Suriyeli sanatçı, koronavirüs trajedisini çakıl taşlarıyla anlatıyor

Yaşadığı binanın çatısında sergilediği eserlerinin fotoğraflarını sosyal medyada paylaşıyor

Sanatçı Nizar Ali Bedr’in eserleri (Independent Arabia)
Sanatçı Nizar Ali Bedr’in eserleri (Independent Arabia)
TT

Suriyeli sanatçı, koronavirüs trajedisini çakıl taşlarıyla anlatıyor

Sanatçı Nizar Ali Bedr’in eserleri (Independent Arabia)
Sanatçı Nizar Ali Bedr’in eserleri (Independent Arabia)

Rola el-Yusuf
Yalnızca bir ülkenin sorunundan ziyade küresel bir kriz haline gelen yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) salgını, yerküre sakinlerinin çoğunu neredeyse tüm faaliyetlerinden men etti. Bilim insanları ve sanatçılar ise toplumdaki mesuliyetlerini bir kenara bırakmadı. Suriyeli sanatçı Nizar Ali Bedr de sanatıyla farkındalık yaratmayı bırakmayanlardan.

“Deniz kabuğu sanatçısı”
En güzel çakıl taşları ve deniz kabuklarını Suriyelilerin mültecilik ve göç gibi insani meselelerin hikayelerini anlatan tablolara dönüştüren Bedr, “Deniz kabuğu sanatçısı” lakabıyla biliniyor.
Salgının tüm dünyayı sarstığını söyleyen Bedr, insanların bu konuda çıkarılan kararlara ve sosyal izolasyona uymalarını temenni ettiğini söylüyor.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığına göre Bedr, “Amacım insanlığa vermek istediğim mesajı en basit şekillerde ulaştırmak” diyor.
Deniz kabuğu sanatçısı Bedr, eserlerini Lazkiye’de yaşadığı Akdeniz kıyılarına bakan apartmanının çatısında yaratıyor ve sergiliyor.
Bedr; düşünce tarzı, küçük çakıl taşlarından yapıp taktığı onlarca bilekliği ve kolyesi, uzun beyaz saçları ve salaş tarzıyla sanatçılığın farklı ve özgün bir tarafını yansıtıyor.


Sanatçı Nizar Ali Bedr’in koronavirüsü anlatan eserleri (Independent Arabia)

Salgının sanata yansımış hali
Tüm dünyayı saran salgını çakıl taşlarıyla tablolarına yansıtan Bedir, bu tabloları sosyal medya aracılığıyla paylaşıyor. Böylece karantina şartları altında yaşayan pek çok insan, bu eşsiz eserlere ulaşabiliyor.
Tablolarından  birinde renk renk çakıl taşlarından oluşturduğu bir insan, sırtındaki koronavirüsün ağırlığıyla zor yürüyor. Bu tabloları takip eden bir sosyal medya kullanıcısı, Bedr’in ortaya çıkardığı bu tür bir sanata ve üsluba, aynı zamanda bu eserlerin taşıdığı mesajlara olan hayranlığını dile getirerek şöyle diyor:
“Evde kaldığımız sırada internet üzerinden aslında koşuşturmaların ve yoğun kalabalıkların arasında kaçırdığımız birçok farklı şeye şahit olduk. Bu şekilde Nizar’ın doğadan esinlenip bizlere sunduğu sanatıyla tanışma fırsatı bulduk. Salgın bittiği zaman akıllarda bu sanat eserleri de kalacak.”
Serginin online ziyaretçilerinden biri olan Şeyma Ali ise “Bu eserlerin her birinin insani bir mesaj taşıması çok değerli” yorumunda bulunuyor.



İlk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfedildi

HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
TT

İlk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfedildi

HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)

Bilim insanları ilk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfetti. İlk kez bir gezegenin, yıldızını bu şekilde etkilediği gözlemlendi. 

Dünya'dan yaklaşık 400 ışık yılı uzaktaki HIP 67522 adlı yıldız ve yörüngesindeki iki gezegen uzun zamandır takip ediliyor. Sadece 17 milyon yaşındaki yıldız, 4,5 milyar yaşındaki Güneş'e kıyasla daha büyük ancak daha soğuk. 

Yıldızın HIP 67522 b adlı gezegeni, şaşırtıcı derecede yakın bir yörüngede dönüyor. Ötegezegen yıldızın etrafındaki bir turunu sadece 7 günde tamamlıyor; yani gezegende bir yıl, Dünya zamanıyla sadece bir hafta sürüyor.

Hollanda Radyo Astronomi Enstitüsü'nden Ekaterina Ilin, "Daha önce HIP 67522 gibi bir sistem görmemiştik; gezegen bulunduğunda, yıldızının yörüngesinde 10 günden daha kısa bir sürede döndüğü bilinen en genç gezegendi" diyor.

Ilin ve ekip arkadaşları bu nedenle NASA'nın Geçiş Halindeki Ötegezegen Araştırma Uydusu (Transiting Exoplanet Survey Satellite / TESS) ve Avrupa Uzay Ajansı'nın ötegezegen uydusu CHEOPS'u kullanarak sistemi daha yakından incelemeye karar verdi. 

Araştırmacılar HIP 67522 b'nin yıldızıyla  kurduğu sıkı etkileşim nedeniyle kendi sonunu hazırladığını tespit etti. 

Devasa plazma topları olan yıldızların yüklü parçacıkları, yüzeydeki hareketleriyle güçlü manyetik alanlar yaratıyor. Manyetik alan çizgileri birbirini kesemediğinden, bazen bunlar düğümlenip aniden koparak güneş patlamaları adı verilen radyasyon patlamalarına yol açıyor.

Bilim insanları, Dünya gibi pek çok gezegenin de manyetik alanı olduğu için yıldızına yakın gezegenlerin, yıldızlardaki manyetik alan patlamalarını tetikleyip tetiklemediğini merak ediyordu. 

HIP 67522 sistemini inceleyen ekip, yıldızdaki patlamaların gezegen onun önünden geçerken sıklaştığını saptadı. Araştırmacılar bu nedenle patlamaları gezegenin tetiklediği sonucuna vardı. 

Normalde yıldızların, yörüngelerindeki gezegenlerden etkilenmediği düşünülüyordu. Ancak araştırmacılar HIP 67522'nin yaşı nedeniyle ve güçlü bir manyetik alanı olması durumunda bunun mümkün olduğunu söylüyor.

Bulguları hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmaya göre gezegen yakın yörünge dönüşü sırasında enerji biriktiriyor ve bunun bir kısmını, yıldızın manyetik alan çizgileri boyunca bir kırbaç misali, dalgalar halinde geri gönderiyor. Bu şok dalgası, manyetik alandan yıldızın yüzeyine geçtiğinde muazzam bir patlama yaşanıyor.

Ancak bu güçlü kozmik ışınların büyük bir kısmı uzaya savrulmak yerine gezegene geri dönüyor. Bilim insanları HIP 67522 b'nin bugüne kadar bulunan ilk "eceline susamış gezegen" olduğunu söylüyor. 

Ilin "Gezegen özellikle enerji yüklü patlamaları tetikliyor gibi görünüyor" diyerek ekliyor: 

Gezegenin, yıldızın manyetik alan çizgileri boyunca gönderdiği dalgalar belirli anlarda patlamaları başlatıyor. Ancak patlamaların enerjisi dalgaların enerjisinden çok daha yüksek. Dalgaların oluşmaya hazır patlamaları tetiklediğini düşünüyoruz.

Araştırmacılar halihazırda yaklaşık Jüpiter büyüklüğündeki HIP 67522 b'nin, 100 milyon yıl içinde Neptün'e yakın bir boyuta geleceğini tahmin ediyor.

Bilim insanları sistemi incelemeye devam ederek patlamalarda ne tür enerji salındığını anlamayı umuyor. Ayrıca bu türden benzer sistemlerin var olup olmadığını araştırmak için çalışmalarını genişletmeyi planlıyorlar.

Ilin, "Aklımda milyonlarca soru var çünkü bu tamamen yeni bir fenomen, dolayısıyla ayrıntılar hâlâ net değil" diyor.

Independent Türkçe, Popular Science, Live Science, NASA, Nature