ABD'deki hayvanat bahçeleri gıda ve malzeme sıkıntısıyla boğuşuyor

Ülke genelinde hayvanat bahçeleri ve akvaryumlar zor durumda (Lindsey Wasson / Reuters)
Ülke genelinde hayvanat bahçeleri ve akvaryumlar zor durumda (Lindsey Wasson / Reuters)
TT

ABD'deki hayvanat bahçeleri gıda ve malzeme sıkıntısıyla boğuşuyor

Ülke genelinde hayvanat bahçeleri ve akvaryumlar zor durumda (Lindsey Wasson / Reuters)
Ülke genelinde hayvanat bahçeleri ve akvaryumlar zor durumda (Lindsey Wasson / Reuters)

Washington Post'un haberine göre, koronavirüs pandemisinin ortasında gıda ve malzeme kıtlığı yaşayan Amerika genelindeki hayvanat bahçeleri yardım istiyor.
Ülke çapında evde kalma emirleri verilmesi üzerine hayvanat bahçeleri ve akvaryumlar kendilerini boş ve tedariğe muhtaç durumda buldu.
Hayvanlarının bazılarının uyması gereken belirli bir beslenme biçimi olan San Diego Hayvanat Bahçesi ve Sand Diego Safari Parkı'nın baş veterineri Nadine Lamberski, Washington Post'a yaptığı açıklamada gıda konusunda endişeli olduklarını ifade etti.
Ornitorenklerin "tatlı su kereviti veya ıstakozu öncelikli kılan bir beslenme biçimi olduğunu" belirten Lamberski, "Zorluk, yiyeceklerini canlı yemek istemeleri" diyor.
Hayvanların ihtiyaç duyduğu yiyeceklerin temininin şu an çok zor olması sebebiyle dondurulmuş gıda vermeyi deneyen hayvanat bahçesi, salgın süresince bunun işe yaramasını umuyor.
Lamberski, "Şu an dondurulup çözülmüş kereviti kabul edip etmeyeceklerini görmek için aslında bazı beslenme denemeleri yapıyoruz" diyor.
"Henüz sonuçlarına dair yorum yapmak için çok erken."
Aynı zamanda malzemeler de azalıyor ve Florida Akvaryumu'nda suyu iyi durumda tutmaya yardımcı olan yapay bir deniz suyu ürünü olan sentetik deniz tuzu (instant ocean) stoklanıyor.
Akvaryumun suyu normal şartlarda Meksika Körfezinden getirilen suyla tazelenirken, salgın sebebiyle sevkıyat mümkün olmuyor.
Washington Post'a konuşan Florida Akvaryumu CEO'su Roger Germann, "raf ömrü epey uzun olan" sentetik malzemenin şu an için bir gereklilik olduğunu belirtiyor.
Virüs hakkında çok az şey bilinirken, hijyen de hayvanat bahçesi çalışanları açısından bir kaygı unsuru haline geldi.
Pittsburgh Hayvanat Bahçesinden Ginger Sturgeon, "Koronavirüsün insandan karınca yiyene geçip geçmeyeceğine dair hiçbir fikrim yok ama yine de aşırı dikkat gösteriyoruz" diyor.
Başveteriner Lamberski de, "Büyük bir maymunu muayene ederken her zaman ağız maskesi kullanıyoruz. Ancak mevcut durumda yaban hayatı bakım uzmanlarımızdan primatlarla aynı alanda bulunduklarında bile ağız maskesi takmasını istiyoruz" diyor.
Salgının etkisi hayvanat bahçelerini sarsmışa benziyor. Columbus Hayvanat Bahçesi ve Akvaryumu'nun Hayvan Bakımı Başkan Yardımcısı Doug Warmolts, "Bu durumda olmamız gerçeküstü bir şey" diyor.
"Bu değerlendirip plan yaptığınız ama gerçekte yaşanacağını asla düşünmediğiniz bir şey."
Dünya genelinde hayvanat bahçeleri ve akvaryumlar, tecrit dönemini bazı kısımların canlı yayınıyla değerlendiriyor.
Avustralya Sidney'deki Taronga Hayvanat Bahçesi Genel Müdürü Cameron Kerr, Sydney Morning Herald'a yaptığı açıklamada, canlı yayınlar aracılığıyla halka hizmetlerini devam ettirebildiklerini ifade ediyor.
"Bizim gibi modern hayvanat bahçelerinin ana görevlerinden biri de yaban hayatı sevgisi kazandırma yönünde insanlara ilham vermektir. Şu an artık insanlar bize gelemediğine göre biz onların evine gitmek istiyoruz."
Johns Hopkins Üniversitesi’nin yürüttüğü bir izleme projesine göre, ABD’de koronavirüs testi sonucu pozitif çıkan kişi sayısı 206 bin 207'yi geçti. Ölü sayısı ise en az 4 bin 542'ye ulaştı.
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi, salgının yayılmasını kontrol altına alma mücadelesinin parçası olarak 50'den fazla kişinin bir araya gelmesinin iki hafta yasaklanmasını önerdi.



Netflix'in suç dramasına övgü yağıyor: İkinci sezon şart

Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)
Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)
TT

Netflix'in suç dramasına övgü yağıyor: İkinci sezon şart

Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)
Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)

Gençlik dizisi Dawson's Creek ve korku serisi Çığlık'ın (Scream) yaratıcısı Kevin Williamson imzalı yeni suç draması The Waterfront, haziranda Netflix'te yayımlanmasının ardından kısa sürede geniş bir izleyici kitlesine ulaştı.

8 bölümlük dizi, dünya çapında 11,6 milyon kez izlendi ve 70 ülkede Netflix'in en popüler 10 yapımı arasına girmeyi başardı. 

Kuzey Carolina sahilinde geçen hikaye, Buckley ailesinin zayıflamaya başlayan balıkçılık imparatorluğunu odağına alıyor. Görünüşte geleneksel bir aile olsalar da perde arkasında ihanet, karanlık sırlar ve organize suçlarla kuşatılmış karanlık bir dünya gizleniyor.

The Waterfront, sıradan bir ailenin suç dünyasına karışmasını anlatan drama dizisi Ozark'a benzetiliyor.

Dizinin kadrosunda 1990'ların yıldız isimlerinden Holt McCallany, Çıtır Kızlar'la (Coyote Ugly) tanınan Maria Bello ve popüler dizi Supergirl'den Melissa Benoist gibi dikkat çekici oyuncular yer alıyor. 

The Waterfront, aile bağlarının karanlık yüzünü ve bir mirası korumak için nelerin göze alınabileceğini çarpıcı biçimde işliyor.

Sosyal medyadaki izleyici yorumları da dizinin ne kadar etkileyici olduğunu gözler önüne seriyor. X'te bir kullanıcı, "The Waterfront tam olarak Ozark havası veriyor. Dalmaya hazırım!" paylaşımında bulunurken, bir diğeri, "Melissa Benoist için geldim, hikaye için kaldım. Gerçekten çok iyi bir dizi" yorumunu yaptı.

Bir Reddit kullanıcısı, The Waterfront için "İzlemeye değer" derken, bir başkası ise "Ozark'ı hatırlattı... İnsanı o kadar germiyor ama yine de sağlamdı" ifadesini kullandı.

Bir diğer izleyiciyse, diziyi şöyle özetledi: 

Gergin, kaotik, tempolu ve izlemesi çok eğlenceli!

İnternette heyecan dalga dalga yayılırken, pek çok kişi ikinci sezonun çekilmesi için Netflix'e çağrıda bulunuyor. "Lütfen ikinci sezonu istiyoruz" diyen bir hayrana başka biri şöyle katılıyor: 

Eğer benim gibi Ozark'ı sevdiyseniz, sıradaki Netflix maratonunuz The Waterfront olmalı. Çılgın sürprizlerle dolu. Gerçekten muhteşem.

Dizinin yaratıcılarından Kevin Williamson, New York Post'a verdiği röportajda The Waterfront'u yazarken kendi geçmişinden ilham aldığını söylemişti. Bir kıyı kasabasında büyüyen Williamson, balıkçı babası Wade ve bir otelde çalışan annesi Faye'le denizcilikle iç içe bir yaşam sürmüş.

"Ben balıkçı bir aileden geliyorum. Sadece babam değil, tanıdığım herkes balıkçıydı" diyen yönetmen, aynı zamanda kariyeri boyunca sıklıkla işlediği ihanet ve ahlaki gri alanlar gibi temaları bu yapımda da merkezine alıyor.

Independent Türkçe, Express, LadBible, New York Post