Hindistan’da polisin okulda karantinaya aldığı kadın, toplu tecavüze uğradı

Resmi istatistiklere göre, Hindistan’da 20 dakikada bir tecavüz gerçekleşiyor (Reuters-Arşiv)
Resmi istatistiklere göre, Hindistan’da 20 dakikada bir tecavüz gerçekleşiyor (Reuters-Arşiv)
TT

Hindistan’da polisin okulda karantinaya aldığı kadın, toplu tecavüze uğradı

Resmi istatistiklere göre, Hindistan’da 20 dakikada bir tecavüz gerçekleşiyor (Reuters-Arşiv)
Resmi istatistiklere göre, Hindistan’da 20 dakikada bir tecavüz gerçekleşiyor (Reuters-Arşiv)

Hindistan’ın kuzeybatısındaki Racastan eyaletinde gündelikçi olarak çalışan bir kadın köyüne dönmeye çalışırken yolunu kaybetti.
Reuters'ın haberine göre, kilometrelerce yürüdükten sonra polis merkezine sığınan kadın, koronavirüs testi yapıldıktan sonra polis tarafından, bölgede karantina merkezi olmadığı için, bir okula götürüldü.
23 Nisan’da yaşanan olayda, kadının burada yalnız kalmasını fırsat bilen üç tecavüzcü kadına saldırdı.
Polis, 40-45 yaşlarındaki kadına toplu tecavüzde bulunan üç kişinin yakalanarak hapse atıldığını duyurdu.
Hindistan’da koronavirüs salgınını durdurmak amacıyla geçen ay ülke çapında ilan edilen sokağa çıkma yasağı sürüyor.
Kentlerdeki işini kaybeden binlerce kişi, tecavüze uğrayan bu kadın gibi yürüyerek köyüne dönmeye çalışıyor. Independent Türkçe'de yer alan habere göre, önemli bir kısmı da kalabalık karantina merkezlerinde tutuluyor.
Şu an dünyada sürdürülen en kapsamlı tecritin bu ülkede olduğunu hatırlatan uzmanlar, bunun salgına mücadelede etkili olup olmadığı konusunda şüpheli.
1 milyar 300 milyon nüfusa sahip Hindistan’da test yapılan insan sayısı arttıkça, vaka sayısı da yüksek oranda artıyor. Yaklaşık 27 bin vakanın görüldüğü ülkede, 800’ü aşkın insanın ölüm sebebi koronavirüs olarak kaydedildi.  



İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
TT

İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)

İran bugün, Batı'nın Tahran'ın nükleer silah peşinde olabileceğine dair artan korkularına ve ABD ile görüşmelerin ertelenmesine rağmen uranyum zenginleştirme ‘hakkını’ savundu.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi X platformunda yaptığı paylaşımda, “İran'ın tam nükleer yakıt döngüsüne sahip olmaya hakkı var” dedi ve Tahran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nın (NPT) imzacılarından olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Arakçi, “Nükleer silahları tamamen reddederken uranyum zenginleştiren pek çok NPT imzacısı ülke var” ifadesini kullandı.

NPT imzacısı ülkeler, nükleer stoklarını beyan etmek ve bunları Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) gözetimi altına almakla yükümlüdür.

ABD ve diğer Batılı ülkeler İran'ı nükleer silah elde etmeye çalışmakla suçlarken, Tahran bunu reddediyor ve nükleer programının sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

İran ve ABD, 12 Nisan'dan bu yana Tahran'ın nükleer programına ilişkin görüşmeler yürütüyor.

Bu görüşmeler, Donald Trump'ın 2018'deki ilk başkanlık döneminde ABD'yi büyük güçlerin İran'la yaptığı anlaşmadan çekmesinden bu yana İran'ın nükleer programına ilişkin en üst düzey temas olma özelliğini taşıyor.

Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler (Arşiv-AFP)Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler(Arşiv-AFP)

Arabulucu Umman bu hafta başında yaptığı açıklamada, başlangıçta cumartesi günü (bugün) yapılması planlanan dördüncü tur görüşmelerin ‘lojistik nedenler’ ileri sürülerek ertelendiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü verdiği bir demeçte, İran'a uranyum zenginleştirmekten ‘vazgeçmesi’ çağrısında bulunarak, ‘dünyada uranyum zenginleştiren ülkelerin nükleer silah sahibi ülkeler olduğunu’ söyledi.

İran şu anda uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştiriyor. Bu oran anlaşmada öngörülen yüzde 3,67'lik oranın oldukça üzerinde, ancak askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90'lık eşiğin halen altında.

Stoklar önde gelen Batılı ülkeler için endişe kaynağı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Nool Barrot pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran'ın ‘nükleer silah edinmenin eşiğinde’ olduğunu söyledi ve Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin Avrupa güvenliğine bir tehdit olarak görülmesi halinde Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının yeniden devreye sokulabileceğini ifade etti.

Tahran, 2015 nükleer anlaşmasının imzacılarından biri olan Fransa'nın açıklamalarını ‘gülünç’ olarak nitelendirdi.

Arakçi daha önce İran'ın uranyum zenginleştirme hakkının ‘müzakere edilemez’ olduğunu söylemişti.

UAEA Başkanı Rafael Grossi çarşamba günü yaptığı açıklamada, zenginleştirilmiş malzemenin ‘kolayca eritilebileceğini’ ya da İran dışına ‘gönderilebileceğini’ söyledi.

Geçtiğimiz ay İran hükümet sözcüsü Fatma Muhacerani zenginleştirilmiş malzemenin transferinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtmişti.

Rubio, İran'ın nükleer tesislerinin ABD'li uzmanlar tarafından da denetlenmesine izin vermesi gerektiğini vurguladı.

Rubio ayrıca Tahran'a, İsrail'e ve Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırıları ABD'nin misilleme saldırılarına yol açan Yemen'deki Husilere verdiği desteği sona erdirmesi çağrısında bulundu.

Tahran, Washington ile görüşmelerin sadece nükleer program ve yaptırımların kaldırılması konularını ele almasında ısrar ediyor ve bölgesel nüfuzu ve askeri kabiliyetleri ile ilgili müzakereleri dışlıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz hafta, güvenilir bir anlaşmanın ‘İran'ın nükleer silahlar için uranyum zenginleştirme kabiliyetini ortadan kaldırması’ ve balistik füze geliştirmesini engellemesi gerektiğini söyledi. Arakçi ise Netanyahu'yu ABD politikasını ‘dikte etmekle’ suçladı.