​Petrol anlaşması, pazarı iyileştirip koronavirüsün etkilerini hafifletebilir

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, geçtiğimiz Perşembe günü OPEC+ toplantısına başkanlık ederken (AFP)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, geçtiğimiz Perşembe günü OPEC+ toplantısına başkanlık ederken (AFP)
TT

​Petrol anlaşması, pazarı iyileştirip koronavirüsün etkilerini hafifletebilir

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, geçtiğimiz Perşembe günü OPEC+ toplantısına başkanlık ederken (AFP)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, geçtiğimiz Perşembe günü OPEC+ toplantısına başkanlık ederken (AFP)

Suudi Arabistan ekonomi analistleri, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ve OPEC dışı bazı ham petrol üreticisi ülkelerin (OPEC+) gerçekleştirdiği toplantıların, petrol piyasalarını iyileştirebileceğini ve koronavirüs (Kovid-19) salgınının oluşturduğu olumsuz ekonomik etkileri hafifletebileceğini söyledi.
Reuters’in bir nüshasına ulaştığı petrol anlaşmasına ilişkin belgeye göre, Suudi Arabistan’ın dev petrol şirketi Saudi Aramco, Asya’ya sattığı Arap hafif ham petrolünün Mayıs ayı fiyatını Umman Sultanlığı ve Dubai’deki ham petrolün ortalama fiyatlarına oranla 7.3 dolar olarak belirledi. Söz konusu fiyatta Nisan ayına oranla 4.2 dolarlık bir indirim yapıldı.
Belgede ayrıca, şirketin Mayıs ayı için Arap hafif ham petrolünün resmi satış fiyatının Argos yüksek kükürtlü ham petrol endeksinde ABD'de 0,75 dolar arttığı görüldü. Bu fiyat Nisan ayına göre 3 dolar daha fazla. Öte yandan Aramco, Avrupa’nın kuzeybatısına yaptığı Arap hafif ham petrolünün resmi satış fiyatında herhangi bir değişiklik yapmadı.
Suudi ekonomi analistleri, enerji pazarında güveni yeniden sağlamak ve küresel ekonomiyi desteklemek için OPEC+ anlaşmasının öneminin altını çizerek, stratejik bir yol haritası haline gelebileceğini kaydetti.
OPEC+ ülkeleri, koronavirüs salgını krizi ışığında, önümüzdeki Mayıs ayının başından itibaren iki ay boyunca tarihteki en büyük düşüşle 9,7 milyon varil üretmek için bir anlaşmaya varmıştı.
Ekonomist Dr. İbrahim el-Ömer göre bu anlaşma orta ve uzun vadede siyasi ve ekonomik etkilere sahip. Ekonomist, bu anlaşmanın özellikle enerji piyasasında önemli bir oyuncu olan Suudi Arabistan ve Rusya tarafından hafife alınamayacağını söyledi. Dr. İbrahim el-Ömer, Riyad tarafından çağrıda bulunulan ve başkanlık edilen anlaşmanın, Ruslar da dahil olmak üzere tüm üreticilerin katılarak üretimi günde yaklaşık 10 milyon varil azaltmak için tarihi bir anlaşmaya varmasını mümkün kıldığına dikkati çekti.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal