​Cezayir koronavirüs salgınının 10 gün içerisinde pik yapmasını bekliyor

​Cezayir koronavirüs salgınının 10 gün içerisinde pik yapmasını bekliyor
TT

​Cezayir koronavirüs salgınının 10 gün içerisinde pik yapmasını bekliyor

​Cezayir koronavirüs salgınının 10 gün içerisinde pik yapmasını bekliyor

Cezayir'de salgın ve bulaşıcı hastalıklar konusunda uzmanlaşmış doktorlar, bin 320 kişinin yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalandığı ve 152 can kaybının yaşandığı ülkede salgının 10-15 gün içerisinde pik yapacağı konusunda uyardı.
Başkentin güneyindeki Boufarik Şehir Hastanesi, çok sayıda vakanın başvurmasıyla ağır bir baskı ile karşı karşıya kaldı.
Epidemiyoloji Bölüm Başkanı Dr. Muhammed Yusfi, “Bazı hastaların başkent ve yakın şehirlerdeki hastanelere aktarılması zorunlu hale geldi. Yeni hasta almak artık mümkün değil” dedi.
Testleri pozitif çıkmasının ardından hastaneye yatırılan hastaların çoğunun ‘Klorokin’ maddesi kullanılarak uygulanan tedavi protokolünden faydalandığını söyleyen Dr. Yusfi, “Bu tedaviye başladıktan 10 gün sonra durumları düzeldi ve önümüzdeki iki gün içinde evlerine dönebilirler. Bu tedavi ile virüsü yenebileceğimizi söylemek için henüz çok erken. Hala test ediliyor ama bizim için bir umut ışığı olarak kabul edilebilir” şeklinde konuştu.
Söz konusu tedavi, imkanların yetersizliği ve zayıf sağlık sistemi nedeniyle Cezayirler için tek umut haline geldi.
Cezayirli Doktorlar Ulusal Dekanlık Konseyi Başkanı Dr. Bakat Burkani ise birkaç gün içinde ölüm sayısının yükselmesinin, 10 günden fazla süredir devam eden karantina önlemlerine saygı duyulmadığının bir göstergesi olduğunu söyledi.
Dr. Burkani, “Eğer evde kalsalardı bu kadar vaka ve ölüme ulaşamazdık. Hiç şüphe yok ki, yüzlerce koronavirüs taşıyıcısı her gün dışarı çıkıyor ve kaçınılmaz olarak enfeksiyonu binlerce kişiye bulaştırıyor” ifadelerini kullandı.
Dr. Burkani, hastalığı teşhis etmek için yeterli araç bulunmaması ve analiz sonuçlarının yavaş çıkması nedeniyle üzgün olduğunu da dile getirdi.
Sağlık Bakanlığı’na bağlı Koronavirüs Gözlem ve Takip Komitesi Sözcüsü Cemal Fevrar, koronavirüs teşhisi konulmasının ardından iyileşen kişi sayısının 90’a çıktığı bilgisini verdi.
Klorokin protokolü ile tedavi edilen kişi sayısının 626'ya ulaştığını söyleyen Sözcü, salgının 48 şehrin 43'ünü vurduğunu, Buleyde ile başkent Cezayir’in en çok etkilenen şehirler olduğunu söyledi.
Cezayir'de daha önce 10 şehirde ilan edilen gece sokağa çıkma yasağı, 5 Nisan'dan 19 Nisan'a kadar 48 şehrin tamamında uygulanması kararlaştırıldı.
Ülkede gece sokağa çıkma yasağı 18.00-06.00 saatleri arasında uygulanırken, salgının en fazla etkilediği 9 şehirde 14.00 ila 07.00 saatleri arasında uygulanacak.
Diğer yandan, dün sabah başkentteki Huari Bumedyen Uluslararası Havaalanı’na, Çin'den sipariş edilen ve Şangay şehrinden iki askeri kargo uçağı ile gönderilen tıbbi malzemeler ulaştı.
Söz konusu tıbbi malzemeler, doktor ve sağlık görevlileri için sipariş edilen 100 bin FFB2 tipi maske ile 5,8 milyon 3 katmanlı maskeyi içeriyor.
Başbakan Abdulaziz Cerad, Sağlık, Nüfus ve Hastane Reformu Bakanı Abdurrahman Buzid ile birlikte gelen malzemeleri kontrol ederek, Cezayir’in bu salgın hastalıktan en kısa sürede kurtulmasını umut ettiklerini söyledi.



Hamas, Gazze anlaşmasını güçlendirmek için Kahire'de

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat'ta, ailelerin yaşadığı bir barınakta dün yiyecek aldıktan sonra yemek yiyen yerinden edilmiş bir Filistinli çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat'ta, ailelerin yaşadığı bir barınakta dün yiyecek aldıktan sonra yemek yiyen yerinden edilmiş bir Filistinli çocuk (AFP)
TT

Hamas, Gazze anlaşmasını güçlendirmek için Kahire'de

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat'ta, ailelerin yaşadığı bir barınakta dün yiyecek aldıktan sonra yemek yiyen yerinden edilmiş bir Filistinli çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat'ta, ailelerin yaşadığı bir barınakta dün yiyecek aldıktan sonra yemek yiyen yerinden edilmiş bir Filistinli çocuk (AFP)

Yirmiden fazla Filistinlinin öldürüldüğü ve çok sayıda suikastın gerçekleştiği kanlı bir günün ardından, Hamas heyeti dün Kahire'de bir araya gelerek, yaklaşık iki ay önce ABD Başkanı Donald Trump tarafından önerilen ve Arap, uluslararası ve BM'nin desteğini alan "Gazze Anlaşması"nı güçlendirme yollarını görüştü.

Hamas, Mısır istihbarat başkanı Hasan Reşad ile yaptığı görüşmede, ateşkes anlaşmasının birinci aşamasının uygulanmasına olan bağlılığını yinelediğini, ancak "anlaşmayı baltalama tehdidi oluşturan devam eden Siyonist ihlallerinin" durdurulmasını talep ettiğini bildirdi. Hareket ayrıca, Refah tünellerinde mahsur kalan savaşçıları sorununun acilen çözülmesi için Mısırlı yetkililerle görüşmelerde bulunduğunu ve kendileriyle iletişimin kesildiğini ifade etti.

Gazze Şeridindeki Sivil Savunma'ya göre, İsrail'in saldırılarını artırması ve en az 21 Filistinliyi öldürmesiyle Gazze'deki ateşkes yeni bir darbe aldı.


İsrail, Hizbullah'ın askeri kanadının liderini suikastla öldürdü

İsrail, Hizbullah'ın askeri kanadının liderini suikastla öldürdü
TT

İsrail, Hizbullah'ın askeri kanadının liderini suikastla öldürdü

İsrail, Hizbullah'ın askeri kanadının liderini suikastla öldürdü

İsrail dün, Lübnan’ın başkenti Beyrut'un güney banliyölerindeki bir binayı hedef aldığı hava saldırısında Hizbullah'ın İran kökenli ikinci numarası olan askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai’yi öldürdü. Lübnan Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre olayda 5 kişi öldü, 24 kişi yaralandı.

Hizbullah tarafından dün akşam yapılan açıklamada ‘büyük cihatçı lider’ için başsağlığı dilendi. Açıklamada, Heysem Ali Tabatabai’nin hayatını en başından beri direnişe adadığı ve Hizbullah’ın askeri yapısının temellerini atan liderlerden biri olduğu belirtildi. Ancak Hizbullah, açıklamasında misilleme tehdidinde bulunmadı.

Hava saldırısı, İsrail'in Lübnan'a karşı sürdürdüğü gerilim çerçevesinde gerçekleşirken bu gerilim son zamanlarda Lübnan’ın güneyinde ve Bekaa Vadisi'nde yoğunlaşmış durumda. İsrailli yetkililer, savaşın kapsamını genişletme tehditlerinde bulunmaya devam ediyor. Bu tehditlerin en sonuncusu dün sabah Başbakan Binyamin Netanyahu'dan geldi. Netanyahu, Hizbullah'ın gücünü yeniden inşa etmesini önlemek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğini bir kez daha vurgularken İsrail ordusu Lübnan'ın güneyinde suikastlarını sürdürüyor.

Öte yandan Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İsrail'in Beyrut’un güneyindeki Dahiye bölgesini hedef almasını ‘Lübnan'a yönelik saldırılarını durdurması yönündeki tekrarlanan çağrılara aldırış etmediğinin ve gerilimi sona erdirmek için önerilen uluslararası kararların yanı sıra tüm çabaları ve girişimleri uygulamayı reddettiğinin bir başka kanıtı’ olarak değerlendirdi.

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam ise yaptığı açıklamada “Bugün Beyrut'un güney banliyölerine düzenlenen saldırı, devlet ve kurumlarının arkasında tüm çabaların birleştirilmesini gerektiriyor” dedi. Selam, Lübnan halkını korumak ve ülkenin tehlikeli yollara sapmasını önlemek, bu kritik aşamada hükümetin önceliği olduğunu vurguladı.


Irak’ta Haşdi Şabi’nin siyasi partilerin masasındaki kaderi

ABD tarafından düzenlenen saldırıda öldürülen arkadaşlarının cenaze törenine katılan Haşdi Şabi üyeleri (AFP)
ABD tarafından düzenlenen saldırıda öldürülen arkadaşlarının cenaze törenine katılan Haşdi Şabi üyeleri (AFP)
TT

Irak’ta Haşdi Şabi’nin siyasi partilerin masasındaki kaderi

ABD tarafından düzenlenen saldırıda öldürülen arkadaşlarının cenaze törenine katılan Haşdi Şabi üyeleri (AFP)
ABD tarafından düzenlenen saldırıda öldürülen arkadaşlarının cenaze törenine katılan Haşdi Şabi üyeleri (AFP)

Irak’ta seçimleri kazanan Şii partiler, iç ve dış baskılar altında Halk Seferberlik Güçleri’nin (Haşdi Şabi) geleceği ve İran'a yakın gruplar hakkında hassas tartışmalar yürütüyor. Nihai karar, Şii ittifakı Koordinasyon Çerçevesi içindeki uzlaşı ve İran'ın onayı ile Washington ile yürütülen sıra dışı müzakerelerin sonucuna bağlı olarak, tehdit kaynaklarının ortadan kaldırılmasını gerektiriyor.

Müzakereler üç yol üzerinde odaklanıyor. Bunlardan birincisi Haşdi Şabi'yi devlet kurumlarına entegre etmek, ikincisi mali ve güvenlik açısından kontrol etmek için sayısını azaltmak, üçüncüsü ise siyasi bağlarını koparmak ve merkezi askeri komutaya tabi kılmak.

Silahlı gruplar ve liderleri arasındaki anlaşmazlıklar nihai bir formüle ulaşmayı zorlaştırıyor. Öte yandan kaynaklar, pratik olarak atılacak herhangi bir adım için Tahran'ın yeşil ışık yakmasına ihtiyaç duyulduğunu ve Şii güçlerin bu konuyu yeni hükümet programına dahil etmeye hazır olduğunu belirtti.