Türkiye'de sağlık için ortalama kişi başı bin 227 dolar harcandı

Türkiye'de sağlık için ortalama kişi başı bin 227 dolar harcandı
TT

Türkiye'de sağlık için ortalama kişi başı bin 227 dolar harcandı

Türkiye'de sağlık için ortalama kişi başı bin 227 dolar harcandı

2018 yılı verilerine göre, en çok sağlık harcamasını 10 bin 586 dolar ile ABD yaparken, Türkiye’nin sağlık için ortalama kişi başı bin 227 dolar harcadığı saptandı.
Medya takip kurumu Ajans Press, sağlık ile alakalı basına yansıyan haber adetlerini inceledi. Ajans Press ve ITS Medya’nın dijital basın arşivinden derlediği bilgilere göre, 2018 yılında sağlık ile alakalı basına 634 bin 908 haber yansıdığı tespit edildi. Sağlık harcamaları olarak baktığımızda ise 4 bin 962 haber ile medyada yer aldığı görüldü. Geçen yıldan itibaren çıkan haber adetlerine bakıldığında ise sağlık harcamalarının 6 bin 441 habere konu olduğu görüldü.
Ajans Press’in, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) verilerinden elde ettiği bilgilere göre, sağlık harcamalarına yapılan tutarlar belli oldu. Böylelikle 2018 yılı rakamlarına göre, en çok sağlık harcamasını 10 bin 586 dolar ile ABD yaptı. İlk 5’te yer alan diğer ülkeler ise 7 bin 317 dolar ile İsviçre, 6 bin 187 dolar ile Norveç, 5 bin 986 dolar ile Almanya, 5 447 dolar ile İsveç olarak saptandı. Türkiye ise bu listenin sonlarında yer alırken, sağlığına bin 227 dolar harcadığı kaydedildi. En az sağlık harcaması yapan ülke ise 209 dolar ile Hindistan olarak belirlendi. Araştırma kişisel sağlık hizmetlerini baz alarak hazırlanırken, yatırım harcamalarını kapsamadığı görüldü.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal