Tayland 1 Nisan'da koronavirüs şakası yapanlara 5 yıl hapis cezası verecek

Güneydoğu Asya ülkesi Tayland'da bugün 120 yeni Kovid-19 vakası tespit edildiği açıklandı (AFP)
Güneydoğu Asya ülkesi Tayland'da bugün 120 yeni Kovid-19 vakası tespit edildiği açıklandı (AFP)
TT

Tayland 1 Nisan'da koronavirüs şakası yapanlara 5 yıl hapis cezası verecek

Güneydoğu Asya ülkesi Tayland'da bugün 120 yeni Kovid-19 vakası tespit edildiği açıklandı (AFP)
Güneydoğu Asya ülkesi Tayland'da bugün 120 yeni Kovid-19 vakası tespit edildiği açıklandı (AFP)

1 Nisan tüm dünyada Şaka Günü olarak bilinse de yeni tip koronavirüs (SARS-CoV-2) salgını nedeniyle bazı ülkeler bugün virüsle ilgili şaka yapılmaması uyarılarında bulundu.
Hatta bazı ülkeler bu konuda şaka yapanlara sert hapis cezası vereceğini duyurdu.
Bu ülkelerden biri de Tayland. Tayland hükümeti Twitter üzerinden yaptığı açıklamada uyarılara aldırmayanlara sert para cezaları ve 5 yıla varan hapis cezası vereceğini ilan etti.
Hükümet açıklamasında “1 Nisan’da Kovid-19’a yakalandığını söyleyerek şaka yapmak kanuna aykırıdır” ifadelerini kullandı.
Ulusal Polis Sözcüsü Yardımcısı Krissana Pattanacharoen de salı günü gazetecilere yaptığı açıklamada “1 Nisan’ı kullanarak herhangi bir yasal yaptırımla karşılaşmayacağını düşünen kötü niyetli kişiler olabilir” dedi.
Tayland Başbakanı Prayut Çan-oça yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında ülkede 25 Mart’tan itibaren bir aylık olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmesi kararı alındığını açıklamıştı.
Ülkede çarşamba günü 120 yeni vaka tespit edilirken toplan Kovid-19 vaka sayısı 1171’e yükseldi. Ülkede yeni koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı da resmi rakamlara göre 12.
Hükümetin verilerine göre bu vakaların yarısından fazlası başkent Bangkok’da yer alıyor. Koronavirüsle mücadele kapsamında Bangkok’daki tüm parkların da kapatılacağı duyuruldu.

Tayvan da virüs şakalarına hapis cezası verecek
Yeni tip koronavirüsle mücadelede örnek olarak gösterilen Tayvan da yalan haberler yayanlara 3 milyon Tayvan doları (yaklaşık 660 bin TL) para cezası ve 3 yıla varan hapis cezası verileceğini duyurdu.
Facebook’ta kedisinin poz verdiği bir fotoğrafla paylaşımda bulunan Tayvan lideri Tsai Ing-wen, “1 Nisan’da, eğer yapmamız gerekiyorsa mizah anlayışımızı gösterebiliriz ama kanunları çiğnemekten kaçınmak için pandemiyle ilgili şaka yapamayız. Herkese komik ama aynı zamanda sağlıklı ve güvenli bir 1 Nisan geçirmelerini dilerim” dedi.
Tayvan’da resmi rakamlara göre doğrulanmış Kovid-19 vakası sayısı 329.

Hindistan’da yerel siyasetçilerden çağrı
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, özellikle WhatsApp üzerinden yayılan dezenformasyonun önemli bir sorun olduğu Hindistan’da da siyasiler benzer çağrılarda bulundu.
Maharashtra eyaletinin İçişleri Bakanı Anil Deshmukh, “Eyalet hükümeti hiç kimsenin korona üzerinden dedikodu ya da panik yaymasına izin vermeyecek” dedi.
AFP’ye konuşan Mumbai Polisi Sözcüsü Pranay Ashok ise yalan haber paylaşanalrın cezalandırlacağını belirterek , “Vatandaşları bilgileri doğrulama, sadece güvenilir kaynaklardan gelen bilgileri paylaşma ve yalan haberlere aldanmama konusunda uyarıyoruz” dedi.
Hindistan’da resmi rakamlara göre şu ana kadar 1500’ten fazla Kovid-19 vakası tespit edildi.

Google 1 Nisan şakalarına ara verdi
İnternet devi Google da, gelenek haline getirdiği 1 Nisan şakalarına bu yıl ara verdi.
Business Insider’ın aktardığına göre şirket çalışanlarına gönderdiği iç yazışmada salgınla mücadele eden herkese saygı göstermek adına kendi platformlarında şaka geleneğine bu yıl ara verildiğini  duyurdu.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP