Tik Tok fenomeni genç kız Mısır’da ahlak tartışmalarını gündeme getirdi

Sosyal medyada paylaştığı videolar nedeniyle ülkesinde tartışmalara yol açan Mısırlı Hanin Hussam (Genç kızın Facebook'taki kendi hesabından)
Sosyal medyada paylaştığı videolar nedeniyle ülkesinde tartışmalara yol açan Mısırlı Hanin Hussam (Genç kızın Facebook'taki kendi hesabından)
TT

Tik Tok fenomeni genç kız Mısır’da ahlak tartışmalarını gündeme getirdi

Sosyal medyada paylaştığı videolar nedeniyle ülkesinde tartışmalara yol açan Mısırlı Hanin Hussam (Genç kızın Facebook'taki kendi hesabından)
Sosyal medyada paylaştığı videolar nedeniyle ülkesinde tartışmalara yol açan Mısırlı Hanin Hussam (Genç kızın Facebook'taki kendi hesabından)

Emine Hayri
Hanin Hussam çalışma koşullarını ve iş tekliflerini şöyle açıklıyor;
“Ajansımda en çok itibara önem veriliyor. Tek ihtiyacınız olan; iyi bir aydınlatma, iyi bir atmosfer ve iyi bir görünüm. Hayatınızın kapılarını açacaksınız ki müşterileriniz ve insanlar girip sizi iyi, güzel ve saygılı bir şekilde tanımaya başlasın.”
İş teklifleriyle ilgili olarak ise Hussam, “Her talebin 36 dolardan 2 bin, 3 bin, 4 bin dolara kadar değişen bir karşılığı (ücreti) vardır” diyor.

Kolay iş
Hussam yaptığı işi tanımlamaya şöyle devam ediyor;
“Bu sadece ‘iyi seçimler yapmayı’ ve ‘biraz da iyi görünmeyi’ gerektiren kolay bir iş haline gelmeden önce kadın üyeler için sıkı çalışma kurallarına uyulmasını gerektiren bir iş. Sitenin sıkı kuralları var. Bir üye eğer aşırı ve riskli davranışlarda bulunursa derhal üyeliği iptal edilir. Vallahi benim için itibar başta geliyor.”
Fakat Kahire Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğrencisi olan 19 yaşındaki Hanin Hussam’la birlikte annesi ve babasının itibarı Tik Tok tarafından yok edildi. Daha da önemlisi, görünüş ile ahlak arasında tam bir ayrım yapan sosyal ve dini kuralları yerle bir etti.
Hikaye, Hanin’in iki yıl önce, bir internet uygulamasının sahibi olan Çinli bir şirketle sözleşme yapmasıyla başladı. Şirket, Hanin’e 20 video karşılığında ayda 400 dolar vermeyi teklif etti. Hanin’in videolarının başarılı olması ve çok sayıda insan tarafından takip edilmesinin ardından şirket Hanin’e elektronik bir sözleşme göndererek yeni bir anlaşma daha yaptı. Bu yeni anlaşmada videoların tek başına çekilmesi ve şirketin kendisine göndereceği belirli etiketlerle yayınlanması şart koşuldu.
Hanin’in takipçilerinin çoğunluğunu çocuklar ve gençler oluşturuyordu. Hanin’in aldığı ücret, takipçi sayısıyla birlikte arttı.
İnternetteki etkileşimi artan genç kızın Çin'deki şirket yetkilileri ve Mısır'daki bir dizi insanla ‘profesyonel’ ilişkileri de güçlendi. Milyonlarca takipçiyle Tik Tok ya da diğer uygulamalardaki videolarını engellenmekten veya raporlanmaktan koruyacak noktaya ulaştı.

Dijital ajans
Bu büyük başarıdan sonra, Mısır'daki diğer sosyal medya kullanıcılarının yardımıyla dijital ortamda bir ‘ajans’ kurmaya karar veren Hanin, ajansını duyurmak için bir video çekti. Videoda 18 yaşın üzerinde iyi görünümlü fenomenler aradığını söyledi.
Bunu bir biri ardına gelen videolar takip etti. Rüya gibi çok sayıda genç kız iyi niyetle internet fenomeni oldular. Ancak ajansın stüdyosunda ‘müşterinin’ görmek istediklerini gösteren kamera açılarından çekilen görüntülerde vücutlarının bazı noktalarının uygunsuz şekilde çekildiğini fark ettiler.  Ajanstaki denemeden geçen kızların büyük çoğunluğunun örtülü kızlar oldukları ise dikkat çekti.

Takipçi yorumları
Hussam, birkaç gün önce çektiği bir videoda, koronavirüs salgını nedeniyle evde geçirilen sürecin kızları bu uygulamayı kullanmaya teşvik edeceğini söyledi. Bunun üzerine birçok kişi ona bazılarında ‘fahişe’ olmakla itham edildiği hakaret içeren yorumlarla karşılık verdiler. Bazıları dindar, muhafazakar ve gelenekçi bir toplumu, ‘19 yaşındaki bir ahlaksızdan’ koruyan yorumlar yapmak için sıraya girdi.
‘Onurlu vatandaşların’ ve onlarca televizyon kanalının spikerleri tarafından genç kıza (bir tacizciye, bir hayduta, bir tecavüzcüye, bir sahtekara gösterilmeyen) kusulan öfkenin ardından Hanin Hussam, ‘ahlaksızlık yapmak ve ahlaksızlığa teşvik etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınıp hakkında soruşturma başlatıldı. Ardından Başsavcı, soruşturması süresince ihtiyati olarak tutuklu kalmasına karar verdi.

Bazı insanlar Hanin'in videolarını toplumun ahlakını bozduğunun kanıtı olarak görüyorlar (Fotoğraf genç kızın Facebook'taki kendi hesabından)

Değerlere saldırı
Başsavcı Hammade es-Savi yaptığı açıklamada ‘şüphelinin’ Mısır toplumunda aile ilkelerine ve değerlerine saldırmak, uluslararası internet ağındaki sosyal medya uygulamaları yoluyla özel siteler ve hesaplar kurmak, yönetmek, kullanmanın yanı sıra genç kızları bu suça teşvik etmek ve onların ekonomik zayıflıklarından faydalanarak maddi çıkarlar elde etmek için kullanmakla suçlanacağını belirtti.
Resmi bir açıklamada bulunan Kahire Üniversitesi de ahlak bekçilerine dahil oldu ve Hussam'ı ‘halkın ahlakını bozan, üniversitenin değerleri ve gelenekleri ile uyumlu olmayan davranışlar sergilediği için’ hukuki işler bölümüne yönlendirildiğini duyurdu. Kahire Üniversitesi Rektörü Muhammed Osman el-Hişt yaptığı açıklamada, Hussam’ın okuldan atılabileceğini belirtti.

Ahlak ve itibar tartışması
Televizyon kanallarından sosyal medyaya, üniversite rektöründen, savcı ve polise kadar Hanin davasına değinen herkes tarafından dillendirilmeye başlayan ‘ahlak’, ‘itibar’ ve ‘sorumluluk’ gibi ifadeler, videolarında ahlak, itibar ve saygıyı koruyan Hanin Hussam ile bitti.
Ahlak, itibar ve sorumluluk ifadeleri, ‘Tik Tok’ ve ‘Likee’ uygulamasındaki açıklayıcı videolarının bir özelliğiydi. Son yıllarda genç kızlar arasında moda olan türbanıyla birlikte ‘kararlı’ görünümüyle mükemmel uyumlu olduğunu düşündüğü bir konuşmaydı.

Türban ve moda
Saçı tamamen örten türban, özellikle modern kıyafetler ve makyajla birlikte adeta ‘türban modası’ rüzgarları estiriyor. Fakat türbanın gerçekte başörtüsü ile ilgisi yoktur. Başörtüsüyle türban asla uyuşmaz ve türban, tesettür olarak tanımlanamaz. Daha ziyade din ve devlet işlerini bir birinden tamamen ayıran laik toplumlarda hakim olan rekabeti ve kişisel özgürlüğü dengeler. Ancak önünde sonunda saçı örten nesne, toplumun kabulü için güvenli bir yol olan modern ‘saygı ve sorumluluk’ standartlarına tabidir.
Toplumsal kabul kuralları, Hanin Hussam'ın korona zamanında ve karantina sürecinde Tik Tok uygulamasında yıldızının parlayarak ünlü olmasıyla ajite edildi ve büyütüldü. Basın ona ‘Tik Tok kurbanı’ diyor. Ebeveynler, uygulamanın engellenmesini, güvenlik ve kolluk kuvvetlerini bu uygulamanın kullanılmasını engellemelerini talep ediyorlar. Sosyologlar ve psikologlar, konuyu Mısır'daki kızların ‘ahlakını bozan bir felaket ve davranışların etkileyen bir trajedi’ olarak değerlendiriyorlar.
Mısırlıların büyük bir çoğunluğu, üniversite öğrencisi olan Hanin Hussam'ın ahlak sistemini tehdit ettiği, kendilerini buna adamış insanların geleneklerine ve idealizme batmış toplum göreneklerine yönelik bir tehlike unsuru olduğu düşünülen bu konuyla ilgileniyorlar.
Bazıları babasını saçının örtülü olmasına rağmen kızının ‘saçlarını açabilecek’ şekilde serbest bıraktığı ve annesini ise kızına ahlaklı olmayı öğretemediği suçlamalarında bulundular. Anne ve babasının, muhafazakar bir toplumda yaşanan genç bir kızın doğu geleneklerine ve İslami öğretilere bağlı kalması gereken ahlaki eğitimi veremediklerini söylediler.

Ahlaki çöküşün delili
Sosyoloji profesörü Samiye Hadar, Hussam'ın yaptıklarını, son yıllarda toplumun tanık olduğu ahlaki çöküşün delilleri olduğunu ve bu yaptıklarını sosyal medyadan paylaşarak herkesin ahlakının bozulmasına katkıda bulunduğunu söyledi. Bir başka Sosyoloji Profesörü İnşad İzzeddin de aynı suçlamaları yaparken genç kıza verilen terbiyenin ‘yetersiz’ olduğunu  ‘şöhret budalalığının’ itibarını korumanın ötesine geçtiğini belirtti. İzzeddin, “Toplumda böyle yasadışı ve anormal yollarla ün kazanmaya yönelik bir eğilim olmaması için Hussam'a karşı yasal tedbirlerin alınması gerekiyor. Ciddi şekilde cezalandırılmalı” yorumunda bulundu.
Suçlamaları yayınlama ve yayma konusunda aynı yoğun çabayı gösteren şov programlarında, erdem elbisesi giyilerek toplumun ahlakını ve genç kızların iffetini korumak için Likee ve Tik Tok uygulamalarının yasaklanması çağrıları yapılırken ebeveynlerin evlerini baskı altına almaları ve kadın aile fertlerinin sıkı bir şekilde kontrol edilmesi istendi.

Peki ya takipçilerin durumu?
Komik olan toplumun ahlakının Hanin Husam’ın bir bölümünün erkeklerin ve gençlerin oluşturduğu milyonlarca takipçisinden etkilenmemiş olmasıydı. Dahası, son 50 yıldır her türlü tacizin arttığı ülkede toplumun namusuna hiçbir şekilde helal gelmedi. Benzer şekilde toplumun erdemi, kadınları yasal hakları olan mirastaki paylarından mahrum bırakılmalarından veya 12 yaşında bir kızla evlenmeye izin verilmesinden ya da kızların okula gönderilmemesinden ya da bir kocanın karısını dövmesinin şiddet olarak değil de aile içi bir mesele olarak görülmesinden tek bir çizik bile almadan sıyrıldı. Ancak toplumun ahlakı, iffeti ve erdemi, Hanin Hussam'ın videolarıyla yerle bir oldu.
Genç kızı suçlu bulmayan tek tük sesler de vardı.   Gazeteci Tarık eş-Şennavi kaleme aldığı bir yazıda, medyanın, mesleki temelleri şüphelilerin suçu ispatlanana kadar masum oldukları görüşüne dayanmasına rağmen soruşturmayı yapan yetkililer açıklama yapmadan Hussam’ı yargıladığını ve medyanın Hussam’a karşı adeta bir savcıya dönüştüğünü söyledi. Eş-Şennavi, Hussam hakkında ‘toplumsal zorbalıktan uzak, adil bir yargılama yapılmasını beklediğini’ sözlerine ekledi.

Kızın suçlu olmadığını düşünen birkaç kişi, onu toplumun kurbanı olarak nitelediler (Fotoğraf genç kızın Facebook'taki kendi hesabından)

Toplumsal ruh hali
Toplumun çeşitli kesimleri, özellikle de kulaklarına giden veya gözlerinin önünde gerçekleşen davranışlarla ve kadının kıyafetiyle ilgilenenler, ahlak bekçiliğine soyundular. Onlara göre ‘utanç verici’ olduğu düşünülen kıyafetler ve uygunsuz olduğu düşünülen davranışlar gizli tutulursa, zararı yoktur.
Doktor ve yazar Halid Muntasir yaptığı değerlendirmede, “Toplum, kızları internet üzerinden taciz eden futbolcuyu rahatça tolere edilebilir olarak görüyor” dedi.
Muntasir,  ahlak ve erdem ile ilgili konularda en önemli standardın bunu aşan ve onu mazur gören ‘toplumsal ruh hali’ olduğuna işaret etti. Muntasir, “Bir adam hata yaparsa,  ‘Allah Settar(ayıpları, kusurları, hataları örten)’dır. Ayıpları örtmekte gece gibi olunmalı’ derler. Bir kadın hata yaptığında ise ‘Yarım tesettür ve tatlının açıkta kalması sineklerin üşüşmesi ve rızkın azalmasına sebep olur’ derler. Sağlıklı bir toplumun davranışları değerlendirdiği bir ölçüsü ve bir standardı vardır. Fakat çifte standart uygulanması, bazılarının erdem konusunda gökyüzüne çıkan meleklere dönüşmesi ve başkalarının mahremiyetine burun sokma olgusu, toplumun ahlaki astigmatizmden ve bir değer dönüşümlerinden muzdarip olduğu anlamına gelir” yorumunda bulundu.

“Benim değerlerim”
Hussam, gözaltına alınmadan ve kendini savunmaya çalışmadan önce yayınladığı son videoda, saçlarının görülmediği veya bedenini ifşa eden kıyafetler giymediği tüm videolarında olduğu gibi iffetini tamamen koruduğunu gösteren bir görüntü çizdi. Elleri ile değerlerinin ölçüsünü yansıtan kısa kollu giysiler giymediğine işaret etti.
Hanin’in adının ‘suç’ dünyasına karışmasının ve ‘Likee’ ve ‘Tik Tok’ uygulaması için videolar çeken bir kızın ‘100 milyon insanı ahlaksızlaşma riskiyle karşı karşıya bıraktığı’ için şaşırtıcı bir şekilde gözaltına alındığı haberlerinin medyada yer almasının ardından dünyanın çeşitli yerlerinden kendilerini ‘influencer’ (etkileyici) olarak tanımlayan sosyal medya kullanıcıları, ‘#haneenhossam’ etiketiyle onun videolarını ve gönderilerini paylaşmaya, daha fazla takipçi ve para kazandırmaya devam ediyorlar.

Saygının ölçüsü
Sosyal medya kullanan genç kız ve erkekler de Hanin Hussam'ın videolarının kullanarak onunla alay edilen ve ciddi şekilde kişilik haklarına saldıran video klipler yayınlayarak henüz hakim önüne çıkmamış olan kızı suçlayanların arasına katıldılar. Hanin, kendini influencer olarak sınıflandıran genç bir adamın saldırgan videolarından birinde ‘adi bir kadın’ olarak nitelendirildi. Böyle nitelendirmesinin nedeni başını geriden bağlayarak boynunu göstermesiydi. Genç adam “Kendisine saygısı olsaydı, boynunu açmazdı” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Mısır’da sosyal medya siteleri, onları iffeti tehdit eden, gelenekleri ihlal eden ve yok olmanın eşiğine getiren platformlar olarak gören ve bazıların kapanmasını, bazılarının ise izlenmesini isteyen ‘Hummat’il-Fazilet’ (Fazileti koruyanlar) grubunun şiddetli saldırısı altında.
Şarkul Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, Tik Tok uygulamasının Mısır'daki gençler arasında son derece popüler olduğuna ve kullanıcı sayısının korona salgınının patlak vermesiyle maksimuma ulaştığına işaret ediliyor. Burada, Hanin Hussam’ın videolarından daha az ‘erdemli’ kızların videoları da var. Fakat yüksek sayıda takipçileri ve geniş bir kapsamları yok. Çünkü videoları, ‘koruyucu ahlakı uygulamaktan sorumlu’ toplum kesimlerine henüz ulaşamadı.



Ucuz Roman'ı tekrar izlerken dikkat edilmesi gereken 10 detay

8 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Ucuz Roman'da, John Travolta ve Uma Thurman arasındaki ünlü dans sahnesi doğaçlamaydı (Miramax Films)
8 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Ucuz Roman'da, John Travolta ve Uma Thurman arasındaki ünlü dans sahnesi doğaçlamaydı (Miramax Films)
TT

Ucuz Roman'ı tekrar izlerken dikkat edilmesi gereken 10 detay

8 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Ucuz Roman'da, John Travolta ve Uma Thurman arasındaki ünlü dans sahnesi doğaçlamaydı (Miramax Films)
8 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Ucuz Roman'da, John Travolta ve Uma Thurman arasındaki ünlü dans sahnesi doğaçlamaydı (Miramax Films)

Quentin Tarantino'nun 1994 tarihli başyapıtı Ucuz Roman (Pulp Fiction), sinema tarihinde çığır açan yapımlardan biri oldu. Zamanı bükerek anlattığı hikayesi, kara mizahı, unutulmaz karakterleri ve tabii ki dikkat kesildiğimiz akıllıca diyaloglarıyla kült statüsünü yıllar içinde daha da sağlamlaştırdı. Ama bu filmi yeniden izlemek, sadece nostaljiyle yetinmek değil; her seferinde yeni bir şey fark etmek demek. Çünkü Tarantino, sahnelerin aralarına hem sinema tarihine hem de karakter psikolojisine dair küçük sürprizler serpiştirmiş usta bir anlatıcı.

Ve size güzel bir haberimiz var: Ucuz Roman bugün bir kez daha sinema salonlarında izleyiciyle buluşuyor. Filmi tekrar izlemeye hazırlanırken, bazı detayları gözden kaçırmamak önemli. Bir bakış, bir replik, bir şarkı ya da arka plandaki bir obje bile bambaşka bir kapı aralayabiliyor. Hem Tarantino'nun zekasını hem de sinema dilinin inceliklerini keşfetmek için size bir yol haritası hazırladık. 

Eğer koltuğunuza kurulup o çantanın içini bir kez daha merak etmeye hazırsanız, işte Ucuz Roman'ı yeniden izlerken dikkat etmeniz gereken 10 detay...

1. Açılış ve kapanış sahnesi

Pumpkin (Balkabağım) ve Honey Bunny (Tavşanım) çiftinin, kafede soygun planı yaptığı açılış sahnesi, sadece filmin değil tüm zamanların en ikonik açılışlarından biri. Ama asıl ilginç olan, bu sahnenin final sahnesiyle birebir kesişmesi.

dfrgt
Ucuz Roman'ın ikonik açılış sahnesi Amanda Plummer ve Tim Roth'un nefis oyunculuklarının eseri (Miramax Films)

Film boyunca hikayenin farklı zamanlarda aktığını ve bazı olayların birbirine paralel yaşandığını fark ederseniz, Tarantino'nun ne kadar matematiksel bir kurguyla çalıştığını görebilirsiniz. Özellikle John Travolta'nın canlandırdığı Vincent Vega'nın hâlâ hayatta olduğu bir sahne finalde görünüyorsa, demek ki aslında o an geçmişte bir yerlerdeyiz... Bu tür zaman kaymaları filmi düz bir çizgide değil, döngüsel bir biçimde izlememizi sağlıyor. Bir nevi, Tarantino'nun zamanı eğip büktüğü ilk büyük sinema deneyi bu.

2. Kahve, kan ve Bay Wolf

Silah patlayıverdi, neden bilmiyorum.

Vincent yanlışlıkla Marvin'in beynini uçurduğunda, Jules'a tam da böyle diyor. Bu, ilk bakışta Tarantino filmlerinde alışık olduğumuz sıradan kanlı bir sahne gibi görünebilir. Ama hemen ardından gelen Bay Wolf sekansı, Tarantino'nun mizah anlayışının ne kadar stilize olduğunun bir göstergesi aslında.

dfrgthy
Harvey Keitel, 1992 yapımı Rezervuar Köpekleri'nde (Reservoir Dogs) de Tarantino'yla çalışmıştı (Miramax Films)

Filmde beyni patlamış bir cesetle uğraşırken bir yandan kahve gurmeliği yapılır ve kriz anında bir "temizlikçi" rock yıldızı edasıyla sahneye girer. Bu sekans, gerçeklikle alay eder gibi hem aşırı ciddi hem de absürt tonlar taşır. Bay Wolf karakteri, klasik gangster filmlerinin "her şeyi çözen adam" figürünün karikatürize halidir. Aynı zamanda izleyiciye şunu fısıldar: Bu, kuralları kendi yazanların filmi.

3. Vincent'ın tuvaletle imtihanı

Film boyunca Vincent Vega'nın her tuvalete gidişi, olayların çığrından çıkmasıyla sonuçlanıyor. Uma Thurman'ın canlandırdığu Mia'nın aşırı doz alması, Bruce Willis'in oynadığı Butch'un eve geri dönmesi, kafe baskını... Hepsi Vincent'ın klozetle randevulaştığı anlarda patlak veriyor. Bu detay, hem kara mizahın bir bir örneği hem de karakterin kaderini şekillendiren alışkanlıklarına bir gönderme.

csdfrgthy
John Travolta, Vincent rolüne hazırlanırken bir uyuşturucu bağımlısıyla görüşerek eroinle ilgili bilgi aldı (Miramax Films)

Tarantino tesadüfleri ustalıkla mizaha ve gerilime dönüştürüyor. Aynı zamanda, yönetmenin "Her an her şey olabilir" hissini güçlendiren küçük ama etkili bir yapı taşı. Tuvalet, Vincent için bir güvenli alan gibi görünse de aslında felaketin başlangıç noktasıdır. Yeniden izlerken, her sifon sesinde içiniz cız edebilir.

4. Çantanın içinde ne var?

Samuel L. Jackson'a göre gerçek cevap "iki pil ve bir ampul". Ama o parıltılı ışık, yıllardır çok daha yaratıcı teorilere yol açtı. En popülerlerinden biri, çantanın içinde birinin (ya da Marsellus Wallace'ın) ruhu olduğu yönünde. Ve Vincent'la Jules'un da onu geri almak için gönderildiği düşünülüyor.

Ancak muhtemelen bu konuda alabileceğimiz en net cevap, filme hikaye yazarı olarak katkı veren ve Quentin Tarantino'yla birlikte En İyi Özgün Senaryo Oscar'ını kazanan Roger Avary'den geliyor. Roger Ebert'in Movie Answer Man köşesinde verdiği bir röportajda Avary şöyle diyor:

Başta çantanın içinde elmaslar vardı. Ama bu fazlasıyla sıkıcı ve klişe geldi. Sonunda çantanın içindekilerin asla gösterilmemesine karar verdik. Böylece izleyici, kendi kafasında oraya neyin yakışacağını hayal edebilecekti. Bilmen gereken tek şey, içindekinin 'inanılmaz güzel' olduğuydu. Hiçbir aksesuar sorumlusu, her izleyicinin hayal gücünden daha iyisini bulamaz. En azından fikir buydu. Sonra birileri (bence bu hataydı) çantanın içine turuncu bir ampul koyma fikrini ortaya attı. Ve işte o anda, her şey olabilecek bir şey, 'doğaüstü bir şeye' dönüştü. Böyle bir etkiyi zorlamaya gerek yoktu. İnsanlar yine yıllarca bunu tartışırdı ve çok daha ince bir detay olurdu.

Bu detay, filmin kült statüsünü perçinleyen en büyük mitlerden biri. Önemli olan içi değil, ona yüklenen anlam. Işıkla aydınlanan o iç kısım, izleyicinin hayal gücüne davet. Her izleyişinizde farklı bir şey düşünmeniz doğal çünkü belki de gerçekten ne olduğunu bilmeniz gerekmiyor.

5. Mia ve Vincent dans yarışmasını gerçekten kazandı mı?

Cevap veriyoruz: Hayır! Jack Rabbit Slim's'ten ayrıldıktan sonra Mia ve Vincent, ellerinde kocaman bir kupayla eve dönüyor. Keyifler gıcır, bir yandan dans etmeye devam ediyorlar. Bu da haklı olarak bize dans yarışmasını kazandıklarını düşündürüyor. Ancak filmin Butch'un olduğu bölümünde, fonda açık olan bir televizyonda, Jack Rabbit Slim's'teki dans kupasının çalındığına dair bir haber duyuluyor.

Yani Mia ve Vincent, aslında kupayı kazanmamış çalmış. Ve biz de bir kez daha anlıyoruz ki, bir Tarantino filmi izlerken sadece ne gördüğümüze değil ne duyduğumuza da dikkat etmemiz gerekiyor.

6. Boks maçından sonra Butch'u götüren taksici

Butch'un maçta rakibini devirdikten sonra kaçtığı sahnede, kendimizi egzotik taksici Esmeralda Villalobos'un arabasında buluyoruz. Esmeralda'yı Angela Jones canlandırıyor ve Tarantino bu rolü özellikle onun için yazmış. Tarantino, Jones'u 1991 yapımı Curdled adlı kısa filmde izlemiş.

fgrthy
Angela Jones, en son 2021 yapımı komedi Natasha Hall'da rol aldı (Miramax Films)

Jones o filmde, cinayet mahallerini temizleyen birini oynuyordu. Tarantino'nun fikriyse Esmeralda'nın, o karakterin farklı bir versiyonu olmasıydı. Esmeralda bu yüzden ölüm konusuna bu kadar takıntılı ve Butch'a "Bir adam öldürmek nasıl bir his?" diye soruyor.

7. Mia'nın aşırı doz sahnesi

Dans yarışmasını "kazandıktan" sonra Mia, Vincent'ın pardesüsünün cebinde bir poşet buluyor. Kokain sandığı bu poşet aslında eroin dolu... Mia, eroini burnundan çekip aşırı doz alıyor. Vincent, onu yerde kendinden geçmiş halde bulduğunda hemen uyuşturucu satıcısı Lance'in evine götürüyor ve ona hayat kurtarıcı bir adrenalin iğnesi yapıyor.

rgthy
Meşhur aşırı doz sahnesinde Tarantino'nun kırmızı noktaya, şırıngaya ve Vincent'ın sıkıntılı yüzüne yaptığı yavaş zoomlar, izleyiciye bir dehşet duygusu yaşatıyor (Miramax Films)

Mia'yı yerde, ağzının kenarında tükürüklerle baygın halde gördüğümüz sahnede, aslında Campbell's marka mantar çorbasına bakıyoruz.

Ayrıca Vincent'ın iğneyi Mia'nın göğsüne sapladığı o meşhur sahne, aslında tersten çekildi. Yani Vincent, aslında iğneyi saplamıyor, geri çekiyor. Dikkatli bakarsanız, Mia'nın göğsündeki işaretin iğne saplandığı anda kaybolduğunu görebilirsiniz.

8. Jules'un "Ezekiel 25:17" tiradı

Samuel L. Jackson'ın canlandırdığı Jules karakteri, birini öldürmeden önce kendi versiyonuyla Hezekiel 25:17'yi okuyor. Ancak İncil'de aslında böyle bir metin yok. Bu süslü metin Tarantino'nun kaleminden çıkma da değil. Aslında bu replik, neredeyse birebir şekilde, 1976 yapımı Karate Kiba adlı dövüş sanatları filminden alınmış. Başrolde Sonny Chiba'nın yer aldığı filmdeki metin, daha sonra Tarantino'nun Kill Bill: Volume 1'de kılıç ustası Hattori Hanzo rolünü canlandıran Chiba tarafından seslendiriliyor.

Bu sahne, Jules'un bir gangsterden fazlası olmak istemesiyle ilgili. Hayatındaki dönüşümün fitilini ateşleyen bu sahte İncil alıntısı, karakterin kaderini ve felsefesini şekillendiriyor. Aynı zamanda Tarantino'nun kelime oyunlarını ve retoriği ustalıkla kullandığını gösteriyor. Bu tirad belki ilahi bir adaletin tecellisi değil ama bir şekilde Jules'un adaletten anladığı şeyi temsil ediyor. Her seferinde tekrar izlenmeye değer bir mini tiyatro performansı adeta.

9. Tarantino'nun ayak fetişi

Tarantino'nun ayak fetişi artık şehir efsanesi değil sinemasal bir imza. Ucuz Roman'da da Uma Thurman'ın çıplak ayaklarını uzun uzun izliyoruz. Dans sahnesindeki klasik ayak hareketleri, evin içindeki yalınayak yürüyüşleri, neredeyse kameraya "poz" veriyor.

sdfrgt

Bu detay, yönetmenin karakterlerine ne kadar kişisel bir bakışla yaklaştığını gösteriyor. Onlar sadece kurgu figürleri değil, saplantıların, arzuların birer izdüşümü. Tarantino sineması, küçük detaylarda kendini ele veriyor. Bu fetiş ögesi de o evrenin samimi ama tuhaf bir parçası.

10. Müziğin anlatıyı sırtlaması

Tarantino'nun Ucuz Roman'da müziği kullanma biçimi, filmin ruhunu ve temposunu belirleyen en güçlü anlatı araçlarından biri. Film, açılış sahnesinde Dick Dale'in Misirlou'su eşliğinde seyirciyi hızla içine çekiyor ve temposunu daha ilk saniyeden hissettiriyor. Tarantino, şarkıları sadece fon müziği olarak değil, karakterlerin dünyasını tamamlayan anlatısal ögeler olarak kullanıyor. Vincent ve Mia'nın Jack Rabbit Slim's'deki dans sahnesinde çalan Chuck Berry'nin You Never Can Tell parçası, karakterlerin anlık özgürlüğünü ve absürt dünyanın ritmini kusursuzca yansıtıyor.

Filmde özel olarak bestelenmiş özgün bir film müziği yok. Kullanılan tüm müzikler önceden kaydedilmiş parçalardan seçilmiş. Tarantino, dönemin eski şarkılarını seçerek karakterlerin zaman ve mekan dışı bir atmosferde yaşadığını hissettiriyor. Honey Bunny ve Pumpkin'in kafedeki soygun sahnesinde kullanılan sessizlik ve sonrasında gelen müzik seçimi, tansiyonu yönetmede önemli rol oynuyor. Mia'nın aşırı doz almadan hemen önce çalan Girl, You'll Be a Woman Soon, ironik biçimde trajediyi vurguluyor. Müzik, filmde olayların ağırlığını hafifletirken, kimi zaman da kara mizahın altını çizerek izleyiciyi rahatsız edici bir keyifle baş başa bırakıyor. Ucuz Roman şarkıların, bir filmin diline ve hafızalara nasıl işleyebileceğinin en çarpıcı örneklerinden biri hiç kuşkusuz...

Indpendent Türkçe