Koronavirüse karşı ciddi önlem almayan Belarus’ta neler oluyor?

Lukaşenko’nun ülkeyi yönetim tarzı, 2005 ile 2009 yılları arasında ABD Dışişleri Bakanlığı yapan Condoleezza Rice’ın Belarus için “Avrupa’nın kalbindeki son gerçek diktatörlük” demesine yol açmıştı (Reuters)
Lukaşenko’nun ülkeyi yönetim tarzı, 2005 ile 2009 yılları arasında ABD Dışişleri Bakanlığı yapan Condoleezza Rice’ın Belarus için “Avrupa’nın kalbindeki son gerçek diktatörlük” demesine yol açmıştı (Reuters)
TT

Koronavirüse karşı ciddi önlem almayan Belarus’ta neler oluyor?

Lukaşenko’nun ülkeyi yönetim tarzı, 2005 ile 2009 yılları arasında ABD Dışişleri Bakanlığı yapan Condoleezza Rice’ın Belarus için “Avrupa’nın kalbindeki son gerçek diktatörlük” demesine yol açmıştı (Reuters)
Lukaşenko’nun ülkeyi yönetim tarzı, 2005 ile 2009 yılları arasında ABD Dışişleri Bakanlığı yapan Condoleezza Rice’ın Belarus için “Avrupa’nın kalbindeki son gerçek diktatörlük” demesine yol açmıştı (Reuters)

Rusya’nın Minsk Büyükelçisi Dmitry Mezentsev, Belarus’a 10 bin adet koronavirüs test kiti gönderdiklerini cumartesi günü açıkladı. 
Bu yardım için herhangi bir karşılık beklemediklerini ifade eden Mezentsev, iki ülke arasındaki kardeşlik bağlarının altını çizdi. Moskova ve Minsk’in dünyayı sarsan salgın hastalığa karşı mücadelelerinde kazandıkları deneyimleri paylaşacağını söyledi. 
Belarus Sağlık Bakan Yardımcısı Natalia Zhukova da Rusya’ya desteği için teşekkür etti. 
Diğer yandan, yine cumartesi günü, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko başkent Minsk’taki amatör buz hokeyi müsabakasında boy gösterdi. 1994‘ten bu yana ülkeyi yöneten Lukaşenko, Avrupa’da geniş çaplı tecrit kararı almayan çok az sayıdaki yerden biri olan Belarus’taki halka güven aşılamaya çalıştı. 
65 yaşındaki Lukaşenko, bu süreçte küresel salgının boyutunu küçümseyen açıklamalarıyla dikkat çekti. Köyde traktörde çalışmanın “herkesi iyileştireceğini” söyleyen ve koronavirüse karşı votkayla sauna tavsiyesinde bulunan Belarus Cumhurbaşkanı’nın tepki çeken açıklamalarının bir diğer kısmı şöyle:
"Dünya koronavirüsle ilgili tüm bu tartışmalardan dolayı delirdi. 
Biz ne virüslere dayandık, buna da dayanırız.
Panik bize virüsten daha fazla zarar verebilir."
Ayrıca ülkede profesyonel spor da devam ediyor. Avrupa’daki liglere birer birer ara verildi fakat Belarus’ta futbol tüm hızıyla sürüyor. BBC’nin haberine göre, son olarak Belarus Futbol Federasyonu aralarında Rusya, Independent Türkçe'de yer alan habere göre, İsrail ve Hindistan’ın da olduğu 10 ülkeye ligin yayın haklarını sattı.
Ülkedeki taraftarlar, artık stadyuma girmeden önce ateşlerini ölçtürmek zorunda kalsalar da durumdan memnun. Diğer yandan durumu garipseyen futbolcular da var. 26 yaşındaki Rusya vatandaşı futbolcu Sandro Tsveiba, ülkenin liginin “sanki başka bir gezegende” oynandığını ifade etmişti. 
Bir dönem Türkiye’de de top koşturan Belarus’un futbol efsanesi Alexander Hleb de, devam kararını eleştirerek şu ifadeleri kullanmıştı:
"Belarus'taki koronavirüsü kimse umursamıyor. İnanılmaz bir durum! Avrupa'da maçlara devam eden tek ülkeyiz. Herkes televizyonda bizi izler artık...
Futbol oynamak isteyen bize gelebilir. Lionel Messi ve Cristiano Ronaldo gelir belki, kimbilir?"
ABD'deki Johns Hopkins Üniversitesi’nin derlediği verilere göre, Belarus’ta şimdiye kadar 700 kişide koronavirüs tespit edildi. İlk ölümün 31 Mart’ta bildirildiği ülkede 13 kişi virüs yüzünden yaşamını yitirirken, 53 kişi de iyileşti. 
Bu sayılar, Belarusluların devlet telkini olmadan önlem aldığını gösterebilir. Reuters 1 Nisan’da bazı sinema, kafe ve restoranların gönüllü olarak kapandığını, Minsk metrosundaki yolcu sayısında da düşme görüldüğünü bildirmişti. Devletse salgından etkilenen ülkelerden gelen kişilerin “acil ihtiyaç” olmadığı sürece kaldıkları yerlerden çıkmalarını yasakladı. 



Türünün ilk örneği antik masa oyunu bulundu

Oyun tahtasının havadan çekilmiş görüntüsü (Latin American Antiquity)
Oyun tahtasının havadan çekilmiş görüntüsü (Latin American Antiquity)
TT

Türünün ilk örneği antik masa oyunu bulundu

Oyun tahtasının havadan çekilmiş görüntüsü (Latin American Antiquity)
Oyun tahtasının havadan çekilmiş görüntüsü (Latin American Antiquity)

Arkeologlar, Guatemala'daki Maya kenti Naachtun'da mozaik tarzı eşsiz bir masa oyununun kalıntılarını ortaya çıkararak antik dünyadaki oyun pratiklerine dair yeni bilgiler sundu.

Patolli, Aztekler ve daha önceki Mezoamerikan kültürleri tarafından Amerika kıtasında oynanan ve genellikle kumar içeren, kızma birader benzeri en eski strateji masa oyunlarından biri.

Kumaşa ya da yere çizilen, 52 karelik haç biçimli bir düzene dayanan oyunda, bir yüzü noktalı patol fasulyeleri zar gibi atılıyordu.

Ancak oyunun antik Maya toplumlarında tam nasıl oynandığı belirsizliğini koruyordu.

Bir zamanlar Maya bölgesel başkenti olan kuzey Petén'deki Naachtun'da yapılan son kazılar, insanların oyunu nasıl oynadığı ve bölgedeki diğer sporlarla arasındaki paralelliklere dair ipuçları sunuyor.

Araştırmacıların bulduğu yere oyulmuş oyun tahtası, bazıları MS 4. yüzyıla tarihlenen kırık seramik kaplardan elde edildiği düşünülen küçük kırmızı mozaik karolardan yapılmıştı.

Tahtanın bazı bölümleri tahrip olduğundan genel yapısı üzerine yalnızca tahmin yürütülebildi.

Arkeologlar, tahtanın başlangıçta yaklaşık 78 cm genişliğinde ve 110 cm uzunluğunda olduğunu ve 478 karo parçası kullanılarak yapılmış 45 kareden oluştuğunu tahmin ediyor. Araştırmacılar mozaik karo parçalarının, tahtayı antik dünyada türünün tek örneği yaptığını söylüyor.

Mozaik kullanımının, tahtanın "yapım anından itibaren mimari tasarıma dahil edildiğini" gösterdiğini düşünüyorlar.

Araştırmacılar hakemli dergi Latin American Antiquity'de yayımlanan yeni çalışmada, "Maya mimarisinde zemin mozaikleri son derece nadirdir" diye belirtiyor.

Bilim insanları "Kabuk, demir cevheri, yeşim veya turkuazdan mozaik tekniğiyle üretilmiş veya süslenmiş sayısız taşınabilir eser örneği varken, bildiğimiz kadarıyla Batı Yarımküre'nin bu bölgesinde sömürge döneminden önce zemin mozaiğine dair net bir örnek yok" ifadelerini kullanıyor.

Araştırmacılar yapım tekniğinin, Mayaların bu masa oyununu nasıl oynadığına yeni bir bakış açısı sunduğunu ve mozaik kullanımının, oyulmuş veya boyanmış tahtalara kıyasla "daha uzun bir kullanım ömrüne" işaret ettiğini söylüyor.

Tahtanın, şehrin bazı alanlarının tasarımına en baştan dahil edilmiş olabileceğini düşünüyorlar.

Independent Türkçe


Nicole Kidman'dan ayrılmak ünlü şarkıcıya yaramamış

2018'de Time'ın belirlediği dünyanın en etkili 100 ismi arasında yer alan Nicole Kidman, düzenlenen törene Keith Urban'la birlikte katılmıştı (AP)
2018'de Time'ın belirlediği dünyanın en etkili 100 ismi arasında yer alan Nicole Kidman, düzenlenen törene Keith Urban'la birlikte katılmıştı (AP)
TT

Nicole Kidman'dan ayrılmak ünlü şarkıcıya yaramamış

2018'de Time'ın belirlediği dünyanın en etkili 100 ismi arasında yer alan Nicole Kidman, düzenlenen törene Keith Urban'la birlikte katılmıştı (AP)
2018'de Time'ın belirlediği dünyanın en etkili 100 ismi arasında yer alan Nicole Kidman, düzenlenen törene Keith Urban'la birlikte katılmıştı (AP)

Hollywood'un en ünlü aktrisleri arasında yer alan Nicole Kidman boşanma davası açtığı eşi Keith Urban'dan uzaktaki ilk Noel'ini kutluyor.

58 yaşındaki oyuncu önceki günlerde Sidney'de görüntülendi. Magazin basını, Urban'dan olan kızları Sunday ve Faith'le yürüyen yıldızın kaygısız ve mutlu göründüğünü yazdı.

Kendisiyle aynı yaştaki Grammy ödüllü müzisyenin Noel'i nerede geçirdiği bilinmese de Woman's Day'in kaynakları, Urban'ın yalnızlık çektiğini söylüyor.

Amerikan dergisi, bir kaynağının şu ifadeleri kullandığını aktardı:

Tükendi, yalnız ve önceden hiç tasavvur etmediği bir geleceğe bakıyor. Nicole hem en iyi arkadaşı hem de hayattaki en büyük destekçisiydi. Onu kaybettiği için büyük bir hata yapıp yapmadığını merak ediyor.

Ünlü magazinci Rob Shuter ise Kidman cephesi hakkında şöyle konuştu:

Araları soğuk değil, donmuş halde. Nicole candan bir sohbete hazır değil, Keith ise zorlamıyor. Halihazırda sessizlik dışında anlaşabilecekleri bir durum yok.

İkilinin yollarını ayırdığının eylülde doğrulanmasının ardından TMZ, Urban'ın başka bir kadınla ilişkisinin bu ayrılığa neden olduğunu iddia etmişti. 

2006'da evlenip önceki aylara kadar birlikte olan çiftten Kidman son dönemde kariyeriyle konuşuluyor.  

Nicole Kidman, Patricia Cornwell'ın ünlü romanlarından uyarlanan Amazon Prime Video dizisi Scarpetta'dan paylaşılan ilk karelerde baş adli tıp uzmanı Dr. Kay Scarpetta rolünde karşımıza çıkıyor.

11 Mart 2026'da izleyiciyle buluşacak dizide Kidman'a, ablası Dorothy Farinelli'yi canlandıran Oscar ödüllü Jamie Lee Curtis eşlik ediyor.

Kidman ayrıca korku sinemasında yükselişini hızla sürdüren Osgood Perkins'in yeni filmi The Young People'ın oyuncu kadrosuna dahil oldu.

Cambaz (Longlegs) ve The Monkey'yle tanınan yönetmenin gelecek yıl vizyona girmesi beklenen filmde başrolleri popüler gençlik dizisi The Summer I Turned Pretty'yle tanınan Lola Tung ve Ejderhanı Nasıl Eğitirsin (How to Train Your Dragon) yıldızı Nico Parker üstleniyor.

Independent Türkçe, She Knows, Daily Mail


Martin Scorsese öldürülen meslektaşını andı

New Yorklu yönetmenler arasında 5 yaş fark var (AFP/Arşiv)
New Yorklu yönetmenler arasında 5 yaş fark var (AFP/Arşiv)
TT

Martin Scorsese öldürülen meslektaşını andı

New Yorklu yönetmenler arasında 5 yaş fark var (AFP/Arşiv)
New Yorklu yönetmenler arasında 5 yaş fark var (AFP/Arşiv)

Oyuncu, yönetmen, yazar ve politik aktivist kimlikleriyle yarım yüzyılı aşan bir kariyer inşa eden Rob Reiner, ölümünün ardından Martin Scorsese tarafından anıldı. 

83 yaşındaki usta yönetmen, New York Times'da yayımlanan yazıya başlarken Reiner'ın eşi Michele'le birlikte Kaliforniya'daki evlerinde ölü bulunduğunu hatırlattı:

Rob Reiner benim arkadaşımdı, Michele de öyle. Bundan sonra geçmiş zaman kullanmak zorundayım ve bu beni derin üzüntüye sevk ediyor. Ancak başka bir seçenek yok.

1970'li yılların başlarında Los Angeles'a taşındıktan kısa süre sonra Rob Reiner'la tanıştığını söyleyen Scorsese, ikisinin de New Yorklu olduğunu belirtti:

Rob'la takılmayı çok sevdim. Birbirimize doğal bir yakınlık duyuyorduk. Çok matraktı ve bazen komedisi keskindi. Zarif bir sınırsız özgürlük hissine sahipti, anın keyfini doya doya çıkarır, müthiş coşkun kahkahasını atardı.

Scorsese en sevdiği Reiner yapımının bir Stephen King uyarlaması olan Ölüm Kitabı (Misery) olduğunu açıkladıktan sonra "Çok özel bir film, Kathy Bates ve James Caan iyi oynuyordu" dedi. 

Kendi filmi Para Avcısı'nın (The Wolf of Wall Street) oyuncularını seçerken Leonardo DiCaprio'nun babasını canlandırması için ilk olarak Reiner'ı düşündüğünü ve böylece meslektaşını Max Belfort rolünde oynattığını aktardı. 

2013'te vizyona giren filmin çekimleri sırasında Reiner'ın doğaçlama, komedi ve oyunculuktaki ustalığına doğrudan şahit olduğunu belirtti. 

78 ve 70 yaşındaki Reinerlar, 14 Aralık'ta defalarca bıçaklanmış halde ölü bulunmuştu. Tutuklanan 32 yaşındaki oğulları Nick Reiner iki cinayetle suçlanıyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Deadline