​Koronavirüs salgınının ülke ülke bitiş tarihini öngören araştırma

Mısır’daki İmbaba Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nde bir hastanın göğüs röntgenini inceleyen Mısırlı bir doktor (AFP)
Mısır’daki İmbaba Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nde bir hastanın göğüs röntgenini inceleyen Mısırlı bir doktor (AFP)
TT

​Koronavirüs salgınının ülke ülke bitiş tarihini öngören araştırma

Mısır’daki İmbaba Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nde bir hastanın göğüs röntgenini inceleyen Mısırlı bir doktor (AFP)
Mısır’daki İmbaba Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nde bir hastanın göğüs röntgenini inceleyen Mısırlı bir doktor (AFP)

Singapur'da bir üniversite tarafından yapılan bir araştırmada, bugüne kadar birçok ülkeyi etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının sona ereceği tarihle ilgili bir takım tahminlerde bulunuldu. Öte yandan son verilere göre tüm dünyada bu sabah itibariyle koronavirüs vakalarının sayısı 2,9 milyonu aşarken koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 200 bin eşiğini geçti.
 Singapur Teknoloji ve Tasarım Üniversitesi tarafından Cuma günü yayınlanan ve dünyanın çeşitli ülkelerindeki vakalar ve virüsün bu ülkelerdeki yaşam döngüsüne ilişkin sağlanan resmi verilerine dayanan araştırmada, salgının sona ereceği tarihle ilgili beklentilerin yer aldığı istatistiksel şemalar yer aldı.
Araştırma, dünyada salgının büyük bir bölümünün 29 Mayıs'a kadar yüzde 97 oranında sona ermesini beklerken salgının tüm dünyada 8 Aralık'ta yüzde 100 oranında sona ereceğini öngörüyor.
Araştırmaya göre önümüzdeki Mayıs ve Haziran aylarında koronavirüs krizi Arap ülkelerinin büyük bir bölümünde yüzde 97 oranında sona erecek.

Araştırmada ayrıca koronavirüs salgının 20 Mayıs'ta Mısır'da, 21 Mayıs'ta ise Suudi Arabistan'da yüzde 97 oranında sona ereceğine işaret ederken salgının bu iki ülkede Mayıs ayı başlarında zirveyi gördükten sonra Haziran ayı başlarında tamamen sona ereceği öngörülüyor.

Bununla birlikte araştırmaya göre koronavirüs salgının 6 Mayıs'ta Ürdün'de, 7 Mayıs'ta ise Lübnan'da sona ermesiyle iki ülkenin salgının tamamen sona ereceği ilk Arap ülkeleri olması bekleniyor.


Araştırmaya göre salgın, 1 Mayıs'ta Sudan’da, 11 Mayıs'ta Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE), 15 Mayıs'ta Umman'da, 16 Mayıs'ta Tunus'ta, 25 Mayıs'ta Cezayir'de, 31 Mayıs'ta Irak'ta, 5 Haziran'da Kuveyt'te, 12 Haziran’da Fas'ta, 26 Temmuz'da Katar'da ve 6 Ağustos'ta Bahreyn'de sona erecek.










Öte yandan yine araştırmaya göre salgın 2 Mayıs'ta Almanya'da 5 Mayıs'ta Fransa'da, 7 Mayıs'ta İtalya'da, 15 Mayıs'ta İngiltere'de, 16 Mayıs'ta Türkiye'de ve 19 Mayıs’ta İran’da sona erecek.






Araştırma, Cumartesi günü itibariyle koronavirüs nedeniyle 53 binden fazla insanın hayatını kaybettiği ABD’de ise salgının 11 Mayıs'ta, Kanada'da ise 17 Mayıs'ta sona ereceğini öngörüyor.



Washington dördüncü tur görüşmelerin ardından Tahran'a yeni yaptırımlar uyguluyor

Natanz Nükleer Tesisi’ndeki uranyum zenginleştirme salonunda bulunan santrifüjler (İran Atom Enerjisi Örgütü)
Natanz Nükleer Tesisi’ndeki uranyum zenginleştirme salonunda bulunan santrifüjler (İran Atom Enerjisi Örgütü)
TT

Washington dördüncü tur görüşmelerin ardından Tahran'a yeni yaptırımlar uyguluyor

Natanz Nükleer Tesisi’ndeki uranyum zenginleştirme salonunda bulunan santrifüjler (İran Atom Enerjisi Örgütü)
Natanz Nükleer Tesisi’ndeki uranyum zenginleştirme salonunda bulunan santrifüjler (İran Atom Enerjisi Örgütü)

ABD dün, iki ülke arasında hassas konu üzerinde devam eden müzakerelere rağmen, nükleer programı nedeniyle İran'a karşı yeni yaptırımlar açıkladı.

Son yaptırımlar üç İran vatandaşını ve Tahran'daki Savunma İnovasyon ve Araştırma Örgütü ile bağlantılı bir İran kuruluşunu hedef alıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Bakan Marco Rubio'nun şu sözlerine yer verildi: “İran nükleer programını önemli ölçüde genişletmeye devam etmekte ve nükleer silahlar ve nükleer silah sevkiyat sistemlerine uygulanabilir çift kullanımlı araştırma ve geliştirme faaliyetleri yürütmektedir.” Rubio, İran'ın dünyada nükleer silaha sahip olmayan ve uranyumu yüzde 60 oranında zenginleştiren tek ülke olduğunu söyledi.

İran'ın nükleer programına ilişkin gerilim, ABD Başkanı Donald Trump'ın 2018'deki ilk döneminde ülkesini Tahran'ın 2015'te büyük güçlerle yaptığı anlaşmadan çekmesi ve İran'a yeniden yaptırım uygulamasından bu yana artıyor. Anlaşma uranyum zenginleştirmeyi yüzde 3,67 ile sınırlandırıyordu. Ancak İran halihazırda, askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90'dan çok da uzak olmayan yüzde 60 düzeyinde zenginleştirme yapıyor.

Yeni yaptırımların açıklanması, ABD ile İran arasında dördüncü tur görüşmelerin tamamlanmasının ardından geldi. Görüşmelerde herhangi bir ilerleme kaydedilmediği açıklandı, ancak her iki taraf da ihtiyatlı bir iyimserlik dile getirdi. Geçen ay başlayan görüşmeler İran'ın nükleer silah edinmesini engelleyecek yeni bir anlaşmaya varılmasını amaçlıyor.

Aralarında ABD'nin de bulunduğu Batılı ülkeler uzun süredir İran'ı nükleer silah geliştirmeye çalışmakla suçluyor; Tahran ise bu iddiayı reddederek nükleer teknolojiye sahip olma hakkını ve programının tamamen barışçıl olduğunu savunuyor. Dün uygulamaya konulan yaptırımlar kapsamında, hedef alınan kişilerin ABD'de sahip olabilecekleri tüm mal varlıkları donduruldu ve bu kişilerle herhangi bir mali işlem yapılması yasaklandı.

ABD Dışişleri Bakanlığı'na göre yaptırımlar üç üst düzey İranlı nükleer program yetkilisini ve Savunma İnovasyon ve Araştırma Örgütü'nün bir yan kuruluşu olan Ideal Vacuum olarak da bilinen Voya Pars Prospective Technologies'i hedef alıyor. Bakanlık şirketi ‘yabancı tedarikçiler ya da yerel üretim yoluyla nükleer silahlarla ilgili araştırma ve geliştirmede kullanılabilecek ekipman üretmeye çalışmakla’ suçluyor.