Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı martta yüzde 35,6 arttı

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı martta yüzde 35,6 arttı
TT

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı martta yüzde 35,6 arttı

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı martta yüzde 35,6 arttı

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı martta 72 bin 72 adet oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 mart döneminde motorlu kara taşıtları verilerini açıkladı. Buna göre; Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı martta 72 bin 72 adet olurken, aynı dönemde trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 60,1'ini otomobil, yüzde 16,7'sini motosiklet, yüzde 13,4'ünü kamyonet, yüzde 5,8'ini traktör, yüzde 2,0'ını kamyon, yüzde 1,1'ini minibüs, yüzde 0,7'sini otobüs ve yüzde 0,2'sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 35,6 artarken, mart ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre motosiklette yüzde 48,8, otomobilde yüzde 35,1, traktörde yüzde 34,4, minibüste yüzde 34,3, kamyonette yüzde 31,1, kamyonda yüzde 19,0 artarken, özel amaçlı taşıtlarda yüzde 10,7 ve otobüste yüzde 7,1 azaldı.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 22,8 arttı
mart ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı traktörde yüzde 78,9, kamyonda yüzde 63,0, otomobilde yüzde 32,4, otobüste yüzde 30,3, kamyonette yüzde 28,2 ve minibüste yüzde 10,5 artarken, özel amaçlı taşıtlar yüzde 27,3 ve motosiklet yüzde 13,7 azaldı.
Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı mart ayı sonu itibarıyla 23 milyon 361 bin 22 oldu. Mart ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 54,1'ini otomobil, yüzde 16,4'ünü kamyonet, yüzde 14,4'ünü motosiklet, yüzde 8,2'sini traktör, yüzde 3,6'sını kamyon, yüzde 2,1'ini minibüs, yüzde 0,9'unu otobüs ve yüzde 0,3'ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
Mart ayında 720 bin 25 adet taşıtın devri yapıldı. Mart ayında devri yapılan taşıtların yüzde 69,7'sini otomobil, yüzde 17,0'ını kamyonet, yüzde 4,8'inin motosiklet, yüzde 3,5'ini traktör, yüzde 2,4'ünü kamyon, yüzde 2,0'ını minibüs, yüzde 0,5'ini otobüs ve yüzde 0,1'ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
Mart ayında 43 bin 300 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı. Mart ayında trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 17,2'si Renault, yüzde 13,6'sı Volkswagen, yüzde 10,4'ü Fiat, yüzde 7,2'si Toyota, yüzde 6,4'ü Peugeot, yüzde 5,0'ı Opel, yüzde 4,8'i Ford, yüzde 3,9'u Dacia, yüzde 3,8'i Hyundai, yüzde 3,7'si Citroen, yüzde 3,3'ü Honda, yüzde 3,0'ı Skoda, yüzde 3,0'ı Mercedes-Benz, yüzde 2,4'ü Audi, yüzde 2,4'ü Seat, yüzde 2,0'ı BMW, yüzde 1,5'i Kia, yüzde 1,1'i Nissan, yüzde 0,9'u Jeep, yüzde 0,8'i Volvo ve yüzde 3,4'ü diğer markalardan oluştu.
Ocak-mart döneminde 219 bin 747 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Ocak-mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 38,0 artarak 219 bin 747 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı yüzde 73,5 azalarak 13 bin 956 adet oldu. Böylece Ocak-mart döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 205 bin 791 adet artış gerçekleşti.
Ocak-mart döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 45,5'i dizel yakıtlıdır. Ocak-mart döneminde trafiğe kaydı yapılan 141 bin 354 adet otomobilin yüzde 45,5'i dizel, yüzde 44,1'i benzin, yüzde 7,3'ü LPG yakıtlı olup, yüzde 3,1'i elektrikli veya hibrittir. Mart ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 12 milyon 641 bin 630 adet otomobilin ise yüzde 38,2'si dizel, yüzde 37,2'si LPG, yüzde 24,1'i benzin yakıtlı olup, yüzde 0,2'si elektrikli veya hibrittir. Yakıt türü bilinmeyen(2) otomobillerin oranı ise yüzde 0,3'tür.
Ocak-mart döneminde en fazla 1401-1500 silindir hacimli otomobil kaydı yapıldı. Ocak-mart döneminde trafiğe kaydı yapılan 141 bin 354 adet otomobilin yüzde 30,1'i 1401-1500, yüzde 28,6'sı 1501-1600, yüzde 20,4'ü 1300 ve altı, yüzde 14,6'sı 1301-1400, yüzde 5,3'ü 1601-2000, yüzde 1,0'ı 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahiptir.
Ocak-mart döneminde kaydı yapılan otomobillerin 73 bin 846'sı beyaz renkli olurken, ocak-Mart döneminde trafiğe kaydı yapılan 141 bin 354 adet otomobilin yüzde 52,2'si beyaz, yüzde 23,9'u gri, yüzde 6,6'sı kırmızı, yüzde 6,4'ü siyah, yüzde 6,2'si mavi, yüzde 1,7'si turuncu, yüzde 1,4'ü kahverengi, yüzde 0,9'u sarı, yüzde 0,2'si yeşil renkli iken yüzde 0,3'ü diğer renklerdedir.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal