Koronavirüse ‘imtihan’ diyen şarkıcı Abduh, hasta kalarak ölmeyi tercih ediyor

Suudi sanatçı Muhammed Abduh (sosyal medya)
Suudi sanatçı Muhammed Abduh (sosyal medya)
TT

Koronavirüse ‘imtihan’ diyen şarkıcı Abduh, hasta kalarak ölmeyi tercih ediyor

Suudi sanatçı Muhammed Abduh (sosyal medya)
Suudi sanatçı Muhammed Abduh (sosyal medya)

Eymen el-Gabyavi
Tunus'un ilk Cumhurbaşkanı Habib Burgiba tarafından ‘tüm Arapların sanatçısı’ olarak adlandırılan Suudi sanatçı Muhammed Abduh, sağlığı yerindeyken ölmek yerine hasta ölmeyi tercih edeceğini dile getiriyor. Zirâ insanların “Dün sapasağlam yanımızdaydı, bugün ise hayatını kaybetti” demesini istemiyor. Yeni tip koronavirüsün insanların ‘imanını test eden bir imtihan’ olduğunu düşünen Abduh, bu sözleri son zamanda yapılan bir röportajında salgınının neden olduğu stresin hafifletilmesi için bir tavsiye olarak sunuyor.
Mısır’daki Al Aoula TV kanalına Skype üzerinden konuk olan Abduh, “Karantina günlerimi koronavirüsle ilgili daha fazla bir şey duymak istemediğim için haber kanalların uzakta, sinema kanallarını takip ederek geçiriyorum” diyor.

‘Laubali şarkı’
Kanalın Attessia programına konuşan Abduh, kariyeri ve ülkesindeki din adamlarından aldığı acı tepkilerden bahsederken din adamlarının iki tip olduğunu belirtiyor. Bir kısmının doğru ilmi temsil ettiğini, diğer kısmın ise başka hedeflerin peşinde koştuğunu söylüyor. Güvendiği din adamlarının 1967 öncesinde, kendisi gibi ‘laubali şarkı’ yasağını tanımayanların döneminde kaldığını da ekliyor. Bu tarih sonrasındaki din adamlarının ise ‘laubali’ kelimesini fetva dağarcıklarından çıkararak tüm şarkıları bu yasağa dahil ettiklerine, bu durumdan rahatsız olduğuna değiniyor.

Eğlence Otoritesi
Ancak bu durum uzun sürmedi. Nitekim ülke nihayet katı fetvalarla savaşmaya başlayarak bir Eğlence Otoritesi kurdu. Böylece ülke, konserlere ev sahipliği yapmaya başladı. Abduh ise bu gelişmelerden çok memnun olduğunu ifade ediyor.
Görünüşe göre, dünya sakinlerinin tâbi olduğu karantina, 70’lerindeki sanatçı için de farklı değil. Evde zaman geçirmeyi tercih ettiğini söyleyen Abduh, kendisine Suudi Arabistanlıların eşikten adımını atmayanlara verdiği ‘beytuti’ nitelemesini yakıştırıyor.
Hayatı ve kariyerine de değinen Abduh, kendisi küçükken babasından ayrılan annesinin hem onun hem de küçük kız kardeşinin maddi manevi yükünü sırtlaması nedeniyle eğitimine devam edemediğini anlatıyor. Ancak bu boşluğu daha sonra sanatı ve kariyeriyle doldurduğunu söylüyor.

Koronavirüs testi
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre kendisinden koronavirüs salgını hakkında tavsiye bulunması istendiğinde ise şu kelimelere başvuruyor:
“Refah içerisinde geçirdiğimiz günlerin kıymetini anlamak için hayatın acı tarafını ve sıkıntıları da tatmamız gerekiyor. Dünya Savaşı’nda milyonlarca insanın öldüğünü unutmamalıyız. Ancak korkudan uzak durmamız gerekiyor. Nitekim MERS 4 sene önce yok edilmiş, yalnızda 4 bin kişinin ölümüne neden olmuştu.”
Medyanın insanları rahatlatmasının önemli bir husus olduğunu söyleyen Abduh, “koronavirüs krizinin insanların imanını test eden bir imtihan olduğunun göz önünde bulundurulması gerektiğini” vurguluyor.
Abdu, röportajını “Rabbim kapına iman dolu bir kalple geldim, günahlarıma kefaret kıl” sözleriyle noktalıyor.
1949’da ed-Darb eyaletinde doğan sanatçı Muhammed Abduh, hem ülkesinin hem de Arap dünyasının meşhur şarkıcılarından sayılıyor.



Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
TT

Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)

Natalie Portman, çocuk oyuncuyken "son derece cinselleştirilerek" "uzun bir Lolita evresine" maruz kalması hakkında konuştu.

İlk performansını 13 yaşındayken Luc Besson'un 1994 yapımı gerilim filmi Sevginin Gücü'nde (Léon: The Professional) sergileyen Oscar ödüllü oyuncu, ailesinin ölümünden sonra bir tetikçinin yanına aldığı genç kız Mathilda'yı canlandırmıştı.

Interview dergisi için Wednesday'in yıldızı Jenna Ortega'yla konuşan Portman, çocukken cinselleştirildiğini ve bunun ekrandaki genç kızlar için endemik bir deneyim olduğunu düşündüğünü söyledi.

Oyuncu "Bu konu hakkında daha önce biraz konuşmuştum; çocukken son derece cinselleştirilmem hakkında, ki bence bu ekrandaki pek çok genç kızın başına geliyor. Bundan çok korkmuştum" dedi.

Portman şöyle devam etti:

Açıkçası cinsellik çocuk olmanın büyük bir parçası ama ben bunun bana yöneltilmesini değil, içimde olmasını istedim. Ve sanırım kendimi koruma yolum 'Ben çok ciddiyim. Çok çalışkanım. Zekiyim ve bu sizin saldıracağınız türden bir kız değil' diye davranmaktı.

İnsanların kendisini rahat bırakmasını sağlamak için bir savunma mekanizması olarak aşırı zeki olduğu imajını yaratmış.

Portman "Böyle bir şey olmamalıydı ama işe yaradı" dedi.

Ama bence bu, gerçek hayatta aptal ve şapşal olmam ve insanların beni gerçekten ciddi bir kitapsever sanması arasındaki kopuklukla ilgili. Gerçek hayatta çok gizli kapaklı biri değilim (her şeyi anlatırım) ama toplum içinde, ne kadar mahrem olduğunuzu söyleyince, mahremiyetinize çok daha fazla saygı duyulacağı apaçık ortadaydı.

cvfghyju
Jean Reno ve Natalie Portman, Sevginin Gücü'nde (Sony Pictures Home Entertainment)

"Çocuklarımla fotoğraf çekimi yapmayacağım' gibi küçük bir bariyer oluşturdum" diye ekledi.

Portman ergenlik döneminde Harika Kızlar (Beautiful Girls/1996), Çılgın Marslılar (Mars Attacks!/1996), Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike (Star Wars: Episode I - The Phantom Menace/1999), Buradan Çok Uzakta (Anywhere But Here/1999) ve Kalbin Olduğu Yer (Where the Heart Is/2000) gibi filmlerde rol aldı. Harvard Üniversitesi'nde psikoloji okumak için 1999'dan 2003'e kadar oyunculuğa ara verdi ancak 2001'de Anton Çehov'un Martı (The Seagull) oyununun Broadway yapımında rol almak üzere sahneye geri döndü.

Profesyonel bale dünyasını konu alan, 2010 yapımı psikolojik korku filmi Siyah Kuğu'daki (Black Swan) performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandı.

Sevginin Gücü'ndeki rolü hakkında daha önce konuşan Portman, 2023'te The Hollywood Reporter'a filmle ilişkisinin "karmaşık" olduğunu söylemişti.

"Hâlâ çok sevilen bir film ve bana, şimdiye kadar yaptığım neredeyse tüm filmlerden daha çok bununla ilgili soru soruluyor ve bu bana kariyerimi kazandırdı" diyen oyuncu şöyle eklemişti:

Ama bugün izlediğinizde, kesinlikle bu filmin en hafif tabiriyle bazı nahoş yönleri var. Yani evet, benim için karmaşık bir mesele.

2020'de Portman, "Lolita figürü" olarak resmedildikten sonra kendisini medyadan korumak için "kaleler" inşa ettiğini söylemişti.

Oyuncu, "Sanırım daha çocukken cinselleştirilmek kendi cinselliğimden bir şeyler götürdü çünkü beni korkuttu" demişti.

Güvende olabilmemin yolu 'Ben tutucuyum, ciddiyim, bana saygı duymalısınız, ben akıllıyım ve bana o gözle bakmayın' demekmiş gibi hissettirdi.

Independent Türkçe