Hamduk, baraj krizi için Kahire ve Addis Ababa’ya gidecek

​Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk (AP)
​Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk (AP)
TT

Hamduk, baraj krizi için Kahire ve Addis Ababa’ya gidecek

​Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk (AP)
​Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk (AP)

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk, ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesi sonrasında, Nahda (Rönesans) Barajı müzakerelerini sürdürmek üzere Mısır ve Etiyopya’ya yakın bir zamanda ziyarette bulunmayı düşündüğünü açıkladı.
Hamduk, düzenlediği bir basın toplantısında, ABD Hazine Bakanı Mnuchin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini ve kendisiyle Kahire ve Addis Ababa arasında Etiyopya barajı hususundaki müzakerelere başlama meselesini görüştüğünü belirtti. Sudan Başbakanı ayrıca, Mnuchin’e askıda kalan konular hakkında müzakerelere devam edebilmek amacıyla yakın bir zamanda iki komşu ülkeyi ziyaret etmeyi düşündüğü bilgisi verdiğini de belirtti.
Öte yandan Etiyopya, (Ağustos ayında cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması beklenirken) seçilmiş parlamentonun onayını garanti eden uluslararası bir anlaşma imzalanamayacağı gerekçesiyle sürpriz bir şekilde ABD Hazine Bakanlığı’nın barajın doldurulma kurallarıyla ilgili taslağına imza atmaktan vazgeçti.
Bu çerçevede Hamduk, Washington’daki müzakerelerin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının sona ermesinin ardından müzakere sürecinin yeniden başlamasını sağlayacak ‘büyük bir ilerleme’ kaydettiğini ifade etti. Sudan ve Mısır heyetleri, 28- 29 Şubat’ta yapılması planlanan bir toplantı için Washington’a ulaştı. Mısır heyeti, başlangıçta ABD Hazine Bakanlığı’nın önerdiği taslağı imzalarken, Sudan heyeti imza atmayı kabul etmedi. Etiyopya ise toplantıya katılım göstermedi.
Toplantıya katılmayı ve taslağa imza atmayı reddettikten sonra Etiyopya, gelecek Temmuz’dan itibaren baraj gölünü doldurmaya ve su depolamaya başlayacağını açıkladı. Ancak Mısır, Washington’daki son müzakerelere katılmayı reddeden Etiyopya’nın tavrını kınadığını belirtti.
Söz konusu üç ülke, imzalanması gereken taslağın bir kopyasını teslim aldı. Taslak, üç taraftan hiçbirinin çıkarlarına zarar vermemek veya Mısır ve Sudan’ın Nil sularındaki paylarını etkilememek de dahil, kuraklık ve sel dönemleri başta olmak üzere iklim koşullarının belirlediği aşamalarda dolum yapılmasını öngörüyor.
Üç ülkenin, ABD ve Dünya Bankası’nın arabuluculuğunu yaptığı Washington müzakerelerinde, söz konusu ülkeler arasındaki çatışmayı sona erdirecek güvenilir bir anlaşmaya varması umuluyordu. Etiyopya, Mısır ve Sudan arasında, Etiyopya’nın Mart 2011 sonunda Nahda Barajı’nın inşa projesini ilan etmesinden bu yana anlaşmazlık yaşanıyor. Zira Mısır ve Sudan, barajın Nil suyu üzerindeki paylarını etkilemesinden endişe duyuyor.
Özellikle de Mısır ve Etiyopya arasındaki anlaşmazlığını artması sonrasında Mart 2015’te Hartum’da, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir ve Etiyopya Başbakanı Hailemariam Desalegn arasında üçlü bir zirve düzenlenmişti. Zirvede, ‘Nahda Barajı İlkeler Bildirgesi’ olarak adlandırılan bir belge imzalanmış; Ardından üç ülke arasında birçok müzakere turu yapılmıştı.
Mısır’ın ‘müzakerelerin başarısızlığı sonrasında yaşanan anlaşmazlık meselesine üçüncü bir tarafından müdahalesini’ talep etmesi sonrasında Dünya Bankası ve ABD Hazine Bakanlığı, duruma dahil oldu. Kasım 2019’da taraflar, ‘Ocak 2020 ortalarında barajı doldurmak üzere bir anlaşmaya ulaşmak için’ ABD ve Dünya Bankası temsilcilerinin huzurunda dört ülkenin de Su Kaynakları Bakanlarının katıldığı bir toplantı düzenleme kararı aldı.
ABD Hazine Bakanlığı, baraj göletinin doldurulmasına dair uzlaşı sağlamak amacıyla, bir anlaşma taslağı hazırlayarak, taslağı Şubat ayı sonunda imzalanmak üzere taraflara gönderdi. Etiyopya ise, toplantıya katılmayı kabul etmeyerek, krizi yeniden başlangıç noktasına götürdü.



Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Boulos: Sudan'daki savaş dünyanın en büyük insani krizi

Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
TT

Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Boulos: Sudan'daki savaş dünyanın en büyük insani krizi

Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Massad Fares Boulos, Sudan'daki savaşı ‘dünyanın en büyük insani krizi’ olarak tanımladı. Boulus, Fransız Haber Ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada diplomatik çabaların barışa doğru ilerleme sağlamasını umduğunu söyledi.

Sudan’da 2023 yılının nisan ayında Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu ile eski yardımcısı Muhammed Hamdan Dagalu (Hamideti) liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında savaşın patlak vermesinden bu yana, on binlerce kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 12 milyon kişi yerinden edildi.

HDK, geçtiğimiz ekim ayı sonlarında, Sudan’ın Darfur bölgesinin batısında yer alan stratejik öneme sahip olan Faşir şehrini 18 ay süren kuşatmanın ardından ele geçirdi. Bu süreçte toplu katliamlar ve cinsel şiddet olayları yaşandığına dair haberler basına yansıdı.

dsfrg
Faşir’deki çatışmalardan kaçarak Tavile’deki bir mülteci kampına sığınan çocuklar, 3 Kasım 2025 (AP)

Boulos, Katar’ın başkenti Doha'da AFP’ye, Sudan'daki çatışmanın ‘günümüz dünyasındaki en büyük insani kriz ve en büyük insani felaket’ olduğunu söyledi.

Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Faşir’de özellikle son iki-üç hafta içinde yaşananları ve o videoları hepimiz gördük. O haberleri gördük. Bu zulümler kesinlikle kabul edilemez. Bu durum bir an önce sona ermeli.”

Washington, savaşan tarafları Sudan'da ateşkes ilan etmeye çağırdı.

Ordu yanlısı Sudan hükümeti, ABD'nin ateşkes önerisiyle ilgili toplantının ardından savaşa devam edeceğini açıkladı.

HDK ise arabulucuların insani ateşkes önerisini kabul ettiğini duyururken, savaşmaya devam ediyor.

ABD'nin Sudan'daki arabulucu ortaklarıyla birlikte her iki tarafı da ‘üç aylık insani ateşkes’ üzerinde anlaşmaya çağırdığını söyleyen Boulos, ‘ateşkesin tartışıldığı ve müzakere edilmek üzere olduğunu’ belirterek, Tarafları bu öneriyi kabul etmeye ve gecikmeksizin derhal uygulamaya koymaya çağırdıklarını söyledi.

xssadf
Faşir’deki HDK üyeleri (AFP)

ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır, geçtiğimiz eylül ayında, önce insani yardım için ateşkes, ardından kalıcı ateşkes ve sivil yönetime geçiş için ortak bir bildiri yayınladı. Ancak bildiride savaşan tarafların hiçbirinin geçiş sürecine katılmayacağı belirtildi.

Boulos, ABD’nin ortaklarıyla birlikte, sivil yönetime geçiş de dahil olmak üzere daha geniş kapsamlı plan konusunda ‘önümüzdeki haftalarda bazı ilerlemeler kaydetmeyi’ umduğunu belirtti.

ABD’li yetkili, ‘en büyük önceliğin insani boyut ve insani ateşkes olmaya devam ettiğini’ vurguladı.


Irak’ın yeni parlamentosunda ‘siviller’ yok

IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
TT

Irak’ın yeni parlamentosunda ‘siviller’ yok

IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)

Irak’ta geçtiğimiz hafta yapılan genel seçimlerde sadece Basra'daki Fav-Zaho İttifakı adayının bir sandalye kazandığı muhalefet kanadındaki üç ittifakın ezici bir yenilgiye uğramasıyla yeni parlamentoda sivil güçlerin temsiliyeti tamamen ortadan kalktı.

Sivil ittifaklar arasında Bedil, Sivil Demokratik Hareket, Fav-Zako ve Medeniyyun yer alıyordu ve yaklaşık 389 aday vardı. Ancak bu adayların çoğu, ittifak liderlerinin ‘sıfır’ olarak nitelendirdiği sonuçlar aldı.

Adaylar, geleneksel partilerin sahip olduğu etki ve finansman ağlarının belirleyici bir rol oynadığını, sivil güçlerin ise iç çekişmelerden ve zayıf organizasyon ve finansmandan şikayet ettiğini söylediler. Ayrıca, destekçileri arasındaki güven eksikliği ve katılımın azalmasının kazanma şanslarını düşürdüğünü de eklediler.

Adaylar, yenilgilerinin ‘seçimler adaletsizliğin olması’, siyasi finansmanın denetlenmemesi ve nüfuzlu grupların seçmenler üzerinde baskı kurmasından kaynaklandığını söylediler.


SDG: Şam'a bağlı grupların saldırısını engelledik. Her türlü saldırıya karşılık vermeye hazırız

SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)
SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)
TT

SDG: Şam'a bağlı grupların saldırısını engelledik. Her türlü saldırıya karşılık vermeye hazırız

SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)
SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından dün yapılan açıklamada Rakka’nın doğusunda Suriye hükümetine bağlı grupların saldırısının engellendiği belirtildi. Açıklamada SDG’nin Şam hükümetine bağlı bazı grupların yarattığı kaos ve sonuçsuz çabaları yansıtan her türlü yeni saldırıya yanıt vermeye hazır olduğu vurgulandı. SDG ayrıca gerilimin tırmanmasını önlemek için orantılı bir yanıt verdiğini de ifade etti.

SDG, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Şam hükümetine bağlı bazı grupların yarattığı kaos ve sonuçsuz çabaları yansıtan yeni bir saldırıda, güçlerimiz Rakka'nın doğu kırsalındaki Ganim el-Ali köyü çevresinde hain bir saldırıya maruz kaldı. Bu saldırıda söz konusu gruplar, sivillerin güvenliğini ve bölgenin istikrarını hiçe sayarak kamikaze insansız hava araçları (İHA) ve ağır silahlar kullandı.”

cdf
Kamışlı kentinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG üyeleri (Reuters)

SDG, güçlerinin saldırıyı ‘tüm sorumluluğuyla’ püskürttüğünü ve çatışmalarda üç üyesinin hafif şekilde yaralandığını, ayrıca ‘saldıran gruplar arasında da kayıpların olduğu doğrulandığını’ belirtti.

Açıklamada bu ‘pervasız’ davranışın, bölgede gerginliği tırmandırmak ve istikrarı korumaya yönelik tüm çabaları baltalamak isteyen tarafların bu yöndeki çabalarını teyit ettiği vurgulandı.

Müdahalesinin ‘saldırının niteliğine orantılı olduğunu, itidal göstermeye ve çatışmanın tırmanmasını önlemeye tam olarak kararlı olduğunu’ belirten SDG’nin açıklamasında “Tekrarlanan saldırılar ve provokasyonlar karşısında seyirci kalmayacağımızı ve bölgelerimizi, güçlerimizi ve halkımızı her türlü tehditten korumak için uygun önlemleri alacağımızı teyit ediyoruz” ifadeleri yer aldı.

Açıklamanın sonunda ise şöyle denildi:

“Bu grupların destekçilerini, tüm bölgenin güvenliği ve istikrarına doğrudan tehdit oluşturan sorumsuz uygulamalarına son vermeleri ve onları kontrol altına almaları için çağırıyoruz.”