The Walking Dead’de dengeleri değiştirecek mektubu kim yazdı?

The Walking Dead (AMC)
The Walking Dead (AMC)
TT

The Walking Dead’de dengeleri değiştirecek mektubu kim yazdı?

The Walking Dead (AMC)
The Walking Dead (AMC)

The Walking Dead 10. sezon finaline ilk bakış niteliği taşıyan bir fragman, Maggie’yi (Lauren Cohan) hikayeye geri döndüren şeyin bir mektup olduğunu açığa çıkarıyor. Peki bu mektubu yazan kim?
11. sezonda The Walking Dead’e döneceği zaten bilinen Maggie, beklenenden erken gelmiş görünüyor.
AMC’nin 15. bölüm yayımlandıktan sonra paylaştığı, ertelenen The Walking Dead 10. sezon finalinin fragmanında Maggie’nin dönüşü, demir maske takan gizemli bir karakter, Whisperers’a karşı yardım edebilecek karakterlere işaret eden Gabriel ve daha fazlası görünüyor.
Bilindiği üzere Maggie, 9. sezonda The Walking Dead’den ayrılmıştı ama bu ayrılış fark edilir ölçüde tuhaftı, zira diziden çıkarılması ekrana yansıtılmamıştı.
6 yıllık aradan sonra Maggie ve oğlunun Hilltop’tan ayrılıp, dizide yalnızca bir kez 8. sezonda görünen, bilinmeyen bir topluluktan bir kadın olan Georgie’yle birlikte yeni bir topluluk kurduğu açığa çıkmıştı.
Maggie o zamandan beri görünmemişti fakat dönüşü için açık kapı bırakılmıştı. Bu dönüş, ABC’nin Lauren Cohan’ın dizisi Whiskey Cavalier’ı iptal etmesiyle olanaklı hale geldi. Bunun üzerinden çok uzun süre geçmemişken Cohan’ın 11. sezonda The Walking Dead’e Maggie rolünde geri döneceği doğrulanmıştı.
Hayranlar uzunca süre Maggie’nin hikayeye nasıl döndürüleceğiyle ilgili tahmin yürütüyordu ve AMC’nin paylaştığı fragman bunun nasıl gerçekleşeceğini açığa çıkardı.
Screen Rant'ta yer alan habere göre Maggie’nin, kendisine hitaben, ayrılmasından bu yana gerçekleşen olayları anlatan bir mektubu okuduğu görülüyor.
Jesus (Tom Payne), Tara (Alanna Masterson) ve Enid’in (Katelyn Nacon) ölümleri gibi önemli olaylardan notta özel olarak bahsediliyor. Mektubu kimin yazdığına gelince, okunur bir imza görünmüyor ama mektupta belirtilen ölümlerden bir tanesinden yalnızca “oğlum” diye bahsediliyor.
Bu, notu Maggie’ye bırakanın Carol (Melissa McBride) olduğunu açığa ortaya koyuyor, zira Alpha (Samantha Morton) ve Whisperer’lar, oğlu Henry’i (Matt Lintz) 9. sezondaki panayırda öldürmüştü.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Maggie, yere gömülü bu mektubu nasıl buldu? Bunun sebebi, Carol’ın Maggie’ye ayrılmadan önce geri döner ve kimseyi bulamazsa ona bir not bırakacağını söylemiş olması olabilir.
Herhalükarda Maggie’ye yokluğunda olanların haberini verenin Carol olması, Maggie’nin önceden tanıştığı diğer karakterlerin çoğunun artık olmaması açısından mantıklı.
Rick (Andrew Lincoln) ve Michonne (Danai Gurira) gitti, Tara, Enid ve Jesus ise öldü. Maggie ve Carol, The Walking Dead’de dosttu. İki karakterin beraber olduğu en akılda kalıcı sahnelerden biri Savior’ların Maggie ve çoğunlukla savunmasız olan Carol’ı kaçırdığı sahneydi.
Carol’ın Maggie’ye özet geçmesi gereken onca şey göz önüne alındığında mektubun Maggie üzerinde bomba etkisi yağacağı şüphesiz. Karakter, tanıyamayacağı bir Walking Dead kurgusuna dönecek.
Mektubun üzerindeki etkisi ne olursa olsun Maggie’nin harekete geçmek için fazla vakti olmayabilir çünkü arkadaşlarının acil yardım ihtiyacını yerine getirmek ona düşebilir.
Eğer Maggie yalnız değilse, yanında Hilltop, Alexandria ve Krallık’ın Beta (Ryan Hurst) ve Whisperers’a nihayet bir son vermesine yardım edebilecek başkaları olabilir.
Whisperers’ın alt edilmesiyle The Walking Dead yeni sorunlara doğru ilerlemeye devam edebilir, burada Maggie’nin gelecek hikayelerde oynayacağı rol de muhtemelen merkezi olacaktır.



Dünyanın en ince spagettisi üretildi: Çıplak gözle görülmüyor

Çubuk makarnalar elektron mikroskobuyla görülebiliyor (Beatrice Britton / Adam Clancy)
Çubuk makarnalar elektron mikroskobuyla görülebiliyor (Beatrice Britton / Adam Clancy)
TT

Dünyanın en ince spagettisi üretildi: Çıplak gözle görülmüyor

Çubuk makarnalar elektron mikroskobuyla görülebiliyor (Beatrice Britton / Adam Clancy)
Çubuk makarnalar elektron mikroskobuyla görülebiliyor (Beatrice Britton / Adam Clancy)

Bilim insanları dünyanın en ince spagettisini üretti. Çıplak gözle görülemeyen makarnanın tıpta kullanılması amaçlanıyor. 

Nişastalı bitkilerden yapılan nanofiber malzemeler, gözenekli yapıları sayesinde epey kullanışlı bir yara bandı görevi görebiliyor. Yaraya su ve nem girmesine izin verirken bakterileri dışarıda tutarak iyileşmeyi sağlıyor.

Ayrıca kemik yenilenmesi ve dokuların yeniden gelişimi sürecinde iskele görevi üstlenebiliyor ve vücuda ilaç taşıyabiliyorlar. 

Ancak bitkilerden nişastayı çıkarmayı gerektiren bu nanofiberlerin üretimi epey enerji gerektiriyor. 

Birleşik Krallık'taki University College London'dan araştırmacılar daha kolay ve çevre dostu bir şekilde nanofiber geliştirmenin yolunu buldu.

Bilim insanları nişasta bakımından zengin un ve sıvı formik asiti, elektrospinning adlı bir teknikle döndürdü. Daha sonra makarna karışımı elektrik yüküyle çiğ çubuk makarnaya çevirdiler. 

372 nanometre genişliğindeki spagetti, saç telinden neredeyse 200 kat daha ince. 

Nanoscale Advances adlı hakemli dergide yayımlanan makalenin ortak yazarı Dr. Adam Clancy "Spagetti yapmak için su ve un karışımı metal deliklerden geçiriliyor" diyerek ekliyor:

Bizim çalışmamızda da aynısını yaptık ama un karışımımızı elektrik yüküyle çektik. Kelimenin tam anlamıyla spagetti ama çok daha küçük.

Yeni "nanomakarna" yaklaşık 2 santimetre genişliğinde bir nanofiber matı ortaya çıkardı. Mat gözle görülebilse de onu oluşturan çubuklar, herhangi bir görünür ışık kamerası veya mikroskop tarafından net bir şekilde yakalanamayacak kadar ince.

Daha önceki en ince makarna Sardinya'nın Nuoro kentindeki bir makarna üreticisinin elle yaptığı su filindeu. Yeni spagetti, su filindeu'dan neredeyse bin kat daha ince olsa da mutfaklarda onun yerini alması beklenmiyor.

Makalenin bir diğer yazarı Prof. Gareth Williams geliştirdikleri ürün hakkında "Ne yazık ki makarna olarak kullanışlı olduğunu düşünmüyorum çünkü bunu ocaktan alamadan, bir saniye içinde aşırı pişecektir" diye açıklıyor.

Ekip, nanofiber spagettinin sağlık alanında kullanılacağını umuyor. Dr. Clancy "Nişasta bol ve yenilenebilir olduğu için umut veren bir malzeme; selülozdan sonra dünyadaki en büyük ikinci biyokütle kaynağı ve vücutta parçalanabiliyor" diyerek ekliyor:

Ancak nişastayı saflaştırmak çok fazla işlem gerektiriyor. Un kullanarak nanofiber yapmanın daha basit bir yolunun mümkün olduğunu gösterdik.

Bilim insanları bundan sonra yeni malzemenin parçalanma hızını ve hücrelerle nasıl etkileşime girdiğini araştırmayı planlıyor.

Independent Türkçe, IFL Science, Popular Science, Nanoscale Advances