​Irak'ta Patriot hava savunma sistemi ile ilgili çelişkili açıklamalar

Irak'ın batısındaki Anbar ilinde ABD birliklerinin kullandığı Ayn el-Esad Askeri Üssü’ne ait bir arşiv fotoğrafı (AP)
Irak'ın batısındaki Anbar ilinde ABD birliklerinin kullandığı Ayn el-Esad Askeri Üssü’ne ait bir arşiv fotoğrafı (AP)
TT

​Irak'ta Patriot hava savunma sistemi ile ilgili çelişkili açıklamalar

Irak'ın batısındaki Anbar ilinde ABD birliklerinin kullandığı Ayn el-Esad Askeri Üssü’ne ait bir arşiv fotoğrafı (AP)
Irak'ın batısındaki Anbar ilinde ABD birliklerinin kullandığı Ayn el-Esad Askeri Üssü’ne ait bir arşiv fotoğrafı (AP)

Irak güvenlik kaynakları, konuşlandırılmasından sadece bir gün sonra ABD Patriot hava savunma sisteminin, Irak'ın batısındaki Anbar ilinde bulunan Ayn el-Esad Askeri Üssü’nü hedef alan iki füzeyi imha ettiğini açıkladı. Iraklı bir güvenlik kaynağı, ABD askerlerinin bulunduğu Ayn el-Esad Askeri Üssü’nü hedef alan iki füze, Hit şehrinin (Ramadi'nin 70 km batısında) batısındaki el-Mamura köyünde ana yola düştü. ABD Patriot hava savunma sisteminin iki füzeyi de etkisiz hale getirdi. Köye düşen füzeler herhangi bir can kaybına neden olmazken maddi hasara yol açtı” ifadelerini kullandı.
Fakat Anbar Operasyon Gücü Komutanı Tümgeneral Kasım Muhammedi, söz konusu füzelerin Ayn el-Esad’ı hedef almadığını söyledi. Tümgeneral Muhammedi dün yaptığı açıklamada, DEAŞ’ın terörist çetelerinin Hit şehrinin 6 kilometre batısındaki bir noktadan Katyuşa füzeleri ateşlediğini, uzaktaki bir çöl bölgesine düştüklerini ve herhangi bir hasara neden olmadıklarını söyledi.
Patriot hava savunma sisteminin Katyuşa füzelerini engellediğini söylemenin yanlış olacağını belirten Tümgeneral Muhammedi füzelerin Ayn el-Esad Askeri Üssü’nün yaklaşık 40 kilometre uzaklığındaki çöl bölgesine düştüğünü vurguladı.
Bu çelişkili açıklamalar, ABD ordusunun Anbar'daki Ayn el-Esad Askeri Üssü ve Erbil'deki Harir Askeri Hava Üssü’ne Patriot hava savunma sistemini kurmasından bir gün sonra yapıldı. ABD, Patriot hava savunma sistemini, 3 Ocak’ta İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis'in öldürüldüğü hava saldırısının ardından İran’a ait balistik füzelerle Irak’taki askerlerini hedef alan saldırıların ardından söz konusu iki üsse konuşlandırdı.
Söz konusu gelişmiş hava savunma sistemi, ABD’nin Irak’taki varlığına dair siyasi anlaşmazlıkların sürdüğü bir ortamda Irak ve ABD arasındaki uzun süren müzakerelerin ardından konuşlandırıldı. Söz konusu siyasi anlaşmazlıklar, Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih’in hükümeti kurma görevini Adnan ez-Zurfi’ye vermesiyle iki kat arttı.
Öte yandan ABD'nin Patriot hava savunma sistemini konuşlandırmak için Irak hükümetinin onayını alıp almadığı henüz belli değil. Çünkü Iraklı silahlı grupların ve siyasi güçlerin ABD'nin Irak'taki varlığına karşı çıkmaya devam ettiği bir dönemde konuya ilişkin hükümetten herhangi resmi bir açıklama yapılmadı. ABD’nin Irak’taki faaliyetlerine özellikle silahlı kanadı da bulunan parlamentodaki Fetih Koalisyonu sert bir şekilde karşı çıkıyor.
Bu arada Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, ABD'ye işaret ederek  ‘Irak hava sahasında kimliği tespit edilemeyen ve izinsiz uçan’ savaş uçaklarıyla ve İran'a yakın silahlı grupların ABD’nin Irak’taki varlığına yönelik saldırılarına atıfta bulunarak da Irak’ın yabancı güçlerin çıkarlarına karşı yasadışı saldırıların yapıldığı bir alan haline getirilmesiyle ilgili endişelerini dile getirdi.
Bununla birlikte Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı, Uluslararası Koalisyon güçlerinin önümüzdeki günlerde başka yerlere konuşlandırılmasıyla ilgili bir zaman çizelgesi olduğunu belirtti. Ortak Operasyonlar Komutanlığı Sözcüsü Tahsin Hafaci dün yaptığı ve Irak resmi haber ajansı tarafından aktarılan açıklamasında, “Irak hükümeti ile Uluslararası Koalisyon güçleri arasında üslerin devri için bir zaman çizelgesi var” ifadelerini kullandı. Uluslararası Koalisyon güçlerinin Ninova'daki Kayyara Üssü’nü Irak güvenlik güçlerine devrettiğine dikkati çeken Hafaci, bu üs Ninova’nın özgürleştirilmesi sırasında Koalisyon güçlerine destek sağladığını belirtti. Kayyara Üssü’nün devredilmeden önce Kanada, Belçika, Fransız ve Amerikan güçleri tarafından kullandığına işaret eden Hafaci, Ninova Operasyon Komutanlığı’nın bölgeye yönelik herhangi bir terör tehdidi ile mücadele edebileceğini vurguladı. Hafaci, Uluslararası Koalisyon tarafından geride bırakılan altyapı ve ekipmanların, güvenlik güçlerinin yeteneklerini ve gelişimini artırmaya katkıda bulunacağının altını çizdi.
ABD öncülüğündeki DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) Sözcüsü Albay Myles Caggins, Ramazan ayı bittikten sonra Iraklı güçlerin eğitimine devam edileceğini belirtti. Albay Caggins açıklamasında, DMUK’un Irak Hava Kuvvetleri’ne verilen destekle birlikte Irak'ı yüzlerce askeri araç ve kamyonun yanı sıra dört milyar doları aşan maddi yardımla desteklediğini söyledi.
Irak güvenlik güçlerine, peşmerge güçlerine ve Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) yapılan yardımların devam ettiğini vurgulayan Caggins, Uluslararası Koalisyon’un askeri üsleri Irak güvenlik güçlerine devretmeyi planladığını açıkladı. Cebel Hamrin (Hamrin Dağları), Karaçok Dağı, Ninova, Anbar ve Bağdat'ın kuzeyinde halen DEAŞ militanlarının olduğuna dikkati çeken Caggins, DEAŞ’ın bu bölgeleri ele geçiremeyeceğinden emin olmak için Irak güvenlik güçleriyle ortaklıklarının devam edeceğini vurguladı.
Şarku’l Avsat’a ABD’nin Irak'taki varlığına ilişkin anlaşmazlıkların yoğunlaştığı bir dönemde Patriot hava savunma sisteminin ülkeye konuşlandırılmasına yönelik olası siyasi yansımalarla ilgili değerlendirmelerde bulunan, Ulusal güvenlik uzmanı ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Hüseyin Allavi, “Siyasi yankıları olacağına ihtimal vermiyorum. Daha ziyade, Patriot hava savunma sisteminin kurulumunda koordinasyon açısından Irak hükümeti ile Ortak Operasyonlar Komutanlığı ile ABD’li yetkililer arasında bir uzlaşıya varılmasını bekliyorum. Çünkü bu gelişmiş bir hava savunma sistemi ve aynı anda 17 hedefi izleyebiliyor. Bu nedenle, Irak ulusal savunma sisteminin bir parçası olması büyük bir avantajdır” ifadelerini kullandı. ABD’nin bunu sadece Amerikan askeri misyonunu ve Uluslararası Koalisyonu korumak için kullanmak istemediğini düşünen Allavi, ancak Ayn el-Esad Askeri Üssü ve Harir Askeri Hava Üssü’ndeki Irak güçlerini de korumayı amaçladığını söyledi. Bu sistemin stratejik açıdan bir kazanç olduğuna inanan Allavi, ancak taktiksel açıdan bir takım zorlukları olabileceğini, çünkü silahlı grupların Katyuşa füzeleri ile ABD birliklerinin konuşlu olduğu üsleri hedeflediğini vurguladı.



Hafter, AFRICOM ile güvenlik ve askeri iş birliğini görüştü

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ve oğulları, LUO karargâhında AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson ile görüştü, 2 Aralık 2025. (LUO Genel Komutanlığı)
Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ve oğulları, LUO karargâhında AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson ile görüştü, 2 Aralık 2025. (LUO Genel Komutanlığı)
TT

Hafter, AFRICOM ile güvenlik ve askeri iş birliğini görüştü

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ve oğulları, LUO karargâhında AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson ile görüştü, 2 Aralık 2025. (LUO Genel Komutanlığı)
Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ve oğulları, LUO karargâhında AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson ile görüştü, 2 Aralık 2025. (LUO Genel Komutanlığı)

Kahire: Halid MahmudABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM) Komutanı General Dagvin Anderson, Libya ziyaretine devam ederek ülkenin doğusuna geçip Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ile bir araya geldi. Anderson, başkent Trablus’ta Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde Washington’un askeri kurumların birleştirilmesi ve iki tarafın katılımıyla ilk kez düzenlenecek ortak askeri tatbikatların önemine vurgu yaptığını belirtmişti.

LUO Komutanlığı dün yaptığı açıklamada, Hafter’in Bingazi’de Anderson ile yaptığı görüşmede, ikili bağların güçlendirilmesi ve askeri iş birliği konularının ele alındığını bildirdi. Görüşmede özellikle terör ve aşırılık, insan kaçakçılığı ve yasadışı göçle mücadele alanlarında koordinasyon sağlanması, ayrıca ordu birliklerinin kapasitelerini artırmaya yönelik ortak eğitim programlarının geliştirilmesi konuları değerlendirildi. Bunun yanı sıra ekonomik ve ticari alanlardaki iş birliği fırsatları da görüşüldü.

Toplantıda Hafter, Libya ile ABD arasında çeşitli alanlardaki özel ortaklık ilişkilerini övdü.

Hafter’in ofisi, Anderson’un görüşmede taraflar arasındaki ilişkilerin derinliğine vurgu yaptığını ve ordunun, Libya’da güvenlik ve istikrarı artırmadaki başlıca rolünün bölge üzerinde olumlu etkileri olduğunu ifade ettiğini aktardı.

acdfgt
AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson, pazartesi günü Trablus'ta Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed el-Haddad ile bir araya geldi. (ABD Büyükelçiliği)

Anderson, Trablus’ta UBH Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ile yaptığı görüşmede, ikili güvenlik iş birliğinin güçlendirilmesi, bölgesel istikrarın sağlanması ve ABD’nin Libya ordusunun birleştirilmesine yönelik çabalarının desteklenmesi konularını ele aldı. Anderson, birleşik, egemen ve istikrarlı bir Libya’nın ABD ve diğer ortaklarla ekonomik iş birliğini artıracağını ve bunun Libya halkının yararına olacağını vurguladı.

ABD Büyükelçiliği, resmi X hesabından yaptığı açıklamada, Anderson’un Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed el-Haddad ve Savunma Bakan Vekili Tuğgeneral Abdusselam ez-Zubi ile ayrı ayrı toplantılar yaptığını bildirdi. Toplantılarda, ortak askeri iş birliğinin genişletilmesi, Libya güvenlik güçlerinin profesyonelliğinin artırılması ve Libya’nın askeri kurumları birleştirme çabaları ele alındı. Anderson ayrıca, AFRICOM tarafından nisan ayında Sirte’de düzenlenecek Flintlock 26 tatbikatının, ülke genelindeki Libya güçlerini Afrika ve Avrupa’daki ortaklarla bir araya getirerek terör ve diğer tehditlere karşı kapasitelerini güçlendireceğini belirtti. Anderson, ABD’nin, Libya’nın bölünmüşlükleri aşarak güvenlik güçlerini birleştirme çabalarını desteklemeye devam edeceğini de taahhüt etti.

gty
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, belediye başkanlarıyla bir araya geldi. (UBH)

Diğer yandan Dibeybe, pazartesi akşamı belediye başkanlarıyla yaptığı toplantıda, yürütülen projelerde belirlenen takvimlere uyulmasının ve uygulamaların yüksek verimlilikle takip edilmesinin önemine vurgu yaptı. Dibeybe, bunun vatandaşların yaşamına olumlu yansıyacağını ve hükümetin kalkınma hedeflerine ulaşmasını sağlayacağını belirtti.

Dibeybe, toplantıda ayrıca yeni projelerin uygulanması talimatını verdi; bunların başında okul inşaatları yer alıyor. Yürütme birimlerinin başkanlarına, salı günü itibarıyla belediyelerle doğrudan toplantılar yaparak projelerin ilerleyişini takip etmeleri ve planlanan şekilde uygulanmasını sağlamaları talimatı verildi.

Toplantıya katılanların, hükümetin kalkınma ve hizmet dosyalarını yönetme çabalarını tam olarak desteklediğini, hükümet yaklaşımına bağlı kalacaklarını ve projelere desteğin süreceğini ilettikleri aktarıldı. Bu tutumun, vatandaşlara sunulan hizmetlerin iyileştirilmesine ve tüm sektörlerde yerel kalkınmanın güçlendirilmesine katkı sağlayacağı vurgulandı.

rtt
Önceki belediye seçim kampanyasından (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)

Öte yandan Libya Yüksek Seçim Komisyonu, belediye meclisi seçimlerinin üçüncü aşamasının oylamasını bu ayın 13’ünde gerçekleştirme tarihini açıkladı. Bu aşama, ağırlıklı olarak ülkenin doğu ve güney bölgelerinde yer alan dokuz belediyeyi kapsıyor.

Yüksek Seçim Komisyonu, şu ana kadar 120 belediye meclisinden 60’ının seçimlerini tamamladı. Kalan belediyelerdeki seçimleri ise önümüzdeki yıl içinde tamamlamayı planlıyor.


Sudan, Rusya'ya silah karşılığında deniz üssü ve altın teklif ediyor

TT

Sudan, Rusya'ya silah karşılığında deniz üssü ve altın teklif ediyor

Sudan, Rusya'ya silah karşılığında deniz üssü ve altın teklif ediyor

Amerikan yönetimi Sudan’daki çatışmanın taraflarına ülkedeki savaşı durdurmaya yönelik bir yol haritasını kabul ettirmeye çalışırken, ABD ve Sudanlı kaynaklar, Port Sudan yönetiminin Rusya’dan silah desteği almak için Moskova ile temas kurduğunu bildirdi. Kaynaklara göre Port Sudan, gelişmiş silahlar karşılığında Rusya’ya Kızıldeniz kıyısında deniz üssü kurma imkânı ve maden ile altın yatırımları teklif etti. Bu durum, Sudan’daki savaşın, küresel ölçekte kritik öneme sahip deniz geçişlerinden birinde, ABD baskıları ile Rusya’nın cazip teklifleri arasında daha geniş bir güç mücadelesine dönüşmesi riskini artırıyor.

Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak, ABD’nin Sudan’da ateşkes için hazırladığı yeni öneriye ilişkin daha fazla ayrıntı ortaya çıktı. Teklifin, İslamcı akım ve Müslüman Kardeşler’i dışarıda bırakan, askeri, insani ve siyasi alanları kapsayan üç paralel yol haritası içerdiği belirtildi.

Rusya için deniz üssü ve altın

ABD’nin yoğun diplomatik girişimleri sürerken, Wall Street Journal dün yayımladığı haberinde, geçici başkent olarak Port Sudan’ı kullanan hükümetin Rusya’ya Kızıldeniz kıyısında deniz üssü kurma ve maden ile altın alanlarında yatırım yapma teklifinde bulunduğunu aktardı. Habere göre bu teklif, Sudan ordusunun Rusya’dan gelişmiş silahlarla yeniden donatılması karşılığında yapıldı.

fvbg
Kızıldeniz'deki Port Sudan limanı (Getty Images)

Gazetenin adını vermediği Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Sudan’ın Rusya’ya ilettiği teklif, 25 yıllık bir anlaşmayı kapsıyor. Buna göre Rusya, Port Sudan Limanı’nda veya Kızıldeniz kıyısındaki başka bir deniz tesisinde, aralarında nükleer güçle çalışan savaş gemilerinin de bulunduğu dört deniz unsurunu ve en fazla 300 askeri konuşlandırabilecek.

Amerikan gazetesi, böyle bir üssün Rusya’ya Süveyş Kanalı üzerinden geçen ve küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’sini oluşturan deniz hattını izleme imkânı vereceğine dikkat çekti.

ABD uyarısı

Gazete ayrıca, üst düzey bir ABD yetkilisinin, Port Sudan ya da Libya’da kurulacak bir Rus askeri üssünün Moskova’nın güç kullanma kapasitesini artırabileceği ve daha az kısıtlamayla hareket etmesine yol açabileceği uyarısında bulunduğunu aktardı. Emekli Tümgeneral Mark Hicks’in değerlendirmesine göre ise böyle bir deniz üssü, Rusya’nın uluslararası konumunu güçlendirecek ve bölgedeki nüfuz alanını genişletecek.

fv
Sudan Ordusu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Bu gelişme, Port Sudan’daki askeri yönetimin yeni silah kaynakları arayışını sürdürdüğü bir dönemde ortaya çıktı. Gazetenin adını açıklamadığı bir Sudanlı yetkili, ülkenin gelişmiş silah sistemlerine ve hava savunma kapasitesine ihtiyaç duyduğunu, ancak bu tür bir anlaşmanın ABD ve Avrupa Birliği (AB) ile sorun yaratabileceğini belirtti.

Gazetenin değerlendirmesine göre Washington, savaşı durduracak ve sivil yönetime geçiş sürecini başlatacak bir yol haritasına odaklanırken, Port Sudan yönetimi ise Rusya ile yakınlaşmanın getireceği askeri ve ekonomik kazanımları önceliklendiriyor.

Ateşkes ve uluslararası mekanizma

Bu çerçevede, ABD’nin Sudan’da ateşkese yönelik yeni önerisine ilişkin ayrıntılar da ortaya çıkmaya devam ediyor. Al Arabiya’ya konuşan kaynaklar, teklifin askeri, insani ve siyasi başlıklardan oluşan üç paralel süreci kapsadığını ve İslamcı akım ile Müslüman Kardeşler’in bu süreç dışında tutulduğunu aktardı.

Mısır kaynaklarına dayandırılan habere göre, askeri başlık, ülke genelinde kapsamlı bir ateşkesi öngörüyor. Buna göre ateşkesten sonra geniş ölçekli bir insani operasyon başlatılacak, yardım kuruluşlarının erişimi sağlanacak ve temel hizmetler yeniden tesis edilecek. Ayrıca ateşkesi denetlemek üzere, sahada gözetim mekanizmalarına sahip bir uluslararası komite kurulması planlanıyor. Bu komite, insani koridorların güvenliğini sağlamak, sivilleri korumak ve olası ihlalleri takip etmekle görevlendirilecek.

cdfrgt
ABD Başkanı Donald Trump’ın Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Başdanışmanı Massad Boulos (AFP)

İnsani sürecin başarısı, ateşkesin kalıcılığına ve yardımın ülke geneline etkin biçimde ulaşmasına bağlanıyor. Buna göre sağlam bir ateşkes, insani operasyonların başlaması için temel koşul olacak; bu da yardım ekiplerinin erişimini kolaylaştırarak yerinden edilmiş kişiler ile mültecilerin güvenli dönüşü için gerekli ortamın hazırlanmasına katkı sağlayacak.

