Netanyahu ve Gantz birlik hükümeti kurma müzakerelerine yeniden başladı

Benny Gantz ve Binyamin Netanyahu. (AFP)
Benny Gantz ve Binyamin Netanyahu. (AFP)
TT

Netanyahu ve Gantz birlik hükümeti kurma müzakerelerine yeniden başladı

Benny Gantz ve Binyamin Netanyahu. (AFP)
Benny Gantz ve Binyamin Netanyahu. (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’yle Benny Gantz başkanlığındaki Mavi-Beyaz İttifakı arasındaki koalisyon görüşmeleri cuma günü yeniden başladı.
Liderler arasında birlik hükümeti kurma konusunda anlaşmaya varılması amacıyla geçen pazar günü resmi müzakere ekipleri tarafından yürütülen görüşmelerin yeniden başlatılması kararlaştırıldı.
Siyasi kaynaklar, özellikle Gantz tarafından yapılan son açıklamalara şüphe ve güvensizlik atmosferinin hâkim olduğunu aktardı. Kaynaklar, Generaller Partisi liderinin, taleplerini birbiri ardına sıralayan Netanyahu gibi kurnaz bir siyasi dehanın tuzağına düştüğünü fark etmeye başladığı görüşünde. Netanyahu’nun, üç siyasi bloğa ayrılmasının ardından Generaller Partisi’nin artık daha zayıf bir pozisyona sahip olduğunu anladığı ve bundan en iyi şekilde faydalanmaya çalıştığı belirtildi.
Kaynaklar, dördüncü seçimlere gidilmesi durumunda Netanyahu’nun Gantz ve diğer tüm rakiplerine karşı açık bir üstünlük sağlayacağı yönündeki kamuoyu yoklamalarına inandığını belirtiyor. Kamuoyu yoklamaları, Netanyahu’nun Gantz ve diğerlerine ihtiyaç duymadan 120 milletvekilinden 64’ünü elde ederek sağcı bir hükümet kurabileceğine işaret ediyor. Bu nedenle Netanyahu, Gantz ile olan anlaşmasından hafta sonu çekildi ve yeni taleplerde bulundu.
Ancak İsrail Başbakanı’na yakın çevreler, Netanyahu’nun Gantz ile koalisyon hükümeti kurmakta oldukça ciddi olduğunu belirtiyor. Netanyahu’nun Yeni Sağ Partisi başkanı ve İsrail Savunma Bakanı Naftali Bennett ile doğrudan bir çatışmaya girmesi bunun delili olarak gösteriliyor.
Binyamin Netanyahu cuma günü Twitter hesabından Bennett hakkında alaycı bir paylaşım yaptı. Söz konusu paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Savunma Bakanlığı’ndaki görevlerini ihmal etti. Kendisine emanet edilen vazifeyi yerine getirmedi. Her gün bir medya kuruluşundan diğerine geçerek koronavirüsle mücadelede verdiği kahramanlık hakkında açıklamalarda bulunuyor.”
Aynı kaynaklar tarafından yapılan değerlendirmede “Eğer Netanyahu yeniden seçimlere girmek ve sağcı bir hükümet kurmakla ilgilenmiş olsaydı, parlamentoda 6 koltuğa sahip olan Bennet’e saldırmazdı” denildi.
Likud ile Mavi Beyaz arasındaki müzakereler geçen pazar günü taslak anlaşması ortaya konulmasıyla sona ermişti. Ancak Netanyahu ertesi gün geri adım attı ve anlaşmada değişiklik yapılmasını istedi. Bunun üzerine taslak anlaşmanın tarafları, yakın bir zaman içinde yeniden sandıklara gidilmesine işaret eden karşılıklı suçlamalarda bulundular.
Mavi Beyaz Başkanı Benny Gantz, koronavirüsle mücadele etmek için partisinin Likud kanadıyla acil bir hükümet kurmak istediğini ancak bunu “ne pahasına olursa olsun” gerçekleştirmeye niyetleri olmadığını belirtti.
İsrail Başbakanı’na yakın kesimler ise Netanyahu’nun anlaşmadan son dakikada, sağcıların baskısı altında çekildiğini belirtti. Netanyahu, Batı Şeria’daki (Ürdün Vadisi, Kuzey Ölü Deniz) işgalci yerleşimlerin ilhakını, topraklar üzerindeki kontrolün İsrail’e verilmesini, bunun yanı sıra Yüksek Mahkeme’deki hakimlerin atamalarında da belirleyici bir rol ile veto hakkı talep ediyor.
Likud Partisi, Gantz’ın hükümet kurmada başarısız olunduğu yönündeki suçlamalarını reddettiği açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“İlk andan itibaren tüm meselelerde eşit kararlar alma ve işgalci yerleşim birimlerindeki ve Ürdün Vadisi’ndeki İsrail hakimiyetini tanımak şeklindeki iki açık ilkeye dayanan eşit bir birlik hükümeti üzerinde anlaşmaya varıldı. Ancak ne yazık ki kurulacak her hükümet için zorunlu bir ortak olan Mavi Beyaz son anda anlaşmadan çekildi. Anlaşmayı tamamlamak ve birlik hükümeti kurmak ancak ilk anlaşmaya dönmesi durumunda mümkün olacak.”
Siyasi kaynaklar, Netanyahu’nun söz konusu kamuoyu yoklamalarının sonuçları sayesinde artık daha güçlü bir konumda olduğu, Gantz’ın ise yeni bir seçim macerası için daha dikkatli olması gerektiği görüşünde. Yapılan açıklamalar arabulucuların müzakereleri kurtarmak için yeniden devreye girdiği yönünde.



İstanbul'da yapılacak Rusya-Ukrayna görüşmeleri basına kapalı gerçekleşecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki görüşmeler öncesinde Rusya ve Ukrayna heyetlerine bir konuşma yaptı. (AP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki görüşmeler öncesinde Rusya ve Ukrayna heyetlerine bir konuşma yaptı. (AP)
TT

İstanbul'da yapılacak Rusya-Ukrayna görüşmeleri basına kapalı gerçekleşecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki görüşmeler öncesinde Rusya ve Ukrayna heyetlerine bir konuşma yaptı. (AP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki görüşmeler öncesinde Rusya ve Ukrayna heyetlerine bir konuşma yaptı. (AP)

Rus haber ajansı TASS'ın bilgi sahibi bir kaynağa dayandırdığı haberine göre, Türkiye'nin talebi üzerine bugün öğleden sonra İstanbul'da başlayacak olan Rusya-Ukrayna görüşmeleri basına kapalı gerçekleşecek.

Ajansa konuşan kaynak, görüşmelerin İstanbul'daki Dolmabahçe Sarayı'nda yapılacağını söyledi.

Medya organları bugün Rus heyetinin Ukrayna ile müzakerelere katılmak üzere İstanbul'a geldiğini duyurdu.

Kremlin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in görüşmelere katılmayacağını bildirdi. Putin'in kendisi doğrudan görüşmeleri önermişti, ancak Kremlin dün akşam geç saatlerde Rusya Devlet Başkanı'nın Rus heyetine liderlik etmesi için danışmanı Vladimir Medinsky'yi Türkiye'ye göndereceğini açıkladı.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ise Putin'le görüşmek üzere şahsen Türkiye'ye gitme niyetini yineledi ve Ukrayna'yla yaşanan ihtilafta karar merciinin Putin olması nedeniyle başka herhangi bir figürle müzakere etmeyeceğini vurguladı.

Körfez turunda olan ABD Başkanı Donald Trump, Putin'in katılması halinde görüşmelere katılacağını ima etmişti, ancak Kremlin'in Putin'in katılmayacağını açıklamasının ardından CNN, Beyaz Saray yetkililerinin Trump'ın da Türkiye'ye seyahat etmeyeceğini söylediğini aktardı. Öte yandan Trump, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun kesinlikle Türkiye'de olacağını doğruladı.

İstanbul’daki görüşmeler iki ülke arasında 2022 baharından bu yana yapılan ilk görüşme olmakla birlikte Putin'in katılmadığı bu toplantıya ilişkin düzenlemeler belirsizliğini koruyor.

vgrtb
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukraynalı mevkidaşı Vladimir Zelenskiy ile geçtiğimiz şubat ayında Ankara'da bir araya geldi. (Reuters)

Ukrayna, görüşmelere katılacak delegasyonun kimlerden oluşacağını açıklamayı reddetti.

Putin'in yokluğunda Zelenskiy'nin görüşmeye katılımı garanti olmayabilir. Ukrayna Devlet Başkanı, Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere bugün Ankara'da olacağını söyledi.

Siyasi ve teknik toplantı

Kremlin'e göre Rus heyetinde Başkanlık Danışmanı Vladimir Medinsky, Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Galuzin ve Savunma Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin yer alacak.

Medinsky, 2022 baharında iki taraf arasında yapılan ve bir sonuca varılamayan ilk tur görüşmelere katılmıştı.

Rusya Devlet Başkanı'nın diplomatik işlerden sorumlu danışmanı Yuri Ushakov dün yaptığı açıklamada, görüşmenin ‘siyasi ve teknik’ konuları kapsamasının beklendiğini söyledi.

İstanbul’daki görüşmeler, Şubat 2022'de Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin başlamasından birkaç ay sonra yapılan müzakerelerin başarısız olmasından bu yana Ukraynalılar ve Ruslar arasında çatışmayı sona erdirmeye yönelik ilk doğrudan barış görüşmeleri olacak.

Her iki ülke de uzlaştırılması zor taleplerde bulunmaya devam ediyor.

Rusya, Ukrayna'nın Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'ne (NATO) katılmaması ve ilhak ettiği Ukrayna topraklarını elinde tutması yönündeki talebini sürdürürken, müttefiklerinin desteğini alan Kiev bu koşulları kabul edilemez buluyor.

Buna karşılık Ukrayna, yeni bir Rus saldırısını önlemek için Batı'dan sağlam ‘güvenlik garantileri’ ve ülkenin yaklaşık yüzde 20'sini kontrol eden Rus ordusunun topraklarından tamamen çekilmesini istiyor.

NATO Genel Sekreteri bu müzakerelerde ilerleme kaydedilmesi konusunda ‘ihtiyatlı’ bir iyimserlik dile getirerek, Rusların Ukrayna ile ‘bir sonraki adımları atması’ gerektiğini söyledi.