ABD, Almanya’nın parasını ödediği maskelere el koydu

Tıbbi Maske (DPA)
Tıbbi Maske (DPA)
TT

ABD, Almanya’nın parasını ödediği maskelere el koydu

Tıbbi Maske (DPA)
Tıbbi Maske (DPA)

Koronavirüs kriziyle başa çıkmak için Amerikalı bir firmaya parasını ödeyerek 400 bin maske siparişi veren Almanya’nın maskelerine ABD'nin el koyduğu iddia edildi.
Çin yapımı FFP2 ve FFP3 sınıfı yüz maskeleri, ilk olarak Alman hükümeti tarafından polis teşkilatı için Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında parası peşin olarak ödenerek bir Amerikan firmasından sipariş edildi. 200 bin koruyucu maskenin ise Almanya’ya girmeden ABD'ye yönlendirildiği iddia edildi. Almanya'da Berlin Eyaleti İçişleri Bakanı Andreas Geisel, maskelerin yarısının hedeflerine ulaşmadığını doğrulayarak “Bunu modern bir korsanlık eylemi olarak görüyoruz. Atlantik ötesi ortaklarla böyle başa çıkamayız” diyerek üstü kapalı ABD’yi eleştirdi.
Alman hükümeti toplam 400 bin maske siparişini, Çin'de fabrikası bulunan Amerikalı bir üreticiye vermişti. Teslimatın 200 bin adeti Bangkok Havaalanı'ndan Almanya'ya gönderilecekti. Ancak maskelere ABD’nin el koyduğu belirtildi. Polis şefi Barbara Slowik, ABD hükümetinin ihracat yasağı yüzünden 200 bin maskenin Almanya’ya gelmediğini açıkladı.
Beyaz Saray ise maskelere el konulduğu iddiasını yalanladı. Daha önce Kanada ve Fransa da, ABD’yi benzer şekilde suçlamıştı.

Kanada’dan ABD’ye maske tepkisi
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, ABD'nin Kovid-19 ekipmanlarının ihracatını engellemesinden sonra mal akışını sınırlandırmasını hata olarak değerlendirdi. Kanada Başbakanı Justin Trudeau, düzenlediği basın toplantısı sırasında, “Sınırımızda tıbbi ürünler de dahil olmak üzere, önemli mal ve hizmetlerin giriş çıkışının engellenmesi ya da miktarının azaltılması büyük hata olur. Amerikan yönetimini şu anda çok açık bir şekilde uyardığımız nokta budur" dedi.
Perşembe günü Trump yönetimi, Savunma Üretim Yasası'nı (DPA) hayata geçirerek N95 maskeleri için Federal Acil Durum Yönetim Ajansı'ndan (FEMA) öncelik sırası talep etti. Bu gelişme üzerine 3M firması tarafından üretilen ve Kanada'ya göndermek için anlaşma yapılan N95 maskelerinin sevkiyatı durduruldu. 3M firması benzer uygulamalar yüzünden ABD'ye karşı misillemelere neden olabileceği yönünde Trump yönetimini uyardı.
Öte yandan Ottawa yönetimi ABD’yle olan sınır kapılarına geçici olarak kapadı. Quebec eyaletinde bulunan Ontario sınırına polis gönderildi. Karantina önlemleri başlattı.



ABD'li yargıç, Trump'ın Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne ilişkin emrini durdurdu

 Lahey'de Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin logosu (Reuters)
Lahey'de Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin logosu (Reuters)
TT

ABD'li yargıç, Trump'ın Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne ilişkin emrini durdurdu

 Lahey'de Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin logosu (Reuters)
Lahey'de Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin logosu (Reuters)

ABD’de federal bir yargıç dün, ABD Başkanı Donald Trump tarafından Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde çalışanları hedef alan bir kararnamenin uygulanmasını durdurdu.

Bu karar, iki insan hakları savunucusunun nisan ayında Trump'ın 6 Şubat tarihli kararnamesine itiraz ederek açtığı davanın ardından geldi. Karar, ABD vatandaşları veya İsrail gibi ABD müttefiklerine yönelik Uluslararası Ceza Mahkemesi soruşturmalarına karışanlara kapsamlı ekonomik ve seyahat yaptırımları uygulanmasını öngörüyor.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre ABD Bölge Yargıcı Nancy Thoresen, kararında, yürütme kararını ifade özgürlüğünün anayasaya aykırı bir ihlali olarak nitelendirdi.

Thoresen, "Yürütme kararı, ifade özgürlüğünü bu amaca ulaşmak için gerekenden çok daha fazla kısıtlıyor gibi görünüyor" diye yazdı.

Beyaz Saray ve Uluslararası Ceza Mahkemesi, yorum taleplerine henüz yanıt vermedi.

Yürütme emri, Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Khan'a yaptırımlar uyguladı. Khan, İngiliz vatandaşıdır. ABD Hazine Bakanlığı'na bağlı Yabancı Varlık Kontrol Ofisi de Khan'ı yaptırım uygulanan kişi ve kuruluşlar listesine aldı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi ve onlarca ülke tarafından kınanan yürütme emrine göre Khan veya yaptırım uygulanan diğer kişilere hizmet sunan ABD vatandaşları, hukuki ve cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir.