Kötü durumdaki Kovid-19 hastaları nasıl tedavi ediliyor?

Taburcu olan hastaların hızla iyileşebildiği aktarıldı (AP)
Taburcu olan hastaların hızla iyileşebildiği aktarıldı (AP)
TT

Kötü durumdaki Kovid-19 hastaları nasıl tedavi ediliyor?

Taburcu olan hastaların hızla iyileşebildiği aktarıldı (AP)
Taburcu olan hastaların hızla iyileşebildiği aktarıldı (AP)

Kovid-19 vakalarının sayısı dünya genelinde artmaya devam ederken, hastaneler ve sağlık çalışanları da durumu kritik olan pek çok hastaya acil bakım sağlayabilmek için mevcut olanakları olabildiğince kullanmaya çalışıyor. Peki bu bakım neleri içeriyor ve koronavirüs solunum sisteminde nasıl bir hasara yol açıyor?
Real Clear Science'ın haberine göre virüs ilk olarak ağız, burun ve solunum yolundaki hücrelerde bulunan ACE2 isimli proteinlere tutunarak vücuda giriyor. Enfeksiyonun ilk haftasında, boğaz ağrısı, öksürük ve ateş gibi genellikle hafif belirtiler ortaya çıkıyor. Bazı insanlar, özellikle çocuklar virüsü hiçbir belirti göstermeden taşıyabiliyor. 
Fakat hastalığın bu erken evresinin hastalığı taşıyanların en bulaşıcı olduğu döneme tekabül ettiği belirtiliyor.
Hastalığın yayılmaya başladığı Çin’in Vuhan kentinden elde edilen veriler hastalığın nasıl bir seyir izlediğinin anlaşılması için kullanışlı olabilir.
Enfeksiyondan sonraki 4 ile 9 gün içinde, belirtiler solunumun zorlaşması ve öksürükle kötüleşebiliyor. Hastaneye yatırılacak kadar hasta olanların yarısından fazlası genellikle standart bir hastane koğuşunda oksijen takviyesine ihtiyaç duyuyor.
Bazı hastalarsa hastalığın başlamasından sonra 8 ile 15 gün içinde yoğun bakım ünitesine kaldırılmayı gerektirecek kadar ciddi solunum yetmezliği yaşayabiliyor. 
Peter Wark'ın imzasını taşıyan haberde yoğun bakım ünitesinde, çeşitli tedaviler daha ciddi solunum problemlerini hafifletmek için kullanılabiliyor. Bunlar arasında burun maskesiyle verilen nemlendirilmiş yüksek akımlı oksijen yer alıyor. Oksijen ılık hale getiriliyor ve nemliliği suni olarak artırılıyor böylece rahatsız edici kuruluk önlenebiliyor. Oksijen uygun bir tempoda nazik bir şekilde akciğerlere veriliyor, hastalar bu durumda da konuşup yemek yiyebiliyor.
Eğer solunum yetmezliği daha da kötüleşirse, hastalara entübasyon uygulanıyor. Bu işlem ağızdan bir tüpün soluk borusuna yerleştirilmesini içeriyor. Bu yöntemle oksijen solunum cihazıyla sağlanıyor. Entübe edilen hastaların, akciğerleri yardım olmadan çalışabilecek duruma gelinceye kadar uyuması gerekiyor. 
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, akciğerlerin başarısız olduğu ve solunum cihazıyla yeterli oksijeni sağlamanın mümkün olmadığı durumlarda hastalara ekstrakorporeal membran oksijenasyonu uygulanıyor. Bu yöntemle normalde kalbin ve akciğerlerin yaptığı işlem dışsal bir makineyle gerçekleştiriliyor. Bu yöntemle kan vücut dışına taşınarak, kandaki karbon dioksit azaltılıyor ve vücuda geri verilmeden önce oksijeni artırılıyor. Bu yaşam desteğinin en gelişmiş formu olsa da yüksek bir risk ve uzun bir iyileşme sürecini beraberinde getiriyor.
Vuhan’daki iki hastanede tedavi gören yetişkin Kovid-19 hastalarının analizi 191 vakadan 50’sinde yoğun bakım tedavisine ihtiyaç duyulduğunu ortaya koydu. 
Bu 50 hastanın 41’ine nemlendirilmiş yüksek akımlı oksijen verilirken, 33’ü entübe edildi ve 3’üne ekstrakorporeal membran oksijenasyonu uygulandı. 
Nemlendirilmiş yüksek akımlı oksijen uygulanan 41 hastadan sadece 8’i  ve entübe edilen hastalardan da biri hayatta kalmayı başardı. Genel olaraksa 50 hastadan 11’i hayatta kalmayı başardı. Bu hastaların hızla iyileştiği gözlemlendi ve yüzde 75’i 25 gün içinde taburcu edildi. 
Çin dışındaki verilen çok sınırlı olsa da iyimser olmamız için fırsat sunuyor. Singapur’da incelenen hastaneye kaldırılan 18 hastadan 6’sının oksijen desteğine ihtiyaç duyduğu, fakat sadece 2’sinin yoğun bakıma kaldırıldığı ve birinini entübe edildiği belirtildi. Entübe edilen hastanın solunum desteği aldıktan 6 gün sonra evine gidebildiği aktarıldı. 
ABD’nin Washington eyaletinde yoğun bakıma kaldırılan 21 vakadan, 17’si 24 saat içinde yoğun bakıma alındı ve 15’ine entübasyon uygulandı. Solunum bozukluğunun yanı sıra, 7 hastanın kalbinde hasar oluştu, 4’ünün böbreklerinde rahatsızlık meydana geldi. 17 Mart itibarıyla 11 hasta hayatını kaybederken, ikisi yoğun bakımdan çıkarıldı ve 7’si solunum desteğine ihtiyaç duymaya devam ediyordu. 



ABD'de göçmen operasyonları: "Vudu bebeği" bulundu

Federal göçmenlik operasyonunun devam ettiği New Orleans'ta, ICE memurunun "vudu bebeği" bir ağaca bağlanmış halde bulundu (Eyalet Başsavcısı Liz Murrill / X)
Federal göçmenlik operasyonunun devam ettiği New Orleans'ta, ICE memurunun "vudu bebeği" bir ağaca bağlanmış halde bulundu (Eyalet Başsavcısı Liz Murrill / X)
TT

ABD'de göçmen operasyonları: "Vudu bebeği" bulundu

Federal göçmenlik operasyonunun devam ettiği New Orleans'ta, ICE memurunun "vudu bebeği" bir ağaca bağlanmış halde bulundu (Eyalet Başsavcısı Liz Murrill / X)
Federal göçmenlik operasyonunun devam ettiği New Orleans'ta, ICE memurunun "vudu bebeği" bir ağaca bağlanmış halde bulundu (Eyalet Başsavcısı Liz Murrill / X)

ABD İç Güvenlik Bakanlığı'nın (DHS) sınır dışı etme operasyonu New Orleans'ta sürüp giderken, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) memurlarını andıran bir "vudu bebeği" ağaca bağlanmış halde bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump'ın göçmen baskınlarının son hedefi New Orleans. DHS'e göre "Catahoula Crunch" Operasyonu kapsamında 3 Aralık'tan bu yana 250'den fazla kişi gözaltına alındı.

Fotoğraflarda görüldüğü üzere "ICE" yazılı siyah bir yelek ve buna uyumlu şapkasıyla maskeli bir memuru tasvir eden, keçeden yapılmış bir bebek ağaca bağlanmış ve onlarca iğne batırılmış halde bulundu. Vudu, Louisiana'da yaygın bir uygulama ve New Orleans'taki dükkanlar bu dini uygulamayla ilgili eşyalar satıyor.

Bebeği kimin yaptığı veya ağaca kimin bağladığı henüz bilinmiyor.

Louisiana'nın Cumhuriyetçi başsavcısı Liz Murrill bir sosyal medya gönderisinde "Yasadışı göçmenlik yanlısı radikallerin tartışmayı kaybettiğini, @ICEgov'un vudu bebeklerini kullanmalarından ve New Orleans'taki Çocuklara Karşı İnternet Suçları Görev Gücü'ne rahat vermemelerinden anlayabilirsiniz" yazarak sözkonusu bebeğin fotoğrafını paylaştı.

The Independent cevap hakkı için DHS'le iletişime geçti.

Şikago, Charlotte ve Los Angeles'taki benzer operasyonların ardından Trump'ın göçmenlik politikasının son hedefi New Orleans. Louisiana'nın en büyük şehrine yapılan federal konuşlandırma protestolara yol açtı.

New Orleans'ın müstakbel belediye başkanı Helena Moreno, Catahoula Crunch Operasyonu'nun şehirde "ciddi endişeye" yol açarak bir "korku kültürü" yarattığını söylüyor.

Moreno, federal göçmenlik görevlileri tarafından durdurulduklarında ne yapmaları gerektiğiyle ilgili vatandaşlara tavsiye veren ve yasal kaynaklara bağlantılar sağlayan "Haklarınızı Bilin" adlı bir internet sitesi açtı; New Orleans Belediye Meclisi de yurttaşların, federal memurların suiistimallerini veya görevi kötüye kullanmalarını bildirmesi için bir portal oluşturdu.

DHS, baskınların "suçlu yasadışı göçmenleri" hedef aldığını söylese de Associated Press'in ele geçirdiği kolluk kuvvetleri kayıtları, New Orleans operasyonunun ilk iki gününde gözaltına alınan 38 kişinin üçte birinden azının sabıkası olduğunu göstermişti.

New Orleans'ı temsil eden Demokrat Partili Senatör Royce Duplessis, önceki haftalarda AP'ye yaptığı açıklamada, "Bu, zaten bildiğimiz şeyi doğruluyor; mesele kamu güvenliği değil, mesele kaos ve korkuyu körüklemek, toplulukları terörize etmek" demişti. 

Göçmenlerin şiddet yanlısı olduğu yönündeki hastalıklı klişeyi daha da güçlendiriyor.

New Orleans'tan gelen haberler, ülke genelindeki daha büyük bir örüntüye uyuyor gibi görünüyor.

Kâr amacı gütmeyen veri toplama kuruluşu Transactional Records Access Clearinghouse'a göre, 30 Kasım itibarıyla ICE tarafından gözaltında tutulan kişilerin yaklaşık yüzde 73'ünün sabıka kaydı yok.

New Orleans göçmen operasyonunun bitiş tarihi henüz açıklanmadı.

Independent Türkçe


Güney Kore’de kellik tartışması: “Ölüm kalım meselesine dönüştü”

Lee'nin teklifini eleştirenler, kelliğe kıyasla daha önemli hastalıklara yoğunlaşılmasını istiyor (Reuters)
Lee'nin teklifini eleştirenler, kelliğe kıyasla daha önemli hastalıklara yoğunlaşılmasını istiyor (Reuters)
TT

Güney Kore’de kellik tartışması: “Ölüm kalım meselesine dönüştü”

Lee'nin teklifini eleştirenler, kelliğe kıyasla daha önemli hastalıklara yoğunlaşılmasını istiyor (Reuters)
Lee'nin teklifini eleştirenler, kelliğe kıyasla daha önemli hastalıklara yoğunlaşılmasını istiyor (Reuters)

Güney Kore Devlet Başkanı Lee Jae-myung, kellikle mücadelenin "ölüm kalım meselesi" haline geldiğini söyledi.

Lee, kamu sağlık sigortasının saç dökülmesi tedavilerini de içerecek şekilde genişletilmesini istediğini belirtti.

62 yaşındaki lider, salı günkü açıklamasında kelliğin sadece gençler için "kozmetik bir sorun" olmadığını, toplum için bir "ölüm kalım meselesine" dönüştüğünü savundu.

Ülkede sadece alopesi areata gibi tıbbi nedenlerle oluşan saç dökülmelerine yönelik tedavilerin masrafları devlet tarafından karşılanıyor. "Saçkıran" diye de bilinen bu hastalık, genellikle bağışıklık sisteminin kendine saldırması sonucu kişinin saç, sakal, kirpik ya da kaşlarının kısa süre içinde dökülmesine yol açıyor.

Diğer yandan yaygın erkek tipi kellik için uygulanan tedavilerin çoğu, sigorta kapsamı dışında kalıyor. Lee, sigorta kapsamının genişletilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:

Sigorta primlerini ödedikleri halde yardım alamamalarını haksızlık olarak gören gençler olabilir. Bu durum yabancılaşma hissini ciddi boyutlara çıkarabilir.

Güney Kore'nin sağlık sigortası sistemi halihazırda mali sorunlarla boğuşuyor. Sistem, geçen yıl 11,4 trilyon won'la (yaklaşık 330 milyar TL) rekor açık vermişti. Yaşlanan nüfusun da etkisiyle 2026'da açığın 4,1 trilyon won (yaklaşık 119 milyar TL) daha artabileceği öngörülüyor.

Öte yandan Kore Tabipler Birliği'nden yapılan açıklamada, Lee'nin saç dökülmesi tedavisini önceliklendiren yaklaşımı eleştirildi:

Sağlık sigortası fonlarını saç dökülmesi tedavisine harcamak yerine, kanser ve diğer ciddi hastalıkların tedavisine öncelik verilmesi daha uygun olacaktır.

Katı güzellik standartlarıyla tanınan Doğu Asya ülkesinde kellikten muzdarip gençler toplumsal dışlanmayla karşılaşabiliyor. Yetkililere göre, geçen yıl saç dökülmesi nedeniyle hastanelere başvuran 240 bin kişinin yüzde 40'ı 20'li veya 30'lu yaşlardaydı.

Sağlık Bakanı Jeong Eun Kyeong ise saç dökülmesi yaşayan gençlerin iş arama sürecinde özgüvenlerini yitirebileceğini, bunun da ruh sağlıklarını olumsuz etkileyeceğini savunuyor.

Lee, 2022'de düzenlenen devlet başkanlığı seçimleri için yürüttüğü kampanyada da saç dökülmesi tedavisi masraflarının devlet tarafından ödeneceği vaadiyle gündem olmuştu. Lee, o dönemki seçimleri Yon Suk-yol karşısında kaybetmişti.

Independent Türkçe, Guardian, BBC


Tom Cruise'un "dünyanın en güçlü adamını" canlandırdığı Digger'dan ilk görüntüler

Hollywood'un en büyük yıldızlarından Tom Cruise, sinema sektöründe geçirdiği yaklaşık 40 yıl boyunca, beyazperdede 9 bin metreden fazla koştu (Paramount Pictures)
Hollywood'un en büyük yıldızlarından Tom Cruise, sinema sektöründe geçirdiği yaklaşık 40 yıl boyunca, beyazperdede 9 bin metreden fazla koştu (Paramount Pictures)
TT

Tom Cruise'un "dünyanın en güçlü adamını" canlandırdığı Digger'dan ilk görüntüler

Hollywood'un en büyük yıldızlarından Tom Cruise, sinema sektöründe geçirdiği yaklaşık 40 yıl boyunca, beyazperdede 9 bin metreden fazla koştu (Paramount Pictures)
Hollywood'un en büyük yıldızlarından Tom Cruise, sinema sektöründe geçirdiği yaklaşık 40 yıl boyunca, beyazperdede 9 bin metreden fazla koştu (Paramount Pictures)

Alejandro G. Iñárritu'nun merakla beklenen yeni filminin bilinmeyenleri yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor.

Başrolünde Tom Cruise'un oynayacağı yapımın adının Digger olacağı ve 2 Ekim 2026'da vizyona gireceği bildirildi. 

Yayımlanan afişte film, "felaket boyutunda bir komedi" diye tanımlanıyor.

Çekimleri Birleşik Krallık'ta yapılan ve 6 ayda tamamlanan film, Meksikalı yönetmenin 2015 yapımı Diriliş'ten (The Revenant) sonra çektiği ilk İngilizce film. 

Paramparça Aşklar Köpekler (Amores Perros), 21 Gram (21 Grams) ve Babil gibi pek çok övgü toplayan projeye imza atan Iñárritu'yla birlikte Cruise da filmin yapımcıları arasında yer alıyor. 

62 yaşındaki yönetmen senaryoyu yazarken Birdman'deki ekip arkadaşları Nicolas Giacobone ve Alexander Dinelaris'in yanı sıra Sabina Berman'la da çalıştı. 

fgtyh
Türkçe'de "Kazıcı" anlamına gelen Digger'ın afişi de yayımlandı (Warner Bros.)

63 yaşındaki Hollywood yıldızının Digger Rockwell karakterini canlandıracağı filmin konusu henüz tam olarak bilinmiyor. 

Warner Bros. Cruise'un "dünyanın en güçlü adamını" canlandırdığını ve "insanlığın kurtarıcısı olduğunu kanıtlamak için çılgınca bir göreve çıkan" Digger Rockwell'in "sonrasında neden olduğu felaketin her şeyi yok ettiğini" bildiriyor. 

Filmde Sandra Hüller, John Goodman, Michael Stuhlbarg, Jesse Plemons, Sophie Wilde, Riz Ahmed ve Emma D’Arcy gibi önemli oyuncular da yer alıyor. 

Cruise son olarak Mission: Impossible - Son Hesaplaşma (Mission: Impossible - The Final Reckoning) ve Top Gun: Maverick'le izleyicilerin karşısına çıkmıştı.

Iñárritu ise Diriliş sonrasında yalnızca tek bir uzun metraj film çekti: 2022'de vizyona giren Bardo, Bir Avuç Doğrunun Yalan Yanlış Güncesi (Bardo, falsa crónica de unas cuantas verdades) 4 Oscarlı yönetmenin önceki filmleri kadar beğeni toplamadı. 

Independent Türkçe, Variety, TheWrap