Ramazanda Mekke ve Medine: Sadece hizmetliler teravih kılıyor

Diğer kişilerin namaza katılımının askıya alınması ile birlikte Mescid-i Haram’da teravih namazları, Kabe’deki temizlik ve güvenlik görevlileri ile sınırlandırıldı (Şarku’l Avsat)
Diğer kişilerin namaza katılımının askıya alınması ile birlikte Mescid-i Haram’da teravih namazları, Kabe’deki temizlik ve güvenlik görevlileri ile sınırlandırıldı (Şarku’l Avsat)
TT

Ramazanda Mekke ve Medine: Sadece hizmetliler teravih kılıyor

Diğer kişilerin namaza katılımının askıya alınması ile birlikte Mescid-i Haram’da teravih namazları, Kabe’deki temizlik ve güvenlik görevlileri ile sınırlandırıldı (Şarku’l Avsat)
Diğer kişilerin namaza katılımının askıya alınması ile birlikte Mescid-i Haram’da teravih namazları, Kabe’deki temizlik ve güvenlik görevlileri ile sınırlandırıldı (Şarku’l Avsat)

Alışılmışın aksine, revakları ve avluları tıka basa dolduran binlerce kişinin ardından Mescid-i Haram ve Kabe’nin çevresi ıssızlaştı. Bu yıl teravih namazlarına sadece Mekke ve Medine İşleri Başkanlığı’nda ya da Mekke ve Medine’deki camilerde hizmet eden çalışanlar ve hizmetliler katılabiliyor.
Suudi Arabistan hükümetinin yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı vatandaşlarını, ülke sakinlerini hatta konut ve iş yönetmeliklerini ihlal eden kişileri dahi korumak adına aldığı önlem ve tedbir uygulamalarının bir sonucu olarak Ramazan ayının başlamasıyla birlikte ortaya alışılmadık bir görüntü çıktı. Salgın yüzünden vatandaşların ve ziyaretçilerin girişinin yasaklanmasıyla birlikte ülke çapında en büyük otel sektörü ile göze çarpan merkezi alan boş kaldı.
Mekke'nin sokakları, kendisini diğer Suudi Arabistan şehirlerinden ayıran çeşitli ülkelerden gelen ziyaretçilerinin ülkelerine geri dönmesinin ardından boş kaldı. Böylece Mekke ve dar yollarında aşina olunan umre coşkusu kayboldu.
Planlama ve Kalkınma İşleri Genel Başkanvekili Abdulhamid el-Maliki Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi İşleri Genel Başkanlığı’nın küresel salgınla başa çıkmak için halk sağlığı alanında faaliyet gösteren ilgili kurumlarla sürekli koordinasyon içinde olduğunu ve bu çerçevede krizi takip etmek için bir komite, hizmetlerin devamlılığını sağlamak için bir çalışma ekibi ve Ramazan ayında meydana gelebilecek olası tüm senaryolara karşı hazırlıklı olmak için dokuz etaplı bir çalışma planı oluşturulduğunu duyurdu.
Maliki, Başkanlığın Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi'nin günde 6 kez temizlenmesi ve sterilize edilmesi için uygulamalarını yoğunlaştırdığını söyledi. Bu uygulamalar kapsamında Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi revaklarında, alanlarında ve tesislerinde temizlik yapan 450 çalışan sırtında dezenfekte aleti taşıyarak çevre dostu sterilizasyon ve temizlik malzemesi ile her yeri temizliyor. Aynı şekilde çalışanlar arasında vaka olup olmadığını tespit etmek için termal kameralar kuruluyor ve çalışanlara maske ile eldiven dağıtılıyor.
Maliki ibadet eden kişilerin ve umrecilerin tavaf alanını, meydanları ve Mescid-i Haram’ın revaklarını boşaltmasına rağmen, kamu yararının gözetilmesinin bu salgın tehlikesine karşı insanların canlarının korunmasına baskın gelmesinin bu zor kararın alınmasına sebep olduğunu söyledi. Aynı zamanda Maliki cemaatle namaz kılınmasının askıya alınmasıyla birlikte Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’deki günlük namazların ve teravih namazlarının çalışanlarla sınırlı tutulacağını vurguladı. Maliki modern tarihte ilk defa umrecilerin ve namaz kılan kişilerin Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’deki meydanları boş bırakmak zorunda kaldığını belirterek bu tablonun insanların içinde bir burukluğa yol açmasına rağmen bu ümmetin maslahatı için gerekli olduğunu ifade etti. Zira bu olay, tüm dünyanın yaşadığı ve sıkıntısını çektiği zor koşullar altında geliyor.



Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar, otizmin 4 alt tipini keşfederek bu genetik durumun altında yatan biyolojiyi anlamaya yönelik "dönüştürücü bir adım" attı.

Princeton Üniversitesi ve Simons Vakfı'ndan bilim insanları, otizm kohort çalışması SPARK'taki 5 bin çocuğun verilerini analiz ederek bireyleri özellik kombinasyonlarına göre gruplandırdı.

Araştırmacılar belirli özelliklerle ilgili genetik bağlantılar aramak yerine, sosyal etkileşimlerden tekrarlayan davranışlara ve gelişimsel kilometre taşlarına kadar 230'dan fazla özelliği her bir kişide değerlendirdi.

Bu analiz sayesinde otizmin farklı genetik varyasyon modellerine sahip 4 alt tipini tanımlamayı başardılar.

Flatiron Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı bilim insanı ve çalışmanın ortak başyazarı Natalie Sauerwald, "Otizmin tek bir biyolojik hikayesi değil, birden fazla farklı anlatısı olduğunu görüyoruz" diyor.

Bu, geçmişteki genetik çalışmaların neden genellikle yetersiz kaldığını açıklamaya katkı sağlıyor; aslında birbirine karışmış birden fazla farklı bulmacaya baktığımızı fark etmeden bir yapbozu çözmeye çalışıyorduk. Bireyleri ilk başta alt tiplere ayırana kadar resmin tamamını, genetik örüntüleri göremedik.

Bu 4 alt tip Sosyal ve Davranışsal Zorluklar, Gelişimsel Gecikmeyle Birlikte Karma OSB (Otizm Spektrum Bozukluğu), Orta Derecede Zorluklar ve Geniş Çaplı Etkilenme olarak belirlendi.

İlk tip, otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda gelişimsel kilometre taşlarına ulaşan fakat genellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, anksiyete veya depresyon gibi eşlik eden sorunlar yaşayan çocukları kapsıyor.

İkinci tipte gelişimsel kilometre taşlarına ulaşmada gecikme görülürken eşlik eden rahatsızlıklara dair herhangi bir belirtiye rastlanmıyor.

Üçüncü tip olan Orta Derecede Zorluklar'da otizmle ilgili temel davranışlar olsa da diğer gruplar kadar güçlü değil. Otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda kilometre taşlarına ulaşıyor ve eşlik eden rahatsızlıklar görülmüyor.

4. tipte en uç ve geniş kapsamlı zorluklar yaşanıyor.

Katılımcıların yüzde 37'sinin yer aldığı birinci ve yüzde 34'ünün bulunduğu üçüncü tip en yaygın gruplar. Yüzde 19'unu içeren ikinci ve yüzde 10'unun olduğu 4. tiplerse en nadir olanlar. 

Bulgular, genetik farklılıkların "yüzeyde benzeyen klinik görünümlerin ardındaki farklı mekanizmalara işaret ettiğini" vurguluyor.

Örneğin hem Geniş Çaplı Etkilenme hem de Karma OSB gruplarındaki çocuklar gelişimsel gecikme ve zihinsel engellilik gibi bazı önemli özellikleri paylaşıyor. Ancak ilk grupta, ebeveynlerden geçmeyen de novo mutasyonların en yüksek oranı görülürken, ikinci grubun nadir kalıtsal genetik varyantları taşıma olasılığı daha fazla.

Bulgular otizmin sadece 4 alt tipi olduğu anlamına gelmiyor; en az 4 tane bulunduğunu ve bunların hem klinik seviyede hem de genom düzeyinde araştırmalar için anlamlı olduğunu gösteren veri odaklı bir çerçevenin keşfedilmesini sağlıyor.

Otizmle mücadele eden ailelerin, çocuklarının hangi otizm alt tipine sahip olduğunu bilmesi yeni bir netlik, kişiye özel bakım, destek ve topluluk imkanı sunabilir.

Independent Türkçe