​Cezayir ve Moritanya siyaseti bir kenara bırakıp ekonomik işbirliğine odaklanıyor

Cezayir ve Moritanya arasındaki kara sınırı kapısı (Cezayir’in Tinduf Vilayeti internet sitesi)
Cezayir ve Moritanya arasındaki kara sınırı kapısı (Cezayir’in Tinduf Vilayeti internet sitesi)
TT

​Cezayir ve Moritanya siyaseti bir kenara bırakıp ekonomik işbirliğine odaklanıyor

Cezayir ve Moritanya arasındaki kara sınırı kapısı (Cezayir’in Tinduf Vilayeti internet sitesi)
Cezayir ve Moritanya arasındaki kara sınırı kapısı (Cezayir’in Tinduf Vilayeti internet sitesi)

Atıf Katedra
Cezayir ve Moritanya'nın henüz açılalı bir yıl dahi olmayan tek kara geçidi üzerinden ‘mütevazı’ bir ticari faaliyet başlattıkları bir dönemde, Cezayir hükümeti, ‘balık karşılığında hurma’ programı kapsamında çalışan kargo uçaklarına dayanan bu karşılıklı ticaretin sınırlandırılmasını ‘telafi etmeye’ çalışıyor gibi görünüyor. Böylece Cezayirli üreticiler, koronavirüs salgını döneminde bazı yolcu uçaklarının kargo operasyonlarına yönlendirilmesinden faydalanacaklar.

Uçaklar Nuakşot’a gidiyorlar
Cezayir Havayolları Şirketi’ne bağlı Ticari Hava Kargo Müdürlüğü, iki ülke arasındaki özel sektöre açılmak amacıyla hayata geçirilen karşılıklı ticaret programı çerçevesinde Cezayir Uluslararası Havalimanı'ndan Moritanya'nın başkenti Nuakşot’taki uluslararası havaalanına tonlarca yük taşıyan ilk kargo uçağının indiğini duyurdu. Cezayir Havayolları Şirketi Sözcüsü Amine Endulusi yaptığı açıklamada, ilk ticari uçuşu, önümüzdeki birkaç gün içinde Nuakşot Uluslararası Havalimanı'na doğru kademeli olarak gerçekleştirilecek üç uçuşun takip edeceğini belirtti. Sözcü Endulusi, Cezayir’in ürünlerini Afrika ülkelerine ihraç etmek üzere hava kargo uçuşları için bir program oluşturduğuna işaret etti.
Cezayir, yaklaşık bir yıl önce Moritanya ile ekonomik bir dinamik yaratma girişiminde bulundu. Ancak, ülkedeki halk hareketi ve ülkenin son cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce bir geçiş dönemine girmesi nedeniyle projelerin çoğu ertelenmek zorunda kaldı. İki ülke arasındaki tek kara geçişi 2018'in sonlarında açıldı. Fakat Cezayir'deki siyasi durum ve çok sayıda Cezayirli ihracatçının tutuklanması nedeniyle istenen sonuç elde edilemedi.
 Ancak Endulusi’nin açıklamasına göre artık böyle bir durum söz konusu değil. Öyle ki Endulusi açıklamasında, “Özel sektörden Cezayirli ithalatçılar da Moritanya'dan dönen aynı uçaklarla onlarca ton balık ithal etmeye ve ürünlerini birkaç Afrika ülkesine ihraç etmek için Cezayirli ihracatçılarla görüşmeler yapmaya hazırlanıyorlar” ifadelerini kullandı.
Cezayir Havayolları Şirketi Sözcüsü, Cezayir ile Moritanya'yı birbirine bağlayan hattaki seferlerin ‘mevcut sağlık krizi sona erdikten sonra kârlı bir ticari faaliyet olduğunu kanıtlarsa haftanın her günü düzenli şekilde yapılabileceğini’ belirtti.


Cezayir tarafından Moritanya-Cezayir sınırından bir görünüm (Cezayir’in Tinduf Vilayeti internet sitesi)

Moritanya ekonomik bir anahtardır
Cezayir, aylar önce Nuakşot’un ağırladığı Cezayirli üreticilerinin sergisinde başlattığı Moritanya ile arasında serbest ticaret projelerine güveniyor. Cezayir İhracatçıları Birliği'nden bu konuda hazırlanan bir raporda “Cezayir’in ürünlerini Batı Afrika'ya ihraç etmek için kendisiyle Moritanya arasında ticari bir koridor kurmaya ihtiyacı var. Moritanya, Cezayir’in başta Senegal ve Mali gibi güneydeki ülkeler olmak üzere Afrika bölgesiyle ticaret yapabilmesi için önemli bir ‘üs’” ifadeleri yer aldı.
Cezayir aylar önce Moritanya'ya karadan ev aletleri ihraç etti. Bu faaliyet, Moritanya’nın tıpkı 70’li ve 80’li yıllarda hükümete ait Sonacome şirketinin (Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un göreve başlar başlamaz şirketin Askeri Sanayi Otoritesi’nin bünyesine katılması kararı aldı) otobüsleriyle yapılana benzer şekilde yeniden Cezayir’in birçok ülkesine ürün ihraç etmek istediği Afrika kıtasıyla arasında kara bağlantısı olduğunu gösteriyor.

Batı Afrika'ya giden yol
Cezayir, 19 Ağustos 2018'de Moritanya ile ilk kara geçidini açtıktan sonra, tesislerinde üretilen malların karayolu üzerinden tırlarla taşımacılığının yapılması için derhal ruhsat vermeye başladı. Ancak, halk hareketi tüm bu faaliyetleri sınırlandırdı. Çünkü başta Abdurrahman bin Hammadi olmak üzere protestolar nedeniyle önde gelen çok sayıda işadamı hakkında soruşturma açılması, tesislerin faaliyetlerinin durmasına neden oldu. 
Cezayir, iki ülke arasındaki ilişkiyi sık sık ‘soğutan’ faktörlerden biri olan Batı Sahra dosyasının ardından Nuakşot ile ilişkilerinin birkaç yıldır istikrara kavuşmasından yararlanıyor. Moritanya bu dosyayı hem Cezayir hem de Fas ile ilişkilerini ‘etkilemesinden’ uzaklaştırdı. Her ne kadar Cezayir ile birlikte, Fas ve Polisario Cephesi arasındaki Birleşmiş Milletler (BM) destekli müzakerelere ‘iki komşu ülke’ olarak katılsa da şimdi bölgedeki ‘tarafsız’ ülkeyi temsil ediyor.
Annabe’da bulunan Badji Mokhtar Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Abdusselam Murabit konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Cezayir-Moritanya işbirliği projesi çok yavaştı. Çünkü iki ülke, onlarca yıldır aralarında dengeli siyasi ilişkiden faydalanmadılar. Kara geçidi yıllarca kapalı kaldı.  Cezayir yolu topraklarına doğru ayırmaya hazırlanırken, Moritanya kendi adına henüz pek bir şey yapamadı. Cezayir hükümetinin şu dönemde yaptığı açıklamalar pragmatik olma eğilimini gösteriyor. Bunu gerçekçi bir şekilde, özellikle Afrika kıyılarındaki ülkelere doğru ilerletmek istiyor. Ancak bunun için Moritanya'dan başka bir yolu yok. Cezayir uzun zamandır Afrika’ya giden yolda kumar oynadı. Nijerya'ya ulaşma umuduyla bir adım atsa da başta Mali olmak üzere güney ülkeleri aynı şeyi yapamadı” şeklinde konuştu.
Cezayir, başta hamur işleri olmak üzere gıda ürünleri ve elektronik eşyalar açısından Moritanya pazarını finanse etme şansına sahip. Buna karşın Moritanya karayoluyla (başkentin bin 800 km güneybatısındaki)  Tinduf’a, hava yoluyla da başkent Cezayir’e ilk balık ihracatını gerçekleştirdi.

Hamdaniye Limanı ve Oran (Vahran) Limanı
Cezayir Gümrük Kurumu'nun verilerine göre Cezayir ve Moritanya bu bağlamda 2019 yılı boyunca iki ülke arasındaki sınır kapısından gıda maddeleri (makarna ve baklagiller), temizlik malzemeleri ve endüstriyel ürünlerden toplam 52 tonu aşkın olmak üzere 132 ihracat faaliyeti gerçekleşti. Aynı dönemde her iki yönde de yaklaşık iki bin yolcu sınır kapısından geçiş yaptı.
Murabit'e göre hepsinden önemlisi, Moritanya üzerinden ticaret faaliyetlerini etkinleştirmek. Eğer bu faaliyetler etkinleştirilirse Tibaze'deki Hamdaniye Limanı projesi için hayati bir arter oluşturabilir ve eğer tamamlanırsa, Afrika'daki en büyük liman olacak. Murabit değerlendirmesinde, “Cezayir ve Çin, kara kıtada pazarlar yaratmaya çalışıyorlar ve projenin uygulanması için ise deniz istasyonu olarak Hamdaniye Limanı’na ihtiyaç duyuluyor. Kara istasyonu olarak ise şimdilik sadece Moritanya var. Eğer Cezayir ürünlerini Batı Afrika'daki ülkelere pazarlarsa, Oran Limanı da önemli bir ekonomik terminale dönüşebilir. Bu da deniz taşımacılığının maliyetlerini azaltır ve yerini kara taşımacılığı ile değiştirmesini sağlar” ifadelerini kullandı.



Çin’den Suudi Arabistan, Mısır, Fas ve Türkiye'de elektrikli otomobil üretim hedefi

Çin'in merkez doğusunda bulunan Jiangsu eyaletinin Suzhou şehrindeki Taikang Uluslararası Konteyner Terminali’nde gemilere yüklenmeyi bekleyen binlerce BYD elektrikli araç, 8 Şubat 2024 (AFP)
Çin'in merkez doğusunda bulunan Jiangsu eyaletinin Suzhou şehrindeki Taikang Uluslararası Konteyner Terminali’nde gemilere yüklenmeyi bekleyen binlerce BYD elektrikli araç, 8 Şubat 2024 (AFP)
TT

Çin’den Suudi Arabistan, Mısır, Fas ve Türkiye'de elektrikli otomobil üretim hedefi

Çin'in merkez doğusunda bulunan Jiangsu eyaletinin Suzhou şehrindeki Taikang Uluslararası Konteyner Terminali’nde gemilere yüklenmeyi bekleyen binlerce BYD elektrikli araç, 8 Şubat 2024 (AFP)
Çin'in merkez doğusunda bulunan Jiangsu eyaletinin Suzhou şehrindeki Taikang Uluslararası Konteyner Terminali’nde gemilere yüklenmeyi bekleyen binlerce BYD elektrikli araç, 8 Şubat 2024 (AFP)

Şerif Muhammed

Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarı, Çinli şirketlerin bölgede elektrikli araç üretmesi için cazip bir coğrafya olsa da bu yükselen trendin arkasında başka bir neden daha yatıyor; o da artan gümrük vergileri. Avrupa Birliği (AB) geçtiğimiz temmuz ayında, mevcut yüzde 10'luk gümrük vergisinin yanında Çin'de üretilen elektrikli araçlara, otomobil üreticilerinin Pekin'den aldıkları sübvansiyonların yüzdesine bağlı olarak, yüzde 17,4 ila 37,6 arasında ek gümrük vergisi getirme planını açıkladı.

Kasım ayında yapılacak oylamanın ardından uygulamaya geçecek olan bu geçici korumacı hamle, AB otomobil modellerinin Avrupa pazarlarında ABD’li SAIC ya da Çinli Geely gibi üreticilerle rekabet edebilmesini sağlamayı amaçlıyor. Dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi olan Çin'de teknoloji, kaynak ve enerji maliyetlerinin düşük olması, Çinli otomobil üreticilerine, elektrikli otomobilleri genellikle Çinli muadillerinden çok daha yüksek fiyatlı olan Mercedes-Benz ve Volkswagen gibi Avrupalı devlere karşı avantaj sağlıyor.

Ancak AB’nin gümrük vergileri, BMW ve Tesla da dahil olmak üzere Çin’de araç üreten Batılı otomobil üreticileri için de maliyetleri arttırıyor. Bu yüzden söz konusu hamle, Çin'in yanı sıra Avrupa ve ABD’de bazı çevreler tarafından muhalefetle karşılandı.

“ABD'nin Çin’de üretilen elektrikli araçlara uyguladığı ve şu an yüzde 100 olan gümrük vergisi oranlarını dört katına çıkarması Çinli otomobil üreticilerini gelişmekte olan pazarlara doğru itiyor.

Çinli otomobil üreticiler, doymuş bir iç pazar ve yurtiçindeki ekonomik yavaşlama nedeniyle yurtdışına açılırken, gümrük vergilerinden kaçınmanın bir yolu olarak elektrikli araçları Batı ülkelerinden uzak yerlerde üretmeye yöneliyor.

Çin'in merkez doğusundaki Jiangsu eyaletinde bulunan BYD fabrikasındaki elektrikli araç montaj hattında çalışan iki işçi, 6 Temmuz 2020 (AFP)Çin'in merkez doğusundaki Jiangsu eyaletinde bulunan BYD fabrikasındaki elektrikli araç montaj hattında çalışan iki işçi, 6 Temmuz 2020 (AFP)

AlixPartners Otomotiv ve Sanayi Eş Başkanı Andrew Bergbaum, Al Majalla’ya yaptığı açıklamada gümrük vergilerinin Çin'den ithal edilen ürünlerin satışını azaltacağını, ancak Çin'de fabrika kurulmasını hızlandıracağını düşünüyor. Avrupa’nın fazla üretim kapasitesine sahip doymuş bir pazar olduğunu belirten Bergbaum, “Gelişmekte olan pazarlar daha büyük yatırım fırsatları sunuyor. Yakında aralarında Çinli şirketlerin de olduğu otomobil üreticileri tarafından dünyanın farklı yerlerinde en az dokuz yeni elektrikli araç fabrikası kurulacak” dedi.

Suudi Arabistan’ın sanayileşme ve ihracat için sunduğu fırsatlar

Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın küresel üretim portföyünün bir parçası olması muhtemel. Bölge, yılda 4 ila 5 milyon ünitelik bir pazara sahip ve bu da onu tek başına cazip kılıyor.

“Suudi Arabistan, 2030 Vizyonu çerçevesinde 2026 yılında 150 bin ve dört yıl sonra 500 bin elektrikli araç üretme hedefi de dahil olmak üzere ekonomisini çeşitlendirmeye çalışıyor.

Suudi Arabistan'ın elektrikli otomobil satışları açısından büyük bir pazar olduğunu ve on yılın sonunda yılda bir milyon araca yaklaşacağını belirten Bergbaum, Suudi Arabistan'ın kendi tedarikçi tabanını ve gerekli altyapıyı oluşturmaya çalıştığını vurguladı.

Suudi Arabistan’ın ayrıntılı yatırım politikasının da onu cazip bir ülke kıldığını ifade eden Bergbaum, “Suudi Arabistan, 2030 Vizyonu çerçevesinde 2026 yılında 150 bin ve dört yıl sonra 500 bin elektrikli araç üretme hedefi de dahil olmak üzere petrol gelirlerine bağımlı olan ekonomisini çeşitlendirmeye çalışıyor” dedi.

Lucid Group Suudi Arabistan'daki ilk otomobil fabrikasını açtı (Lucid Group)Lucid Group Suudi Arabistan'daki ilk otomobil fabrikasını açtı (Lucid Group)

Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF), önümüzdeki yıl üretime başlayacak ve ülkede otomotiv sektörüne öncülük edecek elektrikli otomobil üreticisi Ceer'i kurmak için Tayvan merkezli Foxconn ile ortak bir girişim başlattı.

Rhodium Group'un Çin Kurumsal Danışma Ekibi'nde kıdemli araştırmacı olan Gregor Sebastian, Körfez ülkeleri arasındaki en zengin ülke olan Suudi Arabistan’ın lüks otomobil sektörü için büyük bir endüstriyel potansiyele sahip olduğunu, ancak işgücü maliyetinin elektrikli araç endüstrisi için bir engel oluşturabileceğini düşünüyor.

“Çin'in en büyük otomobil üreticisi olan BYD, Türkiye'de yılda 150 bin araç kapasiteli elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araç üretim tesisi için imza attı.

Öte yandan BYD ile Türkiye arasında, 2026 yılının sonlarında üretime başlaması ve 5 bin kişiye doğrudan istihdam sağlanması planlanan 1 milyar dolarlık bir otomobil fabrikası kurulması için anlaşmaya varıldığı açıklandı.

Geçtiğimiz ay duyurulan anlaşmaya göre Çin'in en büyük otomobil üreticisi olan BYD, temmuz ayında elektrikli araç üretimini yılda bir milyon araca çıkarmak için 5 milyar dolarlık bir teşvik paketi açıklayan Türkiye'de, yılda 150 bin araç kapasiteli elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araç üretim tesisi için imza attı. Bir diğer Çinli elektrikli araç üreticisi Chery de Türkiye’de bir fabrika kurmak için Türk yetkililerle görüşmelerini sürdürüyor.

Mısır ve Fas da bu alanda birer cazibe merkezi

Bergbaum, Mısır ve Fas gibi Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki diğer ülkelerin de gelişen otomotiv endüstrilerine sahip olduklarını, bu nedenle altyapı, tedarik tabanı ve eğitimli işgücünün halihazırda bulunduğunu belirterek, bu ülkelerin üretim için cazibe merkezleri olduklarını vurguladı. Bergbaum’a göre Mısır’ın para biriminin son aylarda değer kaybetmesi ve göreceli olarak istikrarlı bir ülke olması, bazı yabancı şirketleri cezbedebilir. Ortadoğu'nun en kalabalık nüfusuna sahip olan ülke, bir kez daha baş gösteren likidite kriziyle mücadele ederken para birimi lira mart ayında neredeyse yüzde 40 değer kaybederek 2022 yılından bu yana dördüncü devalüasyonunu gördü.

“Mısır temiz enerjiye olan bağımlılığını artırmaya ve elektrikli araç yatırımları için cazip olabilecek sanayisini geliştirmeye çalışıyor.

Mısır aynı zamanda temiz enerjiye olan bağımlılığı arttırmak ve özel sektör yatırımları için cazip olabilecek sanayi sektörünü canlandırmak istiyor. Şarku’l Avsat’ın Majalla’dan aktardığı habere göre hükümetin son birkaç yıldır Çinli bir şirketle yerel olarak elektrikli otomobil üretmek üzere ortaklık kurma girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı.

Mısır merkezli otomobil şirketi GV Investments geçtiğimiz mayıs ayında, Mısır'da elektrikli araç modellerinin montajı ve üretimi için Çinli FAW Group ile bir anlaşma imzaladı. General Motors’un (GM) ortağı Al-Mansour Automotive de Mısır'da batarya ile çalışan araçlar üretmeyi planlıyor.    

Fas'ın Tanca kentinin doğusundaki Renault-Nissan fabrikasında otomobil parçalarının montajından bir kare, 12 Mart 2018 (AFP)Fas'ın Tanca kentinin doğusundaki Renault-Nissan fabrikasında otomobil parçalarının montajından bir kare, 12 Mart 2018 (AFP)

Öte yandan otomotiv sektörü geçtiğimiz yıl yaklaşık 14 milyar dolar değerinde olan ülke ihracatının büyük bölümünü üreten Fas'ta bir Renault-Nissan fabrikası bulunuyor. Fabrika yılda yaklaşık 400 bin otomobil üretim kapasitesine sahip, ancak henüz Çinli otomobil şirketlerini ağırlamış değil.

Çin'in Avrupa'ya açılan kapısı Fas

Kuzey Afrika ülkelerinden Fas, şu sıralar elektrikli batarya üreticilerinin ilgisini çekmeye çalışıyor. Çinli otomobil aküsü üreticileri Hailiang ve Shinzoom tarafından her biri 900 milyon dolardan fazla değerde iki fabrika ve diğer benzer projeler kurulacak.

“Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinin Avrupa'ya yakınlığı, burayı Avrupa pazarlarına elektrikli araç ihracatı için potansiyel bir merkez haline getiriyor.

İç talep ve düşük işletme maliyetleri, bölgenin Avrupa'ya yakınlığı ve AB ile ticaret anlaşmaları gibi bazı Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi ülkelerindeki elverişli koşullar, bölgeyi Avrupa pazarlarına elektrikli araç ihracatı için potansiyel bir merkez haline getirirken, gümrük vergilerinden kaçınmak için bir arka kapı olarak da görülebilir.

Elektrikli araçlar son on yılda Avrupa'da yaygın olarak kullanılmaya başlarken, son yıllarda Almanya ve Fransa gibi ülkelerde yıllık satış rakamları yüz binlerle ifade ediliyor.

AB’nin önümüzdeki on yılın ortalarına kadar benzinle çalışan otomobilleri aşamalı olarak kullanımdan kaldırma planı, Avrupa'daki elektrikli araç satışlarının yaklaşık dörtte birine hâkim olan Çinli otomobil üreticilerini bölgeye yönlendirebilir.

AB’nin ABD merkezli Tesla ile kıyasıya rekabet eden BYD'ye uygulamaya hazırlandığı yüzde 17,4'lük yeni gümrük vergisi, Çinli şirketin Türkiye'deki yeni fabrikasını Avrupa pazarlarına ihracat yapmak için kullanabileceği spekülasyonlarına yol açtı. Son iki yılda satılan toplam elektrikli otomobillerin yaklaşık yüzde 9'unu Türkiye'de satan BYD, fabrikayı Avrupa'ya hitap etmek için kullanma niyetinde olup olmadığına dair herhangi bir açıklamada bulunmadı. Ancak Türkiye'nin Avrupa Birliği ile yaptığı gümrük anlaşması yoluyla kıtaya önemli bir otomobil ihracatçısı olması, Türkiye’de fabrika açma hamlesini cazip kılıyor.

Otomobil ihracatının büyük çoğunluğunu Akdeniz'in diğer yakasındaki Avrupa ülkelerine yapan Mısır ve Fas'ın da AB ile ticaret anlaşmaları bulunuyor.

“Rhodium Group'tan Gregor Sebastian: Çinli otomobil şirketlerinin Çin dışındaki ülkelerde üretim yapma ve Avrupa'ya ihraç etme eğilimi ters etki yaratabilir.

Bloomberg'in haberine göre FAW Group'un Mısır'daki üretiminin 2025'in ilk çeyreğinden itibaren, önümüzdeki beş yıl içinde Avrupa pazarları da dahil olmak üzere çeşitli noktalara ihraç edilmesi planlanıyor. 

Riskli bir hamle

Rhodium Group'tan Gregor Sebastian’a göre bu hamlenin tüm yararlarına rağmen Çinli otomobil şirketlerinin Çin dışındaki ülkelerde üretim yapma ve Avrupa'ya ihraç etme eğilimi ters etki yaratabilir.

Avrupa Komisyonu’nun bu konuyu yakından inceleyeceğine inandığını ifade eden Sebastian, “Avrupa Komisyonu’nun daha önce Çin'deki üretim faaliyetlerine karşı önleyici vergiler uygulamak zorunda kaldığı durumlar oldu. Bu vergiler, denizaşırı elektrikli araç fabrikaları sadece montaj için kullanılsa ve batarya ve şasi gibi temel bileşenler Çin'den ithal edilse bile uygulanabilir” şeklinde konuştu.

Sebastian, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Elektrikli otomobil sektörünün en öne çıkan sektör olduğu açık, ancak Avrupa yeni sübvansiyon düzenlemelerinin tamamını Çin'in güneş ve rüzgâr projelerini engellemek için kullandı. Ayrıca değerlendirmemize göre BYD gibi şirketler, bu yeni gümrük vergileriyle bile Avrupa'ya karlı bir şekilde ihracat yapabilir. Bu durum, en azından mevcut jeopolitik koşullar altında, Çinli otomobil üreticileri için gümrük vergilerini aşmayı gereksiz hale getiriyor.”

Sebastian, ABD pazarını dışarıya daha kapalı hale getirebilecek olan ABD Başkanı Donald Trump'ın yeniden seçilme ihtimalinin yüksek olmasının, Çin'i AB ile büyük ölçekli bir ticaret savaşından uzaklaştıracağı değerlendirmesinde bulundu.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.