​Cezayir ve Moritanya siyaseti bir kenara bırakıp ekonomik işbirliğine odaklanıyor

Cezayir ve Moritanya arasındaki kara sınırı kapısı (Cezayir’in Tinduf Vilayeti internet sitesi)
Cezayir ve Moritanya arasındaki kara sınırı kapısı (Cezayir’in Tinduf Vilayeti internet sitesi)
TT

​Cezayir ve Moritanya siyaseti bir kenara bırakıp ekonomik işbirliğine odaklanıyor

Cezayir ve Moritanya arasındaki kara sınırı kapısı (Cezayir’in Tinduf Vilayeti internet sitesi)
Cezayir ve Moritanya arasındaki kara sınırı kapısı (Cezayir’in Tinduf Vilayeti internet sitesi)

Atıf Katedra
Cezayir ve Moritanya'nın henüz açılalı bir yıl dahi olmayan tek kara geçidi üzerinden ‘mütevazı’ bir ticari faaliyet başlattıkları bir dönemde, Cezayir hükümeti, ‘balık karşılığında hurma’ programı kapsamında çalışan kargo uçaklarına dayanan bu karşılıklı ticaretin sınırlandırılmasını ‘telafi etmeye’ çalışıyor gibi görünüyor. Böylece Cezayirli üreticiler, koronavirüs salgını döneminde bazı yolcu uçaklarının kargo operasyonlarına yönlendirilmesinden faydalanacaklar.

Uçaklar Nuakşot’a gidiyorlar
Cezayir Havayolları Şirketi’ne bağlı Ticari Hava Kargo Müdürlüğü, iki ülke arasındaki özel sektöre açılmak amacıyla hayata geçirilen karşılıklı ticaret programı çerçevesinde Cezayir Uluslararası Havalimanı'ndan Moritanya'nın başkenti Nuakşot’taki uluslararası havaalanına tonlarca yük taşıyan ilk kargo uçağının indiğini duyurdu. Cezayir Havayolları Şirketi Sözcüsü Amine Endulusi yaptığı açıklamada, ilk ticari uçuşu, önümüzdeki birkaç gün içinde Nuakşot Uluslararası Havalimanı'na doğru kademeli olarak gerçekleştirilecek üç uçuşun takip edeceğini belirtti. Sözcü Endulusi, Cezayir’in ürünlerini Afrika ülkelerine ihraç etmek üzere hava kargo uçuşları için bir program oluşturduğuna işaret etti.
Cezayir, yaklaşık bir yıl önce Moritanya ile ekonomik bir dinamik yaratma girişiminde bulundu. Ancak, ülkedeki halk hareketi ve ülkenin son cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce bir geçiş dönemine girmesi nedeniyle projelerin çoğu ertelenmek zorunda kaldı. İki ülke arasındaki tek kara geçişi 2018'in sonlarında açıldı. Fakat Cezayir'deki siyasi durum ve çok sayıda Cezayirli ihracatçının tutuklanması nedeniyle istenen sonuç elde edilemedi.
 Ancak Endulusi’nin açıklamasına göre artık böyle bir durum söz konusu değil. Öyle ki Endulusi açıklamasında, “Özel sektörden Cezayirli ithalatçılar da Moritanya'dan dönen aynı uçaklarla onlarca ton balık ithal etmeye ve ürünlerini birkaç Afrika ülkesine ihraç etmek için Cezayirli ihracatçılarla görüşmeler yapmaya hazırlanıyorlar” ifadelerini kullandı.
Cezayir Havayolları Şirketi Sözcüsü, Cezayir ile Moritanya'yı birbirine bağlayan hattaki seferlerin ‘mevcut sağlık krizi sona erdikten sonra kârlı bir ticari faaliyet olduğunu kanıtlarsa haftanın her günü düzenli şekilde yapılabileceğini’ belirtti.


Cezayir tarafından Moritanya-Cezayir sınırından bir görünüm (Cezayir’in Tinduf Vilayeti internet sitesi)

Moritanya ekonomik bir anahtardır
Cezayir, aylar önce Nuakşot’un ağırladığı Cezayirli üreticilerinin sergisinde başlattığı Moritanya ile arasında serbest ticaret projelerine güveniyor. Cezayir İhracatçıları Birliği'nden bu konuda hazırlanan bir raporda “Cezayir’in ürünlerini Batı Afrika'ya ihraç etmek için kendisiyle Moritanya arasında ticari bir koridor kurmaya ihtiyacı var. Moritanya, Cezayir’in başta Senegal ve Mali gibi güneydeki ülkeler olmak üzere Afrika bölgesiyle ticaret yapabilmesi için önemli bir ‘üs’” ifadeleri yer aldı.
Cezayir aylar önce Moritanya'ya karadan ev aletleri ihraç etti. Bu faaliyet, Moritanya’nın tıpkı 70’li ve 80’li yıllarda hükümete ait Sonacome şirketinin (Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un göreve başlar başlamaz şirketin Askeri Sanayi Otoritesi’nin bünyesine katılması kararı aldı) otobüsleriyle yapılana benzer şekilde yeniden Cezayir’in birçok ülkesine ürün ihraç etmek istediği Afrika kıtasıyla arasında kara bağlantısı olduğunu gösteriyor.

Batı Afrika'ya giden yol
Cezayir, 19 Ağustos 2018'de Moritanya ile ilk kara geçidini açtıktan sonra, tesislerinde üretilen malların karayolu üzerinden tırlarla taşımacılığının yapılması için derhal ruhsat vermeye başladı. Ancak, halk hareketi tüm bu faaliyetleri sınırlandırdı. Çünkü başta Abdurrahman bin Hammadi olmak üzere protestolar nedeniyle önde gelen çok sayıda işadamı hakkında soruşturma açılması, tesislerin faaliyetlerinin durmasına neden oldu. 
Cezayir, iki ülke arasındaki ilişkiyi sık sık ‘soğutan’ faktörlerden biri olan Batı Sahra dosyasının ardından Nuakşot ile ilişkilerinin birkaç yıldır istikrara kavuşmasından yararlanıyor. Moritanya bu dosyayı hem Cezayir hem de Fas ile ilişkilerini ‘etkilemesinden’ uzaklaştırdı. Her ne kadar Cezayir ile birlikte, Fas ve Polisario Cephesi arasındaki Birleşmiş Milletler (BM) destekli müzakerelere ‘iki komşu ülke’ olarak katılsa da şimdi bölgedeki ‘tarafsız’ ülkeyi temsil ediyor.
Annabe’da bulunan Badji Mokhtar Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Abdusselam Murabit konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Cezayir-Moritanya işbirliği projesi çok yavaştı. Çünkü iki ülke, onlarca yıldır aralarında dengeli siyasi ilişkiden faydalanmadılar. Kara geçidi yıllarca kapalı kaldı.  Cezayir yolu topraklarına doğru ayırmaya hazırlanırken, Moritanya kendi adına henüz pek bir şey yapamadı. Cezayir hükümetinin şu dönemde yaptığı açıklamalar pragmatik olma eğilimini gösteriyor. Bunu gerçekçi bir şekilde, özellikle Afrika kıyılarındaki ülkelere doğru ilerletmek istiyor. Ancak bunun için Moritanya'dan başka bir yolu yok. Cezayir uzun zamandır Afrika’ya giden yolda kumar oynadı. Nijerya'ya ulaşma umuduyla bir adım atsa da başta Mali olmak üzere güney ülkeleri aynı şeyi yapamadı” şeklinde konuştu.
Cezayir, başta hamur işleri olmak üzere gıda ürünleri ve elektronik eşyalar açısından Moritanya pazarını finanse etme şansına sahip. Buna karşın Moritanya karayoluyla (başkentin bin 800 km güneybatısındaki)  Tinduf’a, hava yoluyla da başkent Cezayir’e ilk balık ihracatını gerçekleştirdi.

Hamdaniye Limanı ve Oran (Vahran) Limanı
Cezayir Gümrük Kurumu'nun verilerine göre Cezayir ve Moritanya bu bağlamda 2019 yılı boyunca iki ülke arasındaki sınır kapısından gıda maddeleri (makarna ve baklagiller), temizlik malzemeleri ve endüstriyel ürünlerden toplam 52 tonu aşkın olmak üzere 132 ihracat faaliyeti gerçekleşti. Aynı dönemde her iki yönde de yaklaşık iki bin yolcu sınır kapısından geçiş yaptı.
Murabit'e göre hepsinden önemlisi, Moritanya üzerinden ticaret faaliyetlerini etkinleştirmek. Eğer bu faaliyetler etkinleştirilirse Tibaze'deki Hamdaniye Limanı projesi için hayati bir arter oluşturabilir ve eğer tamamlanırsa, Afrika'daki en büyük liman olacak. Murabit değerlendirmesinde, “Cezayir ve Çin, kara kıtada pazarlar yaratmaya çalışıyorlar ve projenin uygulanması için ise deniz istasyonu olarak Hamdaniye Limanı’na ihtiyaç duyuluyor. Kara istasyonu olarak ise şimdilik sadece Moritanya var. Eğer Cezayir ürünlerini Batı Afrika'daki ülkelere pazarlarsa, Oran Limanı da önemli bir ekonomik terminale dönüşebilir. Bu da deniz taşımacılığının maliyetlerini azaltır ve yerini kara taşımacılığı ile değiştirmesini sağlar” ifadelerini kullandı.



Suudi Arabistan-Türkiye ilişkilerinde ekonomik ısınma

Görsel: Shutterstock
Görsel: Shutterstock
TT

Suudi Arabistan-Türkiye ilişkilerinde ekonomik ısınma

Görsel: Shutterstock
Görsel: Shutterstock

Turki el-Harbi

Suudi Arabistan-Türkiye ilişkilerinde son yıllarda yaşanan soğukluk, iki ülke arasındaki ticaret hacmini kısıtladı. Ancak 2023 yılına gelindiğinde ilişkiler eski haline dönerken daha da iyiye gitmesi için bir başlangıç noktası oluşturdu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki hükümet, iki ülke arasındaki ihracat hacminin azalmasının ardından özellikle yükselen enflasyon ve Türk lirasındaki gerileme çerçevesinde Suudi Arabistan'a yönelik düşmanca tutumunu bir kenara bıraktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz yıl Riyad'a yaptığı ziyaret sırasında, iki ülke arasındaki bağların güçlendirilmesinde en önemli faktör olan ekonomik faktörü temel alarak ilişkileri güçlendirmeye çalıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu girişiminde, Türk milliyetçiliğinin ve Araplar üzerindeki üstünlüğünün geri gelmesinin yanı sıra Türkiye'yi turizm ya da iş için ziyaret eden Arapları, özellikle de Körfez ülkelerinden gelenleri dışlama çağrısında bulunan aşırı sağcı partilerin yönlendirdiği ırkçı bir akımla karşı karşıya.

Pozitif iş birliği ve iyimserlik

Dünya son aylarda münferit olaylara tanık oldu. Türkiye’deki bu aşırı sağcı partiler, Türkiye'nin Suudi Arabistan ile kısa sürede inşa ettiği güven ve dayanışmayı yok etme riski oluşturuyor.

Riyad, döviz rezervlerini arttırmak amacıyla geçtiğimiz yıl TCMB’ye 5 milyar dolarlık bir mevduat sağlayarak Türkiye'nin ekonomik toparlanmasına katkıda bulundu.

Ankara, gerek Suudi Arabistan'ın stratejik konumuna duyduğu ihtiyaçtan gerek Ortadoğu ve Afrika'nın en zengin ülkelerinden biri ve güvenilir bir dost olmasından dolayı Riyad'ın Türk ekonomisinin gidişatı üzerindeki etkisinin boyutunu, özellikle de bu yıl yavaş yavaş toparlanmaya başladığı ekonomik kriz sırasında net bir şekilde anladı.

Riyad, döviz rezervlerini arttırmak amacıyla geçtiğimiz yıl Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCMB) 5 milyar dolarlık bir mevduat sağlayarak Türkiye'nin ekonomik toparlanmasına katkıda bulundu. TCMB, 24 Temmuz'da söz konusu mevduatı kapatarak Suudi Arabistan Kalkınma Fonu'na iade etti.

Suudi Arabistan, Türkiye'nin ilişkileri geliştirme girişimini olumlu karşıladı. Sonuncusu geçtiğimiz temmuz ayında Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan'ın ziyareti olmak üzere, aralarında bakan ve yatırımcıların da bulunduğu kalabalık bir heyeti Türkiye'ye gönderdi. Ziyaret sırasında, iki ülke arasında çeşitli alanlarda ve bölgesel ve uluslararası konularda iş birliğini derinleştirmek amacıyla bir koordinasyon konseyi kurulmasına yönelik bir mutabakat zaptı imzalandı.

dcdev
Suudi Arabistan Savunma Bakan Yardımcısı Halid bin Hüseyin el-Bayari, Cidde'de Baykar Genel Müdür Haluk Bayraktar ile İHA üretimi ve teknoloji transferi anlaşmasının belgelerini değiş tokuş ederken, 18 Temmuz 2023 (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)

En önemlisi geçtiğimiz şubat ayında düzenlenen ve her iki ülkeden bin 240'tan fazla işadamının katıldığı Suudi Arabistan-Türkiye İş Forumu olmak üzere, Suudi Arabistan'ın uluslararası şirketlerle yaklaşık 1 trilyon 800 milyar dolarlık yatırım fırsatları belirlediği çeşitli etkinlikler düzenlendi. Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Halid bin Abdulaziz el-Falih, bu yatırım alanlarının en büyük faydalanıcısının Türk şirketleri olacağını söyledi.

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Suudi Arabistan Genel Dış Ticaret Dairesi: Türkiye'nin Suudi Arabistan'a ihracatı 2022 yılında sadece 800 milyon dolarken 2023 yılında yüzde 100'ün üzerinde bir artışla 2,6 milyar dolara ulaşırken, Riyad ile Ankara arasındaki ticaret hacmi 7 milyar dolara yükseldi.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat tarafından gelecek yılın ‘Suudi Arabistan'la altın yıl’ olarak nitelendirdiği açıklamalarından da anlaşıldığı üzere Ankara, Riyad'la ilişkilerin gelecekte daha da güçleneceği konusunda iyimser. Bolat'a göre iki ülke, ticaret hacmini kısa vadede 10 milyar dolara, uzun vadede ise 30 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor.

Türkiye ile iş birliğinin güçlendirilmesi sadece Suudi Arabistan ile sınırlı kalmayıp, Türkiye ile stratejik ortaklık geliştirme sürecine katılan komşu Körfez ülkelerini de kapsıyor. Bu çerçevede ilk adım olarak geçtiğimiz temmuz ayında iki ülke arasında serbest ticaret anlaşması için müzakereler başlatıldı. Anlaşmanın başarılı olması halinde hem mal hem de hizmetlerden oluşan yerli ürünler için ek bir avantaj sağlayacak ve bunların hem Türkiye hem de Körfez ülkelerindeki yerel pazarlara akışı kolaylaşacak. Ayrıca yatırımların teşvik edilmesine ve korunmasına katkıda bulunacak ve böylece iki taraf arasındaki ticari alışveriş oranı da aratacak.

Bayraktar, iki ülke arasındaki bağları güçlendiriyor

Ankara son yıllarda insansız hava aracı (İHA) sektöründe uzmanlaştı ve Bayraktar İHA üretimi Türkiye'nin en önemli sektörlerinden biri haline geldi. Baykar şirketi tarafından üretilen Bayraktar İHA’nın etkinliği, birden fazla alanda test edildi.

Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı geçtiğimiz yıl Baykar şirketi ile İHA üretiminde kullanılan sistemlerin ve teknolojinin transfer edilerek İHA endüstrisinin yerelleştirilmesini içeren bir satın alma sözleşmesi imzaladı.

İki ülke arasında derinleşen ilişkiler çerçevesinde Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı ve Baykar şirketi, geçtiğimiz yıl, İHA üretiminde kullanılan sistemlerin ve teknolojinin Suudi Arabistan devletine ait savunma şirketi Suudi Arabistan Askeri Sanayii’ne (SAMI) transfer edilerek İHA endüstrisinin yerelleştirilmesini içeren bir satın alma sözleşmesi imzaladı. Sözleşmeye iki ülke arasında savunma alanında yapılan diğer anlaşmalar eşlik etti.

xascdfve
Görsel: Al Majalla

SAMI CEO’su Velid Ebu Halid'e göre bu tür sözleşmeler, Suudi Arabistan 2030 Vizyonu çerçevesindeki savunma harcamalarının yüzde 50'sinin yerelleştirilmesi hedefine katkıda bulunuyor.

Türkiye'de bir milyon Suudi turist

Diğer taraftan turizm, özellikle Türk lirasının değer kaybettiği bir dönemde Türkiye’nin gelirlerinin büyük bir bölümünü oluştururken turistler ülkeye döviz girişinin önemli bir kaynağı olmaya devam ediyor.

Suudi Arabistan dünyada Türkiye'ye en çok turist gönderen ülkeler arasında birinci sırada, Arap dünyasında ise ikinci sırada yer alıyor. Türkiye Turizm ve Kültür Bakanlığı'na göre Türkiye'ye gelen Suudi turist sayısı geçtiğimiz yıl yüzde 70 artışla 784 bini geçti.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Londra  merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.