Konutta normalleşme ile talep patlaması bekleniyor

Konutta normalleşme ile talep patlaması bekleniyor
TT

Konutta normalleşme ile talep patlaması bekleniyor

Konutta normalleşme ile talep patlaması bekleniyor

Koronavirüs her sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de durgunluk oluşturdu. Sektör, konut satışlarında virüs etkisiyle düşüş yaşandığını ancak normalleşme süreciyle talep patlaması bekliyor.
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (kovid-19) salgını konut satışlarını olumsuz yönde etkiledi. 2020 yılının ilk üç ayında 341 bin konut satışı ile birlikte ivme yakalayan sektör, mart ayı sonrasında düşüşe geçmişti. Sektör temsilcileri, konut satışlarında normalleşme süreciyle birlikte gelecek dönemde talep patlaması öngörüyor.

"Hayatın normalleşmesi ile birlikte talep patlaması yaşayabiliriz"
Konuyla ilgili görüş bildiren İhlas Yapı Satış ve Pazarlama Müdürü Erhan Değerli, "İnşaat satışlarında olan bu olumsuz etkinin kısıtlamaların ortadan kalkması ve hayatın normalleşmesi ile beraber daha olumlu biriken bir talep patlaması ile önümüze çıkacağını bekliyoruz. Bugünlerde hepimiz en önemli varlıklarımız ailemiz ile beraber yaşadığımız en önemli sığınaklarımızın evlerimiz olduğunu gördük. Evlerimizin hayatımızdaki yerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış olduk. Hayatın normalleşmesi ile beraber daha güzel evler, konutlar, daha çok ailemizin talep ettiği ortamları yaşayabilme isteği daha çok artacaktır. Dolayısıyla beraber hayatın normalleşmesi ile beraber özellikle ekonomi yönetimimizin son 6 ayda uygulamış olduğu reel sektörlerin canlanması manasında, inşaat sektöründe konut alıcılarına yönelik banka vadelerini ve konut kredilerini düşürmüş olması satışlarımızı arttıracaktır." ifadelerini kullandı.

"2017 yılında 1 milyon 400 bin rakamına ulaştığımız gibi 2020 yılında da aynı rakamlara ulaşabiliriz"
Konuşmasına devam eden Değerli, "2020 yılının ilk üç ayında 341 bin konut satışı gerçekleşmiş. Bunun 130 bini ipotekli olarak gerçekleşmiş. İpotekli konut satışlarında 2019 yılına göre yüzde 284’lük bir artış var. Bu artış hayatın normalleşmesi ile beraber konut satışlarında artış olacağına inanıyorum. 2019’un ikinci yarısından itibaren bugüne kadar yaşamadığımız bir değişikliği yaşıyoruz. Merkez bankası büyük oranlarda faiz oranlarını geriye çekiyor. Buda konut alıcısının konutlara yönelmesine neden olarak satışlarımıza yansıdı. Koronavirüs salgınından dolayı üç ay kredi taksitlerini erteleme, 180 aya kadar vadelendirme konut alıcı tarafından çok güzel fırsat gibi görülüyor. 2017 yılında 1 milyon 400 bin rakamına ulaştığımız gibi 2020 yılında da aynı rakamlara ulaşabiliriz” şeklinde konuştu.



ABD Hazine Bakanı: Çin'in hazine tahvillerini silah olarak kullanma riski yok

Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)
Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)
TT

ABD Hazine Bakanı: Çin'in hazine tahvillerini silah olarak kullanma riski yok

Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)
Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)

ABD Hazine Bakanı Scott Besant dün yaptığı açıklamada, tahvil piyasasındaki dalgalanmaya rağmen Çin'in Hazine tahvillerini ülkeye karşı bir silah olarak kullanması korkusunu küçümsedi ve Pekin'in elinde bulundurduğu devasa tahviller yoluyla ABD'ye ekonomik zarar verme riski olmadığını söyledi.

Besant Yahoo Finance'e verdiği bir röportajda, “Hazine tahvilleri belli bir seviyeye ulaşırsa ya da Federal Rezerv (ABD merkez bankası) yabancı bir varlığın- ben buna düşman demezdim ama yabancı bir varlığın- siyasi kazanç için ABD devlet tahvili piyasasını silah olarak kullandığına ya da istikrarsızlaştırmaya çalıştığına inanırsa, eminim ortak harekete geçeriz ama henüz böyle bir şey görmedik,” dedi. Besant “Güçlü bir araç setimiz var” ifadesini kullandı.

Çin, ocak ayında yaklaşık 761 milyar dolar değerinde tahvil ile Japonya'dan sonra ABD devlet borçlarının en büyük ikinci yabancı sahibi konumunda.

Besant, “(Çin) Hazine tahvillerini satsaydı, yuan satın almak zorunda kalacaktı ve bu da para birimini güçlendirecekti (bu da Çin ihracatının dış pazarlarda rekabet avantajını kaybetmesine neden olacaktı)” dedi. “Tam tersini yaptı” diyen Besant, satışın Çin'in ekonomik çıkarına olmadığını ifade etti.

ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin tüm ticaret ortaklarına yönelik daha geniş kapsamlı karşılıklı gümrük vergilerinin bir parçası olarak bu yıl Çin mallarına yüzde 145 gümrük vergisi getirdi. Bu durum Pekin'in alay ve eleştirilerine yol açmış, Pekin de ABD mallarına uygulanan gümrük vergilerini %125'e çıkararak karşılık vermişti. Pekin, Trump'ın gümrük vergisi stratejisini Besant'ı çok üzecek şekilde “şaka” olarak nitelendirdi.

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg TV’den aktardığına göre Besant kanala verdiği bir röportajda “Bu bir şaka değil. Bunlar gerçekten büyük rakamlar" demişti. Besant, ABD ile Çin arasındaki herhangi bir müzakerenin “tepeden”, yani Trump ve Çinli mevkidaşı Şi Cinping ile yapılması gerektiğini ifade etti.