellikle ülke üçüncü tehlike aşamasına girdikten sonra, rejimin tüm hesaplarını karıştırdı” değerlendirmesinde bulundu. Mallah, “Her düzeyde güçlü ve gelişmiş Avrupa ülkelerinden gelen endişe verici rakamlar göz önüne alındığında rejimin salgınla mücadele etmek yerine, kendi hesaplarını kapatmaya yöneldiği kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.



ABD, Gazze'de ‘iki aylık ateşkes’ için baskı yapıyor

Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki El-Bureyc Mülteci Kampı’nda çöpleri karıştıran Filistinli bir çocuk, 7 Haziran 2025 (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki El-Bureyc Mülteci Kampı’nda çöpleri karıştıran Filistinli bir çocuk, 7 Haziran 2025 (AFP)
TT

ABD, Gazze'de ‘iki aylık ateşkes’ için baskı yapıyor

Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki El-Bureyc Mülteci Kampı’nda çöpleri karıştıran Filistinli bir çocuk, 7 Haziran 2025 (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki El-Bureyc Mülteci Kampı’nda çöpleri karıştıran Filistinli bir çocuk, 7 Haziran 2025 (AFP)

Hamas’tan kaynaklar, Katar’ın başkenti Doha'da İsrail ile devam eden ve Gazze'de iki aylık bir ateşkes sağlanmasının yanı sıra bu süre zarfında savaşın sona erdirilmesi için görüşmelerin yapılmasını amaçlayan müzakereler sırasında ‘ABD’nin en kısa zamanda bir anlaşmaya varılması için açıkça baskısı yaptığını’ teyit ettiler.

Öte yandan Beyaz Saray’dan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun dün akşam Washington'da ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmeye birkaç saat kala yapılan açıklamada, Trump'ın Gazze'deki savaşı sona erdirmeyi ‘en önemli öncelik’ olarak gördüğü vurgulandı.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un bu hafta içinde Gazze'deki ateşkes için görüşmelere katılmak üzere Doha'ya gideceğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, müzakerelerin atmosferini ‘İsrail ve ABD'nin ciddiyetsiz tavır sergilediği önceki görüşmelere kıyasla daha ciddi’ olarak nitelendirerek “Sonuçları tahmin etmek zor olsa da başarı olasılığı konusunda iyimser olabiliriz” dediler.

Kaynaklara göre müzakereler devam ediyor ve birkaç gün sürebilir. Kaynaklar, müzakerelerin olumlu yönde ilerlemesi halinde anlaşmanın önümüzdeki perşembe günü yürürlüğe gireceğinin açıklanabileceğini söylediler.

Tüm bunlar olurken İsrail'in Gazze Şeridi'nde sahadaki tırmanışını sürdürmesiyle birlikte, bazıları konutlara, barınaklara ve mülteci çadırlarına, ayrıca yardım bekleyenlere yönelik olan hava saldırıları sonucunda onlarca kişi öldü, onlarcası da yaralandı. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamaya göre İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de gerçekleştirdiği saldırılarda ölen Filistinlilerin sayısı 57 bin 523'e yükseldi.