Fransa’nın kuzeyinde 100 yıl sonra ilk kez kurt görüldü

1930'lardaki aşırı avlanmadan sonra Fransa'da hiç kurt kalmamıştı (AFP)
1930'lardaki aşırı avlanmadan sonra Fransa'da hiç kurt kalmamıştı (AFP)
TT

Fransa’nın kuzeyinde 100 yıl sonra ilk kez kurt görüldü

1930'lardaki aşırı avlanmadan sonra Fransa'da hiç kurt kalmamıştı (AFP)
1930'lardaki aşırı avlanmadan sonra Fransa'da hiç kurt kalmamıştı (AFP)

Fransız Biyoçeşitlilik Ofisi'ne göre ülkenin kuzeyinde 100 yıldan bu yana ilk kez kurt görüldü.
Yalnız hayvan, Seine-Maritime bölgesinde Fransa sahillerinin yakınında yer alan Londinières köyünde dolaşırken bir güvenlik kamerasıyla tespit edildi. 
The Telegraph'a göre eyalet valiliği yaptığı açıklamada, Fransa Biyoçeşitlilik Ofisi'nden uzmanların hayvanın “büyük olasılıkla” bir gri kurt olduğu sonucuna vardığını aktardı. 
1930'lardaki aşırı avlanmadan sonra Fransa'da hiç kurt kalmamasına rağmen bu hayvanlar 30 yıl önce İtalya'dan geçerek ülkeye geri dönmüştü.
Ne var ki bu tür yeniden Fransa'ya yerleştiğinden beri hiçbir kurt bu kadar kuzeyde görülmemişti.
Yalnız kurdun eş arayan genç bir erkek olabileceği düşünülüyor. 
Seine-Maritime Valisi, bu hayvanların hareket alışkanlıklarından bahsederken "Yerleşme öncesi birkaç ayda yüzlerce kilometrelik mesafeyi katedebilirler. Doğdukları yerden uzaklaştıkları maksimum mesafe bin 500 kilometreyi aşabilir" diye konuştu.

Soyları tükenene değin yapılan avcılıktan sonra 100 yıldan beri ilk defa Fransa’nın kuzeyinde kurt görüldü (Seine-Maritime eyaleti)
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, ONCFS avcılık ve vahşi yaşam ajansına göre günümüzde Fransa'da çoğunluğu Alpler'de ve ülkenin güneydoğusunda yaşayanlar olmak üzere yaklaşık 530 kurt bulunuyor.
Kurtlar Avrupa Birliği'nin (AB) Bern Sözleşmesi uyarınca korunan bir tür olsa da sayılarındaki artış, her yıl çok sayıda kurdun itlafını isteyen çiftçilerin protestolarına yol açıyor. 
2017'de Fransa'da 12 bin koyunun kurtlar tarafından öldürüldüğü tahmin ediliyor.



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe