Avrupa otomobil pazarı ilk üç ayda yüzde 26,3 azaldı

Avrupa otomobil pazarı ilk üç ayda yüzde 26,3 azaldı
TT

Avrupa otomobil pazarı ilk üç ayda yüzde 26,3 azaldı

Avrupa otomobil pazarı ilk üç ayda yüzde 26,3 azaldı

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), 2020 mart ayı Avrupa otomobil pazar değerlendirmesi raporunu açıkladı. Buna göre; AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomobil pazarı 2020 ocak-mart döneminde 2019 yılı aynı dönemine göre yüzde 26,3 azaldı ve toplam 3 milyon 54 bin 703 adet seviyesinde pazara ulaşıldı. 2019 yılı aynı döneminde 4 milyon 146 bin 822 adet satış gerçekleşmişti.
AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre 2020 yılı ocak-mart döneminde geçen yılın aynı dönemine göre en fazla düşüş sırasıyla yüzde 35,5 ile İtalya, yüzde 34,1 ile Fransa, yüzde 32,4 ile Avusturya'da görüldü. 2020 yılı ocak-mart döneminde, 2019 yılı aynı dönemine göre satışlarını artıran tek ülke yüzde 5,2 ile Litvanya oldu.
AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomobil pazarı 2020 mart ayında 2019 yılının aynı ayına göre yüzde 51,8 azaldı ve toplam 853 bin 77 adet seviyesinde pazara ulaşıldı. 2019 yılında 1 milyon 771 bin 30 adet satış gerçekleşmişti.
AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre 2020 mart ayında geçen yılın aynı ayına göre en fazla düşüş sırasıyla yüzde 85,4 ile İtalya, yüzde 72,2 ile Fransa, yüzde 69,3 ile İspanya'da görüldü. 2020 mart ayında, 2019 yılı aynı ayına göre satışlarını arttıran tek ülke yüzde 0,4 ile İzlanda oldu.
2020 mart ayı sonunda Türkiye, yüzde 44,8 artış ile Avrupa otomobil satışları sıralamasında 9'uncu oldu.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal