Afrin’de Abdullah Öcalan portresi yerine Türk bayrağı çizildihttps://turkish.aawsat.com/home/article/2228031/afrin%E2%80%99de-abdullah-%C3%B6calan-portresi-yerine-t%C3%BCrk-bayra%C4%9F%C4%B1-%C3%A7izildi
Afrin’de Abdullah Öcalan portresi yerine Türk bayrağı çizildi
Ankara/Said Abdurrazık
TT
TT
Afrin’de Abdullah Öcalan portresi yerine Türk bayrağı çizildi
Suriye’nin Afrin kentindeki Darmık dağında bulunan ve 2018 yılında düzenlenen Zeytin Dalı Harekâtı sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından bombalanan PKK lideri Abdullah Öcalan portresinin olduğu yere Türk bayrağı çizildi.
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, Afrin’in kuzeyinde yer alan Darmık dağının güney cephesinde daha önce Öcalan posterinin bulunduğu alana Türk bayrağının çizildiğini gösteren fotoğrafa yer verdi.
Yılmaz, fotoğrafla ilgili paylaştığı notta, Afrin’de görev yapan bir komutanın kendisiyle iletişime geçerek kırmızı ve beyaz yağlıboya talebinde bulunduğunu, talep edilen miktardaki boya ile sarf malzemelerini Gaziantep’teki hayırsever bir arkadaşı aracılığıyla komutana ulaştırdığını belirtti.
Darmık dağındaki çizim işleminin 45 gün sürdüğünü anlatan Yılmaz, bayrağın sonsuza kadar yerinde kalması dileğinde bulunarak, “Bir kere yükselen bayrak, bir daha yere inmez” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin Şubat 2018’de gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekâtı sırasında silahlı insansız hava araçları (SİHA) Öcalan’ın posterini imha etmişti. Türkiye Milli Savunma Bakanlığı, o dönem Öcalan posterinin imha edildiğini gösteren bir fotoğraf paylaşmıştı.
Bu arada, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), TSK ve bağlı grupların, ana omurgasını YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki bölgeler ile rejimin Halep’in kuzeyinde kontrol ettiği bölgeleri yeniden top atışlarıyla hedef aldığını bildirdi.
TSK’dan SDG mevzilerine top atışları
Gözlemevi’nin açıklamasına göre, Halep’in kuzeybatısındaki Şirava beldesine bağlı birkaç köy, dün sabah saatleri itibarıyla TSK tarafından yoğun top atışı altına alındı. Top atışları sonucu SDG’ye bağlı bir unsurun öldüğü, bir unsurun da yaralandığı belirtilen açıklamada, Akibe köyünden de bir sivilin yaralandığı belirtildi.
TSK’ya ait obüsler, Perşembe günü Halep’in kuzey kırsalında yer alan Tel Rıfat’a bağlı bazı köyleri top atışları ile hedef aldı. Çarşamba günü de SDG’nin kontrolündeki Mare ilçesine benzer şekilde top atışları gerçekleştirildi.
Gözlemevi’nin açıklamasında ayrıca, Türkiye destekli silahlı grupların Afrin’deki Kürtlere karşı ‘keyfi uygulamalara devam ettiği’ iddia edildi. Açıklamaya göre, söz konusu silahlı gruplar, bölgedeki Kürtleri tutukluyor, evlerine baskın düzenliyor veya burada yaşamaya devam etmelerine izin verme karşılığında büyük bir meblağ talep ediyorlar.
6 YPG'li etkisiz hale getirildi
Türkiye Savunma Bakanlığı ise dün yaptığı yazılı açıklamada, 6 YPG'li unsurun etkisiz hale getirildiğini bildirdi.
Açıklamada, sızma ve saldırı girişimlerinde bulunan Fırat Kalkanı bölgesinde 1, Zeytin Dalı bölgesinde 3 ve Barış Pınarı bölgesinde 2 YPG’li unsurun etkisiz hale getirildiği belirtildi.
Öte yandan, Ankara ve Moskova’nın 22 Ekim 2019’da imzaladığı Soçi Anlaşması uyarınca Türk ve Rus birlikleri Suriye’nin Haseke kırsalında ortak devriye gerçekleştirdi.
Bu arada Türkiye, İdlib’de kontrolü altındaki gözlem noktalarına askeri takviyeyi sürdürüyor. Nitekim askeri teçhizat ve beton blok taşıyan 15 araçlık konvoy dün itibariyle Kuzey İdlib kırsalındaki Kefr Lusin Sınır Kapısı üzerinden bölgeye giriş yaptı.
Suveyda'daki olaylar SDG ile aşiretler arasındaki ittifaklara ışık tutuyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5166826-suveydadaki-olaylar-sdg-ile-a%C5%9Firetler-aras%C4%B1ndaki-ittifaklara-%C4%B1%C5%9F%C4%B1k-tutuyor
Suveyda'daki olaylar SDG ile aşiretler arasındaki ittifaklara ışık tutuyor
Suveyda vilayetindeki Bedevi aşiret savaşçıları, 19 Temmuz (AFP)
Suveyda'da yerel Dürzi gruplar ile Şam'daki hükümet güçlerini destekleyen Bedevi aşiretler arasında yaşanan kanlı olaylar ve Arap aşiretlerinin Bedeviler lehine savaşa girmesi, Suriye'nin güneyinde yaşananların ülkenin doğu ve kuzeyinde de tekrarlanabileceği ve ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) karşı bir aşiret ayaklanması olasılığı spekülasyonlarına yol açtı.
Bu olasılık, Halep, Deyrizor ve Rakka vilayetlerinden gelen binlerce aşiret savaşçısının Suveyda'daki cephe hatlarına ulaşmasının ardından ortaya çıktı. Bu vilayetler, Kürt-Arap ittifakı bağlamında SDG ve Suriye hükümeti tarafından ortaklaşa kontrol ediliyor.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG), 2024 yılında Rakka kentindeki Arap aşiretlerinin şeyhleri ve liderleri için bir program düzenledi. (Şarku’l Avsat)
Arap Şammar aşiretinin şeyhi Şeyh Mani Hamidi Deham el-Cerba'ya göre Suveyda'daki olayların Cezire bölgesindeki durumla ilişkilendirilmesi söz konusu olamaz. Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan el-Cerba, “SDG'nin ve lideri Mazlum Abdi'nin bu zor ve son derece hassas aşamada siyasi uzlaşma ve dengelerin sağlanmasındaki rolüne değer veriyoruz. Ortaklığımız sayesinde bölgemiz ve tüm halkımız için tarihi bir başarı olarak kabul edilen mutabakatlara ulaşmayı başardık” ifadelerini kullandı.
Çoğunlukla Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde bulunan Şammar aşireti, 2013 yılında kurulan ve doğudaki Irak sınırı boyunca Kamışlı'nın doğusundaki Tel Elo ve Tel Tahmis köylerinde konuşlanmış tahmini 7-10 bin savaşçısı olan es-Sanadid güçlerine bağlıdır. Aşiret, Rakka ve Deyrizor kentlerinden yerel Arap gruplarla birlikte SDG'nin kurucu ortakları arasında yer alıyor.
Şeyh el-Cerba sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yıllar boyunca, kendimizi toprağın kardeşleri olarak adlandırdığımız bir aşamaya ulaştık. Çünkü bizler aynı bölgenin evlatlarıyız ve bu bölgenin tüm bileşenleri arasında kardeşlik ruhuyla birleşen ortak bir davanın sahipleriyiz.”
SDG Ekim 2015'te yayınladığı ilk bildiride kendisini ‘Arapları, Kürtleri, Suriyelileri ve Suriye coğrafyasındaki diğer tüm bileşenleri bir araya getiren, tüm Suriyeliler için ortak bir ulusal askeri güç’ olarak tanımladı. SDG lideri Mazlum Abdi, 10 Mart'ta Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile güçlerini ve sivil idareyi bu yılın sonuna kadar Savunma Bakanlığı ve devlet kurumlarının yapılarına entegre etmek üzere tarihi bir anlaşma imzaladı.
Raman Araştırma Merkezi'nde (Raman Center) Kürt meseleleri konusunda uzmanlaşmış bir araştırmacı olan Bedr Mulla Reşid, SDG'nin kuruluşundan bu yana aşiret niteliğindeki Arap askeri konseyleriyle ittifaklara dayandığını açıkladı. Şarku’l Avsat'a konuşan Reşid, “Suveyda'daki olaylar Suriye'nin kuzeydoğusundaki ittifakları kesinlikle etkileyecek. Şam hükümetinin, Cezire bölgesinde yerel bir aktörün yokluğunda SDG üzerindeki baskısını artırmak için yeni gerçeklikten yararlanmaya çalışması da dahil olmak üzere çeşitli senaryolar ortaya çıkabilir” dedi.
Suriye'nin kuzeyindeki Rakka kenti el-Velde, Elbu Şaban ve el-Fedaile aşiretlerine ev sahipliği yapıyor. (Şarku’l Avsat)
Reşid, ABD'nin durumu istikrara kavuşturma çabaları, Suriye'ye yönelik ekonomik yaptırımların kısmen kaldırılması ve Türkiye'deki Kürtlerle yürütülen barış sürecine dikkat çekerek mevcut koşullar altında bir aşiret ayaklanması olasılığını dışladı. Reşid, ülkenin kuzeydoğusundaki Suveyda'da yaşananların tekrarlanmasını engelleyen başka faktörlerin de bulunduğuna işaret ederek, Suveyda'daki gibi yerel bir askeri grubun ve bu eğilimi destekleyen bölgesel bir tarafın bulunmadığına dikkat çekti. Reşid sözlerine şöyle devam etti: “ABD Suriye'nin istikrarını korumaya çalışıyor ve Türkiye şu anda PKK ile barış süreciyle meşgul; kendi iç sürecini etkilememek için SDG bölgelerinde tam ölçekli bir çatışmayı desteklemeyecektir.”
Aşiret liderleri, Suriye'nin birlik ve bütünlüğüne vurgu yaptı
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Cezire ve Fırat bölgeleri, başta el-Bakara, Tay, Şammar, Cis, el-Akidat, el-Velde ve Elbu Şaban olmak üzere Arap aşiretleriyle doludur. Ancak bu aşiretler savaşın son yıllarında ciddi bölünmeler yaşadılar. Geçen yılın yaz aylarında, el-Akidat aşireti lideri Musab el-Hifl'in kardeşi İbrahim el-Hifl'in, eski Suriye rejimi ve İranlı milislerin desteğiyle SDG'ye karşı yerel aşiretler ve savaşçılarla ittifak kurarak askeri bir isyana öncülük etmesinin ardından kanlı çatışmalar yaşandı. Bu çatışmalarda yüzlerce sivil ve silahlı unsur öldürüldü.
Suveyda vilayetindeki Bedevi aşiret savaşçıları, 19 Temmuz (AFP)
Ancak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İhtiyar Heyeti Başkanı ve Haseke'deki Arap Cabur aşiretinin danışmanı Ekrem Mahşuş ez-Zuba, ister Deyrizor'da ister Rakka'da olsun SDG ile yerel aşiretler arasında herhangi bir çatışma yaşanması ya da aşiret savaşçılarının Suveyda cephesinden Cezire bölgesine hareket etmesi ihtimaline ilişkin şunları söyledi: “Bu çağrılar ve hareketler Arap aşiretlerinin değerlerini temsil etmiyor. Burada Arap, Kürt ve Hıristiyan bölge bileşenlerinin kanı, tarihi direnişte ve DEAŞ terörünün yenilgiye uğratılmasında birbirine karıştı. Hepimiz tek bir halk olarak kalacağız ve ülkemize ve güçlerimize bağlı kalacağız”.
Ez-Zuba, SDG'nin tüm bileşenleri temsil ettiğini belirterek, “Birçok tarafın fitne çıkarma çabalarına rağmen kuzey ve doğu bileşenleri ile askeri güçler arasında çatlak yaratma çabalarını reddediyoruz” dedi. Özyönetim bölgelerini diğer bölge ve vilayetlere kıyasla en istikrarlı bölgeler olarak değerlendiren ez-Zuba, toprağın sahibinin kendileri olduğuna dikkat çekti. Ez-Zuba, “Kaderimizi biz belirleriz, sosyal medya sayfaları değil. Aşiret ya da kabile, bölge dışından kişiler tarafından değil, sahada kim varsa onlar tarafından temsil edilir. Biz Suriye topraklarının birlik ve bütünlüğünü vurguluyoruz… Hiç kimse vatanseverliğimize dil uzatamaz” şeklinde konuştu.
Arap el-Velde aşiretinin şeyhi Şeyh Hamid el-Ferac (Şarku’l Avsat)
Tabka ve Rakka vilayetindeki Arap el-Velde aşiretinin şeyhi Şeyh Hamid el-Ferac da Şeyh el-Cerba ve ez-Zuba’nın sözlerine katılarak, özerk yönetim bölgelerindeki Arap aşiret mensuplarının SDG'ye desteğini yineledi. “Buradaki tüm Arap aşiretleri ve bileşenleri, bölgelerimizin güvenlik ve istikrarını bozmaya çalışan tüm gündemlere karşı SDG ile dayanışma içindedir” diyen Şeyh el-Ferac, aşiret mensuplarına şu çağrıda bulundu: “Yönetim bölgelerindeki istikrarı her gün baltalamaya çalışan projelere karşı durmak için herkesin birleşmesi gerekiyor. SDG terörizmi ortadan kaldırdı, bölge halkının güvenliğini koruyor ve mevcut imkanlar doğrultusunda tüm hizmetleri sağlıyor.”
Elbette Arap aşiretlerinin SDG yanlısı tutumları ortak değil. Zira özerk yönetim bölgelerinin dışında yaşayan aşiret üyeleri arasında SDG'nin kontrolünü açıkça reddeden ve bölgelerinin Şam'daki Ahmed eş-Şera hükümetine devredilmesini destekleyenler de var.