NASA'nın 'astronot aranıyor' ilanına 12 bin başvuru

NASA görevlileri (EPA)
NASA görevlileri (EPA)
TT

NASA'nın 'astronot aranıyor' ilanına 12 bin başvuru

NASA görevlileri (EPA)
NASA görevlileri (EPA)

Binlerce kişi NASA'nın yeni astronotu olup Ay'a gitme şansını yakalamak için başvuru yaptı.
Uzay ajansı, 12 binden fazla kişinin Ay'ı keşfedecek ve Mars'a doğru yola çıkacak yeni nesil astronotlardan biri olma çağrısına yanıt verdiğini söyledi.
Başvuranlar, NASA'nın kamuoyuna yaptığı çağrıya yanıt verdi. Çağrıda NASA'nın gelecekteki astronot grubunun bir parçası olabileceğini düşünenlerin, başvurularını göndermelerini istendi.
Bu başvuru sahiplerinin, bir astronot için şimdiye kadarki en sıkı başvuru sürecinden geçmesi gerekiyor. Uzay ajansı, başvuru sahipleri için eğitim şartını; bilim, teknoloji, matematik veya mühendislik alanında lisans derecesinden yüksek lisansa çıkardı.
En nitelikli adaylar NASA Johnson Uzay Merkezi'ne davet edilerek burada mülakatlara ve tıbbi testlere tabi tutulacak. Ardından başarılı olan adaylar önümüzdeki yaz ilan edilecek.
Eğer başarılı olurlarsa, astronotlar uzay yürüyüşü ve uzay aracı sistemleri ve birlikte nasıl çalışacakları gibi beceriler edinecekleri iki yıllık ön eğitimden geçecek.
Bu, onları gelecekteki NASA görevleri için hazırlayacak. Bu görevlerde astronotlar Uluslararası Uzay İstasyonu'na gidecek ve burada insanlığı Ay ve Mars'a yapılacak seyahatlere hazırlamak için çalışacak.
Ay'a yapılan bu seyahatlere bile katılabilirler. NASA 2024'te Ay yüzeyine ilk kadını ve bir sonraki erkeği göndermeyi, 2028'e kadar bir Ay üssü kurmayı planlıyor. Bu çalışma 2030'larda insanları Mars'a göndermenin temellerini atacak.
NASA yöneticisi Jim Bridenstine yaptığı açıklamada, “Artemis programıyla yeni, cesur bir uzay keşfi dönemine girdik ve bu kadar çok inanılmaz Amerikalının bize katılmak için başvurduğunu görmek heyecan verici" ifadelerini kullandı.

  • "Artemis Nesli astronotların bir sonraki sınıfı, Ay'ı daha önce hiç olmadığı kadar çok keşfetmemize yardımcı olacak ve bizi Kızıl Gezegen'e götürecek."

Çağrıya Columbia Bölgesi ve ABD'ye bağlı 4 toprağın yanı sıra her ABD eyaletinden yanıt geldi.
Açıklamada, başvuru sayısının NASA'nın şimdiye kadar kaydettiği en yüksek ikinci sayı olduğu belirtildi. Yalnızca, bu yılın başında mezun olan son astronot sınıfı için yapılan 18 binlik rekor başvuru bu sayıyı aşıyor.
Ajans yüksek başvuru sayısının mümkün olan en iyi astronotları seçmesini sağladığını söylüyor.
Astronot Seçim Kurulu Müdürü ve Johnson Merkezi İnsan Kaynakları Direktörü Anne Roemer, “NASA'da böylesine güçlü bir astronot sınıfı kurabiliyoruz çünkü aralarından seçim yapabileceğimiz güçlü bir başvuru havuzumuz var" diye konuştu.
Aldığımız başvurularda temsil edilen eğitim, deneyim ve beceri çeşitliliğini görmek her zaman şaşırtıcı oluyor. Bir sonraki astronot adayları sınıfını belirlemek adına astronot başvurularını incelemeye başlamak için heyecanlıyız
1960'lardan bu yana yaklaşık 350 kişi astronot adayı olarak eğitilmek üzere seçildi. Aktif astronot birliklerinde 48 kişi var fakat NASA, Ay ve ötesi dahil olmak üzere tek seferde birden fazla hedefe gitmeye çalıştığından daha fazlasına ihtiyacı olacağını söylüyor.



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news