​Arap Birliği Husilerin füze saldırılarını kınadı

Suudi Arabistan savunma sistemleri tarafından Riyad semalarında imha edilen balistik bir füzenin kalıntıları (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan savunma sistemleri tarafından Riyad semalarında imha edilen balistik bir füzenin kalıntıları (Şarku’l Avsat)
TT

​Arap Birliği Husilerin füze saldırılarını kınadı

Suudi Arabistan savunma sistemleri tarafından Riyad semalarında imha edilen balistik bir füzenin kalıntıları (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan savunma sistemleri tarafından Riyad semalarında imha edilen balistik bir füzenin kalıntıları (Şarku’l Avsat)

Arap Birliği (AL) Genel Sekteri Ahmed Ebu Gayt, İran desteğiyle Yemen’de darbe yaptıktan sonra ülkenin kuzey kesimini işgal eden Husi milislerin Suudi Arabistan’a düzenlediği füzeli saldırıları kınadı.
AL Genel Sekreterliği Ofisi, Genel Sekreter Ahmed Ebu Gayt’ın, Husilerin Suudi Arabistan’ın Riyad ve Cizan şehirlerindeki yerleşim birimlerini balistik füzelerle hedef almasını en sert şekilde kınadığını açıkladı.
Açıklamada “bu tehlikeli gelişmeye karşılık vermek için aldığı tüm önlemlerde Arap Birliği’nin, Suudi Arabistan’la dayanışma içinde olduğu” vurgulandı.
Ofis tarafından yapılan açıklamada, tüm Dünya ülkelerinin küresel yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele etmek için bir araya geldiği şu koşullarda çatışmaların artış göstermesi, sivilleri hedef almaktan kaçınmayan Husi milislerinin ahlaki bir yoksunluk içinde olduğunu gösteriyor” ifadelerine yer verildi.
Arap Birliği adına açıklama yapan ofis, Suudi Arabistan Krallığı’nın bu tehditlere karşı koymanın yanı sıra ülkesinin güvenlik ve istikrarını temin etmek için gerekli tüm önlemleri alma gücüne olan güvenini ifade etti.
Suudi Arabistan öncülüğündeki Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu Sözcüsü Albay Türki el-Mâlikî, Suudi Arabistan Hava Savunma Kuvvetleri’nin geçtiğimiz Cumartesi akşamı, Sana ve Saada’daki terörist Husi milisleri tarafından ateşlenerek Suudi Arabistan’daki sivilleri ve sivil yerleşim birimlerini hedef alan iki balistik füzeyi imha ettiğini duyurdu. Albay Maliki, fırlatılan iki balistik füzenin başkent Riyad ve Cizan şehirlerini hedef aldığını, füzelerin imha edilmesi sonucunda füzelere ait şarapnel parçalarının Riyad ve Cizan’daki bazı yerleşim birimlerine düştüğünü belirtti. Husilerin, Suudi Arabistan’daki sivillere yönelik terörist saldırısı Arap ülkeleri ve uluslararası düzeyde bir kınama dalgası meydana getirdi.
Suudi Arabistan öncülüğündeki Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu, Pazartesi günü benzer bir operasyonla, İran rejimi tarafından desteklenen terörist Husi milislerinin sivilleri hedef alan balistik füzelerini depoladıkları başkent Sana ve Hudeyde vilayeti başta olmak üzere Yemen’in birçok bölgesindeki askeri noktaları hedef aldı.  



Bedeviler ve Dürziler... Tarih ve Coğrafyanın "Haksızlıkları"

Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
TT

Bedeviler ve Dürziler... Tarih ve Coğrafyanın "Haksızlıkları"

Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)

Suriye'nin Süveyda vilayetindeki kanlı olaylar, Bedevi aşiretleri ile Dürzi toplumu arasındaki eski gergin ilişkilerin iç içe geçtiği yönündeki tartışmaları yeniden canlandırdı. Bu tartışmalar, kötüleşen ekonomik durum ve temel hizmetlerin yetersizliği gibi günümüz zorluklarıyla daha da derinleşti.

Yerel gruplar ve güvenlik güçleri arasında son dönemde yaşanan çatışmalar, bu topluluklar arasındaki derin ayrışmayı ve güven eksikliğini yansıtan çelişkili anlatıları ve "şikayetleri" ortaya çıkardı.

Uzmanlar ve Suriye sahnesindeki aktörler “Bedevi kabilelerin kendilerini tarihsel ve süregelen ötekileştirmeden muzdarip bir bileşen olarak sunduklarını”, Dürzi toplumunun ise her azınlık gibi “sürekli bir tehlike ve tehdit hissiyle yaşadığını, bunun da onları kümelenmeye ve izole olmaya ittiği” değerlendirmesinde bulundu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre hükümetin olaylara yaklaşımı “devletin egemenliği, silah sahibi olma hakkı ve güvenliği sağlama görevi” üzerine kurulu olsa da Suriye'nin farklı kesimlerinden analistler “bölünmenin kökenine inen sosyo-politik bir çözüm” çağrısında bulunuyor.