Siyasi sürece ilişkin öneri ise eski rejim mensupları ve İslamcılar hariç, sivil güçlerin öncülüğünde bir geçiş süreci öngörüyor. Bu süreç, ordunun ve Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) ateşkese onay vermesiyle eş zamanlı olarak başlayacak ve savaşın sonlandırılmasına giden yolun ilk adımını oluşturacak.

Askeri alanda kapsamlı reform

Yol haritası ayrıca kapsamlı bir askeri reform sürecini de içeriyor. Buna göre Sudan İslami Hareketi ve Müslüman Kardeşler çizgisine yakın isimlerin ordu ve güvenlik kurumlarından çıkarılması, silahlı grupların entegrasyonu ve iki tarafla birlikte savaşan milis yapılanmalarının tasfiyesi planlanıyor. Amaç, sivil otoriteye tabi, birleşik ve profesyonel bir ordu ile yeniden yapılandırılmış güvenlik kurumları oluşturmak. Bu süreçte karar merciinin ordu veya HDK olmayacağı özellikle vurgulanıyor.

Öte yandan, eylül ayında ABD’li arabulucu Massad Boulos tarafından sunulan planın, Sudan hükümeti ile HDK temsilcilerine ateşkes ve kapsamlı bir insani süreç önerdiği biliniyor. Ancak Boulos 25 Kasım’da her iki tarafın da plana henüz onay vermediğini açıklamıştı.

Boulos o dönemde yaptığı açıklamada, tarafların ateşkesi ‘ön koşul olmadan’ kabul etmesinin önemine dikkat çekmiş; bunun can kayıplarını azaltmak, siyasi sürecin yeniden başlamasını sağlamak ve ülkenin sivil yönetime geçişi için gerekli koşulları oluşturmak açısından kritik olduğunu ifade etmişti.


Netanyahu, ABD elçisiyle Lübnan'daki durumu görüştü

Beyrut'un güney banliyölerinde son İsrail saldırısının gerçekleştiği yer (Şarku'l Avsat)
Beyrut'un güney banliyölerinde son İsrail saldırısının gerçekleştiği yer (Şarku'l Avsat)
TT

Netanyahu, ABD elçisiyle Lübnan'daki durumu görüştü

Beyrut'un güney banliyölerinde son İsrail saldırısının gerçekleştiği yer (Şarku'l Avsat)
Beyrut'un güney banliyölerinde son İsrail saldırısının gerçekleştiği yer (Şarku'l Avsat)

Papa 14. Leo'nun uçağı Beyrut'tan ayrılır ayrılmaz İsrail'e ait insansız hava araçlarının (İHA) yeniden şehrin semalarında uçmaya başlaması, ziyarete eşlik eden sakinliğin hesaplanmış, geçici ve ziyaretle ilgili kaygılarla dayatılan bir durum olduğunu gösteriyor.

İsrail Yayın Kurumu, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın, Lübnan'a yönelik İsrail tehditleri arasında, ABD elçisi Morgan Ortagus'la, Lübnan'ın başkenti Lübnan'a yapacağı ziyaret öncesinde bir araya geldiğini bildirdi.

Ayrıca İsrail ordusu sözcüsü Avichay Adraee, "X" hesabından paylaştığı videoda, "Hizbullah"ın 121. Birimi'nin, 2020'deki Beyrut limanı patlamasıyla ilgili ipuçlarını ortaya çıkarmak üzere oldukları için Joseph Skaff, Munir Ebu Racili, Joe Bejjani ve Lokman Slim olmak üzere dört önemli Lübnanlı ismin öldürülmesinin arkasında olduğunu söyledi.

Papa Leo, liman patlamasının yaşandığı yeri ziyaret ederek, patlamada hayatını kaybedenlerin ruhları için sessizce dua etti ve kendisini gözyaşlarıyla karşılayan, ellerinde sevdiklerinin fotoğrafları olan çok sayıda vatandaşla tokalaştı.