Yemen Başbakanı’nın Aden’e dönüşünün koronavirüsle ilişkisi

Suudi Arabistan'ın yürüttüğü Yemen'in Geliştirilmesi ve Yeniden Yapılandırılması Programı’nın mekanizmaları kapsamında sel suları altında kalan Aden sokakları temizleniyor. (AFP)
Suudi Arabistan'ın yürüttüğü Yemen'in Geliştirilmesi ve Yeniden Yapılandırılması Programı’nın mekanizmaları kapsamında sel suları altında kalan Aden sokakları temizleniyor. (AFP)
TT

Yemen Başbakanı’nın Aden’e dönüşünün koronavirüsle ilişkisi

Suudi Arabistan'ın yürüttüğü Yemen'in Geliştirilmesi ve Yeniden Yapılandırılması Programı’nın mekanizmaları kapsamında sel suları altında kalan Aden sokakları temizleniyor. (AFP)
Suudi Arabistan'ın yürüttüğü Yemen'in Geliştirilmesi ve Yeniden Yapılandırılması Programı’nın mekanizmaları kapsamında sel suları altında kalan Aden sokakları temizleniyor. (AFP)

Yemen hükümeti, Cumhurbaşkanı’nın Aden’e dönüşü hakkında dün sabahtan bu yana basında dolaşan söylentilere ve haberlere açıklık getirdi. Yapılan resmi açıklamada, Geçiş Konseyi, hükümetin geçici başkent Aden’e dönüşünü engellenmekle suçlandı.
Geçiş Konseyi’ndeki karar alma mekanizmalarına yakın kaynaklar, Konsey’in kendisine yöneltilen suçlamalar karşısındaki konumunu netleştirmek için bir açıklama yapılacağını belirtirken diğer kaynaklar da Konsey’in “Aden’deki koronavirüs salgınının şehrin karantinaya alınması ve salgına karşı mücadelede yeterli sağlık imkanlarına sahip olmaması sebeplerine dayanarak giriş çıkışlara kapalı olması” argümanlarına sığındığını belirtiyor. Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklara dayandırdığı habere göre geçtiğimiz günlerde Aden’i vuran ve en az 14 kişinin ölümüne sebep olan sel felaketin ardından tarafların karşılıklı olarak birbirlerini suçladıklarına dikkat çekiliyor.
2017 yılında kurulan siyasi oluşum Güney Geçiş Konseyi suçlanırken, Konsey’e bağlı taraflar bunun yeni bir durum olmayıp direniş hareketinin bir uzantısı olduğunu söylüyor. Yemen hükümeti çarşamba günü yaptığı açıklamada dolaylı olarak Aden’de bulunmamasından duyduğu şikâyeti dile getirmişti.
Konsey’e yakın bir kayna, hükümetin Aden’e dönüşü ve dönüşünün neden engellendiği hakkındaki bir soruya “Hükümetin Aden’e geri dönmesi caddeleri dolduruyor” yanıtını verdi. Maddelerinin nasıl uygulanacağı konusunda tarafların muhtelif okumalarına tanık olunan Riyad Anlaşması’na göre Yemen hükümetindeki taraflar da aynı şekilde hükümetin Aden’e dönmesini Konsey’in engellediği suçlamasında bulunuyor.
Perşembe akşamı Meşru hükümetin yayınladığı açıklamada “Geçiş Konsey’ine bağlı silahlı oluşumların, hükümetin geçici başkent Aden’e dönmesini engellemeye devam ettiği” belirtildi. Ayrıca “Konsey’in Riyad Anlaşması’nı uygulama çabalarının yanı sıra, geçici başkent Aden’i etkisi altına alarak can ve mal kaybına sebep olan sel felaketinin izlerini ortadan kaldırma mücadelesine karşı sorumsuzluğuna” dikkat çekildi.
Meşru hükümet tarafından yapılan açıklamada, Konsey’in bu davranışıyla son zamanlarda geçici başkent Aden’in vuran benzeri görülmemiş sel felaketinin ağustos olaylarından bu yana vatandaşların maruz kaldığı türlü acıları ve bitme noktasına gelen kamu hizmetlerini daha da kötüleştirdiğini görmezden gelindiği vurgulandı. Açıklamada, “Hükümetin, geçici başkent Aden’e dönmesinin engellenmesinin, Riyad Anlaşması’nın meşru hükümet ve Suudi Arabistan Krallığı tarafından uygulanmasında mesafe kat etmeye yönelik gösterdiği büyük çabaları ve devlet kurumlarının sorumluluklarını yerine getirmesini engelleyemeyeceği” ifade edildi. Açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi:
“Tam tersine böyle bir girişim, geçici başkent Aden’i vuran sel felaketinin sonuçlarını daha da ağırlaştıracaktır. Bu girişim, Aden ve Aden halkının tam bir sorumluluk bilinci içinde omuz omuza vererek çalışmak, halkın acılarını hafifletmek, felaketten etkilenenlerin zararlarını telafi etmek, kamu ve özel mülkleri onarmaya ihtiyaç duyduğu bir zamanda onları bundan mahrum bırakmak anlamına geliyor. Hükümet bu açıklamayı yerel ve uluslararası kamuoyuna arz ederken, Geçiş Konseyi’nin Aden ve genel olarak Yemen halkına karşı sorumsuzca davrandığını gözler önüne seriyor. Tüm siyasi güçler ve tüm ulusal oluşumlara, bu tarihi kırılma noktasını anlama ve Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi liderliğindeki meşruiyet şemsiyesi altında birleşme, kişisel çıkarları bir kenara bırakarak milli, tarihi ve ahlaki bir sorumlulukla Yemen halkının menfaatini üstün tutma çağrısı yapıyoruz.”



Axios: Witkoff, İsrail ve Hamas'a Gazze'de güncellenmiş bir ateşkes önerisi sundu

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırıları sonrası yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırıları sonrası yükselen dumanlar (AFP)
TT

Axios: Witkoff, İsrail ve Hamas'a Gazze'de güncellenmiş bir ateşkes önerisi sundu

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırıları sonrası yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırıları sonrası yükselen dumanlar (AFP)

ABD merkezli haber sitesi Axios dün, İsrailli bir yetkili ve bir kaynağa dayandırdığı haberinde ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un, İsrail ve Hamas'a Gazze Şeridi'nde ateşkes ve esir takası anlaşması için güncellenmiş bir öneri sunduğunu ve şu an her iki tarafa da bunu kabul etmeleri için baskı yaptığını bildirdi.

İsrail ve Hamas'tan müzakere ekipleri şu an Katar’ın başkenti Doha'da bulunuyorlar. Ancak Axios’a konuşan kaynaklar, Witkoff'un önerisiyle ilgili görüşmelerin şu anda başka kanallar üzerinden yürütüldüğünü söylediler.

Axios, Witkoff'un İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve danışmanı Ron Dermer ile doğrudan temas halinde olduğunu ve bir aracı vasıtasıyla Doha'da Hamas liderleriyle görüşmeler yaptığını aktardı.

Yeni öneri 45-60 günlük ateşkes karşılığında 10 rehinenin serbest bırakılmasını ve Filistinli tutukluların salıverilmesini öngörüyor. Ancak Axios'a göre bu öneri, ateşkesin savaşın sona ermesine yol açabilecek daha geniş bir sürecin başlangıcı olacağını vurgulayan yeni ifadelerle önceki önerilerden ayrışıyor.

Axios'a konuşan kaynaklardan biri yeni önerinin, Hamas'a şimdi yapılacak kısmi bir anlaşmanın daha sonra savaşın sona ermesinin yolunu açabileceği güvencesini vermeye çalıştığını söyledi. Netanyahu’nun prensipte buna olumlu yanıt verdiğini belirten kaynağa göre bu öneri, şartlı ve çekincelerle dolu, Hamas ise henüz nihai bir onay vermedi ve geçici bir sükunetin kalıcı bir sükunete dönüşebileceğine dair açık garantiler talep etti.

Dün sabah Hamas Hareketi liderlerinden biri, CNN'e yaptığı açıklamada hareketin 60 günlük ateşkes ve 300 Filistinli tutuklunun serbest bırakılması karşılığında yedi ila dokuz İsrailli rehineyi serbest bırakmayı kabul ettiğini ifade etti.

Axios'a konuşan İsrailli bir yetkili ise şunları söyledi:

“Bugünlerde Doha'da yapılan görüşmeler sadece bir paravan. Oradaki gerçek müzakereler henüz başlamadı. İki taraf şartlar üzerinde anlaşırsa, müzakereler ayrıntıları görüşmek üzere Doha'ya taşınacak.”

Öte yandan İsrail ordusu dün sabah Gazze Şeridi'nin kuzeyinde ve güneyinde geniş kapsamlı kara operasyonlarına başladığını duyurdu.