Korona günlerinde ilk yardım kuralları

Korona günlerinde ilk yardım kuralları
TT

Korona günlerinde ilk yardım kuralları

Korona günlerinde ilk yardım kuralları

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Hülya Arık, yerde baygın olan bir kişiye korona virüs (Covid-19) önlemleri kapsamında nasıl ilk yardımda bulunacağına ilişkin bilgilendirmelerde bulundu. Arık, “Önerilen suni teneffüsten ziyade, kardiyak masajın hızla yapılmasıdır. Burada dikkat edilmesi gereken; solunum yolunun açık olup olmadığının kontrolü ve eğer maskemiz yoksa kendimizi bir mendil gibi bariyerle yüzümüzü kapatarak hızlı bir şekilde yardım istemek gerekiyor” dedi.
Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs sonrası, sokaklarda fenalık geçirerek bayılan hastalara artık şüpheyle yaklaşılıyor. Kişinin virüs dışındaki bir rahatsızlığı olsa dahi uzmanlar, ilk yardımda bulunurken tedbirlerin elden bırakılmaması ve nasıl yardımda bulunulacağı konusunda bilgilendirmede bulundu. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Hülya Arık, sokakta ya da herhangi bir yerde baygın olan bir kişiye tedbirler alınıp öncelik olarak kalp masajı yapılması gerektiğini söyledi.

1 veya 1,5 metrelik mesafede bulaş riski mevcut
Böyle bir durumda hastanın mutlaka solunum ve kalp atışının kontrol edilmesi gerektiğini vurgulayan Arık, “Yerde baygın bir hasta görürsek, mutlaka solunumu ve kalp atışını kontrol etmemiz gerekiyor. Kendimizi koruma adına cerrahi maske ya da bulabildiğimiz bir maskeyle kendimize bir bariyer oluşturmamız gerekiyor. Çünkü 1 veya 1,5 metrelik mesafede bu tür hastalara yaklaşıldığında bulaş riski mevcut. Eğer solunumu varsa hastanın, solunum yolunu kapatmayacak bir şekilde bulabildiğimiz bir mendil ya da bir bariyerlere hastanın ağız ve burun yolları kapatılabilir” diye konuştu.

Suni teneffüs değil, kalp masajı
Hastaya kardiyak masajın (kalp masajı) hızla yapılması gerektiğini belirten Arık, “Önerilen suni teneffüs değil, kardiyak masajın hızla yapılmasıdır. Böyle bir durumda kalp masajı mutlaka öneriliyor. Burada dikkat edilmesi gereken; solunum yolunun açık olup olmadığının kontrolü ve eğer maskemiz yoksa kendimizi bir mendil gibi bariyerle yüzümüzü kapatarak hızlı bir şekilde yardım istemek gerekiyor. Temas olacağı için eldiven bulunamıyorsa, işlem sırasında ellerini kirli kabul ederek yüz, göz vücudun herhangi bir yere temas etmekten kaçınılması ve işlem bittikten sonra mutlaka el hijyeninin sağlanması gerekiyor. Eldivenin yanlış kullanımı da çapraz kontaminasyon (bakteri ve virüslerin kontamine olmuş bir yüzeyden, kontaminasyona maruz kalmamış başka bir yüzeye transfer olması) riskini arttırır. O nedenle esas olan el hijyenidir, bunu unutmayalım. Yani ellerimizle riskli bir yere ya da böyle bir hastaya temasımız olduğu takdirde de yine ellerimizi kirli kabul ederek hiçbir yüzeyle, özellikle kendi yüz ve gözümüzle temas etmeden en kısa sürede el hijyenimizi sağlamamız gerekiyor” dedi.



Kalp krizi ölümleri 50 yılda yüzde 90 azaldı: Uzmanlar üç hastalık riskine dikkat çekiyor

Uzmanlar, aritmi, kalp yetmezliği ve hipertansif kalp hastalığı kaynaklı ölümlerin arttığı uyarısı yapıyor (Unsplash)
Uzmanlar, aritmi, kalp yetmezliği ve hipertansif kalp hastalığı kaynaklı ölümlerin arttığı uyarısı yapıyor (Unsplash)
TT

Kalp krizi ölümleri 50 yılda yüzde 90 azaldı: Uzmanlar üç hastalık riskine dikkat çekiyor

Uzmanlar, aritmi, kalp yetmezliği ve hipertansif kalp hastalığı kaynaklı ölümlerin arttığı uyarısı yapıyor (Unsplash)
Uzmanlar, aritmi, kalp yetmezliği ve hipertansif kalp hastalığı kaynaklı ölümlerin arttığı uyarısı yapıyor (Unsplash)

Yeni bir çalışma ABD'de kalp krizi ölümlerinin 50 yılda yaklaşık yüzde 90 azaldığını ancak diğer kalp rahatsızlıklarının yükselişe geçtiğini gösteriyor.

Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden araştırmacılar Journal of the American Heart Association'da çarşamba günü yayımlanan çalışmada, 1970-2022 döneminde 25 yaş ve üstü yetişkinler arasında kalp hastalığına bağlı ölüm oranlarını yaşa göre analiz etti.

Araştırmacılar genel kalp hastalığı ölümlerinin 50 yılda yüzde 66 azaldığını, bunun başlıca nedeninin kalp krizi ölümlerindeki yüzde 89'luk düşüş olduğunu tespit etti.

Kalp krizi 1970'te kalp hastalığından kaynaklı ölümlerinin yarısından fazlasından sorumluyken, 2022'ye gelindiğinde üçte birinden daha azını oluşturuyordu.

Kaliforniya'daki Stanford Tıp Fakültesi'nde iç hastalıkları asistanlığında ikinci yılında olan Sara King, başyazarı olduğu çalışma hakkında, "Son 50 yılda yaşanan bu gelişme, kalp krizi ve diğer iskemik kalp hastalığı türlerinin tedavisinde elde edilen inanılmaz başarıları yansıtıyor" diyor.

İnsanların, bir zamanlar idam fermanı olarak görülen ilk akut kardiyak olaylardan kurtulmasını sağlama yolunda büyük adımlar atıldı.

Olay yerindeki daha fazla kişinin kalp masajı yapması, erken kalp krizi belirtilerine dair farkındalığın artması, tedavilerin iyileştirilmesi ve sigara yasağı gibi gelişmeler kalp krizi ölümlerinin azalmasına katkı sağladı.

Ancak uzmanlar, kalp krizinden kurtulan kişi sayısı artarken, diğer kalp hastalığı türlerinin yükselişe geçtiğine dair uyarıyor.

Kalbin çok hızlı, çok yavaş ya da düzensiz atması anlamına gelen aritmiden kaynaklanan ölümler yüzde 450, kalp yetmezliğinden kaynaklanan ölümlerse yüzde 146 oranında arttı.

Hipertansif kalp hastalığı ölümleri ise uzun süreli yüksek tansiyonun etkisiyle yüzde 106 oranında arttı. Araştırmacılar bu yükselen ölüm nedenlerini ABD'deki obezite, diyabet ve yüksek tansiyona bağlıyor.

ABD'deki obezite oranı 1970'ten 2022'ye kadar yüzde 15'ten yüzde 40'a yükseldi. Yetişkinlerin neredeyse yarısı artık tip 2 diyabet hastası ve yüksek tansiyon oranları 1978'den 2022'ye kadar yüzde 30'dan neredeyse yüzde 50'ye çıktı.

Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde araştırmadan sorumlu dekan yardımcısı ve öğretim üyesi olan, çalışmanın kıdemli yazarı Dr. Latha Palaniappan şöyle diyor: 

Artık vakaları önleyerek insanların güçlü, sağlıklı kalplerle yaşlanmasını sağlamaya odaklanmak gerekiyor ve önleme çalışmaları çocukluk kadar erken bir dönemde başlayabilir.

Amerikan Kalp Derneği'nin "Hayatın Temel 8'i" listesi, kalp hastalığı riskini azaltmak için atılması gereken temel adımları şöyle özetliyor: sağlıklı beslenmek, kilo kontrolü, sigarayı bırakmak, daha fazla egzersiz yapmak, uykuyu iyileştirmek ve sağlıklı kolesterol, kan basıncı ve kan şekeri seviyelerini korumak.

Independent Türkçe