Hamas ve İsrail esir takası anlaşmasının önünü açtı

İsrail kuvvetleriyle Batı Şeria’daki Kafr Kaddum’da 3 Nisan tarihinde yaşanan çatışma. (DPA)
İsrail kuvvetleriyle Batı Şeria’daki Kafr Kaddum’da 3 Nisan tarihinde yaşanan çatışma. (DPA)
TT

Hamas ve İsrail esir takası anlaşmasının önünü açtı

İsrail kuvvetleriyle Batı Şeria’daki Kafr Kaddum’da 3 Nisan tarihinde yaşanan çatışma. (DPA)
İsrail kuvvetleriyle Batı Şeria’daki Kafr Kaddum’da 3 Nisan tarihinde yaşanan çatışma. (DPA)

İsrail’deki sağ eğilimli hükümet başkanı ile Hamas hareketi lideri, İsrail’in Gazze Şeridi’nin çevresine paraşütlü kuvvetler seferber etme girişimiyle eş zamanlı olarak karşılıklı tehditlerde bulundu. Bu çerçevede Hamas’ın Gazze lideri Yahya Sinvar, yeni öneriler içeren bir esir takası anlaşması girişimi başlattı. İsrail güvenlik kuruluşu da konuya sıcak yaklaştı.
Tel Aviv’deki siyasi kaynaklar 3 Nisan’da yaptıkları açıklamada şunları aktardı:
“İki taraf, bir anlaşma üzerinde uzlaşı sağlanması halinde yandaşlarının nasıl bir tepki vereceğini ölçmek üzere test balonları kullanıyor. Ancak Gazze ve Tel Aviv’den gelen açıklamalarda anlaşmaya doğru ilerleyen yeni bir ton olduğu anlaşılıyor. Durum aynı zamanda her iki tarafın da koronavirüs (Kovid-19) krizini, gelecekteki ilişkilerini düzenlemek için kullanmak istediklerini gösteriyor.”
İsrail Savunma Bakanı Naftali Bennett geçen perşembe günü, Hamas tarafından tutulan İsraillilerin serbest bırakılmaması halinde Gazze Şeridi’nde koronavirüsle mücadeleye yardım etme önerisini kabul etmediklerini duyurdu. Hamas’ın Gazze lideri Yahya Sinvar ise aynı günün akşamında hareketinin, İsrailli askerler Hadar Goldin ve Oron Şaul’un cesetleri konusunda “cüzi tavizler” vermeye hazır olduklarını bildirdi. Sinvar, hareketinin insani bir jestte bulunmaya ve İsrail’in ‘hasta, yaşlı ve kadın olan Filistinli esirleri’ serbest bırakması, aynı zamanda ‘korona salgınıyla mücadele etmek için gerekli ihtiyaçları ve hayati ekipmanları sağlaması’ karşılığında iki askeri teslim etmeye hazır olduğunu kaydetti.
Her ikisinin de ‘insani jestlerini’ tehdit eder bir tonla sunması ise dikkat çekti. Bennett, Filistinlilerin anlaşmada taviz etmemeleri halinde korona salgını hususunda yardım sağlamayacakları tehdidinde bulunurken Sinvar ise İsraillilerin nefeslerini kesmekle tehdit etti. Yahya Sinvar, Gazze’de yayın yapan Aksa TV’ye yaptığı açıklamada İsrail işgal kuvvetlerinin bir takastan çok insani nitelikli bir eylemde bulunmasının mümkün olduğunu söyledi. Hamas lideri ayrıntılara değinmeden “Ancak bir esir takası yolundaki büyük karşılık, İsrail’in ödemesi gereken büyük bir bedeldir” ifadelerini kullandı. Aynı şekilde birkaç gün önce serbest bırakılan Filistinli bir tutukluya koronavirüs tanısı konulduğuna dikkat çeken Sinvar, "Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail hapishanelerine koronavirüs girişi konusunu endişeyle takip etmektedir” dedi.
Hamas lideri Yahya Sinvar, “Arabulucular bize Batı Şeria’da tekrar yakalanan (2011 Şalit Anlaşması) esirler serbest bırakılmadan yeni bir esir takası anlaşması için müzakerelere başlamanın mümkün olmadığını bildirdi” dedi. İsrail Savunma Bakanı Naftali Bennett’ın ‘Gazze’ye sağlanacak kolaylıklar karşılığında Hamas’ın elindeki askerleri iade etmesi’ açıklamasına da değinen Sinvar açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bennett’e şunu diyorum; eğer Gazze Şeridi’ndeki koronavirüsle enfekte olan hastaların nefes alamadıklarını fark edersek, 6 milyon Siyonistin nefeslerini keseceğiz ve sizden istediklerimizi zorla alacağız. Hastalarımıza solunum cihazı ve halkımıza da yiyecek bulmakta zorlanırken sizi bunu yapmak için zorlamaya hazırız. Bunu yapabildiğimizi de göreceksiniz.”
Diğer yandan İsrail ordusu, Paraşütçü Tugayı Kuvvetleri’nin Gazze Şeridi sınırına konuşlandırıldığını duyurdu. Ordu tarafından konuya dair şu açıklama yapıldı:
“Devriyeler ile şüpheli unsurlara ilişkin faaliyetleri içeren rutin operasyonlar başlatılarak Gazze Şeridi’nde farklı senaryolarla mücadele etmek için güney bölgesi komutanlığı karargahında özel bir tatbikat düzenlendi.”
Diğer yandan Hamas Hareketi Sözcüsü Fevzi Berhum’un 3 Nisan’da yaptığı açıklamaya göre Sinvar tarafından esir meselesine ilişkin sunulan girişim ‘insani boyutları’ kapsıyor ve hareketin meseleyi yönetmede ne düzeyde esnek olduğunu gösteriyor. Berhum ayrıca İsrail’in de Hamas’ın konu hakkında ne derecede ciddi olduğunu görmek için yeni bir deneme yaptığını aktardı.



İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
TT

İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)

ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki yardım dağıtım operasyonlarını sonlandırdığını duyurdu.

Kuruluş, altı hafta önce Washington’un arabuluculuğunda yürürlüğe giren ateşkesin ardından dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Vakıf, yayımladığı son açıklamada görevini “kalıcı olarak” durdurduğunu ve misyonunu tamamladığını belirtti.

Vakıf Direktörü John Acrey, yaptığı yazılı açıklamada, “Gazze halkına yardımların ulaştırılmasında daha iyi bir yöntem olduğunu kanıtlama görevimizi başarıyla yerine getirdik” dedi.

Kısa süre faaliyet gösteren vakfın operasyonları büyük ölçüde gizlilik içinde yürütülmüştü. ABD ve İsrail destekli alternatif bir yapı olarak BM’ye bağlı UNRWA’nın yerine kurulmuş, ancak finansman kaynakları ya da yardım noktalarını yöneten silahlı yüklenicilerin kimlikleri kamuoyuyla hiç paylaşılmamıştı. Vakıf, amacının yardımların Hamas’a aktarılmasını engellemek olduğunu savunuyordu.

Ancak Filistinliler, yardım çalışanları ve sağlık yetkilileri, bu sistemin yardım almak isteyen sivilleri, İsrail askerlerinin bulunduğu kontrol noktalarından geçmek zorunda bırakarak hayatlarını riske attığını belirtiyordu.

Kurumun görevlerini, Gazze’deki ateşkesi denetlemekle sorumlu İsrail’deki ABD merkezli Sivil-Askerî Koordinasyon Merkezine devredeceğini açıklayan Acrey, “Vakıf haftalardır Koordinasyon Merkezi ve uluslararası kuruluşlarla bir sonraki adımlar konusunda temas hâlinde. Açıkça görülüyor ki bizim uyguladığımız modeli benimseyip genişletecekler” dedi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı Mayıs ayı sonunda, İsrail’in üç ay boyunca gıda girişini durdurmasının ardından Gazze’de kıtlık eşiğine gelinmesi üzerine faaliyete başlamıştı. İsrail, BM’nin gıda dağıtım sisteminin yerine geçmesi hedeflenen bu özel kuruluşu, Hamas’ın büyük miktarda yardıma el koyduğu iddiasıyla savunmuştu; ancak BM bu iddiaları reddetmişti.

BM, söz konusu vakfın kurulmasına karşı çıkarak sistemin İsrail’e gıda dağıtımı üzerinde tam kontrol sağlayabileceğini ve Filistinlilerin yerinden edilmesine yol açabileceğini belirtmişti. Savaş süresince BM ve insani yardım kuruluşları, yüzlerce merkez üzerinden Gazze’ye gıda, ilaç, yakıt ve diğer ihtiyaçların ulaştırılmasına öncülük etmişti.

Vakıf, açıklamasında Gazze’de 3 milyonun üzerinde gıda paketi dağıttığını, bunun 187 milyon öğüne denk geldiğini duyurdu.


Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)

Hamas Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin doğu bölgelerinde ve orta kesiminde ‘etnik temizlik’ yaptığını söyledi.

Sözcü Hazım Kasım, “İşgal güçleri, sarı hattın dışındaki sivilleri hedef alıyor. Bu sabahtan itibaren dört vatandaş öldürüldü, yıkım operasyonları yoğunlaştı ve doğu bölgelerinden vatandaşlar yerlerinden edildi” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, bu sabah İsrail'in Gazze ve Han Yunus şehirlerini hedef alan bombardımanında dört Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

dcgtrhy
Gazze şehrinde İsrail ateşiyle öldürülen Filistinli genç Ahmed el-Hevari'nin cenazesine katılan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu sabah üç kişinin cenazesi hastanelere getirildi; ikisi Han Yunus’un doğusundaki Beni Suheyle kasabasında İsrail’e ait bir insansız hava aracı (İHA) tarafından, bir diğeri ise Gazze kentinin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde İsrail tankının açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti” dedi.

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi, iki ölü ve biri ağır olmak üzere üç yaralıyı kabul ettiğini duyurdu. Gazze kentindeki Şifa Hastanesi’nin Müdürü Dr. Muhammed Ebu Selmiye de et-Tuffah mahallesinde sivillere yönelik tank ateşi nedeniyle bir ölü ve çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını doğruladı.

Gazze'deki bir güvenlik kaynağı AFP'ye, ‘işgal uçaklarının bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah'ın güneydoğusundaki bölgelere birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ söyledi. Kaynak, İsrail ordusunun ‘ez-Zeytun, Şucaiyye ve et-Tuffah (Gazze şehrinin doğusu) mahallelerinde ve Han Yunus ile Refah'ta savaş sırasında hasar gören onlarca binayı ve evi yıkmaya devam ettiğini’ belirtti.

İsrail güçleri, Refah şehrinin büyük bir kısmını ve Han Yunus'un doğu bölgelerini kontrol altında tutuyor. İsrail, 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından Gazze Şeridi'ne savaş açtı. O günden bu yana, Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşında en az 69 bin 756 kişi hayatını kaybetti.


Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
TT

Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)

Mısırlılar bugün, 2025 Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy kullanmaya başladı.

İki gün sürecek seçimler, 73 seçim bölgesi ve 5 bin 287 alt komiteden oluşan 13 vilayette gerçekleştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre, bu aşamada bin 316 aday bireysel sistem altında yarışıyor ve Kahire ile Kuzey, Orta ve Güney Delta ve Doğu Delta'nın iki seçim bölgesinde bir liste yer alıyor.

Mısır Ulusal Seçim Komisyonu, vatandaşlara seçimlere katılım çağrısında bulunarak, sürecin bütünlüğünü sağlama ve seçmenlerin iradesini tam şeffaflık içinde sandığa yansıtma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Seçimlerin ikinci aşamasına dahil olan vilayetler, Ulusal Seçim Komisyonu’nun verilerine göre Kahire, Kalubiyye, Dakahliye, Garbiye, Menufiye, Kafr eş-Şeyh, Şarkiye, Dimyat, Port Said, İsmailiye, Süveyş, Güney Sina ve Kuzey Sina’dan oluşuyor.

gju
Parlamento seçimlerinin ilk turunda oy verme merkezlerinin önünde bekleyen Mısırlı kadınlar (Gençlik Partisi Koordinasyon Komitesi)

Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşaması, ilk turda 19 seçim bölgesindeki sonuçların ‘önemli ihlaller’ gerekçesiyle iptal edilmesinin ardından geliyor. Bu ihlaller arasında sandıkların önünde yapılan usulsüz propaganda ile adaylara oy sayım tutanaklarının nüshalarının verilmemesi gibi durumlar yer aldı. Gözlemciler bu adımı ‘emsalsiz’ olarak nitelendirdi.

Bu seçim bölgelerindeki sonuçların iptal edilmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ‘azami şeffaflık’ sağlanması için yaptığı doğrudan çağrının ardından gerçekleşti.