​Trablusşam hapishanesindeki isyan Lübnan hapishanelerindeki kaosun uyarıcısı oldu

Beyrut'taki güvenlik güçleri (EPA)
Beyrut'taki güvenlik güçleri (EPA)
TT

​Trablusşam hapishanesindeki isyan Lübnan hapishanelerindeki kaosun uyarıcısı oldu

Beyrut'taki güvenlik güçleri (EPA)
Beyrut'taki güvenlik güçleri (EPA)

Lübnan'ın Trablusşam kentindeki Kubbe Hapishanesi'nde mahkûmların geçen salı günü yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını gerekçesiyle genel af talep ederek yangın çıkarması, ülkedeki cezaevlerinin tamamını ya da birçoğunu kapsayacak bir kaosa karşı uyarı niteliği taşıyor. Bu durum ayrıca mahkûmların ve yakınlarının salgının cezaevlerinde yayılmasından duydukları endişenin boyutunu ortaya koydu. Hükümete ve parlamentoya durum kontrolden çıkmadan ve kaos tüm Lübnan hapishanelerini etkisi altına almadan önce Genel Af Yasası’nı hızlandırması için mesaj verildi.
Kubbe Hapishanesi’nde saatlerce devam eden kaotik operasyonlar, yargı tarafından alınan onlarca tutukluyu serbest bırakma kararının ne mahkumların beklentisine ne de Lübnan Adalet Bakanı Marie Claude Negm’in tutukluluk süreleri sona ermek üzere olan yüzlerce mahkumu kapsayan özel bir af kararı çıkarma çabalarına cevap vermediğini ortaya koydu.
Trablusşam’daki cezaevinde başlayan isyan dün sabaha kadar devam etti. Tekbir nidaları ve çığlıklar hapishanenin onlarca metre ötesinden duyuldu. Cezaevinde çıkarılan yangının neden olduğu alevler bölgeyi aydınlattı. Durum, çevik kuvvet polislerinin de dahil olduğu kapsamlı bir güvenlik müdahalesini gerektirdi. Yangın, sivil savunma birimlerinin müdahalesiyle kontrol altına alınırken mahkumların yakınları hapishane önünde toplanarak sloganlar attı. Bunun üzerine güvenlik güçleriyle tutuklu yakınları arasında arbede yaşandı.
Bir güvenlik kaynağı Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Kubbe Hapishanesi’nde her şey kontrol altında. Durum normale döndü. Ayaklanmayı ve kargaşayı başlatan anarşist tutuklular ve dışarıda zorluk çıkararak ordu güçlerine saldıran mahkum yakınları hakkında soruşturmalar başlatıldı. Herkes mahkumların genel af yasasıyla ilgili taleplerini anlıyor. Ancak bu af, hapishaneyi ateşe vererek çoğunluğun hayatını tehlikeye atmakla ya da güvenlik personeline saldırmakla elde edilemez.”
Diğer yandan olayla ilgili olarak Lübnan ordusundan yapılan yazılı açıklamada Kubbe Hapishanesi’ndeki kargaşayla eş zamanlı olarak hapishaneyi basmaya çalışan tutuklu aileleri ile diğer bazı kişilerin askerlere taşla saldırdığı bildirildi. Taşlı saldırı sonucu biri rütbeli 12 askerin yaralandığı aktarılan açıklamada olayın yatıştırılması ve durumun normale dönmesi için bölgedeki askerlerin görevlerini sürdürdüğü ifade edildi.
Kovid-19 salgını patlak verdiğinden bu yana duyulan kaygı nedeniyle Lübnan hapishanelerinden hareketlilik söz konusu. Güvenlik kaynağı, cezaevi idaresinin mahkumların ve tutukluların sağlık koşullarını yakından izlediğini vurguladı. Tüm güvenlik önlemlerinin alındığını ve dikkatli tıbbi muayenelerin yapıldığını ifade etti. Hapishanedeki insani ve sosyal koşulların iyileştirilmesine ek olarak ya mahkumlar ve ziyaretçileri arasında görüşmelerin düzenlendiğine ya da tutukluların elektronik olarak sorgulanmasını kolaylaştırıldığına dikkat çekti. Kaynak af talebinin ise siyasetle bağlantılı olduğunu vurguladı.



İslam İşbirliği Teşkilatı, tüm ülkeleri, İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’a katılmaya davet ediyor

TT

İslam İşbirliği Teşkilatı, tüm ülkeleri, İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’a katılmaya davet ediyor

İslam İşbirliği Teşkilatı, tüm ülkeleri, İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’a katılmaya davet ediyor

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), tüm ülkeleri, Suudi Arabistan tarafından başlatılan İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon adlı tarihi siyasi girişime katılmaya çağırdı. Söz konusu girişimin uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler (BM) kararları çerçevesinde iki devletli çözüm vizyonu için siyasi bir koruma ağı oluşturduğu ve İsrail işgalinin sona erdirilmesi, Filistin devletinin kurulması ve bölgede adil, kapsamlı ve kalıcı barışın sağlanması yönündeki çabaları destekleme taahhüdünü içerdiği belirtildi.

vfk
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha (Şarku’l Avsat)

İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, New York'ta düzenlenen BM 79. Genel Kurulu çerçevesinde gerçekleştirilen üst düzey toplantı sırasında Suudi Arabistan ve ortakları tarafından ilan edilen İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon'un başlatılmasının önemini vurguladı.

Taha, Filistin devletini tanımayan ülkelere, Filistin'in meşruiyetini, siyasi ve hukuki statüsünü güçlendirmek ve Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı da dâhil olmak üzere devredilemez haklarının tesis edilmesine ve başkenti Kudüs olan, 4 Haziran 1967 sınırlarında bağımsız ve egemen bir devlet kurulmasına katkıda bulunmak amacıyla, Filistin'i tanıyan ve BM'ye tam üyelik hakkını destekleyen 149 ülkenin oluşturduğu uluslararası konsensüse katılmaları çağrısını yineledi.

scdvfbrgthy
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan New York'ta gazetecilere konuştu. (DPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, New York'ta düzenlenen BM 79. Genel Kurulu çerçevesinde, ülkesinin öncülüğünde Arap ve İslam ülkeleri ile Avrupalı ortakların katılımıyla Filistinliler ve İsrailliler arasında İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’un kurulduğunu duyurdu.

Filistin dosyasının ele alındığı toplantıda Faysal bin Ferhan, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşın insani bir felakete yol açtığını vurguladı. İsrail işgal güçlerinin Batı Şeria'da gerçekleştirdiği ciddi ihlallere ve Mescid-i Aksa ile dini mabetlere yönelik tehdide ek olarak, işgal ve şiddet içeren aşırıcılık politikasını sürdürdüğünü belirtti. Faysal bin Ferhan, “Meşru müdafaa on binlerce sivilin öldürülmesini, sistematik yıkım uygulamasını, zorla yerinden edilmeyi ve açlığın bir savaş aracı olarak kullanılmasını haklı gösteremez” ifadesini kullandı.

Bölgedeki gerilime de değinen Faysal bin Ferhan, “Bugünlerde kardeş Lübnan Cumhuriyeti'ni etkileyen ve bizi, bölgemizi ve tüm dünyayı tehdit eden bölgesel bir savaş riskine sürükleyen tehlikeli bir gerilime tanık oluyoruz” dedi.